. ... ..... tut ki daha çok seviyorum seni, burkulan içimin süreyya sürgünlerinde, acılarınla acılanmak istiyorum…, ki; hangi yeryüzü, gökyüzüne bakmaz… ve; sanılıyor mu ki, gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir, ah;
sırdaş yol arkadaşlarını ayıramaz zahirin, bozulmuş raconları…, ve ey semavatın oyun kurucusu; cesaret ve sekînet veren bir düş yolla, bu mülevves kuluna…, ki bak saatler eşzamanlı, onbirden üçe; üçten onbire, mütemadiyen; ah; ..... ... .
.
...
.....
tut ki daha çok seviyorum seni,
burkulan içimin süreyya sürgünlerinde,
acılarınla acılanmak istiyorum…,
ki;
hangi yeryüzü, gökyüzüne bakmaz…
ve; sanılıyor mu ki,
gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir,
ah;
sırdaş yol arkadaşlarını ayıramaz
zahirin,
bozulmuş raconları…,
ve ey semavatın oyun kurucusu;
cesaret ve sekînet veren bir düş yolla,
bu mülevves kuluna…,
ki bak saatler eşzamanlı,
onbirden üçe;
üçten onbire,
mütemadiyen;
ah;
.....
...
.