Partizan hırvat bir takımdır. Kadrosu tamamen hırvat futbolculardan oluşur.. Aşırı fanatik bir taraftar kitlesi vardır... Taraftarı yüzünden geçen senelerde uefadan 1 yıl uefa maçlarından men edildi... Ve son maçında sırp kasabı miloseviç in posterini açtıklarından dolayı böyle bir cezayla karşı karşıyalar...
İkinci Dünya Savaşında müttefik güçlerine destek olmak amacıyla oluşturulan ve gerilla savaşı ('partizan savaşı' da denir) veren silahlı halk güçlerinin genel adı. Yabancı bir güç ya da bir işgal ordusunun kontrolü altındaki bir bölgeyi kurtarmak için mücadele veren her türlü gayri nizami silahlı birlik için de bu adlandırma kullanılır.
'Partizan' terimi ilk kez John von Ewald tarafından 'Partizan Savaşı Üzerine İnceleme' (1789) kitabında kullanıldı. Von Ewald Amerikan Devrimci Savaşı'nda yer alan Hesse Birliklerinde savaşmış ve 19 ve 20. yüzyılın 'gayri nizami' savaşı denilebilecek olayla bizzat karşılaşmış bir askerdi. Başlangıçta partizan savaşı nizami birliklerin yanında, düşman hatlarının gerisine geçerek düşmanın iletişim imkanlarına ve logistiğine zarar verecek ve düşmanı cepheden çekilmeye zorlayacak gayri nizami birlikler olarak görülüyordu. Bu düşünce daha sonraki Amerikan İç Savaşı'nda görülen 'partisan devriyeleri'ne temel teşkil etti. Bu savaşta yer alan John S. Moby gibi Konfederasyon taraftarı partizan liderleri von Ewald ve daha sonra da ünlü savaş sanatı uzmanları Jomini ve Clausewitz tarafından tarif edilmiştir. 19 yüzyıl ortasındaki Partizanlar akıncı süvarilerden, ya da diğer organize-olmayan/yarı-organize gerilla güçlerinden büyük ölçüde farklıydı.
Temel olarak 19 yüzyıl partizanları günümüzün Komando ya da Devriye güçlerine benzemekteydi. Partizan terimi -işgalci ordulara saldıran gayri-nizami birlikler biçimindeki- günümüzde hakim olan anlamını ancak İkinci Dünya Savaşındaki Nazi işgaline karşı yaygın direnişle birlikte kazanmıştır. Her ne kadar işgalci güç tarafından çoğu zaman 'terörist' olarak adlandırılabilse de partizanlar savaş hukuku açısından yine de uluslarını yabancı saldırgandan kurtarmak için savaşan, ulusal ordunun üniformalı üyeleri olarak kabul edilir.
Partizan demek ışık demektir we o ışığın sonuna kadar sönmeyeceği anlamı çağrıştırıyor benim için çünkü partizan bütünlüğüyle ışık gibidir aydınlatır halkını,mücadele edenin sawunucusudur partizan...
Partizan Ne bir sır Ne bir gizemdir Bir bilseniz kardeşler Ölesiye güzeldir. Bir sevdadır O Kalbimizin derinliklerinde Hemi de Öyle bir sevda ki Yedi başlı devlerin Beylerin bankerlerin İğrenç işkencecilerin Kalbimizin derinliklerinden sökemediği Bir kara sevda Umuttur O Yarınımızı süsleyen Güçlü ve eğilmez Kaya gibi dimdik Kan Barut Ve ateş ortasında açan bir çiçek Yediveren bir güldür O Dağların doruklarında yanan Tek bir ateştir. Güneştir O Bizi ısıtan Zalimi yakıp kavuran Silahtır Düşmanı canevinden vuran Işıktır yolumuzu aydınlatan. Partizan! Bedrettin'in düşüncesi Köroğlu'nun savaşçılığı Pir Sultan'ın kararlılığı Kawa'nın sabrıdır Ferhat'ın aşkıdır Dağları delen Ahmet'imin kurşunu Zeki'min ödüdür Hem ölü Hem diridir O Bedeninde kızıl güller taşıyan Ölürken bile yaşayan Kıvılcımdır Bozkırı tutuşturan Bakmayın şimdi Boynunun büküklüğüne Onun Ne bir Eylül fırtınası Ne bir karakış Ne de bir bahar dolusu Solduramaz onu Çünkü Habire sulanıyor O Şahdamarlarımızdan akan Şarıl şarıl kanlarla Onu görmek mi istiyorsunuz? Göğe bakın Çakan şimşektir Sayamayacağınız yıldızdır O Suya bakın Yüzen balıktır Bil cümle hayattır Göremediniz mi? Kendinize bakın Sizsiniz Halktır O
Umudunun ayak seslerini okşuyoruz, yavrum. Kuşandığımız bu alkol kokusu bize ne getirdi ki! ÇIKSAM gök şarlayarak devrilse ardımdan -ölürsek bir partizan gibi ölmeliydik- yürüsem parçalanmış bir ceset tazeliğinde yürüsem beynimde kıpkızıl bir serinlik sonra denizler devirebilirim dudaklarımdan sonra aşk, sonra dirlik: partizan.
Gırtlağımda bir harf büyüyor buna dayanacağım dişlerim kamaşıyor yıldızlardan buna da. Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir. Artık yırtarak açtığımız zarflarda ne kargış ne infilâk yalnız koynunda çaresiz, çıplak isyan işaretleri taşıyan bir ergen cesedi
elinde bulunan olanakları yalnızca kendi partisinin yandaşları için kullanan, parti (I) çıkarlarını öne alan (kimse), partici
örgütlenme
Partizan hırvat bir takımdır. Kadrosu tamamen hırvat futbolculardan oluşur.. Aşırı fanatik bir taraftar kitlesi vardır... Taraftarı yüzünden geçen senelerde uefadan 1 yıl uefa maçlarından men edildi... Ve son maçında sırp kasabı miloseviç in posterini açtıklarından dolayı böyle bir cezayla karşı karşıyalar...
PARTİZAN (çetecilik)
İkinci Dünya Savaşında müttefik güçlerine destek olmak amacıyla oluşturulan ve gerilla savaşı ('partizan savaşı' da denir) veren silahlı halk güçlerinin genel adı. Yabancı bir güç ya da bir işgal ordusunun kontrolü altındaki bir bölgeyi kurtarmak için mücadele veren her türlü gayri nizami silahlı birlik için de bu adlandırma kullanılır.
'Partizan' terimi ilk kez John von Ewald tarafından 'Partizan Savaşı Üzerine İnceleme' (1789) kitabında kullanıldı. Von Ewald Amerikan Devrimci Savaşı'nda yer alan Hesse Birliklerinde savaşmış ve 19 ve 20. yüzyılın 'gayri nizami' savaşı denilebilecek olayla bizzat karşılaşmış bir askerdi. Başlangıçta partizan savaşı nizami birliklerin yanında, düşman hatlarının gerisine geçerek düşmanın iletişim imkanlarına ve logistiğine zarar verecek ve düşmanı cepheden çekilmeye zorlayacak gayri nizami birlikler olarak görülüyordu. Bu düşünce daha sonraki Amerikan İç Savaşı'nda görülen 'partisan devriyeleri'ne temel teşkil etti. Bu savaşta yer alan John S. Moby gibi Konfederasyon taraftarı partizan liderleri von Ewald ve daha sonra da ünlü savaş sanatı uzmanları Jomini ve Clausewitz tarafından tarif edilmiştir. 19 yüzyıl ortasındaki Partizanlar akıncı süvarilerden, ya da diğer organize-olmayan/yarı-organize gerilla güçlerinden büyük ölçüde farklıydı.
Temel olarak 19 yüzyıl partizanları günümüzün Komando ya da Devriye güçlerine benzemekteydi. Partizan terimi -işgalci ordulara saldıran gayri-nizami birlikler biçimindeki- günümüzde hakim olan anlamını ancak İkinci Dünya Savaşındaki Nazi işgaline karşı yaygın direnişle birlikte kazanmıştır. Her ne kadar işgalci güç tarafından çoğu zaman 'terörist' olarak adlandırılabilse de partizanlar savaş hukuku açısından yine de uluslarını yabancı saldırgandan kurtarmak için savaşan, ulusal ordunun üniformalı üyeleri olarak kabul edilir.
[email protected]
Partizan demek ışık demektir we o ışığın sonuna kadar sönmeyeceği anlamı çağrıştırıyor benim için çünkü partizan bütünlüğüyle ışık gibidir aydınlatır halkını,mücadele edenin sawunucusudur partizan...
bide arnavutların Partizan Tiran diye bir takımları var....bu söz bana particiliği, sosyalizmi simgeliyor.......
mateja kezman ın psv eindhoven dan once oynadığı ve parladığı sırbıa&montenegro takımı :)
Eski Yugoslavya'nın şimdiki Sırbistan'ın meşhur futbol takımı...
silahlı mücadelede arkadan destek veren kişi...
Partizan
Ne bir sır
Ne bir gizemdir
Bir bilseniz kardeşler
Ölesiye güzeldir.
Bir sevdadır O
Kalbimizin derinliklerinde
Hemi de
Öyle bir sevda ki
Yedi başlı devlerin
Beylerin bankerlerin
İğrenç işkencecilerin
Kalbimizin derinliklerinden sökemediği
Bir kara sevda
Umuttur O
Yarınımızı süsleyen
Güçlü ve eğilmez
Kaya gibi dimdik
Kan
Barut
Ve ateş ortasında açan bir çiçek
Yediveren bir güldür O
Dağların doruklarında yanan
Tek bir ateştir.
Güneştir O
Bizi ısıtan
Zalimi yakıp kavuran
Silahtır
Düşmanı canevinden vuran
Işıktır yolumuzu aydınlatan.
Partizan!
Bedrettin'in düşüncesi
Köroğlu'nun savaşçılığı
Pir Sultan'ın kararlılığı
Kawa'nın sabrıdır
Ferhat'ın aşkıdır
Dağları delen
Ahmet'imin kurşunu
Zeki'min ödüdür
Hem ölü
Hem diridir O
Bedeninde kızıl güller taşıyan
Ölürken bile yaşayan
Kıvılcımdır
Bozkırı tutuşturan
Bakmayın şimdi
Boynunun büküklüğüne Onun
Ne bir Eylül fırtınası
Ne bir karakış
Ne de bir bahar dolusu
Solduramaz onu
Çünkü
Habire sulanıyor O
Şahdamarlarımızdan akan
Şarıl şarıl kanlarla
Onu görmek mi istiyorsunuz?
Göğe bakın
Çakan şimşektir
Sayamayacağınız yıldızdır O
Suya bakın
Yüzen balıktır
Bil cümle hayattır
Göremediniz mi?
Kendinize bakın
Sizsiniz
Halktır O
kadın gerilla demek
karşılıksız olarak bir idolojiyi sevmek. ve bunun öyeleriyle yoldaş olmak.
Umudunun ayak seslerini okşuyoruz, yavrum.
Kuşandığımız
bu alkol kokusu bize ne getirdi ki!
ÇIKSAM
gök
şarlayarak devrilse ardımdan
-ölürsek bir partizan gibi ölmeliydik-
yürüsem parçalanmış bir ceset tazeliğinde
yürüsem beynimde kıpkızıl bir serinlik
sonra denizler devirebilirim dudaklarımdan
sonra aşk, sonra dirlik: partizan.
Gırtlağımda bir harf büyüyor
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir.
Artık yırtarak açtığımız zarflarda
ne kargış ne infilâk
yalnız
koynunda çaresiz, çıplak
isyan işaretleri taşıyan
bir ergen cesedi
partizan,cav bella