Biri tamamlanmamış dört opera yazan Rahmaninov, tek perdelik Aleko Operası'nı Puşkin'in 'Çingeneler' şiirinden yararlanan Nemiroviç-Dançenko'nun librettosu üzerine 1892'de bestelemiştir... İlk kez 9 Mayıs 1893'de Moskova'da sahnelenen opera, Çaykovski ile Borodin'in müziklerinin ilginç bir karışımı gibidir... Genç ve güzel Zemfira'ya olan aşkı nedeniyle çingenelere katılan Aleko, onun kendisini aldattığını görüp kızı ve sevgilisini bıçaklayınca kabileden kovulur... Yer yer etkili korolar, erkek ve kadın çingenelerin ateşli danslarıyla süslenen operanın en sevilen aryası ünlü bas Feodor Şalyapin'in konserlerinde sık sık yer verdiği Aleko'nun 'Ves tibor spit' (Tüm kamp uyuyor... Ay gökyüzünde yükselmiş...) diye başlayan Cavatina'sıdır...
Öyle böyle, sadece fantastiklik üzerine krulmuş bir dizi değildir. Kaliteli senaryo yazarları vardır. Düşünerek izlendiği taktirde daha da zevkli ve görkemli, gizemli oluyor. Reytingi kaç olursa olsun, binlerce insan da hiç TV'ye bakmadan bilgisayarından izliyor.
internet sitelerinde veya reytinglerde eski büyüsünü ve albenisini kaybetmiş görünüyor. reytinglerde, dördüncü sezonla birlikte zaten ancak on milyonlara ulaşabiliyordu ki; sonlara doğru o da düştü iyice. sonu pek hayırlı görünmüyor. altıncı sezonda herhâlde beş milyonluk reyting oranını ancak yakalar. bu gidişatı gören yapımcılar (ki zaten izlenme oranlarından hiç memnun değillerdi ve masrafları karşılayamadıklarını söylüyorlardı.) buna bir dur deyip akıl almaz 'dönüş'lerle bir şeyler yaparsa, her şey değişebilir. evet, olabilir bu.
Aradığımı bulamadığım dizi... Sanırım bu çok abartıldığından oluyor.Öyle bir anlatıldı ki... Olağanüstü bir şey bekliyordum.Açıklanamayan olaylar bütünüyle karşılaştım ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.İnsanı içine çeken bir öyküsünün olduğu doğru ama ben bambaşka bir öykü,kişiler bütünü ve oyunculuk bekliyordum.Hayâllerim yıkıldı...
2. Parça, Do diyez minör Prelüd ile, kökünü orta çağlardan alan ve bir orgun çoksesliliği içinde, dörtlü ve beşli paralel aralıklarla duyurulan akor dizileriyle, eski Rusya steplerinin melankolisinin ve halkın tutkusunun yansıtıldığına inanan Avrupalı, hatta Amerikalı dinleyicileri büyülemişti... Kısa sürede sinemalarda, gazinolarda çalınan, sessiz filmlerde fon müziği olarak kullanılan, hem ölüm sahnelerinde, hem isyanı canlandıran bölümlerde aynı şekilde geçerli olan prelüdden Rahmaninov nefret etmeğe başlamıştı... Çünkü kimse onun diğer eserlerine ilgi göstermiyordu... 19 yaşındaki besteci bu başarıyı kazanacağını rüyasında bile ummadığı için tüm telif haklarını 20 dolara satmış ve yayıncılar bu Prelüd'den bir servet kazanmıştı... Diğer taraftan da bu parçayı mutlaka her konserinde çalmak ve piyanist olarak ön plana geçmek zorunda kalan Rahmaninov besteciliği ihmal ediyordu... Sonunda 1938'de, bu parçayı iki piyano için düzenlemek zorunda bile kaldı... Üç dakikayı geçen sürede, 4/4'lük ölçüde ve Do diyez minör tonda ağır Prelüd'ün, Rusya seferinden yenik ve üzgün dönen Napolyon'u canlandırdığı bile öne sürülmüştü...
hadeyn gazamiz mubarek olsun 4.sezonda acıldı..kalp atısları sawyer yuzunden tavana vurup cogu zaman alt yazıları kacıran kızlar(dahiliyetim gururla vardir) ..allah neler yaratiyor degilmi..devami gelse bari
yeni bölüm itibari ile anlaşılmıştır ki,,lk 3 ü jack, hurley ve kate olmak üzere 6 sı kurtulmuş kalanı adada kalmış. dizinin jeneriği bitecek derken kendi bitti. 40 dkdan 16 bölüm..çin işkencesi çektirecekler. een iyisi 2010 a kadar izlemeyip toplu katliam yapmak tüm bölümleri
Aşırı derecede bağımlılık yapan hatta öyle böyle değil günde 12 bölüm izlemeye kadar giden.. uyuşturucu misali dizi. Hele 3.sezonun finaliyle hepimizi yıkıp geçtiği aşikardır. 4 şubat'ı sabırsızlıkla bekleten dizi.
inanılmaz bir senaryo ve bu senaryoyu ölümsüzleştiren karakterler.
'Family Plot' (1976)
Alfred Hitchcock
'The Life Before Her Eyes' (2007)
Vadim Perelman
'Quintet' (1979)
Robert Altman
sorular çok fazla birikti, 6.sezon son, 6.sezon bitene kadar bu kadar çok soruya cevap bulacağımızı sanmıyorum.
Genede izlediğim en iyi dizidir.
Biri tamamlanmamış dört opera yazan Rahmaninov, tek perdelik Aleko Operası'nı Puşkin'in 'Çingeneler' şiirinden yararlanan Nemiroviç-Dançenko'nun librettosu üzerine 1892'de bestelemiştir... İlk kez 9 Mayıs 1893'de Moskova'da sahnelenen opera, Çaykovski ile Borodin'in müziklerinin ilginç bir karışımı gibidir... Genç ve güzel Zemfira'ya olan aşkı nedeniyle çingenelere katılan Aleko, onun kendisini aldattığını görüp kızı ve sevgilisini bıçaklayınca kabileden kovulur... Yer yer etkili korolar, erkek ve kadın çingenelerin ateşli danslarıyla süslenen operanın en sevilen aryası ünlü bas Feodor Şalyapin'in konserlerinde sık sık yer verdiği Aleko'nun 'Ves tibor spit' (Tüm kamp uyuyor... Ay gökyüzünde yükselmiş...) diye başlayan Cavatina'sıdır...
Öyle böyle, sadece fantastiklik üzerine krulmuş bir dizi değildir. Kaliteli senaryo yazarları vardır. Düşünerek izlendiği taktirde daha da zevkli ve görkemli, gizemli oluyor. Reytingi kaç olursa olsun, binlerce insan da hiç TV'ye bakmadan bilgisayarından izliyor.
Mike Oldfield - Islands...
harika bi diziiii bayılıyoruum yaaa, tek izlediğimm dizii LOSTT çok seviyoruum yaa şimdi 5.sezon a girdii merakla bekliyoruummm
internet sitelerinde veya reytinglerde eski büyüsünü ve albenisini kaybetmiş görünüyor. reytinglerde, dördüncü sezonla birlikte zaten ancak on milyonlara ulaşabiliyordu ki; sonlara doğru o da düştü iyice. sonu pek hayırlı görünmüyor. altıncı sezonda herhâlde beş milyonluk reyting oranını ancak yakalar. bu gidişatı gören yapımcılar (ki zaten izlenme oranlarından hiç memnun değillerdi ve masrafları karşılayamadıklarını söylüyorlardı.) buna bir dur deyip akıl almaz 'dönüş'lerle bir şeyler yaparsa, her şey değişebilir. evet, olabilir bu.
Aradığımı bulamadığım dizi...
Sanırım bu çok abartıldığından oluyor.Öyle bir anlatıldı ki...
Olağanüstü bir şey bekliyordum.Açıklanamayan olaylar bütünüyle karşılaştım ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.İnsanı içine çeken bir öyküsünün olduğu doğru ama ben bambaşka bir öykü,kişiler bütünü ve oyunculuk bekliyordum.Hayâllerim yıkıldı...
süper bi dizi...tekrarlarını dahi günde kaç kere izliorum kim bilir...sawyer daha bi başka tabi :))
sanırım bugune kadar, en iyişekilde kurgulanmış dizilerden biri...
2. Parça, Do diyez minör Prelüd ile, kökünü orta çağlardan alan ve bir orgun çoksesliliği içinde, dörtlü ve beşli paralel aralıklarla duyurulan akor dizileriyle, eski Rusya steplerinin melankolisinin ve halkın tutkusunun yansıtıldığına inanan Avrupalı, hatta Amerikalı dinleyicileri büyülemişti... Kısa sürede sinemalarda, gazinolarda çalınan, sessiz filmlerde fon müziği olarak kullanılan, hem ölüm sahnelerinde, hem isyanı canlandıran bölümlerde aynı şekilde geçerli olan prelüdden Rahmaninov nefret etmeğe başlamıştı... Çünkü kimse onun diğer eserlerine ilgi göstermiyordu... 19 yaşındaki besteci bu başarıyı kazanacağını rüyasında bile ummadığı için tüm telif haklarını 20 dolara satmış ve yayıncılar bu Prelüd'den bir servet kazanmıştı... Diğer taraftan da bu parçayı mutlaka her konserinde çalmak ve piyanist olarak ön plana geçmek zorunda kalan Rahmaninov besteciliği ihmal ediyordu... Sonunda 1938'de, bu parçayı iki piyano için düzenlemek zorunda bile kaldı... Üç dakikayı geçen sürede, 4/4'lük ölçüde ve Do diyez minör tonda ağır Prelüd'ün, Rusya seferinden yenik ve üzgün dönen Napolyon'u canlandırdığı bile öne sürülmüştü...
Giya Kancheli
Styx...
hadeyn gazamiz mubarek olsun 4.sezonda acıldı..kalp atısları sawyer yuzunden tavana vurup cogu zaman alt yazıları kacıran kızlar(dahiliyetim gururla vardir) ..allah neler yaratiyor degilmi..devami gelse bari
yeni bölüm itibari ile anlaşılmıştır ki,,lk 3 ü jack, hurley ve kate olmak üzere 6 sı kurtulmuş kalanı adada kalmış. dizinin jeneriği bitecek derken kendi bitti. 40 dkdan 16 bölüm..çin işkencesi çektirecekler. een iyisi 2010 a kadar izlemeyip toplu katliam yapmak tüm bölümleri
devamı şubatta yayınlanacakmış gözünüzaydın :))
Aşırı derecede bağımlılık yapan hatta öyle böyle değil günde 12 bölüm izlemeye kadar giden.. uyuşturucu misali dizi. Hele 3.sezonun finaliyle hepimizi yıkıp geçtiği aşikardır. 4 şubat'ı sabırsızlıkla bekleten dizi.
live together,die alone...
pirenses-lost bitti:S
ayrıntı-benimki de:(
pirenses-napçam şimdi ben? ?
ayrıntı-sorma, ben de boşluktayım:S
pirenses-içim acıyo, bööle boasım düümleniyo:((
ayrıntı-heroes'la yetincez bi süre:(
hastalık yapıcı, yayınlandığı günden sonra bir hafta etkisinden kurtulamadığım, rüyalarıma giren, mükemmel, harika bir dizi...
Lost: Gıcır gıcır bir jenerik müziği ve sıfır model Jaaaack :))
Yeterli vaktiniz yoksa hiç başlamayın...
herkesin yeni bir başlangıca hakkı vardır..
I'm LOST without you
I'm LOST without...
I'm LOST...
...
keyifle seyredilir.
10 tane senarist değiştirmiştir
çok ilginç her bölumde farklı bir lost portresi çıkabiliyor, heralde gelmiş geçmiş enn ürkünç televizyon aktıvitesiyle karşı karşıyayız.
hastalık yapıcı bir dizi. insan başından ayrılamıyor.