Dipsiz bir kuyudan bakarken gördüğünüz minicik bir ışık koskoca bir ümittir. Önce gözlerinizden girer sonra beyninizi daha sonra yüreğinizi ve en son bütün bedeninizi ele geçirerek hiç bir parayla satın alamayacağınız bir haz bir mutluluk verir size.
Bazen en pahalı mutfaklarda en şık tencerelerde harika sebze ve leziz etlerle yapacağınız yemeğe koymayı unuttuğunuz o bir tutam tuzun ne büyük şey olduğunu yokluğunda anlarız. Ve saksıda size küskün boynunu bükmüş çiçeğinizin bir damla suyla başını kaldırıp canlandığını hayal edin hadi... Ve daha çok şey hayal edebilirsiniz o koskoca minik şeylere dair. Hadi okulunuzu düşünün... Ne matematiksel denklemler ne tarih dersindeki antlaşmalar ne de cümlenin yapısal çeşitliliği...
Hepsini bir kenara bıraktınız şimdi değil mi? Yıllarca eğitim hayatınız boyunca bir bayramda okuduğunuz şiiri ve öğretmeninizin saçlarınıza dokunan o sıcak elini nasıl da çekip çıkardınız onca unutulmuş hatıra arasından... Ve babanız sizin yaşamanız için gerekli her türlü imkanı sağlıyorken hani o çok istediğiniz bisikleti bir gün 'o artık senin' dediği zaman sanki size dünyaları vermişti düşünün hadi...
Ya da sevdiğiniz insanın her gün o alışık olduğunuz sıcak gülümsemesi eksikse merhabasında dünyanız altüst olmadı mı? Yıkılan yok olan birliktelikler, imparatorluklar, iş anlaşmaları o minicik yüreğinize sığdırdığınız sevgi ve güven eksikliğiyle yok olmadı mı?
Hepimizin hayatında ceplerimize sığdıramayıp taşırdığımız, zaman zaman geçmişten aşırıp kaçırdığımız küçücük ama dünyamızı dolduracak kadar büyük anılarımız var değil mi?
küçük bir beden çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş. Ufak balıklar lezzetli olurmuş. ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar ateşi söndürebilirmiş. Her küçük şey mutlaka işe yararmış, Bir çok küçük Bir büyük edermiş. sağanak dediğimiz küçük damlacıklardan ibaretmiş. ufacık bir yağmur Kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş. Muazzam bir aydınlık küçük bir delikten görülebilirmiş. Saman çöpü rüzgarın yönünü gösterirmiş. bütün hasat Bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş. büyük bir geminin batması için küçük bir delik yeterli imiş. çok veren malından, AZ veren canından verirmiş. yükte hafif olmak Pahada ağır olmaya engel değilmiş. Deve büyükmüş AMA ot yermiş, şahin küçükmüş AMA et yermiş. Insan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği öğrenebilirmiş, büyük adama iyilik ederse öğreneceği şey ızdırap olurmuş. büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa Bunun sebebi Onun küçük adamlara gösterdiği ihtimam imiş. büyük makineleri küçük çarklar çalıştırırmış. küçük başlangıçlar olmadan büyük sonuçların sağlandığı vaki değilmiş.........
1- dilbilimci değilim :) 2- bu kadar uzayacağını bilseydimm..hay yazmaz olaydım yaa huu :) 3- yazılarımızın okunuyor olması hoş tabii 4- ana temadan uzaklaşmayalım...de,da,mi,mu lar ayrı yazılacak o kadar! :)))))
Aslında en uzun yazılması gereken tamlama ama genelde insanlar okyanusları geçmenin zor olduğunu bildikleri için, göllerin kenarında mangal yaparlar...neyse konumuz bu degil...
sadece örneklemek istiyorum,ilk defa uysal bir görüş belirticem nedense...
sevgilimin beni gecenin 03:30 da uyandırıp, seni seviyorum diyip uyumasıdır...
doğumgünümün hatırlanmamasıdır...
çalışan personelin, topluiğne başıda olsa ödüllendirilmesidir.
mesaiden 10 dakika önce ayrılmaktır.
beşiktaş-kadıköy vapurunda çay ısmarlamaktır arkadaşına...
sahibinin kedisine en iyi mamayı almasıdır...
bir yere giderken, kapının eşiğinde 1 dakika durup düşünülmesidir...
sevgilinin çantasını, eşinin eşyalarınıda alacak şekilde 1 boy büyük seçmesidir...
sevişirken, ışığı kapatmak için ayağa kalkmaya üşenmemektir...
içindekileri yazacakken, ilham gitti diye defteri elinin tersiyle kenara itmemektir...
her ne olursa olsun! ! ! sevgiliyle olan samimiyete ve güvene güvenip, sevgiliyi yok yere yıpratmamaktır (türk erkeğinin klasik öküzlüğü)
mevsimine göre koku seçmeyi bilmektir...! ! !
duştan çıkıldığında sevgilinin yanına deodorant yada parfüm kullanmadan sokulmaktır...
en uzun yolculuk için en uzun süren yol güzergahını seçip bol bol fotograf çekmeyi yeğlemektir...
doğumgününde elişçiliği hediyeler seçmektir...(bu benim için değil)
dahada uzar bu liste...herkezin ayrıntısı farklıdır...bunlar bir erkek gözüyle ortalama ayrıntılardır... altında BMW X5 olan birinin böyle bir beklentisi olamaz...adam belkide vapurun ne olduğunu unutmuştur.
insan bedeni küçük parçalardan müteşekkildir(bu kelimeyi de son günlerde amma çok kullandım) - cümle kurmak için kelimeler gerekir, kelimeler için harfler şairleri şair yapan kelimelere hatta harflere verdikleri değerdir ince insanlar küçük şeylere dikkat eden insanlardır karıncanın varlığından habersiz olan insan kendinden de habersizdir binalar tuğlalardan, tuğlalar kumdan yapılır. büyük küçüğü içine alır büyük olmak için. balinalar balinalari yiyemez, küçük balıkları yer, tamam bir özlü söz edelim
küçüğü görmeyip önemsemediğinde büyüğü algılayamazsin nttt olmadı; ama ne delim anca bu kadar cikti :)
küçük ayrıntılara dikkat edersen ve bu şekilde yaşıyorsan, sana büyük ihtimalle takıntılı diyecekler. takıntılı olmak bir meziyettir, azıtılmadığı sürece :)
Dipsiz bir kuyudan bakarken gördüğünüz minicik bir ışık koskoca bir ümittir. Önce gözlerinizden girer sonra beyninizi daha sonra yüreğinizi ve en son bütün bedeninizi ele geçirerek hiç bir parayla satın alamayacağınız bir haz bir mutluluk verir size.
Bazen en pahalı mutfaklarda en şık tencerelerde harika sebze ve leziz etlerle yapacağınız yemeğe koymayı unuttuğunuz o bir tutam tuzun ne büyük şey olduğunu yokluğunda anlarız.
Ve saksıda size küskün boynunu bükmüş çiçeğinizin bir damla suyla başını kaldırıp canlandığını hayal edin hadi... Ve daha çok şey hayal edebilirsiniz o koskoca minik şeylere dair. Hadi okulunuzu düşünün... Ne matematiksel denklemler ne tarih dersindeki antlaşmalar ne de cümlenin yapısal çeşitliliği...
Hepsini bir kenara bıraktınız şimdi değil mi? Yıllarca eğitim hayatınız boyunca bir bayramda okuduğunuz şiiri ve öğretmeninizin saçlarınıza dokunan o sıcak elini nasıl da çekip çıkardınız onca unutulmuş hatıra arasından... Ve babanız sizin yaşamanız için gerekli her türlü imkanı sağlıyorken hani o çok istediğiniz bisikleti bir gün 'o artık senin' dediği zaman sanki size dünyaları vermişti düşünün hadi...
Ya da sevdiğiniz insanın her gün o alışık olduğunuz sıcak gülümsemesi eksikse merhabasında dünyanız altüst olmadı mı? Yıkılan yok olan birliktelikler, imparatorluklar, iş anlaşmaları o minicik yüreğinize sığdırdığınız sevgi ve güven eksikliğiyle yok olmadı mı?
Hepimizin hayatında ceplerimize sığdıramayıp taşırdığımız, zaman zaman geçmişten aşırıp kaçırdığımız küçücük ama dünyamızı dolduracak kadar büyük anılarımız var değil mi?
Bazen küçük şeyler çok büyük şeydir...
Bugün nette okuduğum anlamlı bir yazı...
..en iyi şeyler küçük çıkınlarda taşınırmış...
küçük bir beden
çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş.
Ufak balıklar lezzetli olurmuş.
ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış,
büyük odunlar ateşi söndürebilirmiş.
Her küçük şey mutlaka işe yararmış,
Bir çok küçük
Bir büyük edermiş.
sağanak dediğimiz
küçük damlacıklardan ibaretmiş.
ufacık bir yağmur
Kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
Muazzam bir aydınlık
küçük bir delikten görülebilirmiş.
Saman çöpü
rüzgarın yönünü gösterirmiş.
bütün hasat
Bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş.
büyük bir geminin batması için
küçük bir delik yeterli imiş.
çok veren malından,
AZ veren canından verirmiş.
yükte hafif olmak
Pahada ağır olmaya engel değilmiş.
Deve büyükmüş AMA ot yermiş,
şahin küçükmüş AMA et yermiş.
Insan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman
cömertliği öğrenebilirmiş,
büyük adama iyilik ederse öğreneceği şey ızdırap olurmuş. büyük adamın
büyüklüğü devam ediyorsa Bunun sebebi Onun küçük adamlara gösterdiği
ihtimam imiş. büyük makineleri küçük çarklar çalıştırırmış. küçük
başlangıçlar olmadan büyük sonuçların sağlandığı vaki değilmiş.........
1- dilbilimci değilim :)
2- bu kadar uzayacağını bilseydimm..hay yazmaz olaydım yaa huu :)
3- yazılarımızın okunuyor olması hoş tabii
4- ana temadan uzaklaşmayalım...de,da,mi,mu lar ayrı yazılacak o kadar!
:)))))
misâl:
siz de biliyorsunuz.
burada bağlaç olan ' de' yi 'sizde biliyorsunuz' şeklinde ek gibi yazanlaraydı sözümüz... :)
anlaşılmadıysa yapacak şey izahat...
küçük bir ayrıntı olabilirdi ancak
gözüm bir an belki baktı
gerisi aptallıktı
evet..küçük ama yazıda gözü tırmalıyor...
efendim soru ekleri -mı, -mi,-misin, -musun...vs. ayrı yazılır...
ah bir de 've dahi','o da' anlamı yükleyen -de,-da ekleri ayrı yazılır..
nacizane bir uyarı... ;)
Aslında en uzun yazılması gereken tamlama ama genelde insanlar okyanusları geçmenin zor olduğunu bildikleri için, göllerin kenarında mangal yaparlar...neyse konumuz bu degil...
sadece örneklemek istiyorum,ilk defa uysal bir görüş belirticem nedense...
sevgilimin beni gecenin 03:30 da uyandırıp, seni seviyorum diyip uyumasıdır...
doğumgünümün hatırlanmamasıdır...
çalışan personelin, topluiğne başıda olsa ödüllendirilmesidir.
mesaiden 10 dakika önce ayrılmaktır.
beşiktaş-kadıköy vapurunda çay ısmarlamaktır arkadaşına...
sahibinin kedisine en iyi mamayı almasıdır...
bir yere giderken, kapının eşiğinde 1 dakika durup düşünülmesidir...
sevgilinin çantasını, eşinin eşyalarınıda alacak şekilde 1 boy büyük seçmesidir...
sevişirken, ışığı kapatmak için ayağa kalkmaya üşenmemektir...
içindekileri yazacakken, ilham gitti diye defteri elinin tersiyle kenara itmemektir...
her ne olursa olsun! ! ! sevgiliyle olan samimiyete ve güvene güvenip, sevgiliyi yok yere yıpratmamaktır (türk erkeğinin klasik öküzlüğü)
mevsimine göre koku seçmeyi bilmektir...! ! !
duştan çıkıldığında sevgilinin yanına deodorant yada parfüm kullanmadan sokulmaktır...
en uzun yolculuk için en uzun süren yol güzergahını seçip bol bol fotograf çekmeyi yeğlemektir...
doğumgününde elişçiliği hediyeler seçmektir...(bu benim için değil)
dahada uzar bu liste...herkezin ayrıntısı farklıdır...bunlar bir erkek gözüyle ortalama ayrıntılardır... altında BMW X5 olan birinin böyle bir beklentisi olamaz...adam belkide vapurun ne olduğunu unutmuştur.
saygı ve sevgi
insan bedeni küçük parçalardan müteşekkildir(bu kelimeyi de son günlerde amma çok kullandım)
- cümle kurmak için kelimeler gerekir, kelimeler için harfler
şairleri şair yapan kelimelere hatta harflere verdikleri değerdir
ince insanlar küçük şeylere dikkat eden insanlardır
karıncanın varlığından habersiz olan insan kendinden de habersizdir
binalar tuğlalardan, tuğlalar kumdan yapılır.
büyük küçüğü içine alır büyük olmak için. balinalar balinalari yiyemez, küçük balıkları yer, tamam bir özlü söz edelim
küçüğü görmeyip önemsemediğinde büyüğü algılayamazsin
nttt olmadı; ama ne delim anca bu kadar cikti :)
küçük ayrıntılara dikkat edersen ve bu şekilde yaşıyorsan, sana büyük ihtimalle takıntılı diyecekler.
takıntılı olmak bir meziyettir, azıtılmadığı sürece :)
Takva ayrıntıdadır.
Böyle bir söz vardı,ya da öyle birşey,tam hatırlayamıyorum.
bir de büyük aytrıntılar var: misal bir dinazorun kuyruğundaki diken :)
mühimdir!