molla cami sizce ne demek, molla cami size neyi çağrıştırıyor?
molla cami terimi Fethat Ak tarafından tarihinde eklendi
molla cami terimi Fethat Ak tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Dikkat ettim de; eskiden ''âlim'' dediğimiz zâtlar sadece bir tek branşda eserler vermiyorlarmış...
misâl Molla Câmî...
Abdurrahman Câmî'dir aslı....
ve yine tahmin edilebilir ki alimlerin beşiği Horasandandır kendileri...
Hakkında ilk ve en çok bilinen ise bir Nakşibendî oluşudur... bir tasavvuf ehli âlimdir kendileri...
şimdi benim dikkat çekmek istediğim noktaya geliyorum: bu zâtın sadece dinî konularda değil dünyada insanlara bıraktığı eserler...
tasavvuf haricinde matematik ilminde, felsefede,astronomi alanında ve hatta musikîde bile eserlerini görmek mümkündür Molla Câmî'nin...
kendisinin ifadesiyle; sadece zahirî ilimlerle uğraşmayı yanlış-eksik- bulmuş ve İslam'ın ancak tecrübe yoluyla keşfedilebilecek bir bâtınının olduğunu dile getirmiştir...
işte bu sebeple de kendileri sûfî hayatı benimsemişlerdi...
Molla Câmî evet bir Nakşîdir...ama diğer yandan İbn-i Arabî 'nin de izinden yürüyenlerdendir...hatta sonraları Arabînin eserleri ile halk arasında köprü olmuş anlaşılır ifadelerle tekrar halka sunmuştur İbn-i Arabî eserlerini....
Molla Câmî 'nin dikkat çeken bir yönü de; özeleştiri yapabilmesidir.. özeleştiri derken Sûfî camiasına eleştirilerinden bahsediyorum.. gösteriş ve dünya zevkelri için biraraya gelip yemek ziyafetleri verilmesini ve cehrî zikri tasvip etmemiştir..ve bu konudaki fikirlerini de her fırsatta dile getirmiştir kendileri...
bu tavır alış ise cahilce hal ve tutumlarla halkı tasavvuftan soğutanlara yönelikti sadece, zannımızca....ve elbetteki bu tavır da ancak ham,cahil,sığ kimselere karşı idi...
ve yine sözü MOlla Câmî den bir kaç kelâm ile noktalıyayım:
Mevlana'ya dair sormuşlar kendilerine...cevaben:
''O yücenin vasıflarını anlatabilmek için ben ne diyebilirim, peygamber değildir fakat kitabı vardır.''
zeka sıçramasıyla söylenmiş bir güzel ifadedir efendim.. dahasına bize laf düşmez...
Rahmet O'na..
vesselâm...
der ki; ahde vefa keyfiyeti yazıldığı zaman,kadına sıra gelince,kalem kırıldı yazamaz oldu :)
http://www.mollacami.com
Hatem-i Şuara,fars edebiyatının kırk beş kadar eser vermiş büyük üstadı.