MANİSA SALİHLİ İĞDECİK KÖYÜ terimi tarafından 12.10.2009 tarihinde eklendi
eskidendi ama tadı bambaşkaydıanalar bacılar ip ağaçlarınde kilim dokurlardı ebeler eciler kirmen eğirirdidazalar bibiler iğ çevirirdieskidendi ama tadı bambaşkaydısabah olur ocaklar yakılır, saçlar kurulurduyumaklar tutulur yufkalar açılırdıen sonda bükmeler yapılırdıeskidendi ama tadı bambaşkaydıyufkalar kurutulur kevrek yapılırdısoğanla yumurtayla kavrulurdutok tutsun diye tembişte yenilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıbirer tek öküz beslenirdisırayla sabana koşulurduçalışmayanada övendere dürtülürdüeskidendi ama tadı bambaşkaydıkeşikle orak biçilirdiellikle ekin kavranırdıanadutla deste çekilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıöğle olunca orakçı biçimi sofraya oturulurdukatmer yenir ayran içilirdiköpük helva yenilip soğuk sular içilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıdövenle harman sürülürdüüçbeş tavuk civciv kenarda yayılırdıyabaylada harman savrulurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıdağ erikleri toplanır erik ekşisi yapılırdıyufka ekmek gibide ipe serilirdikış gelincede ne güzel hoşaf olurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıkara üzümler kesilir keletere dolardıçuvala doldurulup çiğnenip suyu çıkarılırdıtavalarda kaynayıp pekmez, gün balı, bestel olurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıbaraja deli zeytine gidilirdituzlanır çuvala konulur üstüne taş bastırılırdıyokluk bu ya, ne lezzetli olurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıbozdağa kumpire gidilirdimendoradan kavun karpuz acur getirilirdihavuça da pürçüklü denilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıgündüzden bir yük odun edilirdigece yola koyulup araplıya satılırdıaskere, talebeye harçlık yollanırdıeskidendi ama tadı bambaşkaydıpalamutlar silkilir kurumaya bırakılırdıkuruyuncada pelitleri toplanırdıkış gelince koyun kuzu beslenirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıher yola bir küp su, bir tas koyulur, üstünede bir çardak kurulurdugelen giden yolcu su içer, adınada musluk denilirdiküp boş kalmasın diye hergün testiyle su çekilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıher sabah kocaçeşmenin başında sığırlar toplanırdıkimisi taşırgar yürüyemezdisıcak basınca çoğu büvelek tutardıeskidendi ama tadı bambaşkaydıkimi birinci içer, kimi tütün sarardızenginide arkası pamıklı içerdikolcu geldimi tütünler saklanırdıeskidendi ama tadı bambaşkaydıbezirganlı, fahri bey çifliklerinde çalışılırdıaylarca langarlarda yatılı kalınırdıbir kamyon kasasınada yüz kişi binilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıkurbanlar kesilir kavurmalar kavrulurduağzına kadar çömleklere doldurulurduyıl boyunca gelenle gidenle yenilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıkoyun peynirleri derilere basılırdıetler kurutulur daha sonra yenirdibundan dolayıda bize tikeci denirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıkış gelince ocağa bir kütük atılırdımaşayla dürtünce çıngılar çıkardıoda ısınmazsa ortaya bir mangal köz koyulurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıbacalarda yanan ilikmen isliydioya ören kızların şavkı lambaydıkomşuya giderkende fanis yanardıeskidendi ama tadı bambaşkaydıkirliler toplanır, kazanlar yüklenir yunnakcalığa gidilirdiasbaplar yunur, çok kirlisi tokaçlanırdıküllü suylada çokçuklar çimdirilirdieskidendi ama tadı bambaşkaydıayaklara dolaklar dolanır çarık giyilirdikafalara da yağlıklar sarılır, dolma tüfekler omuza asılırdıgök gövercinler avlanır, yahniler yapılırdıeskidendi ama tadı bambaşkaydıbeni anam pamuğa gider, ülger terezi doğunca gelirdiovalardan alan ıspanagı kazar gelir, kavururdudört çocuk tavadaki ıspanağı yer uyurdueskidendi ama tadı bambaşkaydıbaharda birkaç emlik kuzu alınırdısonbahara kadar güdülüp, satılırdıMehmet Çetin’e de okul harçlığı yapılırdıeskidendi ama tadı bambaşkaydıMehmet ÇETİN
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
analar bacılar ip ağaçlarınde kilim dokurlardı
ebeler eciler kirmen eğirirdi
dazalar bibiler iğ çevirirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
sabah olur ocaklar yakılır, saçlar kurulurdu
yumaklar tutulur yufkalar açılırdı
en sonda bükmeler yapılırdı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
yufkalar kurutulur kevrek yapılırdı
soğanla yumurtayla kavrulurdu
tok tutsun diye tembişte yenilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
birer tek öküz beslenirdi
sırayla sabana koşulurdu
çalışmayanada övendere dürtülürdü
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
keşikle orak biçilirdi
ellikle ekin kavranırdı
anadutla deste çekilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
öğle olunca orakçı biçimi sofraya oturulurdu
katmer yenir ayran içilirdi
köpük helva yenilip soğuk sular içilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
dövenle harman sürülürdü
üçbeş tavuk civciv kenarda yayılırdı
yabaylada harman savrulurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
dağ erikleri toplanır erik ekşisi yapılırdı
yufka ekmek gibide ipe serilirdi
kış gelincede ne güzel hoşaf olurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
kara üzümler kesilir keletere dolardı
çuvala doldurulup çiğnenip suyu çıkarılırdı
tavalarda kaynayıp pekmez, gün balı, bestel olurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
baraja deli zeytine gidilirdi
tuzlanır çuvala konulur üstüne taş bastırılırdı
yokluk bu ya, ne lezzetli olurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
bozdağa kumpire gidilirdi
mendoradan kavun karpuz acur getirilirdi
havuça da pürçüklü denilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
gündüzden bir yük odun edilirdi
gece yola koyulup araplıya satılırdı
askere, talebeye harçlık yollanırdı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
palamutlar silkilir kurumaya bırakılırdı
kuruyuncada pelitleri toplanırdı
kış gelince koyun kuzu beslenirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
her yola bir küp su, bir tas koyulur, üstünede bir çardak kurulurdu
gelen giden yolcu su içer, adınada musluk denilirdi
küp boş kalmasın diye hergün testiyle su çekilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
her sabah kocaçeşmenin başında sığırlar toplanırdı
kimisi taşırgar yürüyemezdi
sıcak basınca çoğu büvelek tutardı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
kimi birinci içer, kimi tütün sarardı
zenginide arkası pamıklı içerdi
kolcu geldimi tütünler saklanırdı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
bezirganlı, fahri bey çifliklerinde çalışılırdı
aylarca langarlarda yatılı kalınırdı
bir kamyon kasasınada yüz kişi binilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
kurbanlar kesilir kavurmalar kavrulurdu
ağzına kadar çömleklere doldurulurdu
yıl boyunca gelenle gidenle yenilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
koyun peynirleri derilere basılırdı
etler kurutulur daha sonra yenirdi
bundan dolayıda bize tikeci denirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
kış gelince ocağa bir kütük atılırdı
maşayla dürtünce çıngılar çıkardı
oda ısınmazsa ortaya bir mangal köz koyulurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
bacalarda yanan ilikmen isliydi
oya ören kızların şavkı lambaydı
komşuya giderkende fanis yanardı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
kirliler toplanır, kazanlar yüklenir yunnakcalığa gidilirdi
asbaplar yunur, çok kirlisi tokaçlanırdı
küllü suylada çokçuklar çimdirilirdi
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
ayaklara dolaklar dolanır çarık giyilirdi
kafalara da yağlıklar sarılır, dolma tüfekler omuza asılırdı
gök gövercinler avlanır, yahniler yapılırdı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
beni anam pamuğa gider, ülger terezi doğunca gelirdi
ovalardan alan ıspanagı kazar gelir, kavururdu
dört çocuk tavadaki ıspanağı yer uyurdu
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
baharda birkaç emlik kuzu alınırdı
sonbahara kadar güdülüp, satılırdı
Mehmet Çetin’e de okul harçlığı yapılırdı
eskidendi ama tadı bambaşkaydı
Mehmet ÇETİN