*Biri Türk, diğeri Arap, öbürü Fars, bir diğeri Rum olan dört kişi, yolda giderken bir para bulmuşlar. Taksimi kabil olmayan bu para ile her biri, satın almayı arzu ettiği şeyi dile getirerek, karşısındakilere meramını anlatmaya çalışıyormuş. Türk:
-Üzüm istiyorum, diyor. Onun meramını anlamayan Acem:
*** Hahem engur (Üzüm isterim) , diyormuş. Onun diline vakıf olmayan Arap:
*** Atlubul-ıneb (Üzüm isterim) , diyerek isteğini dile getiriyormuş. Bu dillerin tamamen yabancısı olan Rum da:
*** Istafil, ıstafil (Üzüm, üzüm) diye bağırıyormuş.
*Aralarındaki münakaşanın kavgaya dönüşmesine ramak kala, oradan geçmekte olan bir yolcu, onlara hakemlik yapmak üzere kendilerini sabırla dinler. Mesele açığa kavuşunca, parayı alıp karşıdaki manava gider ve satın aldığı üzümleri getirip önlerine koyar. Hepsinin arzu ettikleri şeyin aynı olduğunu isbat ederek aralarını bulur.
Bir lisan bir insan.iki lisan iki insan demektir.
*Biri Türk, diğeri Arap, öbürü Fars, bir diğeri Rum olan dört kişi, yolda giderken bir para bulmuşlar. Taksimi kabil olmayan bu para ile her biri, satın almayı arzu ettiği şeyi dile getirerek, karşısındakilere meramını anlatmaya çalışıyormuş. Türk:
-Üzüm istiyorum, diyor. Onun meramını anlamayan Acem:
*** Hahem engur (Üzüm isterim) , diyormuş. Onun diline vakıf olmayan Arap:
*** Atlubul-ıneb (Üzüm isterim) , diyerek isteğini dile getiriyormuş. Bu dillerin tamamen yabancısı olan Rum da:
*** Istafil, ıstafil (Üzüm, üzüm) diye bağırıyormuş.
*Aralarındaki münakaşanın kavgaya dönüşmesine ramak kala, oradan geçmekte olan bir yolcu, onlara hakemlik yapmak üzere kendilerini sabırla dinler. Mesele açığa kavuşunca, parayı alıp karşıdaki manava gider ve satın aldığı üzümleri getirip önlerine koyar. Hepsinin arzu ettikleri şeyin aynı olduğunu isbat ederek aralarını bulur.
bir lisan bir insan çok lisan çok insan...:P