Ey özgür insanlar dinleyin.. insan olmayanlarla işim yok.. bunu bilin.. Gerçi insanlarla da işim olmuyor bu ara pek.. çünkü işim olmuyor.. Yuvarlak laflar ettiğimi düşünmeyin.. düşünün isterseniz.. çünkü insanın özgür olduğunu düşünüyorsunuz.. sizi kandırdılar.. özgür olmadıkları için sizi özgür olduğunuza inandırdılar..böylelikle onlarda sizinle beraber özgür olacaktılar.. kimdi bunlar? kim oldukları önemli değil.. belki de kendi kendinizi kandırdınız.. kendi kendinize bile itiraf edemiyorsunuz.. edebiliyormusunuz? ben özgürüm bunu kendime ve herkese itiraf ediyorum diyorsun.. yanlış duymuyorum.. kulaklarımın sağlam olduğunu itiraf edebilirim.. (gerçi size göre itiraf edilecek tek şey suçtur.. evet bir yere kadar katılırım size.. ama sanırım suçun ne olduğu konusunda ayrışırız..) ama siz özgür olduğunuzu itiraf edemezsiniz.. çünkü özgür değilsiniz.. özgür olduğunuzu söyleyebilirsiniz.. tanrı olduğunuzu bile söyleyebilirsiniz.. ama itiraf edemezsiniz.. itirafçıları dinleyen mahkeme kurullarına başvurun.. onlar başvurunuzu kaydıdeğere alacaktır.. ama ben sizi kapı dışarı etme eğilimdeyim.. rica ediyorum laf yetiştirmeyin.. çok ince kelimeler kullanmaya gayret sarfettim.. incitmeyide bilirim oysa.. çok kırıldığım için kırıltıya alıştım.. bu.. sürekli savaşın içinde olup savaşla.. yada ne bileyim depremle alışık yaşamaya benzer.. rezil biri değilim.. bu yüzden sizi rezil edebilirim..
Haykırmak istiyordu Daha fazla dayanamayacaktı Sesini duyabilecek kimse yoktu orada; Kimse duymak istemiyordu Kendisi de korkuyordu sesinden İçinde boğuyordu sesini Patlamak üzereydi susuşu Birden, Havaya uçtu gövdesinin parçaları Hepsini bir bir deliklerine yerleştirecekti Delikleri kapamak için. ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa onları da toplayacak Kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesine yapıştıracaktı Böyleydi, Delik deşik, Görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte.
Ne şeriat, ne tariykat, ne hakiykat, ne türe, Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre! Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre, Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.
Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka birşey değildir (özellikle artık değildir) , töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez; bununla birlikte geleneksel davranmak ve değerlendirmelerde bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür. Özgür insan ahlaksızdır, çünkü o her bakımdan geleneğe değil, kendisine bağlı olmak ister.
Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef. Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, — demeğe de dilim varmıyor ama — kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
“Vücudum köle olsa da düşüncelerim özgürdür.” Sopheclus
“Şarkıyı değil, ancak bir şarkıcıyı kafese koyabilirsiniz.” Franklin D. Roosevelt
“İngilizler özgür olduklarını düşünüyorlar; buna inanmak büyük bir hata ve yanılgıdır; insanlar sadece parlamento üyelerinin seçiminde özgürdürler; seçim tamamlanır tamamlanmaz insanlar köle durumuna düşerler.” Jean Jacques Rousseau
“Sivil özgürlük, doğal özgürlük demektir. Sivil özgürlük, ancak sivil toplum tarafından güven altına alınabilir.” Alexander Hamilton
her sabah erken kalkıp işe yada okula gitmek,akşam eve gelip televizyon izlemek ve hergün herkezin tekrarladığı bu eylemleri birebir yapan insan karşıtı demektir özgür insan.sadece düzen öyle buyurduğu için köle hatta bi koyun gibi bu kısır döngünün içinde, kaybetmiş diğer insanlardan sıyrılıp, kendi doğrusunu bulmaya çalışan kişidir.kurtulmuş insandır özgür insan.
Kendi golgelerini tanıyıp o golgelerden dost edinebilmissen ozgursundur.
Ne olursa olsun icindeki sesi dinleme cesaretin varsa ve onunde yollar acıldıgında kalkıp yuruyebiliyorsan. Gerceginin karsısında ayakta durma cesaretin varsa.
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kenarında vursunlar beni ki dünya Uğuldayıp duran bir uçurum değilmiydi zaten Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan Bir uçurum kenarında vursunlar beni,vursunlar Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir Kar yağıyorken milyon kere hüzün yağıyordur Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Ömrüm parmak uçlarıda eriyen bir kar tanesi yakışmıyor onlara
İnsiyatifi her zaman kendi elinde olan, kanun ve toplumsal kuralları iyi bilen, dayatmayalara boyun eğmeyen, toplumsal hezeyanlara kapılmayan, çizgisi hedefi belirli,
özgür insan kendine zincir vurmayan insandır duygularını gizlemediği gibi insanlık değerlerini de yerine getirmeli insan insan olmasını ve başkalarının da hakları olabileceğini bilmediği sürece yuları serbest olsada özgür insan olmaz düpedüz zalim haydut harami olur
bu vesileyle kendilerinde başkalarının paralarını canlarını gasp etme hakkı duyanlara öper ve kınıyorum hemde en ağır TCK ile
'Şehir kapılarında ve sıcak yuvanızda yere kapanıp, özgürlüğünüz için dua ettiğinizi gördüm;
Tıpkı, kölelerin kendilerini kılıçtan geçiren bir zorbanın önünde eğilmeleri ve onu övmeleri gibi...
Sık sık, tapınağın korusunda ve kalenin gölgesinde, aranızda en özgür geçinenlerin, özgürlüklerini bir boyunduruk ve bir kelepçe gibi taşıdıklarını gördüm.
Ve kalbim kanadı; çünkü ancak özgürlük arayışında hissettiğiniz derin arzu size gem vurduğunda ve özgürlükten bir amaç ve bir bütünleniş olarak bahsetmeyi terkettiğinizde, gerçekten özgür olabilirsiniz.
Siz, günleriniz endişesiz ve geceleriniz bir istek ve üzüntüden uzak olduğunda özgür olacaksınız.
Yazık ki, bu tür duygular yaşantınızı kuşak gibi sarmakta... Yine de, örtüsüz ve bağsız, bunları aşabilirsiniz.
Ve siz, günlerinizin ve gecelerinizin ötesine, anlayışınızın şafağında öğle aydınlığını çepeçevre bağladığınız zincirleri kırmadan nasıl yükselebilirsiniz?
Gerçekte, özgürlük dediğiniz, halkaları güneşte parlayıp gözünüzü kamaştırsa da, bu zincirlerin en kuvvetlisidir.
Ve özgür olmanız için terketmeniz gereken, kendi benliğinizin parçalarından başka ne olabilir?
Eğer geçersiz kılmak istediğiniz adaletsiz bir kanun varsa, bunu alnınıza kendi ellerinizle, bizzat siz yazdınız.
Bu kanunu, hukuk kitaplarınızı yakarak veya denizin bütün suyunu bile kullansanız, yargıçlarınızın alınlarını yıkayarak yok edemezsiniz.
Ve devirmek istediğiniz bir despot varsa, önce onun sizin içinizde kurduğu tahtı devirmeye bakın.
Bir zorba, özgür ve gururlu olana, eğer özgürlüğünde zulüm ve gururunda utanç taşımasaydı, nasıl hükmedebilirdi?
Ve eğer, üzerinizden atmak istediğiniz bir endişeyse, onu kendinizin seçtiğini, kimsenin size yüklemediğini unutmayın.
Ve kurtulmak istediğiniz bir korkunuz varsa, o korkunun merkezi sizin kalbinizdir, yoksa korkulanın avuçları içinde değil.
Herşey, varlığınızın içinde yarı kucaklanmış olarak dolaşır durur; istenen ve korkulan, nefret edilen ve baş tacı olan, takip ettiğiniz ve kaçmak istediğiniz..
Bunlar içinizde, ışıklar ve gölgeler gibi, birbirine yapışmış çiftler halinde hareket ederler.
Ve gölge soluklaşıp kaybolduğunda, can çekişen ışık, bir başka ışığa gölge olur.
Ve sizin özgürlüğünüz, prangasından kurtulduğunda, daha büyük bir özgürlüğe pranga olur.'
Ruhunuzun sakli kaynagi yükselmeli ve çagildayarak denize dogru kosmali; Ve o zaman, sonsuz derinliginizin hazineleri gözlerinizin önüne serilecektir.
Ancak bilinmeyen hazinenizi tartmak için tarti aramayin; Ve bilginizin derinligini degnekle veya iskandil ipiyle ölçmeye kalkmayin.
Çünkü kisi, ölçüsüz ve sinirsiz bir deniz gibidir. 'Tek dogruyu buldum' degil, 'Bir dogruyu buldum' deyin.
'Ruha giden yolu buldum' degil, 'Kendi yolumda yürürken ruhu buldum' deyin.
Çünkü ruh, her yolda yürür. Ruh ne bir çizgi üzerinde yürür; ne de bir kamis gibi dümdüz büyür. Ruh, sayisiz taç yapraklari olan bir lotus çiçegi gibi açilir.'
insan denen ve en mükemmel varlık bile denilen bu 'şey' in aslında olamayacağı hep biyerlere bişeylere bağlı akalacağının anlaşılması döneminde geçilen veya geçilemeyen ve aslında geçilemeyecek olan saplantı...kimsenin olamayacağı ve erişemeyeceği tek rütbedir...
Geçmişinin toplamı ve mahkumu.
Demokrasilerde özgür insan (hakaret etmeden) her türlü düşüncesini insanlarla paylaşabilmelidir.
geçmişi olmayan geleceği de dert etmeyen insandır.
özgürlük başarıdır özgürlük sevgidir nefes almaktır özgürlük bana göre güvendir yaptığın işin simgesidir
ruhuma verdiğim özgürlük kadar özgürüm......
Ey özgür insanlar dinleyin.. insan olmayanlarla işim yok.. bunu bilin..
Gerçi insanlarla da işim olmuyor bu ara pek.. çünkü işim olmuyor..
Yuvarlak laflar ettiğimi düşünmeyin.. düşünün isterseniz.. çünkü insanın özgür olduğunu düşünüyorsunuz.. sizi kandırdılar..
özgür olmadıkları için sizi özgür olduğunuza inandırdılar..böylelikle onlarda sizinle beraber özgür olacaktılar.. kimdi bunlar?
kim oldukları önemli değil.. belki de kendi kendinizi kandırdınız..
kendi kendinize bile itiraf edemiyorsunuz.. edebiliyormusunuz?
ben özgürüm bunu kendime ve herkese itiraf ediyorum diyorsun..
yanlış duymuyorum.. kulaklarımın sağlam olduğunu itiraf edebilirim..
(gerçi size göre itiraf edilecek tek şey suçtur.. evet bir yere kadar katılırım size..
ama sanırım suçun ne olduğu konusunda ayrışırız..)
ama siz özgür olduğunuzu itiraf edemezsiniz.. çünkü özgür değilsiniz..
özgür olduğunuzu söyleyebilirsiniz.. tanrı olduğunuzu bile söyleyebilirsiniz..
ama itiraf edemezsiniz.. itirafçıları dinleyen mahkeme kurullarına başvurun..
onlar başvurunuzu kaydıdeğere alacaktır.. ama ben sizi kapı dışarı etme eğilimdeyim..
rica ediyorum laf yetiştirmeyin.. çok ince kelimeler kullanmaya gayret sarfettim..
incitmeyide bilirim oysa.. çok kırıldığım için kırıltıya alıştım..
bu.. sürekli savaşın içinde olup savaşla.. yada ne bileyim depremle alışık yaşamaya benzer.. rezil biri değilim.. bu yüzden sizi rezil edebilirim..
ben böyle diyorum
yok.
kendi kemik kafeslerimize hapis ruhumuz....
yapmak istediğini engellere çarpmadan yapandır
Görülmemiş Bir Çiçek Açma
Haykırmak istiyordu
Daha fazla dayanamayacaktı
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;
Kimse duymak istemiyordu
Kendisi de korkuyordu sesinden
İçinde boğuyordu sesini
Patlamak üzereydi susuşu
Birden,
Havaya uçtu gövdesinin parçaları
Hepsini bir bir deliklerine yerleştirecekti
Delikleri kapamak için.
ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa
onları da toplayacak
Kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesine yapıştıracaktı
Böyleydi,
Delik deşik,
Görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte.
Yannis Ritos
Özgürlük
Özgürlük yoluna girmezsen,
Bu yolda koşmazsan var gücünle,
Yıkamazsan yüzünü yüreğinin kanında,
Yarın avucunu yalarsın.
Adam dediğin kendini yok bilmedimi,
Cayır cayır yanmadımı yürek dediğin,
Hadi öyleyse uğurlar olsun.
Ömer Hayyam
Ne şeriat, ne tariykat, ne hakiykat, ne türe,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.
Neyzen
Way be pasiflenen nicklerim altta birikip maziyi hatırlatıyorlar.
Özgür insan pasiflenemez :)
Ahlaklılık törelere itaat etmekten başka birşey değildir (özellikle artık değildir) , töreler ne tür olurlarsa olsunlar bu ilke değişmez; bununla birlikte geleneksel davranmak ve değerlendirmelerde bulunmaktır. Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür. Özgür insan ahlaksızdır, çünkü o her bakımdan geleneğe değil, kendisine bağlı olmak ister.
Nietzche
DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
1947
Nazım Hikmet
“Vücudum köle olsa da düşüncelerim özgürdür.”
Sopheclus
“Şarkıyı değil, ancak bir şarkıcıyı kafese koyabilirsiniz.”
Franklin D. Roosevelt
“İngilizler özgür olduklarını düşünüyorlar; buna inanmak büyük bir hata ve yanılgıdır; insanlar sadece parlamento üyelerinin seçiminde özgürdürler; seçim tamamlanır tamamlanmaz insanlar köle durumuna düşerler.”
Jean Jacques Rousseau
“Sivil özgürlük, doğal özgürlük demektir. Sivil özgürlük, ancak sivil toplum tarafından güven altına alınabilir.”
Alexander Hamilton
Diğer insanlarla beraber uyum içinde, kendi özlediği hayatı da yaşamayı başarabilmiş insan
her sabah erken kalkıp işe yada okula gitmek,akşam eve gelip televizyon izlemek ve hergün herkezin tekrarladığı bu eylemleri birebir yapan insan karşıtı demektir özgür insan.sadece düzen öyle buyurduğu için köle hatta bi koyun gibi bu kısır döngünün içinde, kaybetmiş diğer insanlardan sıyrılıp, kendi doğrusunu bulmaya çalışan kişidir.kurtulmuş insandır özgür insan.
Öz-gür-lük, kendin olmaya başlamakla başlar ve sonsuzdur bu.
Varsa bir özgür insan kölesi olmaya hazırım. Haliyle beni almaz köle olarak :)
İnsanlar savunmada yasıyorlar. Birseylere tutunma telası. kaybetme korkuları. Alıskanlıklarını kaybettikleri anda dengeleri bozuluyor.
Kendi golgelerini tanıyıp o golgelerden dost edinebilmissen ozgursundur.
Ne olursa olsun icindeki sesi dinleme cesaretin varsa ve onunde yollar acıldıgında kalkıp yuruyebiliyorsan. Gerceginin karsısında ayakta durma cesaretin varsa.
Ozgursundur.
Karda İzler
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Bir uçurum kenarında vursunlar beni ki dünya
Uğuldayıp duran bir uçurum değilmiydi zaten
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından
Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana
Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık
Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık
Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan
Bir uçurum kenarında vursunlar beni,vursunlar
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak
Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir
Kar yağıyorken milyon kere hüzün yağıyordur
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Ömrüm parmak uçlarıda eriyen bir kar tanesi
yakışmıyor onlara
Ahmet Telli
Özgür toplumlar ya da oluşumlar olmaz yalnız ve yalnız 'özgür insan' lar olabilir.
İnsiyatifi her zaman kendi elinde olan, kanun ve toplumsal kuralları iyi bilen, dayatmayalara boyun eğmeyen, toplumsal hezeyanlara kapılmayan, çizgisi hedefi belirli,
özgür insan kendine zincir vurmayan insandır duygularını gizlemediği gibi insanlık değerlerini de yerine getirmeli insan insan olmasını ve başkalarının da hakları olabileceğini bilmediği sürece yuları serbest olsada özgür insan olmaz düpedüz zalim haydut harami olur
bu vesileyle kendilerinde başkalarının paralarını canlarını gasp etme hakkı duyanlara öper ve kınıyorum hemde en ağır TCK ile
ÖZGÜRLÜK
Ve bir hatip 'Bize özgürlükten bahset.' dedi.
Ve o cevap verdi:
'Şehir kapılarında ve sıcak yuvanızda yere kapanıp,
özgürlüğünüz için dua ettiğinizi gördüm;
Tıpkı, kölelerin kendilerini kılıçtan geçiren bir zorbanın
önünde eğilmeleri ve onu övmeleri gibi...
Sık sık, tapınağın korusunda ve kalenin gölgesinde, aranızda
en özgür geçinenlerin, özgürlüklerini bir boyunduruk ve
bir kelepçe gibi taşıdıklarını gördüm.
Ve kalbim kanadı; çünkü ancak özgürlük arayışında hissettiğiniz
derin arzu size gem vurduğunda ve özgürlükten bir amaç ve bir
bütünleniş olarak bahsetmeyi terkettiğinizde,
gerçekten özgür olabilirsiniz.
Siz, günleriniz endişesiz ve geceleriniz bir istek ve üzüntüden
uzak olduğunda özgür olacaksınız.
Yazık ki, bu tür duygular yaşantınızı kuşak gibi sarmakta...
Yine de, örtüsüz ve bağsız, bunları aşabilirsiniz.
Ve siz, günlerinizin ve gecelerinizin ötesine,
anlayışınızın şafağında öğle aydınlığını çepeçevre
bağladığınız zincirleri kırmadan nasıl yükselebilirsiniz?
Gerçekte, özgürlük dediğiniz, halkaları güneşte parlayıp
gözünüzü kamaştırsa da, bu zincirlerin en kuvvetlisidir.
Ve özgür olmanız için terketmeniz gereken,
kendi benliğinizin parçalarından başka ne olabilir?
Eğer geçersiz kılmak istediğiniz adaletsiz bir kanun varsa,
bunu alnınıza kendi ellerinizle, bizzat siz yazdınız.
Bu kanunu, hukuk kitaplarınızı yakarak veya denizin bütün suyunu
bile kullansanız, yargıçlarınızın alınlarını yıkayarak yok edemezsiniz.
Ve devirmek istediğiniz bir despot varsa, önce onun
sizin içinizde kurduğu tahtı devirmeye bakın.
Bir zorba, özgür ve gururlu olana, eğer özgürlüğünde zulüm
ve gururunda utanç taşımasaydı, nasıl hükmedebilirdi?
Ve eğer, üzerinizden atmak istediğiniz bir endişeyse,
onu kendinizin seçtiğini, kimsenin size yüklemediğini unutmayın.
Ve kurtulmak istediğiniz bir korkunuz varsa, o korkunun merkezi
sizin kalbinizdir, yoksa korkulanın avuçları içinde değil.
Herşey, varlığınızın içinde yarı kucaklanmış olarak dolaşır durur;
istenen ve korkulan, nefret edilen ve baş tacı olan,
takip ettiğiniz ve kaçmak istediğiniz..
Bunlar içinizde, ışıklar ve gölgeler gibi, birbirine yapışmış
çiftler halinde hareket ederler.
Ve gölge soluklaşıp kaybolduğunda, can çekişen ışık,
bir başka ışığa gölge olur.
Ve sizin özgürlüğünüz, prangasından kurtulduğunda,
daha büyük bir özgürlüğe pranga olur.'
Halil Cibran
Kendini Biliş
Ve bir adam söyle dedi: 'Bize kendini bilişten bahset.'
Ve o cevap verdi:
'Kalbiniz gecelerin ve gündüzlerin sirrini sessizce bilir.
Ancak kulaklariniz, kalbinizin bilgisini isitmek için deli olur.
Düsüncelerinizde daima bildiginizi, kelimelerde de bileceksiniz.
Rüyalarinizin çiplak bedenine parmaklarinizla dokunabileceksiniz.
Ve böyle de olmasi gerekir.
Ruhunuzun sakli kaynagi yükselmeli ve çagildayarak denize dogru kosmali;
Ve o zaman, sonsuz derinliginizin hazineleri gözlerinizin önüne
serilecektir.
Ancak bilinmeyen hazinenizi tartmak için tarti aramayin;
Ve bilginizin derinligini degnekle veya iskandil ipiyle ölçmeye kalkmayin.
Çünkü kisi, ölçüsüz ve sinirsiz bir deniz gibidir.
'Tek dogruyu buldum' degil, 'Bir dogruyu buldum' deyin.
'Ruha giden yolu buldum' degil,
'Kendi yolumda yürürken ruhu buldum' deyin.
Çünkü ruh, her yolda yürür.
Ruh ne bir çizgi üzerinde yürür;
ne de bir kamis gibi dümdüz büyür.
Ruh, sayisiz taç yapraklari olan
bir lotus çiçegi gibi açilir.'
Halil Cibran
insan denen ve en mükemmel varlık bile denilen bu 'şey' in aslında olamayacağı hep biyerlere bişeylere bağlı akalacağının anlaşılması döneminde geçilen veya geçilemeyen ve aslında geçilemeyecek olan saplantı...kimsenin olamayacağı ve erişemeyeceği tek rütbedir...
özgüvenini kazanmış ve sesi gür çıkan insan moda tabirle yazalım uysada uymasada freehuman
Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir.
Voltaire
Acı çekmektir bir ölçüde...
Özgür İnsan Olmak? !
Kendi çıkarlarını düşünmeden sadece doğru olabilecek olana bakmaya çalışır...
Kendini başkasının yerine koymayı bilir...
Farklı hayat şartlarının insanları farklı düşüncelere yönelteceğini bilir...
Yalan, sahtekarlık gibi saçma şeylerle geçiştirmez bişeyi...
Cesurdur, sözünü sakınmaz... Dedikleri her zaman gerçekten hissetikleridir...
....
devam edecem bu terime....