ne vitrinim,ne içini dolduran kristal veya gümüşlerim ne de misafir odam var.. ferah kocaman bir salondayız ailece :) ama nasıl rahat nasılll! futbol bile oynanıyor bizim salonda :))) *alt kattaki komşular gezmeye gidince tabii.. ;)
özellikle yetmişli ve seksenli yıllarda varlığını daha yoğun hissettirmiş olan,günümüzde ise nüfus artışı ve ekonomik nedenlerden eski havası kalmamış bir olgudur.metropollerde hemen hemen yok olmakla beraber,bir kısım anadolu kent ve kasabalarında az da osa varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. avin döşenmesi ve temiz tutulması için en çok para ve çaba harcanan,fakat en az kullanılan,hatta çocuklara yasak olan bölümünü oluşturmaktaydı.günlük konuklara da kapısı açılmaz,ağır misafirlere ve annelerin günlerine saklanırdı.çocukluğumda annelerin günlerindeki sigara dumanı,parfüm ve pasta börek kokularının karışımından mütevellit o egzotik kokuyu hiç unutmam. misafir odası kavramsal olarak misafir yemek takımı,misafir çatal bıçak takımı,misafir havlusu,misafir hede hödesi gibi alt kategorilerde bünyesinde barındırmaktadır.
Hep başkalarının bozuk gözleriyle (kimi uzağı, ki mi gözünün önünü göremeyen) seyrettik hayatımızı! Caddeye bakan tarafımızı parlattık da arka cephemizi baştan savdık. Misafir odalarımıza yığdık saray tipi koltuklarımızı ama bütün zamanımızı televizyon odasındaki çoktan ölmüş çekyatın üstünde zayi ettik.
biz demekki hep kendimize misafir olduk..misafir odamız hiç olmadı :) gerçi evimizde misafir eksik olmadığından hergün mecburen salonda oturulduğundan belki de misafir odası diye kullanılmaz bir odaya hacet kalmadı :))
Şimdilerde salon.. Biz yaştakilerin çocukluğunda misafir için herzaman temiz tutulan evin geniş odalarından biri.. Yeni bir badananın bir hafta kadar sonrasında, kardeşimin siyah pastel boya ile, bir duvarına kendi boyunda bir çöp adam ve bir araba çizerek annemin saçlarını eli prize girmiş gibi bir hale getirdiği oda.... :)))))
temizlemenin en zor olduğu oda çeşidi... avizenin tozunu al ama kırma, sehpanın camı kaydı düşmesin ama alttan da sil ki dokunduğun yerde parmak izi kalmasın (!) , örtüyü yamuk serme, 5. baklavadan sonraki sarkacak(:S) , o fotoğraf o tarafa değil şu tarafa bakıyordu, koltuklar halıya birerbuçuk kare uzakta olacak, tablo yamuk, halının tüyleri ters olmuş çevir, bu saksı oraya o saksı buraya, camı sil ama pencereden sarkma, ay ay ay tül sıkıştı! !
Oturduğumuz ve aldığımız her evde olmuştur....Hatta bazen oturma odasını misafir odası olarakda kullandığımız zamanlar oldu...
Misafir odası aslında çok güzel bir gelenek ve uygulama, bizim misafire verdiğimiz önemin bir parçası....
Bunu sadece kendi evimizde uygulanan gereksiz bir işlem olarak görmek ne kadar abesce ve saçma...
Türk milletinin en önemli özelliği misafirperverliğidir, bunlar bizi gösterir...
Bugün evinize misafir geliyorsa, yarında siz misafir olarak gider ve aynı şekilde sizede ikramda bulunulur.....
Amma illâki misafir odan olacak diyede bir kâide yok...
Evine misafir gelmeyen kişide hâyır yoktur...! ! !
tv.li çocuk uykuları
evimizde hiç misafir odası kavramı olmadı. evimizin her yerinde doya doya dolaştık ve yaşadık! .. saol annecim :)))
ne vitrinim,ne içini dolduran kristal veya gümüşlerim ne de misafir odam var..
ferah kocaman bir salondayız ailece :) ama nasıl rahat nasılll! futbol bile oynanıyor bizim salonda :)))
*alt kattaki komşular gezmeye gidince tabii.. ;)
neydi öyle,annemiz kıyı-köşe temizletir,ama girdirmezdi.evimin her köşesini kullanmazsam,ne edeyim öyle evi.bir de büfedeki takımlar aynı kaderi paylaşır.evlerde salonun esareti bitti,ama büfedekilerinki sürüyor galiba.
özellikle yetmişli ve seksenli yıllarda varlığını daha yoğun hissettirmiş olan,günümüzde ise nüfus artışı ve ekonomik nedenlerden eski havası kalmamış bir olgudur.metropollerde hemen hemen yok olmakla beraber,bir kısım anadolu kent ve kasabalarında az da osa varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
avin döşenmesi ve temiz tutulması için en çok para ve çaba harcanan,fakat en az kullanılan,hatta çocuklara yasak olan bölümünü oluşturmaktaydı.günlük konuklara da kapısı açılmaz,ağır misafirlere ve annelerin günlerine saklanırdı.çocukluğumda annelerin günlerindeki sigara dumanı,parfüm ve pasta börek kokularının karışımından mütevellit o egzotik kokuyu hiç unutmam.
misafir odası kavramsal olarak misafir yemek takımı,misafir çatal bıçak takımı,misafir havlusu,misafir hede hödesi gibi alt kategorilerde bünyesinde barındırmaktadır.
hayatını ertelemeye alışkın bir toplumda kullanılmayı bekleyen oda..elbet bir gün bir misafirle birlikte kullanılacaktır...
Hep başkalarının bozuk gözleriyle (kimi uzağı, ki mi gözünün önünü göremeyen) seyrettik hayatımızı! Caddeye bakan tarafımızı parlattık da arka cephemizi baştan savdık. Misafir odalarımıza yığdık saray tipi koltuklarımızı ama bütün zamanımızı televizyon odasındaki çoktan ölmüş çekyatın üstünde zayi ettik.
y.erdoğan
biz demekki hep kendimize misafir olduk..misafir odamız hiç olmadı :)
gerçi evimizde misafir eksik olmadığından hergün mecburen salonda oturulduğundan belki de misafir odası diye kullanılmaz bir odaya hacet kalmadı :))
giremediğimiz bu oda sayesinde, yıllarca nefret edilen, kıskanılan misafirler..... - ;))
Yildiz'ciğim,
Kardeşin o zamandan başlamış anneni yormaya.... :))
Şimdilerde salon.. Biz yaştakilerin çocukluğunda misafir için herzaman temiz tutulan evin geniş odalarından biri..
Yeni bir badananın bir hafta kadar sonrasında, kardeşimin siyah pastel boya ile, bir duvarına kendi boyunda bir çöp adam ve bir araba çizerek annemin saçlarını eli prize girmiş gibi bir hale getirdiği oda.... :)))))
temizlemenin en zor olduğu oda çeşidi...
avizenin tozunu al ama kırma, sehpanın camı kaydı düşmesin ama alttan da sil ki dokunduğun yerde parmak izi kalmasın (!) , örtüyü yamuk serme, 5. baklavadan sonraki sarkacak(:S) , o fotoğraf o tarafa değil şu tarafa bakıyordu, koltuklar halıya birerbuçuk kare uzakta olacak, tablo yamuk, halının tüyleri ters olmuş çevir, bu saksı oraya o saksı buraya, camı sil ama pencereden sarkma, ay ay ay tül sıkıştı! !