© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
ahir zaman ertesi de bu ya;
gömleği arkadan mı yırtılmış öden mi,
ne önemi var züleyhalar için;
ki uğruna el kestirdikleri bypass yusuflar olduktan sonra...,
kendilerine yurt bilecekleri aşkları olmasa da, ana olmasalar da olur,
Bir karar ver artık ! Ya bir adım sonra kuyuya düşeceksin , ya da halden anlayan bir yunus balığına tutunarak okyanusları aşacaksın...Bir karar ver artık !
orası
bizim değildir artık...
bu acı..
bu eski yoksulluk..
sızım sızlayan
bir yoksunluktur artık!
bizim kuyumuz yok artık!
Hepimizin bir kuyusu var elbet...Enderine gömdüğümüz kaygılarımızı, ihtiraslarımızı, tutkularımızı saklayan, en mahrem sohbetlerimizi paylaştığımız, en cesur itiraflarımızı haykırdığımız bir kuyu, utandığımız anılarımızın yatağı...Endişelerimizin barınağı...Kuyulardan delik deşik olmuş bir yolda, düşe kalka yürür gibi yaşıyoruz hayatı...çukur çukur olmuş bir kalple...
Can Yücel..
Yusuf'un sıçrama mekanı.
O kuyuya atılmasaydı,
Mısır'a sultan olabilirmiydi acaba?
Bazı makamlar bedel ister,
bu bedel bazen canla bile ödenir.
sükûttur. gökten düşecek üç hurmayla kemale erecek bir oruçtur.
adımızı Yusuf mu koysalardı acaba!
belki kuyumuza bir kova sarkıtan olurdu.
Bir kaç kısa boylu tanıdığımın,'aman kimse görmesin,gözden düşmek olmaz' mantığıyla,bardan pavyondan uzak bir Ankara ücrasında,ellerinde biralarla girip,sarhoş olduktan sonra,boylarının kısalığınında azizliğine uğrayıp,çıkamadıkları yer.. Sicillerine işlenmiştir... :-)
avcumun içi,
''..cunun, toprağın başına vurduğu her darbe onda suyu bulmak için bir yaklaşma hasıl eder..
Mânâda nîmet olan bu darbelere zahmet denir mi hiç..?
Onun için insanın şundan ve bundan mâruz kaldığı sitemler ve ezâlar, gün olup rûhundan fışlıracak tatlı ve leziz suya bir istîdat hazırlar..'' Batmayan Gün/ S.Ayverdi.
..
......
kaldır başınıda bak..kuyunla derinliğin arasındaki mesafeye...darmıdır mekan..kuyu serinmidir..kuyudaki sesin senmidir..kuyu...sendeyiz ve düşmüşüz karanlığında saklı kalan bakışlarımızın anlamsızlığıyla bir kurtarıcının ayak sesinden gelecek müjdeye....kuyuya can bırakılır ölsün diye..atanlar nerden bilsin kuyuda Yusuf güzelliği..ölüydü kuyu..rahmetten yoksun...koyu bir karanlık ki kuyu olmanın adı..ve atılan taş yankısını bulurda bir canın sesi Sahibine ulaşmaz mı? ..kuyu bir yüzle canlanır..kuyu bu. suyuda,yusufuda,sabrıda barındırır...kuyu yusuf..kuyu rahmet..kuyudan gelir ses..
..kuyuda kimbilir nice canlar saklıdır.ve arkadan uzanan bir elle atılmak..itilmek..arkaya bakılmadan bir canı kuyuya emanet etmek....ihanet kuyu olur..iten el kardeş olur..kuyu şahit olur...kuyu..içindeyiz ve kimsesiz olmadığımızın bilinciyle beklemedeyiz..herkesin kuyusu farklı derinlikte..yanından,yöresinden gelip geçerde yüzler, duyulmaz kuyudan gelen iniltiler..
kuyudayım..yokmu bir yudum suya talip..eğilde bak..derindeyim..
kuyu sendeyim..bir yusuf sabrı gelse diyorum,sen bende; ben sende dirileyim..
evet, bir de samara'nın kuyusu vardı değil mi? kuyudan televizyon ekranına doğru emekliyordu.
kuyu denilince sudan başka her şey geliyor aklıma...
Çocukluğumda su satarken hep bu soruyu sorarlardı. 'KUYU suyu ise para vermem' Oysaki ben Koşuyolu'nun karşıdaki un fabrikasından doldurur doldurur satardım...
...
...
Nereden nereye? Hey gidi hey...
...^^the ring^^.....
kuyu ve sarkaç. kuyulu ve sarkaçlı bir hücrede yatardı adamın biri.
edgar allan poe yazmış, ben de okumuşum bir zaman önce. benim kuyum poe'nun kuyusudur.