O demeyin bana! aklımdan çıkmıyor hiç... Ne yaptı isem de yüzüme bakmıyor hiç... Bunca şiir bunca aaah! bunca da yakarmak İnat ki ne inat! ..bir ışık yakmıyor hiç!
Beni sabahlara kadar kendisini düsünmek zorunda birakan insafsiz biri O konussa yüregindeki alli tebessümlerde kaybolurdum, konussa yanmadan yikilmadan söndürürdü beni derdim. Sigaram kadar tiryakisi oldugum içkim kadar basimi döndüren, görmedigim kadar özledigim, özledigim kadar dokunamadigim, dokunamadigim kadar ürkek...................
Yasayipta yitirdigim degil yasamayipta bilmek istedigim, konusmasini bekledigim, kizil dudaklarina hasretlendigim hasreti ile eridigim, yanimda iken bile özledigim gittigi yolu kiskandigim aydinlik günlerimi aradigim OOOOO
Kendi olarak, sana gelen- sana gereksinimi olmadan, seni isteyen- sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen- kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- - O, işte...
o bir star... o bir numara... o bir o bir... o birr... :)) hehee beyazı hatırladımm... O kadar olay olmaz sevmek Onun bileceği şey diil nefret Onsuz ne ben tamım ne O bir melek O bensiz ben Onsuz olamayızzz zatennn.........
O herşeyi kendi yanında görüp Almak istediğini alır Başka sey düşünmez Beni unuturdu Onun her anı heyecan dolu Beni üzdüğü zamanlarda bile Yokluğunu hissetmek Beni korkuturdu Ben herşeyi onun için, onun Yanında yaparken O hepsine uzktan bakardı bir yabancı gibi Her sözümü dinliyor gibi Beni kandırırken İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi O her günü yeni bir umutla Bekler gibi görünür Yarına inanmaz, beni avuturdu Onun her anı heyecan dolu Beni üzdüğü zamanlarda bile Yokluğunu hissetmek Beni korkuturdu
Boğuluyordu.. Nefessiz kalıyordu bu şehirde…. Eve her gelişinde bütün pencereleri açıyordu hemen..ve sigara bağımlısı bir astımlı gibi havadaki oksijeni derin derin…nefes almak istercesine….sudan çıkmış ve nefes alamayan…sanki biraz daha geçse öleceğini bilmekte olan küçük bir Japon balığı edasıyla…
Yetmiyordu işte… Kalbi mengeneler arasında sıkıştırılırken.. Ona içine düştüğü devasa hortumdan kurtulmaya çalışma endişesi düşüyordu..
Hayatın anlamını sorgulamak için çok geçti.. Ölmek içinse henüz hayatta olduğuna göre erken..
Ne yapacağını bilemez bir halde önce sağına….sonra soluna bakındı… Gördüğü tek şey kalabalıklardaki yalnızlığıydı..
İçinde yitip gittiği kayıp şehir…
^^Bilmezler yalnız yaşamayanlar^^ mısraları geldi aklına….
Vurgundu… Martılara simit atma ihtimallerine…. Geceleri denize aksi düşen yıldızlara…ve ayın kılavuzluk ettiği yakamozlara…. Altın kumlu sahillere…o sahillerdeki iyot kokularına..yerdeki küçük yengeçlere…ve deniz kabuklarına… Ki o kumsallarda kıyıyı yalamakta olan eşsiz sükunetteki dalgalar…ona içindeki dokunulmamış yerleri iyileştirirmiş gibi gelirdi…
...varken hüzne yer yoktu yaşamda...
klibi de güzeldi bu sarkinin
O demeyin bana! aklımdan çıkmıyor hiç...
Ne yaptı isem de yüzüme bakmıyor hiç...
Bunca şiir bunca aaah! bunca da yakarmak
İnat ki ne inat! ..bir ışık yakmıyor hiç!
yağmuru severdi...
Beni sabahlara kadar kendisini düsünmek zorunda birakan insafsiz biri O
konussa yüregindeki alli tebessümlerde kaybolurdum, konussa yanmadan
yikilmadan söndürürdü beni derdim. Sigaram kadar tiryakisi oldugum içkim
kadar basimi döndüren, görmedigim kadar özledigim, özledigim kadar
dokunamadigim, dokunamadigim kadar ürkek...................
Yasayipta yitirdigim degil yasamayipta bilmek istedigim, konusmasini
bekledigim, kizil dudaklarina hasretlendigim hasreti ile eridigim,
yanimda iken bile özledigim gittigi yolu kiskandigim aydinlik günlerimi
aradigim OOOOO
kim? isim ver bana!
Varacağımdır O.Ne rüzgardır beklediğim nede kasırga,O'na varmak için.
Vakti vaa vakti.Onu bekiliyorum sadece..
...şeyler bunlar
Kendi olarak, sana gelen-
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
O, işte...
Oruç ARUOBA
benim herşeyim olma ihtimali yüksek biri..
o bir star... o bir numara... o bir o bir... o birr... :)) hehee beyazı hatırladımm...
O kadar olay olmaz sevmek
Onun bileceği şey diil nefret
Onsuz ne ben tamım ne O bir melek
O bensiz ben Onsuz olamayızzz zatennn.........
ooo varya ooo sormayın yaaafff... ağlicam
onu hep karanlıklarda aradım
kimsenin giremeye cesaret edemediği karanlıklarda
gözyaşlarımla dövüyordum karanlığı
aldırmıyordum çocukluk kabuslarıma
yırtıyordum yarınlarımdan dünleri
bugünü istiyordum onun için
hoyrat ruhumla eceli...
Benim tamamım,benim eksik yanlarım..! ! !
OOOOO... Kimleri göriyim, kimleri göriyim. La ne edisiz zırtolar...
Varacağım....Ne rüzgardır beklediğim nede kasırga,O'na varmak için.
Vakti vaa vakti.Onu bekiliyorum sadece....
O
O ARTIK HAYATIMDA OLMAYACAK: ONDAN ARTIK SADECE O DIYE BAHSEDECEK ONU UNUTACAM:HATTA UNUTTUM BILE
Rabbim;
Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.
Ben çalışıyorum...
Sen Çalışıyorsun...
O yiyor...
Biz çalışıyoruz...
Siz çalışıyorsunuz...
ONLAR yiyor...
O herşeyi kendi yanında görüp
Almak istediğini alır
Başka sey düşünmez
Beni unuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
Ben herşeyi onun için, onun
Yanında yaparken
O hepsine uzktan bakardı bir yabancı gibi
Her sözümü dinliyor gibi
Beni kandırırken
İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi
O her günü yeni bir umutla
Bekler gibi görünür
Yarına inanmaz, beni avuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
'O' teoman..
eşimi, nedendir bilmem ama.....
hikayenin başı...
O gri kanatlı, orta boylu alelade bir sinekti ve sadece bir miktar hoş vakit geçirmişti benimle.
okuduğum bi hikayenin son cümlesi
Yumuşakçalar.
arkada bıraktıkların..
belki simit belki aşk belki bilinmeyen belki işaret edilen belki ben.
Boğuluyordu..
Nefessiz kalıyordu bu şehirde….
Eve her gelişinde bütün pencereleri açıyordu hemen..ve sigara bağımlısı bir astımlı gibi havadaki oksijeni derin derin…nefes almak istercesine….sudan çıkmış ve nefes alamayan…sanki biraz daha geçse öleceğini bilmekte olan küçük bir Japon balığı edasıyla…
Yetmiyordu işte…
Kalbi mengeneler arasında sıkıştırılırken..
Ona içine düştüğü devasa hortumdan kurtulmaya çalışma endişesi düşüyordu..
Hayatın anlamını sorgulamak için çok geçti..
Ölmek içinse henüz hayatta olduğuna göre erken..
Ne yapacağını bilemez bir halde önce sağına….sonra soluna bakındı…
Gördüğü tek şey kalabalıklardaki yalnızlığıydı..
İçinde yitip gittiği kayıp şehir…
^^Bilmezler yalnız yaşamayanlar^^ mısraları geldi aklına….
Sustu…
Vurgundu…
Martılara simit atma ihtimallerine….
Geceleri denize aksi düşen yıldızlara…ve ayın kılavuzluk ettiği yakamozlara….
Altın kumlu sahillere…o sahillerdeki iyot kokularına..yerdeki küçük yengeçlere…ve deniz kabuklarına…
Ki o kumsallarda kıyıyı yalamakta olan eşsiz sükunetteki dalgalar…ona içindeki dokunulmamış yerleri iyileştirirmiş gibi gelirdi…
olmadan olmuyor....
Stephan King' in romani..
palyaçolardan nefret etmemi saglamisiti..
filmide bir o kadar korkunç.
stephen king'in en iyi romanlarından...