Ne özlemler bindirdim yolcu peronlarında sizce ne demek, Ne özlemler bindirdim yolcu peronlarında size neyi çağrıştırıyor?
Ne özlemler bindirdim yolcu peronlarında terimi Derin Akkurt tarafından tarihinde eklendi
Ne özlemler bindirdim yolcu peronlarında terimi Derin Akkurt tarafından tarihinde eklendi
Tozlandıkları rafların arasında unutulan kitap gibi kadınların,
görücü usulü okunduklarını okumadan,
Bilginim deme.
Rako Yusuf Ağar
?feature=shared
Azalan bir bütün olmaktansa parçalanarak çoğalmanın ne anlama geldiğinden söz ettim.
?feature=shared
Böbreklerim, A tipi melankoli deposu,
Karaciğerim, yalnızlık alkolüyle sirozlu.
Yorma beni!
Ben o eski ben değilim!
?feature=shared
İnsan kısmı bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik,
Aniden farkına varmak bir şeyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karşılayıp eyle!
Evini vahşetle süpürüp,
Bütün mobilyalarını boşaltan
Bir kederler kalabalığı bile gelse.
?feature=shared
bana da bir kez şiir yazıldı
yazan beğenmemiş olacak ki
tutup tavan arasına kaldırdı
şimdi başkalarına şiir yazıyor
tavan arası tam bir şiir mezarlığı
Sen zamanın ötesinde varsın
İki adımlık yol kılarsın marsı.
Bir ihtimalin avucunda zarsın
Biz dahil herkes bu ihtimale karşı.
Bana böyle bir şiir hiç yazılmadı.
Kimsenin göğüs boşluğuna böyle asılmadım.
Bana ithafen ne bir şiir ne bir kitap basılmadı.
Hiçbir hatıraya kokun kadar kazınmadım.
?feature=shared
Duru bir su gibi, bazen volkan gibi
Bazen bir deli rüzgâr gibi
Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
Acelen ne? Bekle, Firuze
?feature=shared
Nasıl anlatacak ben gibi birisi?
Yâr sen benim yüreğimin dilisin.
Çıktığım her noktadan inişim,
Heyecanımın kısraklara binişi,
Sen hayal dünyama sinişim,
Yeniden kendime gelişimsin.
?feature=shared
Neyse asıl konuya dönelim, aşka;
Aşık olunca mı kalbine yönelir taşlar?
Çok sevince mi ızdırap başlar?
Kötü mü aşk, saçma mı? Başka?
?feature=shared
Belki de mesele, çıkışı bulmak değil;
karanlığın içinde kendine yeni bir varlık alanı kurmak,
dönüp dolaşıp yine kendine varmaktır.
?feature=shared
Sen beni hastalıklı sanıyorsun
Söylesene kaç hastalıklı tanıyorsun?
Sen beni şiirlerden tanıyorsun
Bu yüzden aşkı hastalık sanıyorsun
Öyleyse, öleyim öyleysen, öleyim
Öleyim öyleyse, öyleysen öleyim
Öyle sev, öleyim düşünmeden
Ölüm özgür kılar ancak bir köleyi
?feature=shared
Seni aldım, bana ayırdım
Yalnız ağaçlar gibi,
bakmasın eski zaman gözlerin
İkimiz birden sevinebiliriz,
göğe bakalım...
?feature=shared
Aşk filmlerinde olur ya, işte öyle sevmişim
Tel örgülerde durmamış,
bi' delikten geçmişim
Her şey bana "Dur" demiş;
Kulağım darbe almış, duymamışım.
Sonuna kadar aşk ya,
Sadece inanmışım.
?feature=shared
Bu büyük soygun
Kıldan ince sana boynum
Birazcık huysuzum
Yokluğunda yorgunum
Kuşlar göçtü
Işıklar söndü
Sebebi sen
Dünya durdu
Şarkılar sustu
Sebebi sen
Kadehler dolsun
Bu büyük bir bozgun
Sebebi sen
Bir buluttum yağmur oldum
Fırtınayla savruldum
Sebebi sen
?feature=shared
Ne bekleyen, ne beklenen
Ne bekleyeni, ne bekleneni
Durmuş bir saatin saygı duyulası metanetiyle
"Susuyoruz"
Büyüyüp güzelliğini kaybeden her şey gibi
"Geç kalıyoruz"
?feature=shared
Sana bunları hiç bilmediğin bi' yerden yazıyorum
Ben senin hiç görmediğin bi' yerden düşüyorum
Gözlerim kapalı, her yer karanlık
Ben senin hiç bilmediğin bi' yere yürüyorum
Sana bunları hiç duymadığın bi' yerden söylüyorum
Ben senin hiç olmadığın bi' yerde duruyorum
Sen benim hiç bilmediğim bi' yerde uyuyor
Ben senin hiç bilmediğin bi' yerde ölüyorum
?feature=shared
Seni taze ılık baharlara emanet ettim
Seni çıkmaz sokaklardan uzun yollara
Karanlıktan, aydınlığa emanet ettim
Derinlerden bulutlara,
siyahlardan beyazlara emanet ettim
Tüm yazgıları silip ellerimle,
seni başka bir kadere emanet ettim
Seni kendimden sakınıp,
bir başka kalbe emanet ettim
Seni bir felaketten esirgeyip,
bir umuda emanet ettim
?feature=shared
Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
?feature=shared
Karanlığımdan içeri sızan ay ışığım…
?feature=shared
Bi’ yaralı kuştum
?feature=shared
Hakkını teslim ettim
?feature=shared
Gün ağarmadan uyuyamam,
İçimdedir yalnızlık.
Yavaş yavaş gelir
Sanki hayat;
Yılgın, esrek, tek kalırım.
Göğsümdeki fırtınayı bilen yoktur dünyada
Gün ağarır, ben giderim
Dostum değil uykular.
?feature=shared
Söyle, nedir yaşamak?
Yok sağlam dayanak,
Ne aşk anlar ne de şarap.
Belki yaşlı bir meşedir
Hayat, yalnız nüktedir.
Ne aşk haram ne de şarap.
Her neyse bunlar, ben yerimi bulamadım.
?feature=shared