Münâcaât’sa şayet bu bir iki kelâm edelim bizde söz üstadlarından evvel…taşı oynatalım yerinden ve taşı onlar koysun yerine… Fısıldamaktır bir nevi, yakarmak, yani duasıdır şairin bir şiir nevi… ……………………………………………………………………………………
“En büyük kudret ve azamet sahibi olan Allah’ın ululuğu karşısında çaresiz,zavallı ve küçük kullar olarak Allah’a yakarışta bulunan şairler öncelikle kulun acizliği ve Allah’a muhtaç oluşundan bahsederler ve bu fikirlerini ayet ve hadisler iktibas ederek kuvvetlendirirler.”…………………………………(alntı)
Doğru yazılışı 'münâcaat' olmakla birlikte akla Elmalılı Hamdi Yazır'ın hâlen câmiilerde İmam Efendilerce edilen duası gelmiştir;
'Hamdini sözüme sertâc ettim, Zikrini kalbime mî'rac ettim, Kitâbını kendime minhâc ettim. Ben yoktum var ettin, varlığından haberdar ettin, aşkınla gönlümü bîkarâr ettin.
Inayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lütfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim.
Şaşırtma beni dogruyu söylet, neş'eni duyur, hakikati ögret.
Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevdiremem. Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini.
Sevdin habibini kainata sevdirdin: Sevdin de hil'at -i risaleti giydirdin, Makam-ı İbrahim'den Makam-ı Mahmuda erdirdin. Server-i asfiya kıldın. Hatem-i enbiya kildın. Muhammed Mustafa kildin.
Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Al-i Ashab-u etbaina ya Rab! Amin... '
münacaat
dua
yalvarma
yakarış
Münâcaât’sa şayet bu bir iki kelâm edelim bizde söz üstadlarından evvel…taşı oynatalım yerinden ve taşı onlar koysun yerine…
Fısıldamaktır bir nevi, yakarmak, yani duasıdır şairin bir şiir nevi…
……………………………………………………………………………………
“En büyük kudret ve azamet sahibi olan Allah’ın ululuğu karşısında çaresiz,zavallı ve küçük kullar olarak Allah’a yakarışta bulunan şairler öncelikle kulun acizliği ve Allah’a muhtaç oluşundan bahsederler ve bu fikirlerini ayet ve hadisler iktibas ederek kuvvetlendirirler.”…………………………………(alntı)