Onlar ki,denizde balık,havada kuş kadar çokturlar,nefes almayı yaşamak,bir ayak topu takımının fanatik yandaşlığını aşk zanneden,ağaca bakmaktan ormanın güzelliğini göremeyen,evrensel kültürden habersiz,kendisine çeşitli yollarla dayatılan popüler kültürsüzlüğün naçar kurbanlarıdır onlar,onlar ki denizde balık, havada kuş kadar çokturlar.
Batı,onlar için anayasalar,kanunlar,parlamento,siyasi partiler,mahkemeler, giyim-kuşam,yeme-içme alışkanlıkları,opera ve bale,senfoni orkestrası,at yarışları,frak,balolar vb’den ibaretti.Kendileri bunlara sahip olurlarsa,Batı gibi zengin ve “modern olacaklarını zannediyorlerdı.
Onlar,acıların sessizliğinde,inkar edilen buharlaştırılan,yok sayılanlardı onlar.Bir şairimizin değişiyle vatandaş bile değildi karataştı onlar.Gün oldu devran döndü,demokratik bir yapılanmaya doğru barış,kardeşlik ve insan hakları bağlamında yolu açık olsun güzel ülkemizin.
Onlar, deli diyorlardı sana sen susuyordun, mecnun diyorlardı, şair diyorlardı sen susuyordun.Seni bizim elimizden kim kurtaracak diyorlardı sen ALLAH diyordun.Allah azze ve celle.
Onlar bizden uzak olanlar,onlar onun berabarindekiler,onlar burada olmayanlar,onlar onlar derken bizden habersiz olanlar,onlar bizim tanidiklarimiz,onlar bizim tanimadiklarimiz,onlar herseyimiz,onlar hicbir seyimiz,onlar bizi bilir,onlar bizi bilmez,onlar sevdiklerimiz,onlar dusmanlarimizdir,onlar'siz onlari tarif edemeyiz.
En bilgin aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır. Asırda onlar yendi, onlar yenildi. Çok sözler edildi onlara dair ve onlar için: zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur, denildi.
Demir, kömür ve şeker ve kırmızı bakır ve mensucat ve sevda ve zulüm ve hayat ve bilcümle sanayi kollarının ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus ve kederli nehir yollarının, sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş olur, bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman.
Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvâsına sancaklarını elden yere düşürürler ve düşmanı meydanda koyup kaçarlar evlerine ve onlar ki bir nice mürtede hançer üşürürler ve yeşil bir ağaç gibi gülen ve merasimsiz ağlayan ve ana avrat küfreden ki onlardır, destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
onlar diye bir korku filmi vardı. nicole kidman ın oynadığı.. güzel filmdi senaryosu da bir harikaydı gibi.. :)
Onlar ki,denizde balık,havada kuş kadar çokturlar,nefes almayı yaşamak,bir ayak topu takımının fanatik yandaşlığını aşk zanneden,ağaca bakmaktan ormanın güzelliğini göremeyen,evrensel kültürden habersiz,kendisine çeşitli yollarla dayatılan popüler kültürsüzlüğün naçar kurbanlarıdır onlar,onlar ki denizde balık, havada kuş kadar çokturlar.
Batı,onlar için anayasalar,kanunlar,parlamento,siyasi partiler,mahkemeler, giyim-kuşam,yeme-içme alışkanlıkları,opera ve bale,senfoni orkestrası,at yarışları,frak,balolar vb’den ibaretti.Kendileri bunlara sahip olurlarsa,Batı gibi zengin ve “modern olacaklarını zannediyorlerdı.
Fikret Başkaya:Yediyüz S320
Onlar,acıların sessizliğinde,inkar edilen buharlaştırılan,yok sayılanlardı onlar.Bir şairimizin değişiyle vatandaş bile değildi karataştı onlar.Gün oldu devran döndü,demokratik bir yapılanmaya doğru barış,kardeşlik ve insan hakları bağlamında yolu açık olsun güzel ülkemizin.
Hayatımı alt üst edenler..?
Beni hayata küstürmeye çalışanlar, onlara ve yıllara inat dim dik ayaktayım...!
Dur diyorlar, biraz diyorlar...
Büsbütün gibiyim...
...
them
The Cranberries
Denediler…
Bknz: II. Dünya Savaşı kahramanları…
Onlar, deli diyorlardı sana sen susuyordun, mecnun diyorlardı, şair diyorlardı sen susuyordun.Seni bizim elimizden kim kurtaracak diyorlardı sen ALLAH diyordun.Allah azze ve celle.
onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir
sevgilim onlar vatana düşman
Onlar bizden uzak olanlar,onlar onun berabarindekiler,onlar burada olmayanlar,onlar onlar derken bizden habersiz olanlar,onlar bizim tanidiklarimiz,onlar bizim tanimadiklarimiz,onlar herseyimiz,onlar hicbir seyimiz,onlar bizi bilir,onlar bizi bilmez,onlar sevdiklerimiz,onlar dusmanlarimizdir,onlar'siz onlari tarif edemeyiz.
anlamak istemiyorlar!
bilmiyorlar!
ağızlarından salyalar akan aç itleeerrrrr gibi işgale gelenleri
Ah onlar! Ciğercinin kedisiydi onlar...
onlar yanlış biliyor.. kimsenin suçu değil buu...
candan abla'dan..mr.grey :)
III. çoğul sahış
''Etrafına bak; ve şükret sahip oldukların için..''
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
Demir,
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice mürtede hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.