Kültür Sanat Edebiyat Şiir

necip fazıl kısakürek sizce ne demek, necip fazıl kısakürek size neyi çağrıştırıyor?

necip fazıl kısakürek terimi Çç tarafından tarihinde eklendi

  • Murat Yıldız
    Murat Yıldız

    beklenen, bekleyen, sakarya türküsü, kaldırmlar, çile daha neler neler

  • Necip Fazıl
    Necip Fazıl

    bütün şairler bir gün futbol oynamak istemişler. Necip Fazıl demiş ki; 'ben tek, siz hepiniz, beş avans, altıda biter'

  • Songul Kursun
    Songul Kursun

    ne şiirlerini yazmaya ne de uğruna tartışma yapmaya kalkışcağım kişi. o, gelmiş geçmiş şairlerin ve üstadların üstadıdır ki onun için ne yorum yapılabilir ne de onun tarifi yapılabilir. nazım hikmetle karşılaştırmaya gerek duymam çünkü her şair kendi içinde değerlendirilmelidir.fakat gerçek alenen o şiirin sultanı. onu anlayamadığını söyleyenlere bir tavsiyem var; ona ön yargısız bakın. onun için söylenen her şeyi aklınızdan çıkarın ve şiirlerini bir de öyle okuyun. o zaman ne dediğini anlarsınız.

  • Cüneyt Özil
    Cüneyt Özil

    sultan-üş şuara var mı bundan ötesi.

  • Gani Kapicigil
    Gani Kapicigil

    Yeryüzünde yalniz benim serseri,
    Yeryüzünde yalniz ben derbederim.
    Herkesin dünyada varsa bir yeri,
    Ben de bütün dünya benimdir derim.

    Yillarca gezdirdim hoyrat basimi,
    Aradim bir ömür, arkadasimi.
    Ölsem dikecek yok mezar tasimi;
    Halime ben bile lanet ederim.

    Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
    Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
    Bir rüya ugrunda ben diyâr diyâr,
    Gölgemin pesinden yürür giderim...

    Necip Fazil Kisakürek

  • Alperen Musa
    Alperen Musa

    İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
    Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir
    Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
    Akışta denetlenmiş, büyük, küçük, kainat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
    Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.
    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.
    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;
    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;
    Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an!
    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
    Mermerlerin nabzında hala çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına es, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
    Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
    Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
    Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..


    Şiir: Necip FAZIL KISAKÜREK


    VAR OLSUN MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETI
    YASASIN MÜSLÜMAN TÜRK MILLETI

    EVLADI FATIHANA SELAM OLSUN
    HEPINIZIN YERI CENNET OLSUN.


    ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.

  • Sümeyra
    Sümeyra

    ölmüş gitmiş ne yaaaa

  • İlyas Sarı
    İlyas Sarı

    Eskiden dinsizmiş sonra imana gelmiş ama işi yobazlığa vurmuş kendisi gibi inanmayanlara çok çirkin iftiralar atmıştır.(mum söndü karalaması)

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    BANA ‘VEFA’ DEMEYİN

    M.NİHAT MALKOÇ

    Geçenlerde günlük bir gazetede okuduğum haber sinirlerimin tepeme çıkması için yetti, hatta arttı bile. Vefasız bir millet olduğumuzu biliyordum da bu kadarını da tahmin edemiyordum. Gazetedeki haberde aynen şunlar yazıyordu:

    “Türk şiirinin üstadı Necip Fazıl Kısakürek’in, vefatına kadar son 20 yılını geçirdiği ve en önemli şiirlerini yazdığı, Başbakanları, Bakanları ağırladığı Erenköy’deki köşkü yıkıldı. Ethem Efendi Caddesi üzerindeki iki katlı taş yapının sahibi, yerine apartman yapılması için geçtiğimiz günlerde köşkün yıkılmasına izin verdi. Üstadın hatıralarını barındıran köşkün bulunduğu yerde şimdi inşaat makinelerinin gürültüsü yükseliyor.”(Yeni Şafak Gazetesi–16 Ağustos 2006 Çarşamba)

    Mürekkep yalamış herkesin yakından tanıdığı ve yerli kültürle beslenen insanların sevdiği bir şair olan Necip Fazıl Kısakürek, yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vurmuş bir aydındır aynı zamanda. Onun billur kaynaklarından beslenmeyenler bu milleti anlayamazlar. Çünkü o, bu milleti en iyi şekilde anlamış ve anlatmış, kelimenin tam anlamıyla bir münevverdir. Münevverdir, çünkü çevresini aydınlatmıştır, hakikatleri saptırmamıştır. Sanatı Allah’ın şanını yayan vasıtaya dönüştürmüştür. O da tıpkı Akif gibi hayal ile alışverişi olmayan, gördüğünü söyleyen bir söz eridir.

    Onun bize bıraktığı zengin şiir ve yazı külliyatı gelecek nesillerin başucu kitapları hükmündedir. Bu kitaplardan beslenen ruhların hıyanet içerisinde olması mümkün değildir. Çünkü bu eserlerden dini hissiyat, vatan sevgisi ve millet olma şuuru süzülmektedir. Bu gözelerden içenlerin susuzluk hissetmesi mümkün değildir. Onu hakkıyla okuyan ve anlayanların yeni arayışlar içerisine girmeye ihtiyacı yoktur. Bu eserler gençlerimize kılavuz olacak düzeydedir. Kılavuzu Necip Fazıl olanın batıla sapması da mümkün değildir.

    Böyle büyük bir şairin ve mütefekkirin yirmi yıl boyunca yaşadığı bir evi yıkıp yerine apartmanlar diken bir anlayışı şiddetle kınıyorum. Bu ev bugün itibariyle bir şahsa ait olabilir. Öyle de olsa devlet veya millî kültürle ilgili vakıflar parasını ödeyip burayı kamulaştırarak müze haline getirebilirdi.

    Bir elin parmakları sayısınca olan aydınlarımızdan biri kabul edilen Necip Fazıl’ın hatırası böyle talan edilmemeliydi. Öncelikle ve özellikle onun gözesinden su içtiğini iddia edenler, bu yıkım gerçekleşmeden müdahale etmeliydi. Bu manevî mirasa milletçe sahip çıkmalıydık. Yine aynı gazetenin haberinde bu mühim köşkün yıkılmaması için Üstadın oğlunun çabaları anlatılıyor. Mehmet Kısakürek, yıkılan köşkün Necip Fazıl Müzesi olarak hizmet vermesi için çok çaba sarfettiğini belirterek şunları söylüyor:

    “Üstad 1983’te o evde vefat etti. O yıllarda Turgut Özal iktidardaydı. Rahmetli Özal, defalarca o evde üstadı ziyaret etti. Özal’ın müsteşarı Hasan Celal Güzel ve Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’ten, yıkılan köşkün kamulaştırılıp bir müze haline getirilmesini istedim. Bir sıkıntı olması halinde alternatif olarak da üstadın yine uzun yıllar oturduğu Arif Paşa Köşkü’nü gösterdim. Bu iki köşkten birinin müze veya kültür evi haline getirilmesi ve üstadın bizde mevcut olan bütün eşyaları, tarihî ve edebî arşivinin ve her biri birer kültür mirası olan eserlerinin müsveddeleri ve asıllarının bu kültür evinde kamuya mal edilmesi için çok çırpındım.

    Üstada büyük yakınlık iddiası içinde olan bu insanlar taleplerime karşı ilgisiz kaldı. Hasan Celal Güzel son görüşme talebimi kabul etmediği zaman bana bir de mesaj gönderdi. İfadesi aynen şöyleydi: ‘Üstad bizim gönlümüzdedir. Öyle mekâna filan ihtiyacı yoktur.’ Namık Kemal Zeybek’ten de bir sonuç çıkmadı. O yıllarda Arif Paşa Köşkü yıkıldı. Güya yeniden restore edilerek arka tarafa uyduruk bir şekilde yapıldı. Yerine de gökdelen inşa edildi. Üstadın elimizde mevcut bütün tarihî ve edebî arşivi, eşyaları, hatıraları, eser müsveddeleri ve asılları ciddi bir mekâna muhtaç… Hepsi kültür mirasıdır. Benimle birlikte ölüp gitmemeli, kesin surette kamulaştırılmaları gerekir. Mekân konusunda son talebim de bir buçuk yıl önce Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a olmuştur. İstanbul’da vakıflara ait herhangi bir mekânın kültür evi olarak kullanılması için kira mukabili üstadın varislerine veya Büyük Doğu Yayınları’na verilmesini talep ettik.”

    Batı’yı eleştirip dururuz, kültürlerini ve anlayışlarını yerin dibine batırırız. Fakat düşünüyorum da bu vahim hadise ve vefasızlık örneği herhangi bir Batı ülkesinde yaşanır mıydı? Kesinlikle hayır! ... Çünkü onlar bu gibi değerlerini ve değerlilerini baş tacı ediyorlar. Necip Fazıl gibi insanlar bırakın Türkiye’yi, dünyada bile ender yetişiyor. Ben Üstad Necip Fazıl’ı ve onun maneviyatını eserleri haricinde nerede hissedeceğim? Bu vahim aşamadan sonra tuğladan ve betondan yığma bir yapı yapıp şahsî eşyalarını ve eserlerini oraya toplasanız bu yapmacık olmaz mı? Manevî değeri tartışılmaz böyle bir köşkün göz göre göre yok edilmesini nasıl ve neyle açıklayabilirsiniz? Özel ve tüzel yetkililer, ne olur bana bundan sonra ‘vefa’ demeyin. Sakızlaşan vefadan da, bozadan da nefret etmeye başladım.

  • Enes Kaya
    Enes Kaya

    gözlerimde kırmızı
    kulaklarım da masmavi
    ben annemi özledim
    yaşasın 19 temmuz
    bir yanda sakarya
    bir yanda süt şişesi
    ortada yaz köşesi
    ha ha hay

  • Ebruly
    Ebruly

    Bu akşam bir sızı duyup etimde
    Kadın, kadın diye içimi oydum
    Ruhuma bir serin yer istedim de
    Alnımı mermerin üstüne koydum

    Birden karanlıklar sökülüverdi
    Odama bir hayal dökülüverdi
    Karşımda kıvrıldı,bükülüverdi
    Onu gözlerimle çıröıplak soydum

    Artık ben ne günah olsa işlerim
    Yumuşak yastığa geçti dişlerim
    Bir an kadar sürdü can verişlerim
    Ey kadın bu akşam sana da doydum

  • Ebruly
    Ebruly

    Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
    Hatırına düşeceğim belki
    Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
    Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
    Sonra sıcak yatağında uzun uzun
    Ağlayacaksın Ağlayacak.!

    Boğazında bir şeyler düğümlenecek
    Ah yanımda olsaydı diyeceksin
    Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
    İliklerine işleyecek bensizlik
    Kahrolacaksın...!

    Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
    Ufku seyredeceksin saatlerce
    Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
    Sonra hayalim gelecek karşına
    Bir Şiirimi mırıldanacaksın
    Hıçkıracaksın..!

    Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
    Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
    İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
    Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
    Anlayacaksın..!

    Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
    Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
    Unutmak isteyeceksin her şeyi
    Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
    Kıvranacaksın.!

  • Ebruly
    Ebruly

    Bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli,
    Yataklara serildim cam kırığı döşeli.
    Kafam bir cenk meydanı kokusu kan ve barut,
    Elindeyse düşünme,gücün yeterse unut!
    Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım,
    Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım.
    Bana yanmak düşüyor yangın görsem resimde,
    Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde
    Alırken dilenciyim veririken de borçluyum,
    Kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum
    Taş taş üstüne koysam bozuk diyorlar devir,
    Bir ok çeksem diyorlar peşinden koş ve çevir!
    Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık,
    Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.
    İşte; şüpheci aklı çatlatan korkunç nokta;
    O ki,sonsuz var,nasıl aranır dipsiz yokta
    Varlıkta, yoklukta herşey onun kulu,
    Bu noktaya vardım mı el tutuk dil burkulu!
    Allah’ı hakikate soran kafa ne sakat,
    Hakikatte ne? Hakkın muradıdır hakikat.
    Balonunu kaçırmış çocuk gibi ağla dur,
    Rabbim böyle emretmiş ya dize gel ya kudur!
    Hayat bir zar içinde hayatı örten bir zar
    Bana da hayat yeri “Bağlum”köyünde mezar...

  • Suat Şen
    Suat Şen

    Üstadı tarife, tarif bile tarifsiz kalır...

  • Suat Şen
    Suat Şen

    Benim gibi bir acizin böyle bir dava adamı hakkında yorum yapmaya hakkı varmı ki.Üstadın başladığı yer benim cümlelerimin kifayetsiz kaldığı yerdir.

  • Ebruly
    Ebruly

    Bu dünya bir kuyu havasız çömlek
    Daralıyorum!
    Kelime manayı boğan bir gömlek
    Paralıyorum!
    ALLAH ismi varken lügat ne demek
    Karalıyorum!
    Kapımı,buyursun diye o melek
    Aralıyorum! !

  • Ebruly
    Ebruly

    Anlamak yok çocugum, anlar gibi olmak var;
    Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var..

  • Ebruly
    Ebruly

    aman efendim aman
    galiba ahir zaman
    manzarası yurdumun
    tufan gününden yaman
    göz görmez aydınlıkta
    asümandedek duman
    yer dumanmış ne çıkar
    duman dolu asüman
    türk evi delik deşik
    yıkık dökük hanüman
    duraksız itiş kakış
    süresiz karman- çorman
    anne çocuk doğurur
    köpek soyundan azman
    beyinler zıpzıp kadar
    mideler koskocaman
    aziz fikir buğdayı
    katıra mahsus saman
    boş laf, hep dalga dalga
    uçsuz bucaksız umman
    hayvanlık orkestrası
    eşek birinci keman
    orman keleş, nebat kel
    nebat adamlar orman
    midelerde ihracat
    günde beş milyon batman
    milli servet matbaa
    bilmem kaç milyar harman
    yangın evinde satranç
    plan, reform ve uzman
    tam birbuçuk asırdır
    maymunlardan eleman
    bizdeki hale nispet
    maymun taklitten pişman
    hangi yol türke uygun,
    hangi parti tercüman?
    çıkamaz meydanlara
    camide mahpus iman
    silah küfrün belinde
    küfrün elinde ferman
    cehle sorarsan, ilim
    zehre sorarsan, derman
    rahmet meçhul kelime
    bilinmez isim Rahman
    kutsal kitaptır fuhuş
    ahlak, okunmaz roman
    tarih kontra gerçeğe
    hürriyet hakka düşman
    millete kastedenin
    ismi milli kahraman
    yere batsın bu dünya
    bu dünyadan hayr uman!
    genç adam at yorganı
    sana haram uyuman
    Aman, efendim aman!
    Efendim, aman.. aman..!

  • Melek Kara
    Melek Kara

    yeryüzünde yalnız benim serseri
    yeryüzünde yalnız ben derbederim
    herkesin dünyada varsa bir yeri
    ben de bütün dünya benimdir derim.

    yıllarca gezdirdim hoyrat başımı
    aradım bir ömür,arkadaşımı
    ölsem,dikecek yok mezar taşımı
    kendime ben bile lanet ederim.

    gönlüm ne dertlidir ne de bahtiyar
    ne kendisine yar,ne kimseye yar
    bir rüya uğrunda ben diyar diyar
    gölgemin peşinde yürür giderim.

  • Lorelai Gilmore
    Lorelai Gilmore

    üstadım
    Hz Muhammed'den sonra örnek aldığım kişi

  • Sonsuzluk Kervani
    Sonsuzluk Kervani

    Üstadın satırlarıyla eserleri;

    'Benim avuçlarımdan süzülen, işte o kaynaktan aldığım sudur; ve bu suyun eğer bulanık bir tarafı varsa nefsime, nurânî özü de O'na aittir.

    Bugünün, yeşillikler ve pırıltılar içinde suyu arayan ceylan gençliği o pınara koşsun! '

    Üstadın eserlerindeki edebi güzellikten öte yoğunlaşmamız gereken zannımca o eserlerdeki manadır.Şiirlerini ezberlemekde gösterdiğimiz çabayı birazda baş koyduğu sevdayı anlama çabasıyla geçirirsek sanirim o zaman abdulhakim arvasi hz yazılan yorumlarda en az üstada yazılanlar kadar olacaktır.

    www.necipfazil.com/arvasi.htm

  • Akın Arda
    Akın Arda

    eşi bulunmaz büyük şair

  • Manolya
    Manolya

    Ağzımı Dikseler

    Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı;
    Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzımı.



    Necip Fazıl Kısakürek

  • Manolya
    Manolya

    İmtihan

    ` Kafire kalktı ölüm, mümine var! ` deseler
    Kim ` Ben müminlerleyim, bana Allah gerek ` der?


    Necip Fazıl Kısakürek

  • Nihade Sıfır
    Nihade Sıfır

    Lugat bir isim ver bana hâlimden.....
    NFK

  • Irmak Olcaysoy
    Irmak Olcaysoy

    bana çağrıştırdıpı lisedeki edebi metinler kitabındaki belki de tek unutamadığım yüz olması. kırış kırıştı.

  • Bekleyen



    Sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda
    ben peşine düşmüş bir canavarım.
    istersen dünyayı çağır imdada
    sen varsın dünyada birde ben varım
    seni korkutacak geçtiğin yollar
    arkandan gelecek hep ayak sesim
    sarıp vücudunu belirsiz kollar
    enseni yakacak ateş nefesim
    kimsesiz odanda kış geceleri
    için ürperdiği demler beni an
    deki odur sarsan pencereleri;
    deki rüzgar değil odur haykıran
    göğsümden havaya kattığım zehir
    solduracak bir gül gibi ömrünü
    kaçıp dolaşsan da sen şehir şehir
    bana kalacaksın yine son günü
    ölürsün kapanır yollar geriye
    ben mezarla sırdaş olur beklerim
    varılmaz hayale işaret diye
    toprağında bir taş olur beklerim

    Necip Fazıl Kısakürek

  • Martin Gore
    Martin Gore

    karanlik kafali sair........bu yetenek ancak böyle heba edilebilirdi......milliyetçilik insanin ruhunu köreltir.......insanin kendini baska insanlardan üstün görmesini ister.........egerki kafasindaki bu fasizanca fikirleri olmasaydi,su an belki nazim la bir anilirdi adi.......iste bu yüzden yerel kaldi.....nazim gibi enternasyonal olamadi......

  • Murat Açıkgöz
    Murat Açıkgöz

    hayatın bütün zevklerini yaşadıktan sonra heyecan için islama dönen bir burjuva.

  • İlknur Gülsen Dağlıoğlu
    İlknur Gülsen Dağlıoğlu

    Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes,
    Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es! ...