Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
Yarı dalgalı deniz olmaz. Deniz ya durulmalı; Ya da kudurmalı. Bıçak ya kınında durmalı; Ya da kemiğe kadar oturmalı. Yarım dudak verilmemeli sevgiliye, Öpülmeyecekse eğer. Sen ya benim olmalısın. Ya hiç kimsenin. Bense ya senin olmalıyım; Ya da yok olmali
ne şair ama 3-5 şiirle tanınan tek adam ii hoş tanınması şiirlerinden değil ama yaw bu memlekette tanınmak cok kolay ya ülkeyi terkedip bulunduğun yerde insanların duygularına mastürbatörlük yapacaksın ya da sistemle çelişeceksin geçen ay savcılıkta ifade verdim hadi hayırlısı bekle nazım benim de bi kaç eften püften şiirim var yanına gelecem hem öyle hem böyle :))
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için, diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
Bu dünya soğuyacak, yıldızların arasında bir yıldız, hem de en ufacıklarından, mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde, hatta bir buz yığını yahut ölü bir bulut gibi de değil, boş bir ceviz gibi yuvarlanacak zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun, duyulacak mahzunluğu şimdiden. Böylesine sevilecek bu dünya 'Yaşadım' diyebilmen için...
Trabzondan bir motor açılıyor Sa-hil-de-ka-la-ba-lık! Motoru taşlıyorlar Son perdeye başlıyorlar Burjuva kemalin omuzuna binmiş Kemal kumandanın kordonuna Kumandan kahyanın cebine inmiş Kahya adamlarının donuna... uluyorlar Hav..Hav..hak..tu.. Yoldaş unutma bunu.
Nazım Hikmet ANT mecmuası sayı 95
Yukarıdaki şiir Nazım tarafından Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk'e ve silah arkadaşlarına yazılmış.
Ne gariptir ki Türklüğü kabul etmeyen, leh olduğunu söyleyip Polonya vatandaşlığına geçen bu zat yere göğe sığdırılamıyor. Milli mücadelede çoluk çocuk herkes cepheye koşarken bu şahıs rusyaya kaçacak kadar karaktersizdir.
Nazım Hikmet memleket memleket Nazım Hikmet...şiirlerini okumaktan gurur duyduğm büyük insan..en güzel vatan şiirleini yazıp VATAN HAİNLİĞİyle suçlanan kocaman inanç dolu bir yürek
nazım hikmet; büyük vatan şairi anlatılarında ve şiir dizelerinde bir vatansever nidası ile seslenirken malasef ki; adı vatan haini olarak adlandırılmış bizim bilmediğimiz ama dünyanın tanıdığı şair.
. yüreği vatan sevdası ile kavrulmuş iken ölen insan. . yüreği vatanı son kez görmemenin hüznü ile duran şair.
Türk şiirini evrensel düzeye taşıyan ve 'yeni şiir'in kendi dilini, sesini ve biçimini bulmasında öncü şairimiz. Ona 'Vatan Haini' de dediler, sürgüne gönderdiler, her şeyden çok sevdiği vatanından kopardılar, ama gittiği yerde, mesela karşı yakadan seslenmeden edemedi yine, yine düşündü 'o şimdi ne yapıyor' diye...
hoş geldin! kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun... hoş geldin! ayrılık uzun sürdü. özledik. gözledik... hoş geldin! biz bıraktığın gibiyiz. ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta... hoş geldin. yerin hazır. hoş geldin. dinleyip diyecek çok. fakat uzun söze vaktimiz yok. yürüyelim.....
Sen sen esirliğim ve hürriyetimsin, çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, sen büyük, güzel ve muzaffer ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
iyi şiirlerin şairi
misal
Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
göz yaşlarını
boynunda ağır bir
zincir
gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
Yarı dalgalı deniz olmaz.
Deniz ya durulmalı;
Ya da kudurmalı.
Bıçak ya kınında durmalı;
Ya da kemiğe kadar oturmalı.
Yarım dudak verilmemeli sevgiliye,
Öpülmeyecekse eğer.
Sen ya benim olmalısın.
Ya hiç kimsenin.
Bense ya senin olmalıyım;
Ya da yok olmali
Nazim Hikmet
öleceğini anladığında yurduna hasret olarak ölmek istememesine rağmen yurduna hasret bıraktılar
anlayamadık
atları rüzgar kanatlılar
atları rüzgar
atları
at
tanımam ! kaçak
bizi esir aldilar, bizi hapsettiler
seni duvarlarin disina beni duvarlarin icine....
nazim hikmet
tüm dünya nin tanidigi nazim hikmet in memleket hasreti devam ediyoo...
Vatanmış,sevgiymiş,özlemmiş.Hangi Vatan? Rusya toprağını öpüp beni Lenin yarattı diyen değilmiydi yaa....
onu ünlü yapan şiirleri değil yurt dışında kaçışıdır
ne şair ama 3-5 şiirle tanınan tek adam ii hoş tanınması şiirlerinden değil ama yaw bu memlekette tanınmak cok kolay ya ülkeyi terkedip bulunduğun yerde insanların duygularına mastürbatörlük yapacaksın ya da sistemle çelişeceksin geçen ay savcılıkta ifade verdim hadi hayırlısı bekle nazım benim de bi kaç eften püften şiirim var yanına gelecem hem öyle hem böyle :))
Şiir demek....Yaşam demek...Sevda..emek...aşk demek..Onun şiirlerinde kaybolmak ve sevdalanmak şiirlerde....
YAŞAMAYA DAİR (1-2-3)
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
'Yaşadım' diyebilmen için...
1948
NAZIM HİKMET
vatan hasretini yüreğinde hissetmiş, yüreğindekiler de ortaya dökmüş bir şair sadece...
Trabzondan bir motor açılıyor
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar
Burjuva kemalin omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamlarının donuna... uluyorlar
Hav..Hav..hak..tu..
Yoldaş unutma bunu.
Nazım Hikmet
ANT mecmuası sayı 95
Yukarıdaki şiir Nazım tarafından Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk'e ve silah arkadaşlarına yazılmış.
Ne gariptir ki Türklüğü kabul etmeyen, leh olduğunu söyleyip Polonya vatandaşlığına geçen bu zat yere göğe sığdırılamıyor. Milli mücadelede çoluk çocuk herkes cepheye koşarken bu şahıs rusyaya kaçacak kadar karaktersizdir.
Nazım Hikmet memleket memleket Nazım Hikmet...şiirlerini okumaktan gurur duyduğm büyük insan..en güzel vatan şiirleini yazıp VATAN HAİNLİĞİyle suçlanan kocaman inanç dolu bir yürek
Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?
Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?
Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı sıcak.
Ben ordan geçerken biri:
'Amca, dese, gir içeri.'
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.
Eski takvim hesabıyle
bu sabah başadı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.
Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.
Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.
Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.
Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.
En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak:
Öleceğimizi bilip,
öleceğimizi mutlak.
Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?
Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.
Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
NAZIM HİKMET
İşte şair işte hasret işte mapus işte özgürlük sevdası işte yaşama sevinci işte Nazım hikmet...
nazım hikmet; büyük vatan şairi anlatılarında ve şiir dizelerinde bir vatansever nidası ile seslenirken malasef ki; adı vatan haini olarak adlandırılmış bizim bilmediğimiz ama dünyanın tanıdığı şair.
. yüreği vatan sevdası ile kavrulmuş iken ölen insan.
. yüreği vatanı son kez görmemenin hüznü ile duran şair.
mavi gözlü dev...şiirlerini severek okuduğum büyük şair.
Birde sen aslinda Tahir`din...Ne kaybederdinki Tahir`liginden..kaybetmedinde zaten....
'Gece yarısı habersizce girdi gara ekspres' diye başlayan 'SAMAN SARISI' şiirini şairi. Bu şiiri her okuduğumda büyülenirim.
Türk şiirini evrensel düzeye taşıyan ve 'yeni şiir'in kendi dilini, sesini ve biçimini bulmasında öncü şairimiz. Ona 'Vatan Haini' de dediler, sürgüne gönderdiler, her şeyden çok sevdiği vatanından kopardılar, ama gittiği yerde, mesela karşı yakadan seslenmeden edemedi yine, yine düşündü 'o şimdi ne yapıyor' diye...
BİR HAYALDİR O BİR ÖMÜR SEVGİLİYE DUYULAN ÖZLEM YAVRUNUZA VERDİGİNİZ SEVGİ GİBİDİR NAZIM memleket demektir o..
hoş geldin!
kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
hoş geldin!
ayrılık uzun sürdü.
özledik.
gözledik...
hoş geldin!
biz
bıraktığın gibiyiz.
ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
hoş geldin.
yerin hazır.
hoş geldin.
dinleyip diyecek çok.
fakat uzun söze vaktimiz yok.
yürüyelim.....
Şiirlerini beğeniyle okuduğum bir şair...hele bir şiiri varkiiii! ! ! !
nazım hikmet memleket,
memleket türkiye olmayan herhangi bir yer
Sen
sen esirliğim ve hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
Nazım Hikmet Memleket
Memleket Nazım Hikmet
aşık olmayan adamdan hiç birşey olmaz..
nazım hikmet
.....Büyük ÜSTAD........
K dergisi kapağı..