suyundan yudum yudum alırken bünyeme düşündüm..kana kana iç...bu sudan bir zamanlar kimler içmedi ki? su mu? evet...şerefyâb oldu girdiği bünye sebebiyle...şimdilerde kabe-i muazzamanın dibinde dikiverdiler koca koca otelleri...başta da Hilton...sonra saray...kimlerin sarayı :) o görüntüye bakarsanız Beytullah üzerine eğilmiş dünya zevklerini müşahade edersiniz...
gölgeleri vurur harem-i şerife koca koca ihtişamlı dünyalıkların...uzağında adım adım tepelere vurur kendini Mâi...toprağa ayak sürür..kayalıkların üzerinde dolaşırken ah işte buralarda kimbilir belki de...Mâi 'nin ayaklarının değdiği bu taşlara bir vakitler kimlerin ayakları da değmedi ki? ...
tepeler arasına kurulmuş sıcak şehir...mükafatındır bir zamanlar barındırdığın insanlar... kelimelerim ehemmiyetsiz...
MEKKE ALLAH(CC) ın KURANINDA BUYURDUĞU GİBİ MÜBAREK BİR ŞEHİRDİR... Hz. Ibrahim'in Mekke'ye yolculugu
2.8.1. Ibrahim aleyhisselam Mekke'de Ismail aleyhisselam büyüyüp genclik cagina girmisti. Cürhümilerden Arapca ögrenmis ve onlar arasinda yüksek makama erismisti. O Cürhümilerden bir kiz ile evlendi. Bu sirada ise Hâcer aleyhisselam vefat etmisti. O sirada Hâcer hatun 99 yasinda idi ve Kâbe'nin bitisiginde bir yer olan ve Hicr denilen yere defn edildi. Ibrahim aleyhisselam bir gün oglunu ziyaret etmek üzere Sam'dan Mekke'ye dogru yola cikti. Hz. Ismail'in evine varinca oglu yiyecek temin etmek icin evde yoktu. Ibrahim aleyhisselam Hz. Ismail'in hanimindan mali durumlarini sorunca, hanimi hallerinden sikâyetci oldu. Giderken de ogluna söylemesi icin tenbihte bulundu: ' Kocan geldiginde benden selam söyle, kapisinin esigini degistirsin' ve oradan ayrildi ve evine geri döndü. Ismail alehisselam eve gelip bunu duyunca, olayi anladi ve hanimindan ayrildi. Baska bir kadinla evlendi. Ibrahim aleyhisselam bir müddet sonra Mekke'ye yine gidince oglu yine evde bulunmuyordu. Bu sefer Hz. Ismail'in hanimina ayni soruyu sordu. O da cevaben: ' Biz hayir ve saadet icindeyiz ' dedi. Ne yiyip ictiklerini sorunca da, 'Et yiyip, zemzem iciyoruz' dedi. Bunun üzerine Halilallah: ' Yâ Rabbi! Bunlarin etlerini ve sularini mübarek kil, bereket ihsân eyle ' diye dua etti ve oradan geri Sam'a döndü. Ibn-i Abbas'in rivayet ettigi bir hadiste Pegamberimiz (s.a.v.) buyurdu ki:«Ibrahim (a.s.) zamaninda Mekke civarinda hububat bilinmiyordu. Av etiyle gidalanilirdi. Eger o zaman hububat mâlum olsaydi, Ibrahim (a.s.) hububat hakkinda dua ederdi ». Ibn-i Abbas bu Hadis hakkinda buyurdu ki: ' Ibrahim aleyhisselamin bu duasinin bereketiyle Mekke sicak olmasina ragmen, et ile su, burada diger yerlere nazaran insanlara daha faydalidir '.
2.8.2. Kâbe'nin insasi Günlerden bir günde Allahü Teâlâ haliline Kâbe-i Muazzamayi yapmasini emreyledi. Kâbe'nin insasi hakkinda iki rivayet vardir: Melekler Allah-i Zisanin emriyle binâ ettiler; Adem aleyhisselam melekler ile birlikte insa etti. Bunun üzerine Ibrahim aleyhisselam yeniden Mekke'ye dogru yola cikti. Mekke'de oglu Ismail aleyhisselami zemzem kuyusu basinda buldu. Allah'in emrini ona da söyledi ve Ismail aleyhisselam ona yardim edecegini ekledi. Kâbe'nin nereye yapacagini bilmedigi icin, bir rivayete göre Cebrail aleyhisselam Kâbe'nin su andaki yerini gösterdi. Ilkönce temeli kazmaya basladilar ve Adem aleyhisselam zamanindaki temeli buldular. Ayni temel üzerine Kâbe'yi insa ettiler. Hz. Ibrahim oglunun getirdigi taslarla, Cebrail aleyhisselamin târifine uyarak Kâbe'yi yapiyordu. Nihayet Kâbe'nin duvarlari yükseldi ve yukariya tas yetisemez oldu. Bundan dolayi büyük bir tas getirdiler ve Ibrahim aleyhisselam bu tasa basarak duvar örmeye basladi. Mübarek ayaginin izi cikan bu tasa da Makâm-i Ibrahim denilir. Kâbe de tavaf namazi bu tasin bulundugu yer olan Makâm-i Ibrahim'de kilinir. Kâbe tamamlaninca Ibrahim aleyhisselam ogluna: ' Ey Ismail! Iyi bir tas getir ki, hacilara isaret olsun' buyurdu. Ismail aleyhisselam bir tas getirdi ise de Hz. Ibrahim daha iyi bir tas istedi. Bunun üzerine, Ebu Kubeys dagindan: ' Cebrail aleyhisselam tûfanda bana bir tas emanet etti. Gel onu al! ' diye bir ses isitti. Hemen Ebu Kubeys dagindan Hacer-ül-esved tasi alinip, Kâbe'deki yerine kondu. Kâbe insa edildikten sonra Ibrahim aleyhisselam, Allah'in: « Insanlar arasinda hacci ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argin develer üzerinde (...) tavaf icin Kâbe'ye gelsinler » emriyle, yüzünü Yemen tarafina cevirip: ' Ey insanlar! Allahü Teâlâ bir ev bina ettirdi ve bu evi ziyaret etminizi emreyledi. Geliniz, Kâbe'yi ziyaret ediniz ' diye seslendi. Allahü Teâlâ da sesini bütün dünyaya duyurdu. Insanlar bu sesi duyunca: « Lebbeyk Allahümme Lebbeyk ' diye cevap verdiler. O zaman, ana rahminde ve baba sulbünde olan ne kadar hacca gidecek varsa « Lebbeyk » dediler. Bir defa gidecek olan bir kere, iki defa gidecek olan iki kere ve daha fazla gidecek miktarina göre cevap verdiler. Kâbe'nin insasindan sonra Ibrahim aleyhisselam Sam'a dönüyor ve bütün aile efradini alip Hac ediyor.
2.8.3. Kâbe hakkinda bilgiler Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Haram'in ortasinda, dört köse tastan bir oda olup, 17 m yüksekliktedir. Kuzey duvari 8,8 m, güney duvari 7 m, dogu duvari 11,9 m, bati duvari da 12,8 m genisliktedir. Dogu ve güney duvarlari arasindaki kösede Hâcer-ül-esved tasi bulunmaktadir. Kâbe'nin dogu duvarinda bir kapi vardir. Kapi yerden 1,7 m yükseklikte, eni 1,7 m ve boyu 2,7 m'dir. Kâbe'nin dört kösesine Rükn denir. Sam'a dogru olana Rükn-i Sâmi, Bagdat'a olana Rükn-i Irâki, Yemen tarafina olana Rükn-i Yemâni ve dördüncü köseye de Rükn-i Hacer-ül-esved denir.
Çok esklerden beri, hatta peygamberimiz döneminden önce bile insanların dört bir taraftan gelip hac yaptığı yer olduğu içinö böyle çoğu insanın toplanıp bingo oynadığı yerlerede Mecce demişler. Uzun süredir müslüman kuruluşlar, bu ismin kumar oynan yerlere verilmesine din sömürüsü diye değiştirmeye çalışsalarda talep çok olduğundan malesef beceremediler.
' Bir kar tanesi olsaydım; Mekke'ye düşmek isterdim. '
Muhsin Yazıcıoğlu
Ölmeden birkere gitmek istediğim,güzel şehir.İnşallah gitmek bize de nasip olur..
ALLAH RASULUNUN ÇİLE ÇEKEREK ZORLA ÇIKARTILDIĞI VE DAHA SONRA ALLAH(CC) IN İZNİ İLE TEKRAR DÖNDÜĞÜ KUTLU BELDEDİR
Hz.İbrahim ve oğlu Hz.İsmail tarafından inşa edilen Bekke nin olduğu yerin çevresine verilen isimdir.
Begke kelimesi Kürtçe de 'evlerin beyi,evlerin efendisi' gibi anlamlara gelmektedir.
Beg:Bey...Ke,Kie:Ev (zazaca)
Bekke kavramı Tıllo'nun da kurucuları olan, Sümerlerde Levhalar evi olarak bilinen Meleler evinin Zazaların içindeki koluna verilen isimdir.
alah banada nasip eder inşallah oralara yüz sürmeye
م ك ة ا ل م ك ر ّ م ة Makka al-Mukarrama
beytullah sana ne kadar yüzümü sürsem azdır
suyundan yudum yudum alırken bünyeme düşündüm..kana kana iç...bu sudan bir zamanlar kimler içmedi ki? su mu? evet...şerefyâb oldu girdiği bünye sebebiyle...şimdilerde kabe-i muazzamanın dibinde dikiverdiler koca koca otelleri...başta da Hilton...sonra saray...kimlerin sarayı :)
o görüntüye bakarsanız Beytullah üzerine eğilmiş dünya zevklerini müşahade edersiniz...
gölgeleri vurur harem-i şerife koca koca ihtişamlı dünyalıkların...uzağında adım adım tepelere vurur kendini Mâi...toprağa ayak sürür..kayalıkların üzerinde dolaşırken ah işte buralarda kimbilir belki de...Mâi 'nin ayaklarının değdiği bu taşlara bir vakitler kimlerin ayakları da değmedi ki? ...
tepeler arasına kurulmuş sıcak şehir...mükafatındır bir zamanlar barındırdığın insanlar...
kelimelerim ehemmiyetsiz...
MEKKE ALLAH(CC) ın KURANINDA BUYURDUĞU GİBİ MÜBAREK BİR ŞEHİRDİR...
Hz. Ibrahim'in Mekke'ye yolculugu
2.8.1. Ibrahim aleyhisselam Mekke'de
Ismail aleyhisselam büyüyüp genclik cagina girmisti. Cürhümilerden Arapca ögrenmis ve onlar arasinda yüksek makama erismisti. O Cürhümilerden bir kiz ile evlendi. Bu sirada ise Hâcer aleyhisselam vefat etmisti. O sirada Hâcer hatun 99 yasinda idi ve Kâbe'nin bitisiginde bir yer olan ve Hicr denilen yere defn edildi. Ibrahim aleyhisselam bir gün oglunu ziyaret etmek üzere Sam'dan Mekke'ye dogru yola cikti. Hz. Ismail'in evine varinca oglu yiyecek temin etmek icin evde yoktu. Ibrahim aleyhisselam Hz. Ismail'in hanimindan mali durumlarini sorunca, hanimi hallerinden sikâyetci oldu. Giderken de ogluna söylemesi icin tenbihte bulundu: ' Kocan geldiginde benden selam söyle, kapisinin esigini degistirsin' ve oradan ayrildi ve evine geri döndü. Ismail alehisselam eve gelip bunu duyunca, olayi anladi ve hanimindan ayrildi. Baska bir kadinla evlendi. Ibrahim aleyhisselam bir müddet sonra Mekke'ye yine gidince oglu yine evde bulunmuyordu. Bu sefer Hz. Ismail'in hanimina ayni soruyu sordu. O da cevaben: ' Biz hayir ve saadet icindeyiz ' dedi. Ne yiyip ictiklerini sorunca da, 'Et yiyip, zemzem iciyoruz' dedi. Bunun üzerine Halilallah: ' Yâ Rabbi! Bunlarin etlerini ve sularini mübarek kil, bereket ihsân eyle ' diye dua etti ve oradan geri Sam'a döndü. Ibn-i Abbas'in rivayet ettigi bir hadiste Pegamberimiz (s.a.v.) buyurdu ki:«Ibrahim (a.s.) zamaninda Mekke civarinda hububat bilinmiyordu. Av etiyle gidalanilirdi. Eger o zaman hububat mâlum olsaydi, Ibrahim (a.s.) hububat hakkinda dua ederdi ». Ibn-i Abbas bu Hadis hakkinda buyurdu ki: ' Ibrahim aleyhisselamin bu duasinin bereketiyle Mekke sicak olmasina ragmen, et ile su, burada diger yerlere nazaran insanlara daha faydalidir '.
2.8.2. Kâbe'nin insasi
Günlerden bir günde Allahü Teâlâ haliline Kâbe-i Muazzamayi yapmasini emreyledi. Kâbe'nin insasi hakkinda iki rivayet vardir: Melekler Allah-i Zisanin emriyle binâ ettiler; Adem aleyhisselam melekler ile birlikte insa etti. Bunun üzerine Ibrahim aleyhisselam yeniden Mekke'ye dogru yola cikti. Mekke'de oglu Ismail aleyhisselami zemzem kuyusu basinda buldu. Allah'in emrini ona da söyledi ve Ismail aleyhisselam ona yardim edecegini ekledi. Kâbe'nin nereye yapacagini bilmedigi icin, bir rivayete göre Cebrail aleyhisselam Kâbe'nin su andaki yerini gösterdi. Ilkönce temeli kazmaya basladilar ve Adem aleyhisselam zamanindaki temeli buldular. Ayni temel üzerine Kâbe'yi insa ettiler. Hz. Ibrahim oglunun getirdigi taslarla, Cebrail aleyhisselamin târifine uyarak Kâbe'yi yapiyordu. Nihayet Kâbe'nin duvarlari yükseldi ve yukariya tas yetisemez oldu. Bundan dolayi büyük bir tas getirdiler ve Ibrahim aleyhisselam bu tasa basarak duvar örmeye basladi. Mübarek ayaginin izi cikan bu tasa da Makâm-i Ibrahim denilir. Kâbe de tavaf namazi bu tasin bulundugu yer olan Makâm-i Ibrahim'de kilinir. Kâbe tamamlaninca Ibrahim aleyhisselam ogluna: ' Ey Ismail! Iyi bir tas getir ki, hacilara isaret olsun' buyurdu. Ismail aleyhisselam bir tas getirdi ise de Hz. Ibrahim daha iyi bir tas istedi. Bunun üzerine, Ebu Kubeys dagindan: ' Cebrail aleyhisselam tûfanda bana bir tas emanet etti. Gel onu al! ' diye bir ses isitti. Hemen Ebu Kubeys dagindan Hacer-ül-esved tasi alinip, Kâbe'deki yerine kondu. Kâbe insa edildikten sonra Ibrahim aleyhisselam, Allah'in: « Insanlar arasinda hacci ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argin develer üzerinde (...) tavaf icin Kâbe'ye gelsinler » emriyle, yüzünü Yemen tarafina cevirip: ' Ey insanlar! Allahü Teâlâ bir ev bina ettirdi ve bu evi ziyaret etminizi emreyledi. Geliniz, Kâbe'yi ziyaret ediniz ' diye seslendi. Allahü Teâlâ da sesini bütün dünyaya duyurdu. Insanlar bu sesi duyunca: « Lebbeyk Allahümme Lebbeyk ' diye cevap verdiler. O zaman, ana rahminde ve baba sulbünde olan ne kadar hacca gidecek varsa « Lebbeyk » dediler. Bir defa gidecek olan bir kere, iki defa gidecek olan iki kere ve daha fazla gidecek miktarina göre cevap verdiler. Kâbe'nin insasindan sonra Ibrahim aleyhisselam Sam'a dönüyor ve bütün aile efradini alip Hac ediyor.
2.8.3. Kâbe hakkinda bilgiler
Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Haram'in ortasinda, dört köse tastan bir oda olup, 17 m yüksekliktedir. Kuzey duvari 8,8 m, güney duvari 7 m, dogu duvari 11,9 m, bati duvari da 12,8 m genisliktedir. Dogu ve güney duvarlari arasindaki kösede Hâcer-ül-esved tasi bulunmaktadir. Kâbe'nin dogu duvarinda bir kapi vardir. Kapi yerden 1,7 m yükseklikte, eni 1,7 m ve boyu 2,7 m'dir. Kâbe'nin dört kösesine Rükn denir. Sam'a dogru olana Rükn-i Sâmi, Bagdat'a olana Rükn-i Irâki, Yemen tarafina olana Rükn-i Yemâni ve dördüncü köseye de Rükn-i Hacer-ül-esved denir.
MEKKE NE ZAMAN İNŞA EDİILDİ
NEDEN MEKKE TAFANINA BAKILARAK NAMAZ KILINIR
samets
Icinde bar olmamasiyla kendisinden hic bir sey kaybettirmeyen degerli bir sehir..
içiinde bar olmadığına kesinlikle inandığım bir şehirrr....
Çok esklerden beri, hatta peygamberimiz döneminden önce bile insanların dört bir taraftan gelip hac yaptığı yer olduğu içinö böyle çoğu insanın toplanıp bingo oynadığı yerlerede Mecce demişler. Uzun süredir müslüman kuruluşlar, bu ismin kumar oynan yerlere verilmesine din sömürüsü diye değiştirmeye çalışsalarda talep çok olduğundan malesef beceremediler.
Hatta gidiyor hacilar
Insanlara bu acilar
Baslar icimde acilar
Ozler dururum Mekkeyi
Beyaz ihrami giyerler
Mevlaya niyaz ederler
Arafati seyrederler
Ozler dururum Mekkeyi
Alin benide goturun
Topragina yuzum surun
Gelip bu halimi gorun
Ozler dururum Mekkeyi
Ben Mekkeyi gormemisem
Kabeye yuz surmemisem
Etrafinda donmemisem
Ozler dururum Mekkeyi
Kabe orda zemzem orda
Binbir gece gizem orda
Merve orda Safa orda
Gonullere sifa orda
Mevlam bizlerede beyazlar icinde Kabeyi tavaf etmeyi, Arafatta ummet-i Muhammede dualar etmeyi nasib eylesin...