Hz. Mevlan'nın, biricik oğlu Sultan veled'e etmiş olduğu bugünde tazeliğini muhafaza etmekte olan öğütleri, onun tanıtmaya çalıştığımız şahsiyetinin özü, özetidir; hudutsuz çerçevesidir. Mevlana, oğluna der ki:
'Bahaeddin! Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!
Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma!
Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen Fena söyleyici! Fena öğretici! Fena düşünceli olma! Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun. İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir.
Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir. Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi, çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar. Düşmanları andığın vakit, için, dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir. Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar, içlerindeki karakteri dışarı vurdular. Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu, hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular.'
Mevlana oğluna der ki:
Bahaeddin! Senin düşmanını sevmeni, düşmanında seni sevmesini istemen, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur; Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır. Allah'ın sevgisini de onun aziz isimleriyle elde etmek mümkündür. Allah buyurdu ki: Ey kullar, kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın. Kalbinizde arınma ne kadar çok olursa, Allah'ın nurunun parlaklığı da kalpte o nispette fazla olur. Nitekim, ekmekçinin tandırı ne kadar sıcak olursa, o kadar ekmek alır, soğuk olunca ekmek almaz.'
(Öğüt başlığının altına koymuştum ama başlık silindiğinden bu başlık altına aktardım)
Tut atarlar sözün kalb i selim ol
Gönülden gönüle yol var demişler
Giden yavuzluğu tab-i halim ol
Keskin sirke küpüne zarar demişler
Bilirsin alçağa kamaktadır su
Kamilin cahile nasihati bu
ikrarın gözet olma abes gu (abes gu =Abes Söyleyen)
Birdir iman ile ikrar demişler
Aldanma cihanın sakın varına
Bir nefesin verme cihan malına
Bugunun işini koyma yarına
Yar yıkıldığı gün tozar demişler
Bir mürşidi kamil bulmayanlara
Bu nasihatten ders almayanlara
Sözünün subutu olmayanlara
Dipsiz kile boş bir ambar demişler
Güneş balçıkla sıvanmaz ey dil
Bi zeban da olsa bellidir kamil (bi zeban = dilsiz)
kendinden gayriıyı beğenmez cahil
Kendi çalar kendi oynar demişler
Yırtıcı kuşların ömürleri az
Bir ipte iki canbaz oynamaz
Şahrahta kuyuyu kametince kaz Şahrah=büyük cadde
Ez kaza ayağı kayar demişler
Levni nasayani pirlerin böyle
Durub emsali nazm ile söyle
Meydanı hünerde ağırlık eyle
Ağır basan yeğni kalkar demişler (Yeğni = hafi, kolay)
Levni'nin Atasözü destanı'n dan bir kesit
Ne derlerse desinler biganelerden ictinabim yok
Harim-i yara mahrem dilde resm-i rahimiz vardir
Hulusi kuy-i yara kazsalar mezarimiz dostlar
Yolunda öldü derler baska ne günahimiz vardir.
Ölüm,gözlerimizi kapatıktan sonra hakikatini anlayacağımız nasihatlerden biri...
Hz. Mevlan'nın, biricik oğlu Sultan veled'e etmiş olduğu bugünde tazeliğini muhafaza etmekte olan öğütleri, onun tanıtmaya çalıştığımız şahsiyetinin özü, özetidir; hudutsuz çerçevesidir.
Mevlana, oğluna der ki:
'Bahaeddin! Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!
Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
Merhem ve mum gibi ol!
İğne gibi olma!
Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen
Fena söyleyici!
Fena öğretici!
Fena düşünceli olma!
Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun. İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir.
Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir.
Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi, çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar.
Düşmanları andığın vakit, için, dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir.
Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar, içlerindeki karakteri dışarı vurdular. Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu, hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular.'
Mevlana oğluna der ki:
Bahaeddin! Senin düşmanını sevmeni, düşmanında seni sevmesini istemen, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur; Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır.
Allah'ın sevgisini de onun aziz isimleriyle elde etmek mümkündür. Allah buyurdu ki: Ey kullar, kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın. Kalbinizde arınma ne kadar çok olursa, Allah'ın nurunun parlaklığı da kalpte o nispette fazla olur. Nitekim, ekmekçinin tandırı ne kadar sıcak olursa, o kadar ekmek alır, soğuk olunca ekmek almaz.'
(Öğüt başlığının altına koymuştum ama başlık silindiğinden bu başlık altına aktardım)