Güneşim vardı gözlerinde hiç batmayan bir de yalnızlık vardı hiç olmadığın anlarda,özgürdüm özgürdün..varlığın vardı varlığımla anlamlanan şimdi özgürüz sen benden ben senden bi haber...
koyunu kurdun elinden kurtaran çoban, koyuna göre kurtarıcı, kurda göre ise özgürlüğüne engel olan kimsedir.. bu koyunla kurdun özgürlük deyişindeki farklılık..
belki de onu düşünmeyecek kadar farkında olmamaktır.. siz koyunlar ve kurtlar hür müsünüz? ..
Hiçbir yerde hiçbir zaman tam anlamıyla özgürlük yoktur...(Tam yakaladım derken bir tarafının eksik oldugunu görürsün) Hep hayal edilen ama hiçbir zaman ulaşılmayan olacaktır......Özgürlügü gerçekten yaşayan şiirler olacaktır...
aklın prangasıyla sınırlı insan özgür müdür? doğmaya, yaşlanmaya ve ölmeye mahkum insan özgür müdür? özgürlük; aklın zincirinden kurtulup, hiçliğin sonsuz sahillerinde tefani olmaktır. doğmanın, yaşlanmanın, ölmenin hakim olmadığı, kalbin zümrüt yamaçlarında ruhun beyaz kanatlı kısrağını koşturmaktır. özgürlük addan ve kendinden geçmektir. hallaç gibi dara çekilmek, nesimi gibi derisini diri diri yüzdürmektir. velhasıl özgürlük kalbin elinden şarap içmektir.
Kafese kaptılmış bir kuş, bir karga, kanatlarını sonsuza açamadan demir tellerin ardında, önce boyandı rengarenk boyalarla, sonra salındı havaya, öteki kargaların arasına, yabancı degildi oysa ki onlardandı, oydu, acımsızca saldırdılar, renkli kanatlarını parçaladılar, neden sonra anladılar velhasıl kurtaramadılar
Özgürlük tanımsız yaşanan an,işte o an.Tanımlayamamanın keyif verdiği an.Kelimelerin sınırları çizemediği, bir türlü öğretilen gramerlere yerleşemediği an iş te o an.Sadece güldüğün,öfkelendiğin ve düşündüğün an.Ama yine de tanımsız an işte o an.
Alıp gitmektir sırt çantanı bir yerlere.bağlı kalmamaktır hiç bir şeye.gençliğin verdiği heycanı ev-okul-iş üçgenine gömüp yaşamını tek düze etmemektir.özgürlük ruhta başlamalı onu bırakabilmeli önce.alıp gitmeli çantanı öylece.
öncelikle selam arkaşlar ben merve özğürlük bence hiçbir kimsenin boyundurluğu altında kalmaksızın kendi bildiğin gibi yaşamak ama kimseye zarar vermeden yaşamağa denir bence ben bu özgürlük konusunu bir ödevim vardı nolur bana yardım edin özgürlüğün anlamını en doğru şekilde yazarmısınız? ? :((
özgürlük; basit ve bir okadarda karmaşık.sadece dürüst olmak .kendine karşı.özgürlüğün başladığı an.özgürlük; içinde var olan ateş,söndüğü an biten aşktır.gerçekten nefes aldığına,çiçeklerin kokusunu içine çektiğin,ve sadece doğaya bakarak doğalığın anlamını ve güzeliğindeki sonsuz haza ulaşmaktır.özgürlük; insan kusurlarını içine sindirebilme cesaretidir.yoksa sonsuza dek tutsaklık.ve yaşayamamak korkunç birşey köle olmak.sadece şu; ÖZGÜRLÜK KENDİN OLMAKTIR.
özgürlük; basit ve bir okadarda karmaşık.sadece dürüst olmak .kendine karşı.özgürlüğün başladığı an.özgürlük; içinde var olan ateş,söndüğü an biten aşktır.gerçekten nefes aldığına,çiçeklerin kokusunu içine çektiğin,ve sadece doğaya bakarak doğalığın anlamını ve güzeliğindeki sonsuz haza ulaşmaktır.özgürlük; insan kusurlarını içine sindirebilme cesaretidir.yoksa sonsuza dek tutsaklık.ve yaşayamamak korkunç birşey köle olmak.sadece şu; ÖZGÜRLÜK KENDİN OLMAKTIR.
özgürlük kelimesi, yazılı kaynaklarda ilkkez sümerlerce 'amar' olarak kulanılmıştır. Anlamı; 'anaya dönüştür', yani anatanrıçaya ve onun doğal düzeni olan neolitik düzene dönüşün özlemidir. doğallığa, doğa anaya dönmek onunla bütünleşmektir. antik yunan filozofu aristo ise özgürlüğü 'kendini gerçekleştirmek' olarak kullanmıştır. buda özgürlüğün en genel ve en güzel tanımıdır. çünkü kendini gerçekleştirmek her kese, nesneye, tarih ve zamana göre degişmektedir.bir şeyin ihtiyacına ve içinde bulunduğu koşullara göre degişebilmektedir. canlıların suya ve insanın sevgiye ihtiyaç duyması gibi.
özgürlük; istediğin zaman sevdiklerine ulaşıp onları görebilmektir... nasıl mutlu olacağını bilip bunu başarabilmektir.. nice özgür insanlar var, bilmezler sevdikleriyle nasıl mutlu olacaklarını.. bazen gerçekten bişeyler elimizden alındığı zaman anlıyoruz değerlerini.. yürek ister ki kötü şeyler yaşamadan bunu anlayalım ama olmuyor işte...
derinlerde biryerde ruhumun bir köşesinde sonsuza açılan pir pencere. o pencereden pırr diye ucup giden bir kuş. kuşun gözlerinin altından süzülüp giden vadiler, vadilerde başıboş koşan vahşi at sürüleri, atların yelelerinde şavkıyan güneş,süzülen rüzgar, rüzgara karşı kanatlarını germiş keyifle süzülen martı, martıyı izleyip sigarasını tüttüren balıkçı, balıkçının kayığının bordasını yalayan deniz, denizin içinde parlayan balık, balığın pulundan yansıyan ışık, o ışığın derinlerde biryerde ruhumun bir köşesinde açtığı pir pencere.
'rüzgarda savrulan yaprak özgür değildir.' özgür olabilmek için seni kısıtlayan her şeyden, herkesten, her düşünceden uzaklaşmalısın. bu yalnızlık acı verecek. kendine dönmelisin. kendini tanımalısın herkesten önce. sakın vazgeçipte geri dönme. döneceğin yer senin ait olduğun yer değil. eğer gerçekleri istiyorsan, yalnız gerçekleri, devam et. aksi halde, zahiri mutluluklar istiyorsan, bu senin seçimin, dön geri. uzaklaş kendinden, kaybol diğerlerinin arasında.
özgürlükmü kısaca esilmiş bir kentin sevdası yasaklanmış özgürlüğü kısıtlanmış bi kent deyilde güzel bi yaşam ve gelecek nesilerimizi mutlu ve saygı bi cercevesinde güzel yaşam sürmesi
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
ne kadar özgür düşünebiliyorsak; işte o kadar özgürüz...
ÖZGÜRLÜK; AŞK VE EKMEKTİR....
Güneşim vardı gözlerinde hiç batmayan bir de yalnızlık vardı hiç olmadığın anlarda,özgürdüm özgürdün..varlığın vardı varlığımla anlamlanan şimdi özgürüz sen benden ben senden bi haber...
koyunu kurdun elinden kurtaran çoban, koyuna göre kurtarıcı, kurda göre ise özgürlüğüne engel olan kimsedir.. bu koyunla kurdun özgürlük deyişindeki farklılık..
belki de onu düşünmeyecek kadar farkında olmamaktır..
siz koyunlar ve kurtlar hür müsünüz? ..
anıtı var kendisi yok...
anladın sen onu...
Hiçbir yerde hiçbir zaman tam anlamıyla özgürlük yoktur...(Tam yakaladım derken bir tarafının eksik oldugunu görürsün)
Hep hayal edilen ama hiçbir zaman ulaşılmayan olacaktır......Özgürlügü gerçekten yaşayan şiirler olacaktır...
aklın prangasıyla sınırlı insan özgür müdür?
doğmaya, yaşlanmaya ve ölmeye mahkum insan özgür müdür?
özgürlük; aklın zincirinden kurtulup, hiçliğin sonsuz sahillerinde tefani olmaktır.
doğmanın, yaşlanmanın, ölmenin hakim olmadığı, kalbin zümrüt yamaçlarında ruhun beyaz kanatlı kısrağını koşturmaktır.
özgürlük addan ve kendinden geçmektir.
hallaç gibi dara çekilmek, nesimi gibi derisini diri diri yüzdürmektir.
velhasıl özgürlük kalbin elinden şarap içmektir.
çevrenin ve hislerinin olumsuz etkisinden kurtulmaktır,
sadece bir kafa (kendi) ile düşünmektir.
Kafese kaptılmış bir kuş, bir karga, kanatlarını sonsuza açamadan demir tellerin ardında, önce boyandı rengarenk boyalarla, sonra salındı havaya, öteki kargaların arasına, yabancı degildi oysa ki onlardandı, oydu, acımsızca saldırdılar, renkli kanatlarını parçaladılar, neden sonra anladılar velhasıl kurtaramadılar
Özgürlük tanımsız yaşanan an,işte o an.Tanımlayamamanın keyif verdiği an.Kelimelerin sınırları çizemediği, bir türlü öğretilen gramerlere yerleşemediği an iş te o an.Sadece güldüğün,öfkelendiğin ve düşündüğün an.Ama yine de tanımsız an işte o an.
Alıp gitmektir sırt çantanı bir yerlere.bağlı kalmamaktır hiç bir şeye.gençliğin verdiği heycanı ev-okul-iş üçgenine gömüp yaşamını tek düze etmemektir.özgürlük ruhta başlamalı onu bırakabilmeli önce.alıp gitmeli çantanı öylece.
ÖzGüRLüK SaNa SuNULaN SeÇeNeKLeRiN DıŞıNa CıKMaKTıR.....(amasya-özlem :)
sevdiim bi insanın güzel bi sözünü söyliym size:
korkuyu doğru yere kanalize edebilirsek güçlü bir enerji ile ruhen daha serbest kalabiliriz.
özgürlük ;)
özgürmüş gibi yapamazsın.
stanislaw j.
:p
öncelikle selam arkaşlar ben merve özğürlük bence hiçbir kimsenin boyundurluğu altında kalmaksızın kendi bildiğin gibi yaşamak ama kimseye zarar vermeden yaşamağa denir bence ben bu özgürlük konusunu bir ödevim vardı nolur bana yardım edin özgürlüğün anlamını en doğru şekilde yazarmısınız? ? :((
Görünüse bakilirsa
kimsenin kendinden baskasi icin istemedigi sey
Özgürlükcü diye takilip baskasina yasama hakki tanimak istemeyen okadar cok insan var ki...
hak özgürlük eşitlik ve demokrasi kavramlarının dünyada yayılmasına yol açan olaylardan özgürlük hakkında bilgi rica ediyorum.
insanların rahat rahat gezmesi özgür olmasıııııııııııııııııııııııııı
Özgürlük insanları kendisinin yolunda tutsak eder. İnsan özgür olma düşüncesiyle yaşarken özgürlük düşüncesin kölesi olur.
özgürlük; basit ve bir okadarda karmaşık.sadece dürüst olmak
.kendine karşı.özgürlüğün başladığı an.özgürlük; içinde var olan ateş,söndüğü an biten aşktır.gerçekten nefes aldığına,çiçeklerin kokusunu içine çektiğin,ve sadece doğaya bakarak doğalığın anlamını ve güzeliğindeki sonsuz haza ulaşmaktır.özgürlük; insan kusurlarını içine sindirebilme cesaretidir.yoksa sonsuza dek tutsaklık.ve yaşayamamak korkunç birşey köle olmak.sadece şu; ÖZGÜRLÜK KENDİN OLMAKTIR.
özgürlük; basit ve bir okadarda karmaşık.sadece dürüst olmak
.kendine karşı.özgürlüğün başladığı an.özgürlük; içinde var olan ateş,söndüğü an biten aşktır.gerçekten nefes aldığına,çiçeklerin kokusunu içine çektiğin,ve sadece doğaya bakarak doğalığın anlamını ve güzeliğindeki sonsuz haza ulaşmaktır.özgürlük; insan kusurlarını içine sindirebilme cesaretidir.yoksa sonsuza dek tutsaklık.ve yaşayamamak korkunç birşey köle olmak.sadece şu; ÖZGÜRLÜK KENDİN OLMAKTIR.
Özgürlük denince bana
rüzgara karşı koşan,
vahşi bir at gelir aklıma..
Özgürlük denince bana
yaramaz çocuklara benzeyen,
başı boş papatyalar gelir aklıma..
Özgürlük denince bana
masmavi gökyüzünde salınan,
şımarık bir uçurtma gelir aklıma..
Özgürlük denince bana
martılara aşık olan,
bir beyaz gelincik düşer aklıma..
zaman ve yer kavramı varken, dahası izafiyet kavramı varken nasıl özgür olunur ki, ancak danışıklı dövüş olur bu yaşadığımız
özgürlük kelimesi, yazılı kaynaklarda ilkkez sümerlerce 'amar' olarak kulanılmıştır. Anlamı; 'anaya dönüştür', yani anatanrıçaya ve onun doğal düzeni olan neolitik düzene dönüşün özlemidir. doğallığa, doğa anaya dönmek onunla bütünleşmektir. antik yunan filozofu aristo ise özgürlüğü 'kendini gerçekleştirmek' olarak kullanmıştır. buda özgürlüğün en genel ve en güzel tanımıdır. çünkü kendini gerçekleştirmek her kese, nesneye, tarih ve zamana göre degişmektedir.bir şeyin ihtiyacına ve içinde bulunduğu koşullara göre degişebilmektedir. canlıların suya ve insanın sevgiye ihtiyaç duyması gibi.
özgürlük; istediğin zaman sevdiklerine ulaşıp onları görebilmektir... nasıl mutlu olacağını bilip bunu başarabilmektir.. nice özgür insanlar var, bilmezler sevdikleriyle nasıl mutlu olacaklarını.. bazen gerçekten bişeyler elimizden alındığı zaman anlıyoruz değerlerini.. yürek ister ki kötü şeyler yaşamadan bunu anlayalım ama olmuyor işte...
derinlerde biryerde ruhumun bir köşesinde sonsuza açılan pir pencere. o pencereden pırr diye ucup giden bir kuş. kuşun gözlerinin altından süzülüp giden vadiler, vadilerde başıboş koşan vahşi at sürüleri, atların yelelerinde şavkıyan güneş,süzülen rüzgar, rüzgara karşı kanatlarını germiş keyifle süzülen martı, martıyı izleyip sigarasını tüttüren balıkçı, balıkçının kayığının bordasını yalayan deniz, denizin içinde parlayan balık, balığın pulundan yansıyan ışık, o ışığın derinlerde biryerde ruhumun bir köşesinde açtığı pir pencere.
'rüzgarda savrulan yaprak özgür değildir.'
özgür olabilmek için seni kısıtlayan her şeyden, herkesten, her düşünceden uzaklaşmalısın.
bu yalnızlık acı verecek.
kendine dönmelisin. kendini tanımalısın herkesten önce.
sakın vazgeçipte geri dönme. döneceğin yer senin ait olduğun yer değil.
eğer gerçekleri istiyorsan, yalnız gerçekleri, devam et.
aksi halde, zahiri mutluluklar istiyorsan, bu senin seçimin, dön geri.
uzaklaş kendinden, kaybol diğerlerinin arasında.
özgürlükmü kısaca esilmiş bir kentin sevdası yasaklanmış özgürlüğü kısıtlanmış bi kent deyilde güzel bi yaşam ve gelecek nesilerimizi mutlu ve saygı bi cercevesinde güzel yaşam sürmesi
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
sevgilinin sunduğu ab-ı hayat