küresel ısınma sizce ne demek, küresel ısınma size neyi çağrıştırıyor?
küresel ısınma terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi
küresel ısınma terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Insanoglu iste, idrak etmek icin, basina bir felaket gelmesini bekler...
komur, petrol, plastik gibi maddelerin yaygin olarak kullanilmasindan vazgecmedikce kacinilmaz...
dünyanın yok oluşu
buzulların erimesi
aslında tüm kozmik olayların ve küresel devinimlerin mutlaka insanlarla ilintisi var..nasıl:insan devinimi arttıkça,kozmik ve doğasal olaylar paralel olarak artar tezimden yola çıkıyorum..cinsel aktivite arttıkça,ozon tabakası deliniyor mesela..cinsel cazibe sahibi olmaya çalışan insan daha çok deodorant vs kullanmaya başlıyor..dişisini etkilemek isteyen erkekler,daha çok savaş yapıp kahraman olmaya çalışıyor ve bu patlayan bombalar demek..
daha lüx ortamlarda yaşayıp birlikte olmaya çalışan çiftler daha çok ormrn tüketiyor..
yani küresel ısınmanın ilk ateşini, ısınan insan bedenleri yakıyor.
Super Guc dedigimiz A.B.D. bugun dunyadaki hava kirlenmesine %25 etkisi var. Endustri, komur yakma ve ozellikle eksozlardan cikan dumanlarin buna cok etkisi var. Sadece arabalari alarak soyle biraz matematik yapalim.
A.B.D. dunya nufusunun %5'i olusuturuyor ve bu nufusun sadece kendi rahatligi icin kullandigi arabalarin yaktigi benzini alsak 40-50 yil icersinde dunyada buyuk iklim degisikliklerine yol acip bizi yavas yavas bir sona goturecek ama diger yandan dunya nufusunun yaklasik yarisini kaplayan Hindistan ve Cin var. Bunlarin hayat standartlari dusuk oldugundan araba almak gibi luksleri yok hatta gunde 1 dolardan az parayla gecinmeye calisanlari sayisi fazla.
Simdi ser dedigimiz bu ortam da hayat standartlarinin yukselmesi demek dunyanin sonu olur. Cunku bu ulkeler cogu ulke gibi A.B.D'nin yolunda yani super guc olma yolundalar. Sadece %5'inin zenginligi uzn donemde dunayanin sonunu getiriyorsa diger ulkelerin yoksullugu isi dengeliyor ama Cin ve Hindistan ekonomide atak yaptilar ve hayat standartlari yukselmede, yani araba alimi yukseldi. Bu daha cok eksoz dumani demek, %5'lik bir nufusun yaptigini ilerde %30lar %40lar yapacak. Matemetigi yapin, %5lik nufus %25'lik kirlenmeye sebep oluyorsa %40'lik nufus ne kadar kirlilige yol acar gibi...
Bu intihar, goz gore gore intihar etmek demektir. Alip her seyi tuvalete atip sifonu cekmektir cunku doga eninde sonunda kendini koruyacaktir...
Super guce mundar deyip Super guc olmak istiyoruz ama hala birbiriminz bas ortusuyle ugrasip, milletin olan-olmayan kirli camisirlarini ortaya cikartiyoruz. Tebrikler buyuk tebrikler bize, Babil Kulesini yukseltmeye devam...
İlk darbelerini tarıma vuracak daha sonra sera etkisi başlayacak. Yani seralarda ürün yetiştirmeye başlayacağız :) . Sanırım açlık tekrar gündem olacak.
Sanayi devrimine dek atmosferdeki miktarı önemli değişikliğe uğramayan sera gazları, son 150 yılda petrol, doğalgaz, kömür vb. fosil yakıtların kullanılmasıyla atmosfere daha çok yayılmıştır. Buna bir de ormansızlaştırma, toprak kayması, deniz kirliliği vb. sebeplerle karbondioksitin emilme oranının düştüğünü eklersek, bu gazların miktarının giderek artmakta olduğunu görebiliriz. BM İklim Konferansı'na sunulan Dünya Meteoroloji Örgütü'nün raporuna göre, 1800'den günümüze karbondioksit oranı %28'den %36'ya çıkmıştır. Başka bir araştırma sonucu ise her yıl atmosfere 3 milyar ton karbondioksit eklendiği yönündedir. Ayrıca atmosferdeki oranı her yıl %1 artan metan gazı, 18. yüzyılda olduğundan 2,5 kat fazla bir orana sahiptir.
Küresel ısınma, meydana getireceği büyük felaketlerin ilk belirtilerini göstermeye başladı bile. Kasırgalar, büyük orman yangınları, salgın hastalıklar, erimeye başlayan buzullar, büyük seller, şiddetli sıcaklık dalgaları...Ve bunlar nedeniyle son 30 yılda ölen insan sayısı 150 bin. Bu sayının 2020'de iki katına çıkması, bu tarihten itibaren ise her yıl 700 bin insanın küresel ısınmanın etkileri sonucu ölümü bekleniyor. Son yıllar ise 1800'lerden bu yana görülen en sıcak yıllar olarak tespit edilmekle beraber, NASA yetkilileri 2005'in geçtiğimiz yıllardan da sıcak olacağını söylüyorlar.
Küresel ısınma ile ilgili birçok haber çıktı. '2100'e kadar dünyadaki deniz seviyesi, 9 ile 88 santim arasında yükselecek. Ancak Türkiye okyanusa kıyısı olmadığı için bu yükselmeden çok zarar görmeyecek' denilen ayrıntılar biraz eksik kalmış gibi... Oxford'un bilim adamlarının 150 ülkede 95 bin bilgisayarla yaptığı araştırmada sıcaklıklar 11 derece artıyor, denizlerin en az 6 metre yükseleceği belirtiliyor.
Hürriyet yazarı Bekir Coşkun'un köşesine taşıdığı yazıda tüğleri diken diken eden ama düşündüren detaylara yer veriliyor. İşte Coşkun'un yazısı;
Çukurova'nın yarısı yok olacak. Mersin, Tarsus, Silifke, Bodrum, Marmaris, Kemer, Fethiye, İzmir,Ayvalık,Edremit, Çanakkale, Yalova, Kocaeli, daha binlerce yerleşim yeri sular altında kalacak. Haliç sekiz kat büyüyecek ve İstanbul'un yarısı suları altında. Tüm nehirler tersine akmaya başlayacak. Çok uzak değil, çocuklar büyüdüğü zaman...
45 yıl içinde sizin durumunuzun ne olacağını merak ediyorsanız,metreyi alıp ölçün, denizin üzerine (en az) altı metre koyun. Kimse yardıma gelemeyecek; çünkü dünyanın her yerinde herkes kendi canını kurtarmaya bakacak.
Bu size yine de senaryo gibi gelebilir; ama ileri ülkelere öyle gelmiyor, dünyayı korku sardı. Siz kaynana Semra ve oğlu Ata saçmalıklarına bayılırken, onlar uygar insan olmanın bilinciyle tartışıyorlar. Bu tehdit depremden daha ciddidir. Diyelim ki İstanbul'da depremin ne zaman olacağı belli değildir. Ama ciddi bilim otoritesi, en geç 45 yıl içinde İstanbul'un yarısının sular altında kalacağını bildiriyor.
Allah bize zodyak bot gönderecek değil; ama onun verdiği akılla hepimizin yapacağı bir şey var. Artık dönüp doğaya bir bakmak gerekiyor. Ormanın, denizin, ırmağın, gölün, ovaların, yaylaların insanlık için ne kadar önemli olduğunu öğrenmeniz gerekiyor.
Köylülerin anızları artık yakmaması, AKP'nin ormanları satmaktan vazgeçmesi, fabrikatörlerin pis sularını nehirlere-denize akıtmamaları, zenginlerin ellerini doğanın yakasından çekmeleri gerekiyor.
Ağaca, sazlıklara, sulaklara, kuşa, kurda saygı göstermeniz gerekiyor. Doğaya düşman, sevgisiz, merhametsiz, acımasız insanların yakasına yapışmanız gerekiyor. Dünyanın sadece insanlar için yaratılmadığını artık anlamanız gerekiyor.
En büyük otorite açıkladı; en geç 45 yıl sonradır büyük felaket. Dönüp
çocukların yüzüne bakmanız gerekiyor.
Hepimizin yapacağı bir şey var.
Sırf bu buzullar eriyo die kafayı yiyen arkadaşlarım oldu.. Adam geceleri uyuyamıyo, elinde sigara 'napçaz nan naapçaz, yandık yandık' die sigarayla sızan eviyakanlar var :)) Aslında üzülecek bişi yok 2050ye kadar ii sayılırız hem ben souu seven biri de diilim.. Çocuklarım torunlarım düşünsün onu.. Bakınız 'kısa günün karı, bugünü kurtarma, bana dokunmayan yılan 1000yıl yaşasın, bir kahvenin 40yıl hatrı vardır...vs':D Ayrıca azotlu birbileşik üreteceklermiş avrupa bu buzulların erimesini önleyecek diolar ki insanlıa zarar vermeyecek bir hale getirioruz şuan YaLaaaaaaaaaNNNnNnNnNNn! ! ! Walla ben faniliğimnen mutlu olan, faniliimnen barışık olan bir insan olduum için, öle küresel ısınmadır, simetrik yansımadır efenime söliim potansiel raatsızlıktır fln pek başımı arıtmaz.. Boş bunnar.. Herşey boş, bardağın dolu yanından bakmak lazım.. Lazım daa... ;)))))
ayvayı yedik demektir
ABD'nin ve sermayenin, para hırsının dünyamıza faturası.
iklim değişimi
yüreklerimizi ısıtamadık bir türlü ama dünya ısınıyor işte
Su savaşları senaryolar arasında.Su için savaşmak...
Çoook uzuun yıllar sonra etkileri görülecekmiş,ben ozaman yaşıyor olmam dememek gerek.
Biliyorsunuz dünyanın 3/4 ü su fakat dengeyi sağlayan şey,kutuplardaki suyun buz dağları şeklinde olmasından kaynaklanıyor...Küresel ısınma demek,dünyadaki kara parçalarının su ile kaplanması demek oluyor..Gelecek nesiller bizi ilgilendiriyorsa,duyarlı olmakta fayda var....
bakınız- The Day After Tomarrow (Yarından Sonra) - filmi
Bence insan üzerine düşeni yaptığında korkmasına gerek yok. Cezayı çekecek olanlar, kayıtsız kalanalar olacaktır. Yani biz bilgilenip üzerimize düşeni yapıyorsak sorun yok. Ama Amerika 'Kyoto Protokolü'nü imzalamadığı için cezasını çekecektir (Üstelik de bilgili! ?)
Benim bu konuda endişem yok...
hayvanların budenli düzenli ve doğaya zarar vermeden yaşarken en zeki canlının insan olduğuna inanmak çok zor..
bunlar da olmasa kıyamet nasıl kopacak? bırakın ısınsın. doğaya verdiğimiz onca zarar cezasız mı kalsın?
Benim en büyük korkularımdan biri
Yaa son zamanda havalar bayaaa soğudu okula gidemedik ayazdan bee.
Hani küresel ısınma varmış..
Doğanın kendini koruması...
Doğa biz ne yaparsak yapalım kendini hep koruyacaktır. En sonunda da küresel ısınmaya sebep olan en sevdiği canlı, insanları, yok edecek yine eski haline dönecektir.
Yani bir sorun yok ;)
CO2 gazının sera etkisiyle oluşturduğu büyük bir tehdit ya da Dünya'nın sonu:(
kıyametin ayak sesleri
sevgiyle ısıtmak...
bence küresel ısınma öyle kolay kolay vukuu bulabilecek bir gelişme değil.
nasıl mı? güzel bir soru.
bildiğimiz gibi insanları, hatta bütün kainatı ısıtabilecek yegâne oluş sevgidir.
öyle bir sevgi olmalı ki, uğruna çiçekler açılmalı, ırmaklar akmalı, güneşler doğmalı...
bu ise dünyanın başına şöyle-böyle 1434 sene evvel gelmişti.
Çok uzak değil aynı gezegenin, Suudî Arabistan kasabasından okuma yazma bilmeyen bir Zât-ı Muhterem tarafından, herkesi ve her şeyi yalnızca, kendisinden geldikleri Zât hürmetine sevmek anlatılmıştı.
eeevet daha önce de bunu anlatanlar olmuştu, ama en çok onun anlatımı sevildi.
ve sevildi tüm kâinat onun ve yaratıcısının hürmetine.
yeni bir sevgi aramaya gerek yok. herkes onun bu sevmesini sevip de,böyle bir sevmeyle sevse bu kâinat yine aynı sıcaklığa kavuşacaktır, diye düşünüyor ve inanıyorum.
küresel ısınmayla ilgili değişik bir bakış açısı sunmaya çalıştım. gelin bir de böyle ısıtmaya çalışalım şu emanet durduğumuz küreyi...
sevgiyle kalınız
Sanayi devleri nin aşırı üretimi sonucu doğan gazların doğaya salınımı sonucu ozon ve diğer koruyu tabakaların incelerek güneş ışığını süzememesi küresel ısınmanın oluşmasına yol açmaktadır..
Küresel ısınmada sorumluluk sahibi ülkeler listesinde Türkiye sonlarda yeralmaktadır..
İlk sıralar ABD,Rusya,Japonya ve Fransa gibi ülkelerdir..Bu ülkeler kendilerinde onlarca nükleer santral bulundurmakta ve yenilerini inşa etmektedirler,fakat başka bir dünya ülkesinde nükleer enerji söz konusu olunca (Türkiyede olduğu gibi) green peace veya buna benzer çevre örgütlerini harekete geçirmektedirler..
Ayrıca küresel ısınmaya karşı bütün devletler Japonya nın Kyoto kentinde bir bildirge yayınlamak istemişler fakat ABD nin buna yanaşmaması sonucu bu atılım sonuçsuz kalmıştır...
küresel olarak doğaya atlama
eğer gerçek anlamda birşeyler yapılmazsa insan oğlunun sonu geliyor aklıma geleceği dolara çevirip satıyolar eko hayat normları uygulanmaya başlanıp petrol yerine alternatif enerji kaynakları devreye alınmazsa trajik kitlesel ölümler yakındır.
ŞİMDİ EMREDİYORUM BÜTÜN ÜLKELER:
DOĞAYI KİRLETEN NE VARSA KALDIRIYOSUNUZ
1 BAŞTA KAPİTALİZM
2 PETROL ÜRÜNLERİ
3 KİMYASAL NE VARSA
4 SİLAH ADINA NE VARSA
ne güzel olurdu değilmi :))
belki sadece kıyameti simgeliyordur ama
teorik olarak termodinamik bir harekettir
hızlı soğuma da denir
yarından sonra filminde olduğu gibi...