derin bir nefes alırsın,ciğerlerin bayram eder, ama rahat bırakmaz birileri, omuzlarından tutar hoyratça silkelerler, tıkanırsın.. o nefesi salıversen olmayacak, tutsan tutamayacaksın...
nefes alamıyordum çünkü gözlerin hükmetmişti tüm benliğime... nefes alamıyordum çünkü dönüp gitmiştin acımadan benliğime... nefes alamıyordum çünkü gözlerini almıştın benden
Karbondioksitin varlığıyla ortaya çıkan ilginç, ironik durum... İyiliğin var olabilmesi için kötülük olmalı; refahın olabilmesi için zorluk olmalı; sonucun olabilmesi için de bir neden olmalı...
ne demek olduğunu değil şu an ne çağrıştırdığını ayzayım temelin bri fıkrasını
temel berbere gitmiş kulağında volkmen saç traşı olacak... berber sık sık kulaklığı çıkarmasını istemiş temel itiarz etmiş kulaklıkla devam etemsini istemiş..
olacak iş kulaklık bir şekilde düşüvermiş..tabi temel de..düşümüş ve ölmüş... berber acaba ne dinliyordu diye bakmış.. -nefes al -nefes ver...
tutmak gerek nefesi...almamak lazım...kafanı su dolu bi kovaya sokup orada tutmak lazım...çıkarmamak lazım oradan...beklemek kötüdür...boşver bekeleme..sen ona git...
ama bunun için bile emek sarfedeyoruz, bi enerji harcıyoruz.... nefes almak için yiyoruz, yaşıyoruz.... yaşamak için nefes alıyoruz... hehe..abarttım sanırım :))
nevres kumaslarami sardilar seni verdin son nefesini? Hidayet dinle beni aklima getirdim bir musibeti, tuz bastim kanayan yarama sanki, ahh nerede o gün vursalar tenha bir mekanda seni...
nefes bana sevdayı hatırlatıyor sevgilye duyulan sevdayı nefessiz yaşanmazki sevda yoksa nefessiz kalırım
kalp akciğere döner ve
-almadan vermenin nasıl bir duygu olduğunu
hiç öğrenemeyeceksin üzülüyorum sana..
Nefees? Nefeeess... '(deriiin bir nefes alıp) nefeessssssssssssss (diye bırak)
Türk Edebiyâtı'nda Alevi-Bektâşî şâirlerin Alevîlik veya Bektâşîlik yolu ile ilgili söyledikleri şiirlerin (yani nutukların) bestelenmiş hâli.
Aaaaah, ah, pek güzel olurlar..
Amanın bi de şu var;
Alevîlerin nutukları bestelendiğinde çoğu zaman 'deme' 'deyiş' 'samah' gibi isimler alır..ü
Ama bu çok, pek çok güzel oldukları gerçeğini değiştirmez tabiî..
Eheh... :)
Nefes almak, içten içe, derin derin,
Taze, ılık, serin,
Duymak havayı bağrında.
Nefes almak, her sabah uyanık,
Ağaran güne penceren açık,
Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.
Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı,
Senin her yer: Caddeler, meydanlar, çarşı...
Kardeşim, nefes alıyorsun ya!
Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,
Ananın südünü emer gibi,
Kana kana, doya doya...
Nefes almak, kolunda bir sevgili
Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
Bahar, yaz, kış.
Nefes almak, akşam, iş bitince,
Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
Nefesin nefeslerine karışmış.
Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,
Yanında karına uzatıp bir kolu,
Nefes almak.
O dolup boşalan göğse...
Uyumak, sevmek nefes nefese,
Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak
Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.
Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu,
Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.
Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...
Anlıyorum birbirinden mukaddes,
Alıp verdiğim her nefes
Ziya Osman Saba
derin bir nefes alırsın,ciğerlerin bayram eder,
ama rahat bırakmaz birileri,
omuzlarından tutar hoyratça silkelerler,
tıkanırsın..
o nefesi salıversen olmayacak,
tutsan tutamayacaksın...
şukretmek için tek sebeb adam nefesini çok guzel kullanıyo kimmi? abdussameddd
hayatın boyunca senden hiç ayrılmaz.. ayrılınca da kimse kalmaz yanında...
Şükretmeye sebep mi arıyosun; buyur!
..alamıyorum...öyle tıkandım ki..yutkunamıyorum bile..dokunsalar ağlayacağım..; (
alıp weriyosan gerisini sorgulama ;)
Tabende karakteriyle hatırladığım roman...
nefes alamıyordum
çünkü gözlerin hükmetmişti tüm benliğime...
nefes alamıyordum
çünkü dönüp gitmiştin acımadan benliğime...
nefes alamıyordum
çünkü gözlerini almıştın benden
Etkileyici,uyurkun yüzünde hissetme hali...
Karbondioksitin varlığıyla ortaya çıkan ilginç, ironik durum... İyiliğin var olabilmesi için kötülük olmalı; refahın olabilmesi için zorluk olmalı; sonucun olabilmesi için de bir neden olmalı...
soluk..
900 dakika sonra gelecek...
Ses...
birazda goethe ye kulak verelim
goethe der ki
nefes alışın şartı nefes vermektir...ve nefes vermenin şartıda nefes almaktır...
yani bir sıkışmanın şartı açılmaktır...
hayatın ölümsüz formülü burd akendni gösterir...göze karanlık sunulur sunulamz aydınlığı ister...karşısına aydınlık çıkarılınca karanlığı arar..ve bu sayede canlılığını nesneyi kavrama hakkını gösterir..çünkü nesneye karşıt bir şeiy içinden çıkarmaktadır...
ne demek olduğunu değil şu an ne çağrıştırdığını ayzayım
temelin bri fıkrasını
temel berbere gitmiş
kulağında volkmen saç traşı olacak...
berber sık sık kulaklığı çıkarmasını istemiş temel itiarz etmiş
kulaklıkla devam etemsini istemiş..
olacak iş kulaklık bir şekilde düşüvermiş..tabi temel de..düşümüş ve ölmüş...
berber acaba ne dinliyordu diye bakmış..
-nefes al
-nefes ver...
tutmak gerek nefesi...almamak lazım...kafanı su dolu bi kovaya sokup orada tutmak lazım...çıkarmamak lazım oradan...beklemek kötüdür...boşver bekeleme..sen ona git...
sine qua non!
hayat...
ve hayata devam etmek, yaşamak yani....
ama bunun için bile emek sarfedeyoruz, bi enerji harcıyoruz....
nefes almak için yiyoruz, yaşıyoruz....
yaşamak için nefes alıyoruz...
hehe..abarttım sanırım :))
nevres kumaslarami sardilar seni verdin son nefesini? Hidayet dinle beni aklima getirdim bir musibeti, tuz bastim kanayan yarama sanki, ahh nerede o gün vursalar tenha bir mekanda seni...
Alevi bektaşi edebiyatında bir tür şiirdir.
NEFES BENA SADECE ÖLÜMÜ ÇAĞRIŞTIRIYOR.ÇÜNKÜ HER NEFES ALDIĞIMDA BİRAZ DAHA ÖLDÜĞÜMÜ HİSSEDİYORUM......