Güzel filmdir maalesef sonunda özgürlük savaşçıları kaçınılmaz sona ulaşıp birbirlerini öldürmeye başlamışlardı, ne yazık hiç değişmeyecek bu... Bknz: Filistinde Hamas ile El-Fetih savaşı...
'-Fena cevap,kendimize itimadımızın her an ne kadar buhranlara ve sarsıntılara maruz olduğunu bilirsin değil mi? Bu itimadın kat'i hudutları var mıdır?
-Belki yoktur ama o hudutları sarsarsak gene biz,kendimizi sarsarız...Şahsiyet denilen şeyin sahibi insanlar üzerinde harici tesirlerin hükmü yoktur...Bizi ürküten kendi kendimizi tenkittir...En büyük düşmanım benim...En çok kendimden korkarım,korkarız değil mi?
-Safsata...Öyle de olur,böyle de...Her halde bu davanın seni küçük düşüren tarafını görmekten kaçacak kadar zayıf düşmüşsün...Yalnızlıktan korkuyorsun...
-Asla...
-Kahramanlık taslama...
-Ben yalnızlığın cemiyete rağmen içimizi kaplayan ruhi bir halet olduğunu bilirim...Evlenmek insanı yalnızlıktan kurtarmaz,belki daha müthiş bir yalnızlığa atar...Bu iki kişinin bir arada ve ayrı ayrı yalnız kalması demektir ki cemiyetten gelecek imdadın da kıymetini sıfıra indirdiği için en ümitsiz yalnızlıktır...'
Ken Loach'ın yönettiği filmdir. 1920'li yıllarda irlanda'nın kurtuluş savaşını anlatır. Özgürlük için mücadeledeki çelişkilerin acıtan görüntüsünü görünce sevdiğim filmler kategorisine aldım. Çok sarsıcı bir sonu vardır. Başlangıcı gibi...
'Yapmayın allah aşkına o daha bir çocuk'
annemle seyrettiğimde ki kendisi 60 yaşındadır. Gözyaşlarıyla süslenmişti film.
Kızgın çöllerin serabındayım dedi...Bu da geçer ya Hu...dedim...Unutma sert esen rüzgarın sonu rahmet! ...
Güzel filmdir maalesef sonunda özgürlük savaşçıları kaçınılmaz sona ulaşıp birbirlerini öldürmeye başlamışlardı, ne yazık hiç değişmeyecek bu...
Bknz: Filistinde Hamas ile El-Fetih savaşı...
'-Fena cevap,kendimize itimadımızın her an ne kadar buhranlara ve sarsıntılara maruz olduğunu bilirsin değil mi? Bu itimadın kat'i hudutları var mıdır?
-Belki yoktur ama o hudutları sarsarsak gene biz,kendimizi sarsarız...Şahsiyet denilen şeyin sahibi insanlar üzerinde harici tesirlerin hükmü yoktur...Bizi ürküten kendi kendimizi tenkittir...En büyük düşmanım benim...En çok kendimden korkarım,korkarız değil mi?
-Safsata...Öyle de olur,böyle de...Her halde bu davanın seni küçük düşüren tarafını görmekten kaçacak kadar zayıf düşmüşsün...Yalnızlıktan korkuyorsun...
-Asla...
-Kahramanlık taslama...
-Ben yalnızlığın cemiyete rağmen içimizi kaplayan ruhi bir halet olduğunu bilirim...Evlenmek insanı yalnızlıktan kurtarmaz,belki daha müthiş bir yalnızlığa atar...Bu iki kişinin bir arada ve ayrı ayrı yalnız kalması demektir ki cemiyetten gelecek imdadın da kıymetini sıfıra indirdiği için en ümitsiz yalnızlıktır...'
Ken Loach'ın yönettiği filmdir. 1920'li yıllarda irlanda'nın kurtuluş savaşını anlatır. Özgürlük için mücadeledeki çelişkilerin acıtan görüntüsünü görünce sevdiğim filmler kategorisine aldım. Çok sarsıcı bir sonu vardır. Başlangıcı gibi...
'Yapmayın allah aşkına o daha bir çocuk'
annemle seyrettiğimde ki kendisi 60 yaşındadır. Gözyaşlarıyla süslenmişti film.
İrlandalıları severim ayrıca.