Ahımı hicranımı sakladım gizli tuttum Gönlümü yıllar yılı hayalinle avuttum O gençlik günlerimiz dönmez asla geriye Yazık ki dönse bile o sevdayı unuttum...
'...gece uyuyamadı...Yatağının içinde,sancılı bir adam gibi dönüp durdu...Muhayyilesi,adeta başkalarının inhisarında,kalabalık bir meydan...Orada,birçok insanlar,tıpkı rüyalarda görülen baygın gölgeler gibi kımıldıyor,yürüyor,sıçrıyor,koşuşuyorlar...Kulağında sesler var...Bütün o insanların lakırdılarını,konuşuşlarını,haykırışlarını,kolunda ılık tenli bir taze kadın vücudunun ağırlığını duyuyor,bütün havassında,yakın ve uzak hadiselerin tesirleri,taze duruyordu...'
'...onun için ben,yemeğe başlanıldığı ve benim çekilip gitme saatim yaklaştığı vakit o gizli ve kısa buseden kendi başıma ne kadar fayda çıkarmak mümkünse çıkarmaya ahdediyordum ve modeli,uzun pozlar vermek istemeyen bir ressamın paletini önceden hazırlayışı ve icabederse modelsiz de çalışabilmek için birtakım notlar alışı,bazı krokileri hatırasına güvenerek ezberden çizişi gibi ben de,annemin yanağı üstünde dudaklarımı konduracağım noktayı gözlerimle tasarlıyor ve bu zihni buse başlangıcı sayesinde,bütün aklımı ve muhayyilemi,annemin,kendi yanağında benim dudaklarımı hissedeceği ana vakfetmeğe hazırlıyordum...'
Gümüş saçlarına eğdim başımı,
Şefkât duygusunun meleği anam.
Ninni say gözümden sızan yaşımı,
Gönlümün biricik dileği anam.
Uyu, uyu ey gözümün bebeği anam.
Derdimi bir tuttun kendi derdinle,
Gönlüme teselli kattım seninle,
Başını göğsüme yasla da dinle,
Kalbimin biricik dileği anam.
Uyu, uyu ey gözümün bebeği anam...
Mazide kalan hatıra gibi
Şefkatli kollarını aç bana anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne
Anne, anne, anneciğim
Uyandım uykudan, aradım seni
Sağıma, soluma bakındım anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne
Anne, anne, annecigim
Yanımda olmanı ne çok isterdim
Dizine yatıp da uyurdum anne
Dilimde dua, gözümde rüyasın
Seni çok özledim, hasretim anne
Anne, anne, anneciğim
Uyandım uykudan, aradım seni
Sağıma, soluma bakındım anne
Geceler çok soğuk, ıssız ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne
Anne, anne, anneciğim...
'Ezeli nuru arayan göz,hayalat tarafına dönmez...'
'...bütün kuvvetim,derin bir dalgınlık haline giren belirsiz hayaller arasında kayboluyor...'
Ahımı hicranımı sakladım gizli tuttum
Gönlümü yıllar yılı hayalinle avuttum
O gençlik günlerimiz dönmez asla geriye
Yazık ki dönse bile o sevdayı unuttum...
'...gece uyuyamadı...Yatağının içinde,sancılı bir adam gibi dönüp durdu...Muhayyilesi,adeta başkalarının inhisarında,kalabalık bir meydan...Orada,birçok insanlar,tıpkı rüyalarda görülen baygın gölgeler gibi kımıldıyor,yürüyor,sıçrıyor,koşuşuyorlar...Kulağında sesler var...Bütün o insanların lakırdılarını,konuşuşlarını,haykırışlarını,kolunda ılık tenli bir taze kadın vücudunun ağırlığını duyuyor,bütün havassında,yakın ve uzak hadiselerin tesirleri,taze duruyordu...'
'...onun için ben,yemeğe başlanıldığı ve benim çekilip gitme saatim yaklaştığı vakit o gizli ve kısa buseden kendi başıma ne kadar fayda çıkarmak mümkünse çıkarmaya ahdediyordum ve modeli,uzun pozlar vermek istemeyen bir ressamın paletini önceden hazırlayışı ve icabederse modelsiz de çalışabilmek için birtakım notlar alışı,bazı krokileri hatırasına güvenerek ezberden çizişi gibi ben de,annemin yanağı üstünde dudaklarımı konduracağım noktayı gözlerimle tasarlıyor ve bu zihni buse başlangıcı sayesinde,bütün aklımı ve muhayyilemi,annemin,kendi yanağında benim dudaklarımı hissedeceği ana vakfetmeğe hazırlıyordum...'