O kadar çirkin olmasın rağmen, masallarda bizlere kendisini prens diye yutturmaya çalışan, bırakın öpmeyi, bakmaya bile iğrendiğim dere yataklarının vazgeçilmesi...! !
çocukken dereden kurbağa yavrularını toplar taş oyuklarına su doldurup içine koyardık.ertesi gün gittiğimizde su kalmamış ve yavruların hepsi taşlara yapışmış olurdu:(((
Başkalaşım evresinde hemen sonrasında kuyruğu yok olduğu için sürekli 'kuyruğun nerede' diye sorulan kuyruksuz hale geçmiş kurbağanın ilk zamanı. Bir bakıma genç kurbağa da denebilir.
telefonda konuşurken genelde kullandığım hitap şekli :)
O kadar çirkin olmasın rağmen, masallarda bizlere kendisini prens diye yutturmaya çalışan, bırakın öpmeyi, bakmaya bile iğrendiğim dere yataklarının vazgeçilmesi...! !
fakülteler arası maçlarda en çok maruz kaldığımız sloganlardandı...
fen fak fak fak fen fak fak fak
kuyruğun yok kuyruğun yok
yüzersin derede!
işin komiği biz daha çok gülerdik :))
çocukken dereden kurbağa yavrularını toplar taş oyuklarına su doldurup içine koyardık.ertesi gün gittiğimizde su kalmamış ve yavruların hepsi taşlara yapışmış olurdu:(((
lavra kurbağanın yavrusu olup büyüyünce kurbağa olur ben senin küçüklüğünüde biliyom len dersiniz
acılar içinde bir derede kaderimi bekliyorumm
Başkalaşım evresinde hemen sonrasında kuyruğu yok olduğu için sürekli 'kuyruğun nerede' diye sorulan kuyruksuz hale geçmiş kurbağanın ilk zamanı. Bir bakıma genç kurbağa da denebilir.
kuyruğun nerede?