NAMAZ: Arabca kuranda kelime olarak NAMAZ yoktur,SALAT vardır.Osmanlı saray ve üst tabaka insanları fars ca konuşmayı bir asalet belirtisi olarak kabül ettiklerinden,SALAT IN türkçe karşılığı olan DUVA yerine,fars ca karşılığı olan NAMAZ I,telaffuz edip kullanmışlar,böylece bu kelime dilimize malesef yapışıp kalmıştır.Günümüz KURAN tercüme edenlerde yine malesef bu yolu devam ederek,NAMAZ IN duva demek olduğunu ve ona göre davranmalarını halktan esirgemişlerdir..
^^ namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. ^^
Namazımız, duamız olmasa ne ehemmiyetimiz var? Bence namaz kılmayan insan asla hakiki mutluluğun ve huzurun tadına varamaz, onun mutluluğu sahte ve yanıltıcıdır...
%99 u müslüman olan bir ülkenin medyasi namaz kılan öğrencilerin çarçaf çarçaf resimlerini gazetelerinde manşet yapti(adım kadar eminimki o öğrencılerin ımamı bizim medyamız) hemde utanmadan sıkılmadan kötü bir olaymış gibi gösterdi..
namaz kılan biri değilim(Allah af etsin) ama bundan sonra beş vakıt namaz kılacağim bunlara inatdeğilmi hem dolaylı olarak namaz kılmama vesile oldukları için biraz sevap kazanırlar :))
birde bar köşelerinde sürten öğrencileri haber yapsalardi tam süper olacaktı yok onlara göre o bardaki öğrenciler modern yersen :)
1.Her müslümanın yerine getirmesi gereken,insanı ferahlatan ve dinin direği olan ibadet 2.Din tüccarlarının saf insanları kandırıp para tırtıklamak için kullandıkları bir reklam türü.(bunlara dikkat edin ey samimi müslümanlar)
Namaz kılmak ‘Allah var’ demektir, Kainatı hakkıyla yaratan ve yarattıktan sonrada başıboş bırakmayan, Hayatımızın her alanında, her şeyimize müdahil olan, Ve tapılmaya layık olan birtek ‘Allah var’ demektir,
Namaz kılmak ‘insanlığımın farkındayım’ demektir, İnsanım, ‘Yaratıldım, yaşatılıyorum vede bunların sebebini biliyorum’ demektir,
Namaz kılmak ‘teşekkür etmek hamd’ etmektir, Madem ki Allah var diyorum, Madem ki insanlığımın farkındayım, Mademki beni insan yapanın Allah olduğunu biliyorum, Madem ki neden insan yaptığını biliyorum, O zaman ‘teşekkür ediyorum allah’ım’, hamdediyorum allah’ım demektir.
Namaz kılmak ‘boyun eğilmesi gereken tek merciye boyun eğiyorum’demektir, Bana bunca güzelliği bahşeden Allah’a, Sadece hamdedip,teşekkür etmekle kalmıyorum, Ona boyun eğiyorum, Ona secde ediyorum, Önünde diz çöküyorum, Yani aslında teşekkürü hakkıyla edemiyorum, Bunu bile beceremiyorum, Sana teslimim, beni affet demektir,
Namaz kılmak çelikten kuvvetli yelek giymektir, Hemde sadece bedene değil tüm benliğe giyilen bir yelek, Şeytanın ve dostlarının her türlü silahından çıkan kurşunları engelleyen, Önünde set kuran bir yelek,
Namaz kılmak bilmektir, Namaz kılmak istemektir,verdiklerine ve vermediklerine teşekkür etmektir, Namaz kılmak sabretmekdir,direnmektir, Ayaklanmak ve yürümekdir, Namaz kılmak yaşamakdır, hayatın ta kendisidir,
Tabi Allah var diyenler için… İşte bu yüzden,bizler namazla diriliriz, namazımız var oldukça varızdır,namazımız varoldukça yaşamış sayılırız,, Peki ama hangi namaz? Nasıl bir namazdır bizi yaşatan? Nasıl bir namazdır bizi diri tutan? Nasıl bir namazdır çelikten kuvvetli yelek olan?
Şeytan çok iyi biliyor bu namazı,hangi namazın, ne şekilde, hangi içerikle,hangi duygularla kılınan namaz onun işini zorlaştırıyor şeytan bunu çok iyi biliyor, Bu yüzdendir ki, Önce namazlarımıza saldırıyor, Öyle ki adamın kafasında her şey oturmuş kabul edecek, Ama namaz onu düşündürüyor, Acaba yapabilir miyim,ya yarım kalırsa, ya beceremezsem, ya kılamazsam,işte bu sorularla karıştırıyor kafasını doğru yola girmek isteyen adamın.
Ve adam kendi hakkında suizan edip erteliyor teslim olmayı, Erteliyor benliğini koruma altına alacak olan yeleği giymeyi, Erteliyor aslında insanlığını, İnsan olduğunun ispatını, erteliyor rabbine boyun eğmeyi,
E hadi diyelimki işin bu aşamasını yırttı adam, Kanmadı nefsinin bu aldatmasına ve başladı namaza,
Bu sefer de şeytan onun samimiyetiyle oynuyor, Samimiyetsiz,içi boşaltılmış, Adeta ruhsuz kalmış ölmüş bir namaz için, Yani ses var görüntü yok misali, Görüntü var ama ulaşan veya duyulan bir ses yok. Böyle bir namaza döndürmek için çaba sarfediyor, Çünkü biliyor ki eğer bu namazı öldürürse, Artık her şey onun için daha kolaydır, Bu yüzdende hedefli,amaçlı planlı bir iş yapıyor, Hedefi namaz değil şeytanın, Namaz onun için sadece bir engel, Ve amacına ulaşmak için kullandığı bir araç,
Ya biz, Biz ne yapıyoruz, Nerdeyiz, amacımız var mı? Hedefimiz var mı? Yoksa hedefimiz namaz kılmak mı? Namaz kıldığımız sürece amacımıza ulaşmış mı oluyoruz?
Eğer ki amacımız varsa, Eğer amacımızın adı ALLAH’IN RIZASINI KAZANMAKSA, Dünyaya dair ne varsa ARAÇTIR bizler için. Ve araçlara amaç muamelesi yapmak hak değildir.
İşte bu yüzden, Amacı Allah rızası olan, Allah’a hakkıyla kul olmak için mücadele eden, Yaptığı işlere ‘’şu,bu, ne der’’ değil, ‘’ALLAH NE DER’’ diyen bir adamın namazı, Aslına bakılırsa araçtır, Hem öyle bir araçtır ki, Peygamber (s.a.s) i miraça çıkaran BURAKdır,
Yok eğer amaç namaz olursa o zaman her şey altüst olur, Ve kılınan namaz sadece omuzlarda yük olur,
Hem öyle değil midir? Yoksa namazı dosdoğru kılmak ne demek olurdu ki? Namaz kıl emri yetmedimi ki, Bide dosdoğru kılmak gerekiyo? Yada nedendir ki, ‘’Vay o namaz kılanların haline ki, onlar namazlarında yanılgıdadırlar’’ demiş Allah cc.
Yani meselenin özü şu ki, Şeytanın amacı namazdan uzak tutmak değil, Allah’dan uzak tutmak, Bizim amacımızda (namaz) KIL-MAK değil KUL-(ol) MAK,
Bakalım görelim, Şeytan mı sözünün eri, İnsan mı?
Şeytan mı hedefini bilip araçlara amaç muamelesi yapmayan? Yoksa İNSAN MI?
...hiç koşulsuz kabul edildiğin yerdir namaz.ne olursan ol, geldiğin kapıdır namaz.oyunlar daldığın yerden seni çağıran ana gibi.işinin telaşlarıyl kendini kaybettiğin demlerde seni sessiz bir köşeye çeken yar gibi.kendice büyük kaygılarda boğulduğun yerlerden haz ve hız koşturmcasında nefes nefese kaldığın gülerde,ansızın koluna girip en pırıltılı tebessümünü kalbine değdiren küçük azlı bir kız çocuğu gibi...............................................................................(alıntı)
insanların gün içinde yaptığı kirlliklerden dolayı vicdan rahatlatma uğraşı putlaşmış tartışmaya kapalı fikirller önünde eğilip kalkma benimsemediğin doğruları benimsiyor gibi davranma düşünmeden yaşamanın kestirme yolu .............................
insanın gün içinde yaptığı bütün hilekar davranışlarına karşı vicdan rahatlatma hareketi ya da inanca sığınıp onun yap dediklerini yaparak daha sonrasında her şeyi yapmaya hakkın olduğunu düşünmek insanlların kendillerini ve başkallarını kandırdı bir uğraş
namaz asla neden insanların eyilip kalktıgını anlayamayacağım birşey putları yıkıp yerine yenillerrini eklemek insanın gün içinde yaptığı bütün hilekar davranışlarına karşı vicdan rahatlatma hareketi ya da inanca sığınıp onun yap dediklerini yaparak daha sonrasında her şeyi yapmaya hakkın olduğunu düşünmek insanlların kendillerini ve başkallarını kandırdı bir uğraş
Namaz; cemaat halinde eda edildiği zaman, aynı saftaki müslümanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe, kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye, onları desteklemeye teşvik eder.
namaz Allahin emir ettigi bir ibadettir...O bir olan Allaha ayittir, putlara degil, insana degil, yalnizca bizi yaratan cenabi Allaha (celle celalühu) . namaz, ibadet, jimnastik (hem ruhsal hemde bedensel) , dünyada olan en anlamli sey!
aslolan yaratıcı ile bütünleşmekse -ki namazın en önemli amacı budur- amaç yaratıcı ile yakınlaşmaksa, neden iç yolculuk değil? ? ? neden yürekten ibadet değil de şekilcilik? ? ? ve neden bu denli ısrar? ? ?
labratuarın, bilgisayarın ne olduğunu bilmeyen binlerce okul varken yurdumda, neden her sokakta bir cami? ? ? ve diğer sokakta başka bir cami inşaatı? ? ?
tanrı bu denli adaletsiz, bu denli şekilci olmanızı ister miydi? ? ?
yoksa kutsal kitabınızın ilk satırındaki 'oku' emrini yanlış mı algılıyorsunuz? ? ?
bazı zihniyetsizlerce 1 metrekarelik alanda spor.... bknz:arkadaş hem namaz vücuda da iyi geliyor neden kılmıyorsun ki...gün içindeki tembelliğini namaz sayesinde yenebilirsin :))) komedi bunlar....
gariptir değil mi... namaz gibi bir şey hristiyanlara da farz dı ve hristiyanlığın ilk zamanlarında muhtemelen isa da namaz kılıyordu... peki nasıl oldu da tamamen kaybettiler bu namaz kılma olayı nı... neden şimdi hiç bir hristiyan namaz kılmıyor bu kadar önemli olan bir şey nasıl da unutulmuş zaman içinde... benim aklım almıyor....benim aklım ACİZ...
Namaz bir ibadettir ve sadece müslümanlara farz kılınmamıştır.Daha önceki dinlerde de namaz ibadeti vardır. Puta ya da inandıkları değerlere secde etmeleri de burdan gelir.
Bir namazda 12 tane farz var. Bir günde 60 farz eder. Bir müslüman, beş vakit namazını kılmazsa, günde tam 60 kere Allahü teâlâya isyan etmiş oluyor. Aman! İsyandan sakın..
Namaz bir zırhtır, bir kalkandır. Namaz, insanı maddi ve manevi birçok belâ ve musibetten, görünür ve görünmez düşmanlardan ve fuhşiyattan, hastalık ve sair afetlerden korur. İnsan bu zırhtan, bu kalkandan uzak kalmamalıdır. Çünkü insanın her an korunmaya ve cismine takılan dünyalardan pahalı cihazlarını korumaya ihtiyacı vardır.
bernard shaw'i hatirlatti bana 'namaz ikibinli yillarda doktorlarin recetesine girecek' demisti...ilginc... hristiyanlar ibadetlerine dua derler..namazinda gercek anlami duadir.
Namaz yüce tanri manituya tapinmak icin degildir. Özünde bulunan Allah´a yönelmek ve huzurunda bir hic oldugunun idrakina varmaktir. Namazda bu hali yasayabilen, suurunu secde ettirmistir.
Namaz, oruc, hac, zekat, gibi calismalar tapinmak veya yaranmak icin degil, özümüz olan Allah´i hissetmek ve ruh dedigimiz yapiyi güclendirip ölüm ötesine hazirlanmaktir.
Geçen Pazar günü(17 Aralık 2006) Trabzon’da Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde mahşeri bir kalabalık vardı. Salon ağzına kadar doluydu. Bu kalabalığın sebebi Türkiye’yi çepeçevre kuşatan Namazla Diriliş Seferberliği’ydi. ‘O da ne? ’ demeyin. Son zamanlarda Türkiye’yi sarıp sarmalayan bir kampanya var: ‘Namazla Diriliş Seferberliği’… Namaz Gönüllüleri Platformu diye bir grup oluşturan Müslüman aydınlar, Anadolu’yu şehir şehir dolaşarak namazsızlık hastalığımıza ve kangrene dönüşmüş bu yaramıza neşter vuruyorlar. Platformda birbirinden değerli aydınlar var. Bunlardan Senai Demirci, Abdullah Yıldız ve Vehbi Karakaş Trabzon’a gelerek, hayatımızın dışına ittiğimiz namazı bize hatırlattılar. Nefislerine köle olan biz Müslümanları namaza çağırdılar.
Trabzon Trabzon olalı böyle kalabalık bir panel görmedi. Kadınlı, erkekli, çocuklu büyük bir kalabalık salonu tıklım tıklım doldurmuştu. Salondakilerin yarısı kadar bir kalabalık da ayakta dikilip paneli takip etti. Bu kişiler fire vermeden iki buçuk saatlik paneli büyük bir coşku ve heyecanla ayakta dinlediler. Bu durum iki gerçeği gözler önüne serdi. Birincisi bu millet namaza susamış, fakat bir kıvılcım bekliyor. Bu kıvılcım nerden gelirse gelsin imanlı gönüllerin tutuşması için yeterli olacak. İkincisi konunun özüyle alakalı değil, fakat çok mühim… Trabzon’a büyük bir konferans salonu inşa edilmesi acil bir zaruret halini almıştır. Yetkililer kısa zamanda bu tarihi kültür ve sanat şehrine layık büyük bir salon yapmalıdırlar. Aslında salonu da içine alan bir kültür sarayı kurulmalıdır. Namazla Diriliş Seferberliği panelindeki izdiham bunun acil bir ihtiyaç halini aldığını bir kere daha gözler önüne serdi.
‘Namazla Diriliş’ konulu panel, Araştırma ve Kültür Vakfı tarafından düzenlendi. Panele herkesin televizyonlardan yakinen tanıdığı Dr. Senai Demirci, Abdullah Yıldız ve Vehbi Karakaş konuşmacı olarak katıldı. Sohbet havasında geçen paneli Dr. Senai Demirci yönetti. Bu, Namaz Gönüllüleri Platformu’nun dört ay içinde yaptığı 61. panel oluyor. Yani Türkiye’yi adım adım dolaşıyorlar. Cemiyetin namazsızlık hastalığına derman arıyorlar. Bizlere namazın önemini hatırlatıyorlar. Bizi yitiğimizi bulmaya davet ediyorlar.
‘Namazla Diriliş’ gecesi ‘Umran Okulu’ adlı sinevizyon gösterisiyle başladı. Sinevizyonda namaz konusu işleniyordu. Daha sonra sözü Platform üyelerinden Umran Dergisi sahibi Abdullah Yıldız aldı. Namaz Gönüllüleri Platformu’nun kuruluş öyküsünü anlattı. Daha sonra namaza ve gönüllü teşkilatlarına dair şu mühim görüşlere yer verdi:
“Rabbimizin Kur’an’da 70 kez emrederek en çok önem verdiği ibadet olan namaz, dinimizin “olmazsa olmazı”dır! İslâm’ın ilk farzı iman, ikincisi namazdır. Peygamberimiz (s.a.v.) ’in haber verdiği üzere, ahirette kendisinden hesaba çekileceğimiz ilk amelimiz namazdır. Yine namaz, O’nun ifadesiyle; ‘Dinin direği’, ‘Müminin miracı’, ‘Cennetin anahtarı’ ve ‘Gözüm(üz) ün nurudur.
Ne var ki, yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde, bir ankete göre, beş vakit namaz kılanların oranı sadece yüzde 25’tir. Kılanların da ara sıra kazaya bırakmak, aceleye getirmek, gereken önemi vermemek ve kıldığı namazın farkında olmamak gibi problemleri vardır. Zaten millet ve İslâm âlemi olarak çektiğimiz sıkıntıların en büyük sebebi, namazı terk etmektir. Çünkü savaşta bile terkine izin verilmeyen, mutlaka kılınması emredilen namaz, Allah’ın rahmet ve inayetine vesiledir.”
Onun ardından Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyelerinden Dr. Vehbi Karakaş söz aldı. Müslümanların yitik hazinesi olan namaza dair şunları söyledi: “Namaz kılmayan, en büyük kötülüğü önce kendine yapıyor. Çünkü Allah’ın hakkını vermiyor. Allah’ın hakkını vermeyen, başka haklara dikkat edemez. Etse de makbule geçmez. Çünkü namaz kılmadığı için Allah ondan razı olmaz. Namaz kılan insanın meşru her işi ibadet olur, ona sevap kazandırır. Allah’ı aldattığını ve atlattığını sanan ve namazlarını kılmayan nefis, aslında kendisini aldatmaktadır ama haberi yok.”
Bize namaz gerçeğini hatırlatan ve bu konuda bizleri uyaran bu kıymetli Allah dostlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Onların nasihat ve telkinleriyle bir kişi bile yolunu bulup namaza başlasa bu durum, programın amacına ulaştığının açık delili sayılabilir. Umarım ahirette ilk sual olarak karşımıza çıkacak ve ihya etmişsek bizi kurtaracak olan namaza bundan sonra daha çok zaman ayırırız. Çünkü kurtuluş sadece namazdadır.
Kalplere vurulan mührü, edebiyete kadar kör kuyuların dibine atan ' Nur ' dur..! !
Olmuyor...Olmuyor..! ! diye nefsinin avuçları arasında çırpınan insanların, en son çıkış kapısıdır..
Sonsuz bir huzur, ve gönüllere sığmayan bir iman isteyen kişilerin, ilk müracaat kapısı...
Onsuz olmak mı..? ? ? ...Yaşamak istemem daha iyi...! ! !
NAMAZ: Arabca kuranda kelime olarak NAMAZ yoktur,SALAT vardır.Osmanlı saray ve üst tabaka insanları fars ca konuşmayı bir asalet belirtisi olarak kabül ettiklerinden,SALAT IN türkçe karşılığı olan DUVA yerine,fars ca karşılığı olan NAMAZ I,telaffuz edip kullanmışlar,böylece bu kelime dilimize malesef yapışıp kalmıştır.Günümüz KURAN tercüme edenlerde yine malesef bu yolu devam ederek,NAMAZ IN duva demek olduğunu ve ona göre davranmalarını halktan esirgemişlerdir..
Namaz, Yüce Allah'a gönülden boyun eğmedir.
^^ namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah'ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü'minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. ^^
NİSÂ SÛRESİ (103)
Namazımız, duamız olmasa ne ehemmiyetimiz var? Bence namaz kılmayan insan asla hakiki mutluluğun ve huzurun tadına varamaz, onun mutluluğu sahte ve yanıltıcıdır...
%99 u müslüman olan bir ülkenin medyasi namaz kılan öğrencilerin çarçaf çarçaf resimlerini gazetelerinde manşet yapti(adım kadar eminimki o öğrencılerin ımamı bizim medyamız) hemde utanmadan sıkılmadan kötü bir olaymış gibi gösterdi..
namaz kılan biri değilim(Allah af etsin) ama bundan sonra beş vakıt namaz kılacağim bunlara inatdeğilmi hem dolaylı olarak namaz kılmama vesile oldukları için biraz sevap kazanırlar :))
birde bar köşelerinde sürten öğrencileri haber yapsalardi tam süper olacaktı yok onlara göre o bardaki öğrenciler modern yersen :)
1.Her müslümanın yerine getirmesi gereken,insanı ferahlatan ve dinin direği olan ibadet
2.Din tüccarlarının saf insanları kandırıp para tırtıklamak için kullandıkları bir reklam türü.(bunlara dikkat edin ey samimi müslümanlar)
İNSAN OLMANIN KABULU VE İSPATIDIR NAMAZ
Namaz kılmak ‘Allah var’ demektir,
Kainatı hakkıyla yaratan ve yarattıktan sonrada başıboş bırakmayan,
Hayatımızın her alanında, her şeyimize müdahil olan,
Ve tapılmaya layık olan birtek ‘Allah var’ demektir,
Namaz kılmak ‘insanlığımın farkındayım’ demektir,
İnsanım,
‘Yaratıldım, yaşatılıyorum vede bunların sebebini biliyorum’ demektir,
Namaz kılmak ‘teşekkür etmek hamd’ etmektir,
Madem ki Allah var diyorum,
Madem ki insanlığımın farkındayım,
Mademki beni insan yapanın Allah olduğunu biliyorum,
Madem ki neden insan yaptığını biliyorum,
O zaman ‘teşekkür ediyorum allah’ım’, hamdediyorum allah’ım demektir.
Namaz kılmak ‘boyun eğilmesi gereken tek merciye boyun eğiyorum’demektir,
Bana bunca güzelliği bahşeden Allah’a,
Sadece hamdedip,teşekkür etmekle kalmıyorum,
Ona boyun eğiyorum,
Ona secde ediyorum,
Önünde diz çöküyorum,
Yani aslında teşekkürü hakkıyla edemiyorum,
Bunu bile beceremiyorum,
Sana teslimim, beni affet demektir,
Namaz kılmak çelikten kuvvetli yelek giymektir,
Hemde sadece bedene değil tüm benliğe giyilen bir yelek,
Şeytanın ve dostlarının her türlü silahından çıkan kurşunları engelleyen,
Önünde set kuran bir yelek,
Namaz kılmak bilmektir,
Namaz kılmak istemektir,verdiklerine ve vermediklerine teşekkür etmektir,
Namaz kılmak sabretmekdir,direnmektir,
Ayaklanmak ve yürümekdir,
Namaz kılmak yaşamakdır, hayatın ta kendisidir,
Tabi Allah var diyenler için…
İşte bu yüzden,bizler namazla diriliriz, namazımız var oldukça varızdır,namazımız varoldukça yaşamış sayılırız,,
Peki ama hangi namaz?
Nasıl bir namazdır bizi yaşatan?
Nasıl bir namazdır bizi diri tutan?
Nasıl bir namazdır çelikten kuvvetli yelek olan?
Şeytan çok iyi biliyor bu namazı,hangi namazın, ne şekilde, hangi içerikle,hangi duygularla kılınan namaz onun işini zorlaştırıyor şeytan bunu çok iyi biliyor,
Bu yüzdendir ki,
Önce namazlarımıza saldırıyor,
Öyle ki adamın kafasında her şey oturmuş kabul edecek,
Ama namaz onu düşündürüyor,
Acaba yapabilir miyim,ya yarım kalırsa, ya beceremezsem, ya kılamazsam,işte bu sorularla karıştırıyor kafasını doğru yola girmek isteyen adamın.
Ve adam kendi hakkında suizan edip erteliyor teslim olmayı,
Erteliyor benliğini koruma altına alacak olan yeleği giymeyi,
Erteliyor aslında insanlığını,
İnsan olduğunun ispatını,
erteliyor rabbine boyun eğmeyi,
E hadi diyelimki işin bu aşamasını yırttı adam,
Kanmadı nefsinin bu aldatmasına ve başladı namaza,
Bu sefer de şeytan onun samimiyetiyle oynuyor,
Samimiyetsiz,içi boşaltılmış,
Adeta ruhsuz kalmış ölmüş bir namaz için,
Yani ses var görüntü yok misali,
Görüntü var ama ulaşan veya duyulan bir ses yok.
Böyle bir namaza döndürmek için çaba sarfediyor,
Çünkü biliyor ki eğer bu namazı öldürürse,
Artık her şey onun için daha kolaydır,
Bu yüzdende hedefli,amaçlı planlı bir iş yapıyor,
Hedefi namaz değil şeytanın,
Namaz onun için sadece bir engel,
Ve amacına ulaşmak için kullandığı bir araç,
Ya biz,
Biz ne yapıyoruz,
Nerdeyiz, amacımız var mı?
Hedefimiz var mı?
Yoksa hedefimiz namaz kılmak mı?
Namaz kıldığımız sürece amacımıza ulaşmış mı oluyoruz?
Eğer ki amacımız varsa,
Eğer amacımızın adı ALLAH’IN RIZASINI KAZANMAKSA,
Dünyaya dair ne varsa ARAÇTIR bizler için.
Ve araçlara amaç muamelesi yapmak hak değildir.
İşte bu yüzden,
Amacı Allah rızası olan,
Allah’a hakkıyla kul olmak için mücadele eden,
Yaptığı işlere ‘’şu,bu, ne der’’ değil,
‘’ALLAH NE DER’’ diyen bir adamın namazı,
Aslına bakılırsa araçtır,
Hem öyle bir araçtır ki,
Peygamber (s.a.s) i miraça çıkaran BURAKdır,
Yok eğer amaç namaz olursa o zaman her şey altüst olur,
Ve kılınan namaz sadece omuzlarda yük olur,
Hem öyle değil midir?
Yoksa namazı dosdoğru kılmak ne demek olurdu ki?
Namaz kıl emri yetmedimi ki,
Bide dosdoğru kılmak gerekiyo?
Yada nedendir ki,
‘’Vay o namaz kılanların haline ki, onlar namazlarında yanılgıdadırlar’’ demiş Allah cc.
Yani meselenin özü şu ki,
Şeytanın amacı namazdan uzak tutmak değil,
Allah’dan uzak tutmak,
Bizim amacımızda (namaz) KIL-MAK değil KUL-(ol) MAK,
Bakalım görelim,
Şeytan mı sözünün eri,
İnsan mı?
Şeytan mı hedefini bilip araçlara amaç muamelesi yapmayan?
Yoksa İNSAN MI?
SELAMLARIN EN MÜKEMMELİ İLE SELAM…………..
...hiç koşulsuz kabul edildiğin yerdir namaz.ne olursan ol, geldiğin kapıdır namaz.oyunlar daldığın yerden seni çağıran ana gibi.işinin telaşlarıyl kendini kaybettiğin demlerde seni sessiz bir köşeye çeken yar gibi.kendice büyük kaygılarda boğulduğun yerlerden haz ve hız koşturmcasında nefes nefese kaldığın gülerde,ansızın koluna girip en pırıltılı tebessümünü kalbine değdiren küçük azlı bir kız çocuğu gibi...............................................................................(alıntı)
insanların gün içinde yaptığı kirlliklerden dolayı vicdan rahatlatma uğraşı
putlaşmış tartışmaya kapalı fikirller önünde eğilip kalkma
benimsemediğin doğruları benimsiyor gibi davranma
düşünmeden yaşamanın kestirme yolu
.............................
insanın gün içinde yaptığı bütün hilekar davranışlarına karşı vicdan rahatlatma hareketi ya da inanca sığınıp onun yap dediklerini yaparak daha sonrasında her şeyi yapmaya hakkın olduğunu düşünmek insanlların kendillerini ve başkallarını kandırdı bir uğraş
namaz asla neden insanların eyilip kalktıgını anlayamayacağım birşey putları yıkıp yerine yenillerrini eklemek insanın gün içinde yaptığı bütün hilekar davranışlarına karşı vicdan rahatlatma hareketi ya da inanca sığınıp onun yap dediklerini yaparak daha sonrasında her şeyi yapmaya hakkın olduğunu düşünmek insanlların kendillerini ve başkallarını kandırdı bir uğraş
Namaz; cemaat halinde eda edildiği zaman,
aynı saftaki müslümanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe,
kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye,
onları desteklemeye teşvik eder.
namaz Allahin emir ettigi bir ibadettir...O bir olan Allaha ayittir, putlara degil, insana degil, yalnizca bizi yaratan cenabi Allaha (celle celalühu) .
namaz, ibadet, jimnastik (hem ruhsal hemde bedensel) , dünyada olan en anlamli sey!
Namaz; kesinlikle bir tanriya tapinma degildir!
Namaz; bir tanriya yaranmak icin degildir!
Namazin hem bedene, hemde ruh dedigimiz yapiya faydasi vardir.
Namaz; Sevgili ile randevüdür.
Namaz; Can ile Canan´in bulusmasidir.
Namaz; Canin Canan´da kaybolmasidir.
Namaz; ÖZe yönelistir.
Namaz; egonun kabugunu kirmaktir.
Namaz; hicligini yasamaktir.
aslolan yaratıcı ile bütünleşmekse -ki namazın en önemli amacı budur- amaç yaratıcı ile yakınlaşmaksa, neden iç yolculuk değil? ? ? neden yürekten ibadet değil de şekilcilik? ? ? ve neden bu denli ısrar? ? ?
labratuarın, bilgisayarın ne olduğunu bilmeyen binlerce okul varken yurdumda, neden her sokakta bir cami? ? ? ve diğer sokakta başka bir cami inşaatı? ? ?
tanrı bu denli adaletsiz, bu denli şekilci olmanızı ister miydi? ? ?
yoksa kutsal kitabınızın ilk satırındaki 'oku' emrini yanlış mı algılıyorsunuz? ? ?
bazı zihniyetsizlerce 1 metrekarelik alanda spor....
bknz:arkadaş hem namaz vücuda da iyi geliyor neden kılmıyorsun ki...gün içindeki tembelliğini namaz sayesinde yenebilirsin :)))
komedi bunlar....
gariptir değil mi...
namaz gibi bir şey hristiyanlara da farz dı ve hristiyanlığın ilk zamanlarında muhtemelen isa da namaz kılıyordu...
peki nasıl oldu da tamamen kaybettiler bu namaz kılma olayı nı...
neden şimdi hiç bir hristiyan namaz kılmıyor bu kadar önemli olan bir şey nasıl da unutulmuş zaman içinde...
benim aklım almıyor....benim aklım ACİZ...
Namaz bir ibadettir ve sadece müslümanlara farz kılınmamıştır.Daha önceki dinlerde de namaz ibadeti vardır. Puta ya da inandıkları değerlere secde etmeleri de burdan gelir.
Bir namazda 12 tane farz var. Bir günde 60 farz eder. Bir müslüman, beş vakit namazını kılmazsa, günde tam 60 kere Allahü teâlâya isyan etmiş oluyor. Aman! İsyandan sakın..
namazda yapılan hareketlerin bazıları muhammedden önceki puta tapan insanların hareketlerle benzerliğini araştırdınız mı ey müslümanlar?
Namaz bir zırhtır, bir kalkandır.
Namaz, insanı maddi ve manevi birçok belâ ve musibetten, görünür ve görünmez düşmanlardan ve fuhşiyattan, hastalık ve sair afetlerden korur.
İnsan bu zırhtan, bu kalkandan uzak kalmamalıdır. Çünkü insanın her an korunmaya ve cismine takılan dünyalardan pahalı cihazlarını korumaya ihtiyacı vardır.
Namaz bizim korumamızdır; korumasız gezmeyelim.
'kıl namazını,çekme dünyanın nazını'
'sonra kılarım diyenin, dün kıldık namazını'
Kıl Namazını
Ey kul! kıl namazını,yap taatini
Ne zamandır bilinmez ölÜm saati
Kıldıysan namazı kazandın cenneti
Elde ettin iki cihan saadeti
Namaz dinin direğidir,temelidir
Rabbimizin kullarına bir emridir
Kim olur ki bu emri yerine getirir
O kişinin dini sağlam ve diridir
Kıl namazını ihlasla,samimiyetle
HergÜn devam et sabırla,dirayetle
Hep yanyana ol camide cemaatle
Her yanın dolsun rahmetle,bereketle
Namazlar mÜmin kulların miracıdır
YÜzÜnÜn nuru,imanının tacıdır
Her insanın mutlaka ihtiyacıdır
Dertlerin,sıkıntıların ilacıdır
Ahrette ilk sorgu sual namazdandır
Namaz kılmak mÜminlerin şanındandır
Onların tahtı zÜmrÜtten,altındandır
Cennette giysisi ipek kumaştandır
saygılar...
namaz kulun rabbine borcudur.huzurun ta kendisidir.
bernard shaw'i hatirlatti bana
'namaz ikibinli yillarda doktorlarin recetesine girecek' demisti...ilginc...
hristiyanlar ibadetlerine dua derler..namazinda gercek anlami duadir.
Namaz yüce tanri manituya tapinmak icin degildir. Özünde bulunan Allah´a yönelmek ve huzurunda bir hic oldugunun idrakina varmaktir. Namazda bu hali yasayabilen, suurunu secde ettirmistir.
Namaz, oruc, hac, zekat, gibi calismalar tapinmak veya yaranmak icin degil, özümüz olan Allah´i hissetmek ve ruh dedigimiz yapiyi güclendirip ölüm ötesine hazirlanmaktir.
NAMAZLA DİRİLİŞ SEFERBERLİĞİ
M.NİHAT MALKOÇ
Geçen Pazar günü(17 Aralık 2006) Trabzon’da Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde mahşeri bir kalabalık vardı. Salon ağzına kadar doluydu. Bu kalabalığın sebebi Türkiye’yi çepeçevre kuşatan Namazla Diriliş Seferberliği’ydi. ‘O da ne? ’ demeyin. Son zamanlarda Türkiye’yi sarıp sarmalayan bir kampanya var: ‘Namazla Diriliş Seferberliği’… Namaz Gönüllüleri Platformu diye bir grup oluşturan Müslüman aydınlar, Anadolu’yu şehir şehir dolaşarak namazsızlık hastalığımıza ve kangrene dönüşmüş bu yaramıza neşter vuruyorlar. Platformda birbirinden değerli aydınlar var. Bunlardan Senai Demirci, Abdullah Yıldız ve Vehbi Karakaş Trabzon’a gelerek, hayatımızın dışına ittiğimiz namazı bize hatırlattılar. Nefislerine köle olan biz Müslümanları namaza çağırdılar.
Trabzon Trabzon olalı böyle kalabalık bir panel görmedi. Kadınlı, erkekli, çocuklu büyük bir kalabalık salonu tıklım tıklım doldurmuştu. Salondakilerin yarısı kadar bir kalabalık da ayakta dikilip paneli takip etti. Bu kişiler fire vermeden iki buçuk saatlik paneli büyük bir coşku ve heyecanla ayakta dinlediler. Bu durum iki gerçeği gözler önüne serdi. Birincisi bu millet namaza susamış, fakat bir kıvılcım bekliyor. Bu kıvılcım nerden gelirse gelsin imanlı gönüllerin tutuşması için yeterli olacak. İkincisi konunun özüyle alakalı değil, fakat çok mühim… Trabzon’a büyük bir konferans salonu inşa edilmesi acil bir zaruret halini almıştır. Yetkililer kısa zamanda bu tarihi kültür ve sanat şehrine layık büyük bir salon yapmalıdırlar. Aslında salonu da içine alan bir kültür sarayı kurulmalıdır. Namazla Diriliş Seferberliği panelindeki izdiham bunun acil bir ihtiyaç halini aldığını bir kere daha gözler önüne serdi.
‘Namazla Diriliş’ konulu panel, Araştırma ve Kültür Vakfı tarafından düzenlendi. Panele herkesin televizyonlardan yakinen tanıdığı Dr. Senai Demirci, Abdullah Yıldız ve Vehbi Karakaş konuşmacı olarak katıldı. Sohbet havasında geçen paneli Dr. Senai Demirci yönetti. Bu, Namaz Gönüllüleri Platformu’nun dört ay içinde yaptığı 61. panel oluyor. Yani Türkiye’yi adım adım dolaşıyorlar. Cemiyetin namazsızlık hastalığına derman arıyorlar. Bizlere namazın önemini hatırlatıyorlar. Bizi yitiğimizi bulmaya davet ediyorlar.
‘Namazla Diriliş’ gecesi ‘Umran Okulu’ adlı sinevizyon gösterisiyle başladı. Sinevizyonda namaz konusu işleniyordu. Daha sonra sözü Platform üyelerinden Umran Dergisi sahibi Abdullah Yıldız aldı. Namaz Gönüllüleri Platformu’nun kuruluş öyküsünü anlattı. Daha sonra namaza ve gönüllü teşkilatlarına dair şu mühim görüşlere yer verdi:
“Rabbimizin Kur’an’da 70 kez emrederek en çok önem verdiği ibadet olan namaz, dinimizin “olmazsa olmazı”dır! İslâm’ın ilk farzı iman, ikincisi namazdır. Peygamberimiz (s.a.v.) ’in haber verdiği üzere, ahirette kendisinden hesaba çekileceğimiz ilk amelimiz namazdır. Yine namaz, O’nun ifadesiyle; ‘Dinin direği’, ‘Müminin miracı’, ‘Cennetin anahtarı’ ve ‘Gözüm(üz) ün nurudur.
Ne var ki, yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde, bir ankete göre, beş vakit namaz kılanların oranı sadece yüzde 25’tir. Kılanların da ara sıra kazaya bırakmak, aceleye getirmek, gereken önemi vermemek ve kıldığı namazın farkında olmamak gibi problemleri vardır. Zaten millet ve İslâm âlemi olarak çektiğimiz sıkıntıların en büyük sebebi, namazı terk etmektir. Çünkü savaşta bile terkine izin verilmeyen, mutlaka kılınması emredilen namaz, Allah’ın rahmet ve inayetine vesiledir.”
Onun ardından Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyelerinden Dr. Vehbi Karakaş söz aldı. Müslümanların yitik hazinesi olan namaza dair şunları söyledi: “Namaz kılmayan, en büyük kötülüğü önce kendine yapıyor. Çünkü Allah’ın hakkını vermiyor.
Allah’ın hakkını vermeyen, başka haklara dikkat edemez. Etse de makbule geçmez. Çünkü namaz kılmadığı için Allah ondan razı olmaz. Namaz kılan insanın meşru her işi ibadet olur, ona sevap kazandırır. Allah’ı aldattığını ve atlattığını sanan ve namazlarını kılmayan nefis, aslında kendisini aldatmaktadır ama haberi yok.”
Bize namaz gerçeğini hatırlatan ve bu konuda bizleri uyaran bu kıymetli Allah dostlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Onların nasihat ve telkinleriyle bir kişi bile yolunu bulup namaza başlasa bu durum, programın amacına ulaştığının açık delili sayılabilir. Umarım ahirette ilk sual olarak karşımıza çıkacak ve ihya etmişsek bizi kurtaracak olan namaza bundan sonra daha çok zaman ayırırız. Çünkü kurtuluş sadece namazdadır.
Islam dının temel tası,ınsanları kotulukten alakoyan ıbadet; tabı hakkıyla yapıldıgı zaman.............
Beyit:
'Kıl namazı çün saadet tacıdır,
Sen namazı şöyle bil ki, mü'minin miracıdır.' (Lâ-edri)
***kalp temizliği kalp temizliği***yetmiyor öncelikle kendi isteğiyle ALLAH için yapması lazım bu ibadeti***