Kültür Sanat Edebiyat Şiir

MANİSA SALİHLİ İĞDECİK KÖYÜ sizce ne demek, MANİSA SALİHLİ İĞDECİK KÖYÜ size neyi çağrıştırıyor?

MANİSA SALİHLİ İĞDECİK KÖYÜ terimi tarafından tarihinde eklendi

  • Mehmet Çetin
    Mehmet Çetin

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı

    analar bacılar ip ağaçlarınde kilim dokurlardı

    ebeler eciler kirmen eğirirdi

    dazalar bibiler iğ çevirirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    sabah olur ocaklar yakılır, saçlar kurulurdu

    yumaklar tutulur yufkalar açılırdı

    en sonda bükmeler yapılırdı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    yufkalar kurutulur kevrek yapılırdı

    soğanla yumurtayla kavrulurdu

    tok tutsun diye tembişte yenilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    birer tek öküz beslenirdi

    sırayla sabana koşulurdu

    çalışmayanada övendere dürtülürdü

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    keşikle orak biçilirdi

    ellikle ekin kavranırdı

    anadutla deste çekilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    öğle olunca orakçı biçimi sofraya oturulurdu

    katmer yenir ayran içilirdi

    köpük helva yenilip soğuk sular içilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    dövenle harman sürülürdü

    üçbeş tavuk civciv kenarda yayılırdı

    yabaylada harman savrulurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    dağ erikleri toplanır erik ekşisi yapılırdı

    yufka ekmek gibide ipe serilirdi

    kış gelincede ne güzel hoşaf olurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    kara üzümler kesilir keletere dolardı

    çuvala doldurulup çiğnenip suyu çıkarılırdı

    tavalarda kaynayıp pekmez, gün balı, bestel olurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    baraja deli zeytine gidilirdi

    tuzlanır çuvala konulur üstüne taş bastırılırdı

    yokluk bu ya, ne lezzetli olurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    bozdağa kumpire gidilirdi

    mendoradan kavun karpuz acur getirilirdi

    havuça da pürçüklü denilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    gündüzden bir yük odun edilirdi

    gece yola koyulup araplıya satılırdı

    askere, talebeye harçlık yollanırdı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    palamutlar silkilir kurumaya bırakılırdı

    kuruyuncada pelitleri toplanırdı

    kış gelince koyun kuzu beslenirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    her yola bir küp su, bir tas koyulur, üstünede bir çardak kurulurdu

    gelen giden yolcu su içer, adınada musluk denilirdi

    küp boş kalmasın diye hergün testiyle su çekilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    her sabah kocaçeşmenin başında sığırlar toplanırdı

    kimisi taşırgar yürüyemezdi

    sıcak basınca çoğu büvelek tutardı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    kimi birinci içer, kimi tütün sarardı

    zenginide arkası pamıklı içerdi

    kolcu geldimi tütünler saklanırdı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    bezirganlı, fahri bey çifliklerinde çalışılırdı

    aylarca langarlarda yatılı kalınırdı

    bir kamyon kasasınada yüz kişi binilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    kurbanlar kesilir kavurmalar kavrulurdu

    ağzına kadar çömleklere doldurulurdu

    yıl boyunca gelenle gidenle yenilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    koyun peynirleri derilere basılırdı

    etler kurutulur daha sonra yenirdi

    bundan dolayıda bize tikeci denirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    kış gelince ocağa bir kütük atılırdı

    maşayla dürtünce çıngılar çıkardı

    oda ısınmazsa ortaya bir mangal köz koyulurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    bacalarda yanan ilikmen isliydi

    oya ören kızların şavkı lambaydı

    komşuya giderkende fanis yanardı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    kirliler toplanır, kazanlar yüklenir yunnakcalığa gidilirdi

    asbaplar yunur, çok kirlisi tokaçlanırdı

    küllü suylada çokçuklar çimdirilirdi

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    ayaklara dolaklar dolanır çarık giyilirdi

    kafalara da yağlıklar sarılır, dolma tüfekler omuza asılırdı

    gök gövercinler avlanır, yahniler yapılırdı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    beni anam pamuğa gider, ülger terezi doğunca gelirdi

    ovalardan alan ıspanagı kazar gelir, kavururdu

    dört çocuk tavadaki ıspanağı yer uyurdu

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı



    baharda birkaç emlik kuzu alınırdı

    sonbahara kadar güdülüp, satılırdı

    Mehmet Çetin’e de okul harçlığı yapılırdı

    eskidendi ama tadı bambaşkaydı

    Mehmet ÇETİN