çok beğenerek okuduğum,önemli kişilerin yazılarını bulunduran(ali ayçil gibi) ,entellektüel bir dergi.herkese tavsiye ederim.gündem,felsefe,röportajlar gibi konuları barındırıyor.bilinçlenmek isteyenler için güzel bir dergi.
Yemin ederim böyle bir dergi daha görmedim.çok kaliteli yüksek seviyede bir dergi herkese tavsiye ediyorum.bana da bir arkadaşım tavsiye etmişti.bizler gibi üniversite gençliği için bulunmaz bir fırsat olarak sayısını sabırsınitelendiriyorum ve bir sonraki zlıkla bekliyorum
Bulmuşken belirtmek istedim...Muhterem yöneticiler veya dağıtım sorumluları arkadaşlar; Yaz ayları geldiğinde neden gazete bayiilerinde dergiyi bulamıyoruz,anlaşılıyorki çoğunluğu tatil yörelerine gönderiliyor dergilerin.Biz küçük şehirde yaşıyoruz efendim.Dikkat lutfen.
Çağ ışık hızıyla ilerliyor… Yaşlı yerküremizin devinim hareketi hiç bu kadar baş döndürücü olmamıştı. Her yeni gün, yeni sosyal ve politik gelişmelere gebe… İnsanlık, sarıldığı her şeyin kollarının arasında kaybolduğunu gördükçe tanımsız travmalarla sarsılıyor. Savaşlar, eskisinden daha acımasız.. Şiddet uygulamak için gerekçe bildirme ihtiyacı duyulmuyor. Hatta doğa bile beklenmedik hareketlerle daha sık şaşırtıyor.
Bu dönüşüm çağında değerlerimizin yeniden tanımlanması, kültürel kodlarımızın hatırlanıp yerli yerine konulması ihtiyacı, her zaman olduğundan daha şiddetle kendisini hissettiriyor. Tıpkı Avrupa aydınlanmasının yaşandığı çağlarda olduğu gibi yeniden eskiyi hatırlayıp yeniye güzargah belirleme ihtiyacıyla karşı karşıyayız. Eğer insanlık durup düşünmezse, eğer yeryüzündeki binlerce yıllık yaşamın tecrübesine kulak vermezse, medeniyet dediğimiz şey bilinmedik yollarda kaybolup gidecek.
Bu kaygı, bir yolculuğa çıkma gereksinimi doğurdu. Şark söylencelerinde bilim ve hikmeti aramak için ayağına demir çarık giyen, eline asasını alıp yollara düşen kahramanlar vardır ya, öylesi bir amaçla çıkılan, öylesi bir yolculuk bu. Medeniyet denilen bilim ve hikmet sentezine uzanan bu arayışa, Mostar yolculuğu adını verdik. Çünkü Mostar, bizim ezeli yolculuğumuzun durduğu yerdi. Orada durmuş ve batı ile doğunun arasına zarif bir köprü kurmuştuk. Bundan sonra bu köprü üzerinden gelip geçen farklı diller, farklı dinler, farklı cinsler birbirini dinlesin, birbirini anlasın diye…
çok beğenerek okuduğum,önemli kişilerin yazılarını bulunduran(ali ayçil gibi) ,entellektüel bir dergi.herkese tavsiye ederim.gündem,felsefe,röportajlar gibi konuları barındırıyor.bilinçlenmek isteyenler için güzel bir dergi.
Gerçektende güzel bir dergi, entellektüellere, iş adamlarına, siyasilere ve yüksek meslek erbabına yakışacak türden, geniş içerikli mükemmel dergi...
Yemin ederim böyle bir dergi daha görmedim.çok kaliteli yüksek seviyede bir dergi herkese tavsiye ediyorum.bana da bir arkadaşım tavsiye etmişti.bizler gibi üniversite gençliği için bulunmaz bir fırsat olarak sayısını sabırsınitelendiriyorum ve bir sonraki zlıkla bekliyorum
bence değeri birkaç kelimeyle değil sayfa sayfa inceleyerek anlaşılabilecek bir dergi... bu içerik bu kalite az rastlanır... herkese tavsiye ediyorum
Bulmuşken belirtmek istedim...Muhterem yöneticiler veya dağıtım sorumluları arkadaşlar; Yaz ayları geldiğinde neden gazete bayiilerinde dergiyi bulamıyoruz,anlaşılıyorki çoğunluğu tatil yörelerine gönderiliyor dergilerin.Biz küçük şehirde yaşıyoruz efendim.Dikkat lutfen.
Mostar’ın anlamı...
Çağ ışık hızıyla ilerliyor… Yaşlı yerküremizin devinim hareketi hiç bu kadar baş döndürücü olmamıştı. Her yeni gün, yeni sosyal ve politik gelişmelere gebe… İnsanlık, sarıldığı her şeyin kollarının arasında kaybolduğunu gördükçe tanımsız travmalarla sarsılıyor. Savaşlar, eskisinden daha acımasız.. Şiddet uygulamak için gerekçe bildirme ihtiyacı duyulmuyor. Hatta doğa bile beklenmedik hareketlerle daha sık şaşırtıyor.
Bu dönüşüm çağında değerlerimizin yeniden tanımlanması, kültürel kodlarımızın hatırlanıp yerli yerine konulması ihtiyacı, her zaman olduğundan daha şiddetle kendisini hissettiriyor. Tıpkı Avrupa aydınlanmasının yaşandığı çağlarda olduğu gibi yeniden eskiyi hatırlayıp yeniye güzargah belirleme ihtiyacıyla karşı karşıyayız. Eğer insanlık durup düşünmezse, eğer yeryüzündeki binlerce yıllık yaşamın tecrübesine kulak vermezse, medeniyet dediğimiz şey bilinmedik yollarda kaybolup gidecek.
Bu kaygı, bir yolculuğa çıkma gereksinimi doğurdu. Şark söylencelerinde bilim ve hikmeti aramak için ayağına demir çarık giyen, eline asasını alıp yollara düşen kahramanlar vardır ya, öylesi bir amaçla çıkılan, öylesi bir yolculuk bu. Medeniyet denilen bilim ve hikmet sentezine uzanan bu arayışa, Mostar yolculuğu adını verdik. Çünkü Mostar, bizim ezeli yolculuğumuzun durduğu yerdi. Orada durmuş ve batı ile doğunun arasına zarif bir köprü kurmuştuk. Bundan sonra bu köprü üzerinden gelip geçen farklı diller, farklı dinler, farklı cinsler birbirini dinlesin, birbirini anlasın diye…
mükemmel bir dergi.resimleriyle, yazılarıyla... harika.
mostar avrupanın islamla olan köprüsüdüdr
Kültür ve medeniyet olgusunun, önce kaleme-kağıda sonra da zihinlere nakşı olmalı Mostar!