papalık şekilcilikten başka bişey değil, papa kendi kendisine gelin güvey oluyolar ona o hakkı kimse vermemiş ki,zaten hz.isa nın öğütlerinde de böyle bişey yok, kimse papa yüzünden hristiyanlığı suçlayamaz
Nazi artığı Ratzinger, bir başka çalkantılı süreçte, emperyalist savaşın Asya’dan Afrika’ya geniş bir coğrafyayı içine almasının planlandığı bir dönemde tahta oturtuldu. Onun misyonlarından biriyse açıktır ki “medeniyetler çatışması” safsatasıyla hedefleneni hayata geçirmek ve böylece emperyalist planların uygulanmasını kolaylaştırmaktır.................
PAPA’NIN ÖZRÜ Haber başlıkları Papa 16’ncı Benedict’in 24 Eylül itibariyle Papa’lık sarayında İslam ülkelerinin büyükelçileriyle görüştüğünü ve yine özür dilemediğinin altını çiziyor. Yaklaşık 8.5 dakika süren görüşmede Papa dinler arası diyoloğa önem verdiğinden bahsederken daha önce yaptığı talihsiz açıklamalarını göz ardı ediyor. Yüzyılladır Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasında çekişmelerin ve savaşların olduğunu ancak geçmişi unutup barış sürecine girilmesi gerektiğini söyleyende aynı papa. İşin ilginci Müslüman ülkelerin elçileriyle sadece 8.5 dakika görüşmesi ve kimseye söz hakkının tanınmaması.Bu mudur bir dini liderin adaletten bahsederken,barıştan ve diyalogtan bahsederken karşı tarafa konuşma hakkı tanımaması. Dikkatimi çeken bir başka husus da konuklara ramazan ayı nedeniyle bir ikramın yapılmamış olması.Peki bu temsilcilere bir iftar yemeği veremeyecek kadar aciz mi Vatikan? Nerde başka dinlerin ibadetlerine saygı.Nerde bir dini liderin hoşgörüsü? Papa’nın özür dilemesini bekleyenler bir kere daha anlamalılar ki özür mözür yok.Hoş özür dilemesi neyi değiştirecek ki…Her şey ortada zaten.Hıristiyanlığın en üst mertebesindeki kişi bir gaf dahi yapsa özür dileyecek değildir.Bu Hıristiyanlığın lügatine aykırıdır.Zira Vatikan yasalarına göre Papa yanılmaz.Papa Tanrı’yı temsil eder buna göre de Tanrı yanılmaz.En fazla üzüldüm,yanlış anlaşıldım diyebilir. Görüşmeye giden büyükelçiler ne tür bir beklentiyle gittiler bilmiyorum ama şayet görüşmenin sadece 8.5 dakika süreceğini ve kendilerine söz hakkı verilmeyeceğini biliyorlar mıydı? Öyleyse kendilerine,ülkelerine ve inançlarına verilen bu değer karşısında neden bu daveti kabul ettiler? Hep birlikte bu daveti boykot edip gidemezler miydi? Tarihte özellikle Haçlı seferleriyle Müslümanları yok etmek,ezmek hatta aşağılamak geleneği devam etmektedir.İşin acı tarafı ise buna petrol zengini Arap ülkeleri sessiz kalmaktadır.Bosna’da,Afganistan’da,Irak’ta Azerbaycan’da,Türkmenistan’da,Filistin’de ve daha bir çok Müslüman’ın yaşadığı topraklarda öldürülen,şiddete ve baskıya maruz bırakılmış masum insanlara hangi petrol zengini Arap ülkesi tepki göstermiş veya girişimde bulunmuştur? Ben duymadım ya siz? Demek ki dinler arası diyaloga geçmeden önce İslam dünyası kendi arasında diyaloglarını geliştirmemeli.Petrolden,altından yapılmış saraylardan ve dolarlardan başını kaldırıp kendi din kardeşlerine el uzatmalı.Birlik oluşturduğu başta ABD yönetimine tepkisini koyabilmeli.koyabilmeli ki özellikle Hıristiyanlar Müslümanları ciddiye alıp saldırmamalı,aşağılamamalı,özür beklenecek laflar etmemeli.Demek ki İslamiyet zenginliğin ve ihtişamın olduğunda da haksızlıklara,şiddete,saldırıya ses çıkarabiliyor dedirtmeli onlara,Bu insanlar parayı bulduklarında değerlerinden ve din kardeşlerinden vazgeçmiyor dedirtmeli onlara.Hatta korkutmalı biraz gözlerini petrol antlaşmalarını fes edebilmeli,gerektiğinde Türkiye gibi Müslümanların yoğun olduğu ülkelerle antlaşmalar yapabilmeli… Görün bakalım o zaman bırakın en üst düzeydeki liderlerini en alt seviyedeki liderleri,yöneticileri dil uzatabiliyor mu? Ortadoğu planları ters düz oluyor mu? Din akıl işi..Akıl eğer çıkarlarını devreden çıkarırsa dini anlar ve yaşar.Anlamak ve yaşamak ayrı yörüngelerde gezmemeli.Papa’nın özrüne ihtiyacı yok kimsenin.Önemli olan entrikaları anlamak akıl yoluyla çözebilmek.
'Araştırıcı, yürekli, yiğit yazar Uğur Mumcu'yu, Ankara Hukuk Fakültesi'ndeki asistanlık döneminden beri bilirim. Önce yazılarını, birkaç yıl sonra da kişisel olarak kendisini tanıdım ve sevdim. Son yıllarda onun hiçbir tehdide kulak asmadan ve her türlü tehlikeyi göze alarak deştiği konulardan her biri, ülkemizin ve bütün dünyanın çıkarcılık kenetleriyle kenetlenmiş karanlık yüzlerini ortaya çıkaracak kapıları aralamaktadır.Kahramanlık yalnız savaş cephesinde olmaz. Kalemden başka silahı olmayan yazarlık ve gazetecilik alanında da olur. Bu, yadsınamaz. Alman filozofu Hegel'in şu sözünü hiç unutmamalı: Bir uşağa göre hiç kimse kahraman değildir; bu görüş dünyada kahraman bulunmadığını değil, onu söyleyenin uşak olduğunu gösterir.'
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin öldürülmesi... Katil zanlısı, ülkücü Mehmet Ali Ağca... Ağca'nın İstanbul Metris Askeri Cezaevinden kaçırılışı... Sahte pasaportla yurtdışına çıkışı... Bulgaristan, İsviçre, İtalya dolaşırken, Roma'da, bir 'açık hava ayini' sırasında Papa II Jean Paul'e ateş etmesi... Bütün bunların, CIA, KGB, benzeri, tüm gizli servislerle, ajanlarla, uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla bağlantılı terörle ilişkisi.. Mimar Sinan'ın 'çıraklık, kalfalık, ustalık eserleri' gibi, 'Papa- Mafya-Ağca', Uğur Mumcu'nun gazetecilikte, araştırmacı gazetecilikte ulaştığı doruk.
'Tarihi ve italyan halkının kültürel kişiliği ve roma kentinin kutsallığı avrupa’nın kapısı durumunda olması, benim büyük zulum dünyasından san pietro tarzı bir hareketle buraya kadar, roma’ya vatikana kadar ulaşmama yol açtı. şunu hemen belirteyim ki ortadoğu’dayken halep metropolü ile çık değerli ilişkiye sahiptim. bu kanaldan katınıza saygılarımı sunmuştum.ben eşitliğin, barışın, hümanizmin hıristiyanlığın temel amaçlarından olduğunu biliyor ve inanıyorum.taşıdığım sosyalizm inancı bundan uzaklaştırmıyor, daha da yakınlaştırıyor. şahsınızda, dininize saygımı belirtmeyi, inancımın ve mücadelemin bir gereği sayarım. sizlere çok önemli gördüğüm bazı hususları aktarmayı bir insanlık görevi biliyorum.biliyorsunuz ki hıristiyanlık azizleri ortadoğu kökenliydiler ve ilk kutsal kiliseleri burada kurmuşlardır. bu dönemin ilk hıristiyan halkları da asuri ve ermeniler’di.kısmen kürtler de bu dönemin ilk hıristiyan halklarındandır. doğduğum köyde ve ilkokulu okuduğum köyde bu kiliselerin kalıntıları duruyordu. birisini cami yapmışlardı.buna sevinmemiş, bu büyük uygarlık neden bu hale gelmiş diye o çocuk halimle üzülmüştüm.. ermeniler ve asuri-süryaniler candan aile dostlarımızdı, komşuyduk.
şunu demek istiyorum. ben dinsiz değil, tüm dinlere ve tek tanrılı dinlere özellikle saflık dönmelerine büyük saygı duyuyor, kendi eylemimi bu büyük insanlık aksiyonlarının devamı olarak görüyor, bunu her zaman söylemekten çekinmiyorum.herkes bizim peygamberler tarzında olduğumuzu söyler ve halklarımız da buna tanıktır. fakat türk barbarizmi tarihte biliyorsunuz hem batı, hem doğu roma imparatorluğunu yıkarak, büyük bir hıristiyanlık düşmanlığını anadolu2da tüm ortadoğu hatta balkanlarda hgeliştirdi. avrupa’da bunun izleri sabittir ve devam ediyoor.en son şahsınıza karşı menfur suikastı düzenlediler. bunu yapan bir kişi değildi. onu serbest bırakan 12 eylülcü generallerden kara kuvettleri kumutanı nurettin ersin’di. amacı hıristiyanlık dünyasını tehditti. m.ali ağca hala doğruyu konuşmuyor. kenddisi malatya’lıdır. ve hıristiyanlığa düşmanlığın merkezi şehri olarak anılır. hırıstiyanlığa karşı en büyük korsanlık savaşımını veren battal gazi diyarı olarak tanınır. şunu demek istiyorum. şahsınıza karşı bu kadar çılgınlaşan bir rejim, biz kürtlere, ermenilere, süryanilere ve greklere neler yapmaz ki? mezopotamya ve anadolu’nun asıl sahipleri olan bu halklar tamamen jenosidyöntemleri ile tasfiye, imha edilmişlerdir. çok az bir kalıntıları kaldı. kürtlerind e durumunu biliyorsunuz, dehşet içinde kendilerini italya kıyılarına vurdular. bu zulme, vahşete karşı çıkmaya çalıştım. uzun süredir adeta tek başıma direniyorum.'
Abartılmış kostümler ve simgesel çümbüş yurdu..
Katolik Hristiyanların dini lideri..
Düpedüz lapalık
bildiim gadarıynan mami anne dimek papa baba dimektir. bu durumda papalık babalık anlamında üvey baba oluyo.
papalık şekilcilikten başka bişey değil, papa kendi kendisine gelin güvey oluyolar ona o hakkı kimse vermemiş ki,zaten hz.isa nın öğütlerinde de böyle bişey yok, kimse papa yüzünden hristiyanlığı suçlayamaz
güzel birşeydir galiba.....bütün hristiyan alemince saygı duyulan bir şahsiyet olmak......
Nazi artığı Ratzinger, bir başka çalkantılı süreçte, emperyalist savaşın Asya’dan Afrika’ya geniş bir coğrafyayı içine almasının planlandığı bir dönemde tahta oturtuldu. Onun misyonlarından biriyse açıktır ki “medeniyetler çatışması” safsatasıyla hedefleneni hayata geçirmek ve böylece emperyalist planların uygulanmasını kolaylaştırmaktır.................
PAPA’NIN ÖZRÜ
Haber başlıkları Papa 16’ncı Benedict’in 24 Eylül itibariyle Papa’lık sarayında İslam ülkelerinin büyükelçileriyle görüştüğünü ve yine özür dilemediğinin altını çiziyor.
Yaklaşık 8.5 dakika süren görüşmede Papa dinler arası diyoloğa önem verdiğinden bahsederken daha önce yaptığı talihsiz açıklamalarını göz ardı ediyor.
Yüzyılladır Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasında çekişmelerin ve savaşların olduğunu ancak geçmişi unutup barış sürecine girilmesi gerektiğini söyleyende aynı papa.
İşin ilginci Müslüman ülkelerin elçileriyle sadece 8.5 dakika görüşmesi ve kimseye söz hakkının tanınmaması.Bu mudur bir dini liderin adaletten bahsederken,barıştan ve diyalogtan bahsederken karşı tarafa konuşma hakkı tanımaması.
Dikkatimi çeken bir başka husus da konuklara ramazan ayı nedeniyle bir ikramın yapılmamış olması.Peki bu temsilcilere bir iftar yemeği veremeyecek kadar aciz mi Vatikan? Nerde başka dinlerin ibadetlerine saygı.Nerde bir dini liderin hoşgörüsü?
Papa’nın özür dilemesini bekleyenler bir kere daha anlamalılar ki özür mözür yok.Hoş özür dilemesi neyi değiştirecek ki…Her şey ortada zaten.Hıristiyanlığın en üst mertebesindeki kişi bir gaf dahi yapsa özür dileyecek değildir.Bu Hıristiyanlığın lügatine aykırıdır.Zira Vatikan yasalarına göre Papa yanılmaz.Papa Tanrı’yı temsil eder buna göre de Tanrı yanılmaz.En fazla üzüldüm,yanlış anlaşıldım diyebilir.
Görüşmeye giden büyükelçiler ne tür bir beklentiyle gittiler bilmiyorum ama şayet görüşmenin sadece 8.5 dakika süreceğini ve kendilerine söz hakkı verilmeyeceğini biliyorlar mıydı? Öyleyse kendilerine,ülkelerine ve inançlarına verilen bu değer karşısında neden bu daveti kabul ettiler? Hep birlikte bu daveti boykot edip gidemezler miydi?
Tarihte özellikle Haçlı seferleriyle Müslümanları yok etmek,ezmek hatta aşağılamak geleneği devam etmektedir.İşin acı tarafı ise buna petrol zengini Arap ülkeleri sessiz kalmaktadır.Bosna’da,Afganistan’da,Irak’ta Azerbaycan’da,Türkmenistan’da,Filistin’de ve daha bir çok Müslüman’ın yaşadığı topraklarda öldürülen,şiddete ve baskıya maruz bırakılmış masum insanlara hangi petrol zengini Arap ülkesi tepki göstermiş veya girişimde bulunmuştur? Ben duymadım ya siz?
Demek ki dinler arası diyaloga geçmeden önce İslam dünyası kendi arasında diyaloglarını geliştirmemeli.Petrolden,altından yapılmış saraylardan ve dolarlardan başını kaldırıp kendi din kardeşlerine el uzatmalı.Birlik oluşturduğu başta ABD yönetimine tepkisini koyabilmeli.koyabilmeli ki özellikle Hıristiyanlar Müslümanları ciddiye alıp saldırmamalı,aşağılamamalı,özür beklenecek laflar etmemeli.Demek ki İslamiyet zenginliğin ve ihtişamın olduğunda da haksızlıklara,şiddete,saldırıya ses çıkarabiliyor dedirtmeli onlara,Bu insanlar parayı bulduklarında değerlerinden ve din kardeşlerinden vazgeçmiyor dedirtmeli onlara.Hatta korkutmalı biraz gözlerini petrol antlaşmalarını fes edebilmeli,gerektiğinde Türkiye gibi Müslümanların yoğun olduğu ülkelerle antlaşmalar yapabilmeli…
Görün bakalım o zaman bırakın en üst düzeydeki liderlerini en alt seviyedeki liderleri,yöneticileri dil uzatabiliyor mu? Ortadoğu planları ters düz oluyor mu?
Din akıl işi..Akıl eğer çıkarlarını devreden çıkarırsa dini anlar ve yaşar.Anlamak ve yaşamak ayrı yörüngelerde gezmemeli.Papa’nın özrüne ihtiyacı yok kimsenin.Önemli olan entrikaları anlamak akıl yoluyla çözebilmek.
batılı takunyacı
müslümanlari diyanet semiriyo,hristiyanlarida bunlar...
zor meslek kardeşim
isa onlara yardım etsin
Uğur Mumcu kitabı:
Papa-Mafya-Ağca
'Araştırıcı, yürekli, yiğit yazar Uğur Mumcu'yu, Ankara Hukuk Fakültesi'ndeki asistanlık döneminden beri bilirim. Önce yazılarını, birkaç yıl sonra da kişisel olarak kendisini tanıdım ve sevdim. Son yıllarda onun hiçbir tehdide kulak asmadan ve her türlü tehlikeyi göze alarak deştiği konulardan her biri, ülkemizin ve bütün dünyanın çıkarcılık kenetleriyle kenetlenmiş karanlık yüzlerini ortaya çıkaracak kapıları aralamaktadır.Kahramanlık yalnız savaş cephesinde olmaz. Kalemden başka silahı olmayan yazarlık ve gazetecilik alanında da olur. Bu, yadsınamaz. Alman filozofu Hegel'in şu sözünü hiç unutmamalı: Bir uşağa göre hiç kimse kahraman değildir; bu görüş dünyada kahraman bulunmadığını değil, onu söyleyenin uşak olduğunu gösterir.'
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi'nin öldürülmesi... Katil zanlısı, ülkücü Mehmet Ali Ağca... Ağca'nın İstanbul Metris Askeri Cezaevinden kaçırılışı... Sahte pasaportla yurtdışına çıkışı... Bulgaristan, İsviçre, İtalya dolaşırken, Roma'da, bir 'açık hava ayini' sırasında Papa II Jean Paul'e ateş etmesi... Bütün bunların, CIA, KGB, benzeri, tüm gizli servislerle, ajanlarla, uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla bağlantılı terörle ilişkisi.. Mimar Sinan'ın 'çıraklık, kalfalık, ustalık eserleri' gibi, 'Papa- Mafya-Ağca', Uğur Mumcu'nun gazetecilikte, araştırmacı gazetecilikte ulaştığı doruk.
9 şubat 1998 de Papa ile Fethullah Gülen in buluştuğu mekan.
A.Öcalan’ın Papalık’a yazdığı mektup
'Tarihi ve italyan halkının kültürel kişiliği ve roma kentinin kutsallığı avrupa’nın kapısı durumunda olması, benim büyük zulum dünyasından san pietro tarzı bir hareketle buraya kadar, roma’ya vatikana kadar ulaşmama yol açtı. şunu hemen belirteyim ki ortadoğu’dayken halep metropolü ile çık değerli ilişkiye sahiptim. bu kanaldan katınıza saygılarımı sunmuştum.ben eşitliğin, barışın, hümanizmin hıristiyanlığın temel amaçlarından olduğunu biliyor ve inanıyorum.taşıdığım sosyalizm inancı bundan uzaklaştırmıyor, daha da yakınlaştırıyor. şahsınızda, dininize saygımı belirtmeyi, inancımın ve mücadelemin bir gereği sayarım. sizlere çok önemli gördüğüm bazı hususları aktarmayı bir insanlık görevi biliyorum.biliyorsunuz ki hıristiyanlık azizleri ortadoğu kökenliydiler ve ilk kutsal kiliseleri burada kurmuşlardır. bu dönemin ilk hıristiyan halkları da asuri ve ermeniler’di.kısmen kürtler de bu dönemin ilk hıristiyan halklarındandır. doğduğum köyde ve ilkokulu okuduğum köyde bu kiliselerin kalıntıları duruyordu. birisini cami yapmışlardı.buna sevinmemiş, bu büyük uygarlık neden bu hale gelmiş diye o çocuk halimle üzülmüştüm.. ermeniler ve asuri-süryaniler candan aile dostlarımızdı, komşuyduk.
şunu demek istiyorum. ben dinsiz değil, tüm dinlere ve tek tanrılı dinlere özellikle saflık dönmelerine büyük saygı duyuyor, kendi eylemimi bu büyük insanlık aksiyonlarının devamı olarak görüyor, bunu her zaman söylemekten çekinmiyorum.herkes bizim peygamberler tarzında olduğumuzu söyler ve halklarımız da buna tanıktır. fakat türk barbarizmi tarihte biliyorsunuz hem batı, hem doğu roma imparatorluğunu yıkarak, büyük bir hıristiyanlık düşmanlığını anadolu2da tüm ortadoğu hatta balkanlarda hgeliştirdi. avrupa’da bunun izleri sabittir ve devam ediyoor.en son şahsınıza karşı menfur suikastı düzenlediler. bunu yapan bir kişi değildi. onu serbest bırakan 12 eylülcü generallerden kara kuvettleri kumutanı nurettin ersin’di. amacı hıristiyanlık dünyasını tehditti. m.ali ağca hala doğruyu konuşmuyor. kenddisi malatya’lıdır. ve hıristiyanlığa düşmanlığın merkezi şehri olarak anılır. hırıstiyanlığa karşı en büyük korsanlık savaşımını veren battal gazi diyarı olarak tanınır. şunu demek istiyorum. şahsınıza karşı bu kadar çılgınlaşan bir rejim, biz kürtlere, ermenilere, süryanilere ve greklere neler yapmaz ki? mezopotamya ve anadolu’nun asıl sahipleri olan bu halklar tamamen jenosidyöntemleri ile tasfiye, imha edilmişlerdir. çok az bir kalıntıları kaldı. kürtlerind e durumunu biliyorsunuz, dehşet içinde kendilerini italya kıyılarına vurdular.
bu zulme, vahşete karşı çıkmaya çalıştım. uzun süredir adeta tek başıma direniyorum.'
Roma katolik kilisesi.