Eşitliğin olduğu yerde özgürlükten ne kadar bahsedebiliriz komünistler? Eşitlik, özgürlük, ve mutlu bir dünya için milyonlarca aldanan insanları peşinden sürükleyen, Avrupa'dan çıkmış düşünce.
komünizm denince akla ilk islam düşmanı olduğu geliyor.Zamanında islamı yok etmek için çok etkinlikler yapıldı bu da o etkinliklerden sadece bir tanesi.Komünizmin ne olduğunu gerçekten öğrenmek isteyen Emine Şenliloğlu'nun ÇİN İŞKENCESİ adlı eserini okusun çok güzel bir kitap inanın okuduklarınıza inanamayacaksınız.komünizm hiçbir zaman iyi olmadı asla olmazda komünizmin iyi olduğunu öne sürenler lütfen yeniden araştırsınlar.komünizm asla eşitlik getirmedi getirmezde.komünistler insanların acılarından zevk duyan sadistlerdir.
komünizmin çağrıştığı bana gelecekte sınıfsız bir toplum oluşturmak, herkesin eşit olduğu ve her şeyin devlete ait olduğunu süren öğretidir. komunizme göre tanrı, ruh yoktur. aynı zamnda her şeyin madde olduğunuda ileri sürüyor.
Tek olumlu yönü, bizdeki gibi sınıflar arasında uçurumların olmaması, insanların eğitim, sağlık, gelecek kaygısı gibi bazı sorunların NİSPETEN çözülmüş olması.
Komünizmin ne olduğunu, sibiryaya sürülene sor, Sovyetlere bağlı iken onların güdümünde yaşayan Türki cumhuriyetlerindeki halka sor... Orada doktor, hemşire, avukat oldukları halde buraya gelip, 50 dolara kendini pazarlayana sor.
Sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir.Maneviyatı reddeder. Komün sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto ile birlikte anılır.
'Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye'de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır.' (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78)
Halkımızın, hala nefret ettiği bir ideoloji Komünizm.A.B.D'nin yalan rüzgarı.Marshall yardımı havucu.Kore'ye asker üçkağıdı.Ondan sonra da Türkiye,gel aguşuma.Anlatabildim mi?
arkadşalar komünizm olduğuu yerde kims ekorkmasın aç kalmazsınız.paranın olmadığı bir ülkede yşamak kadar güzel birşey var mı.küba nın başakanı 20 dolaar maaş alıyor 18 doalrını devlete bağışlıyor.aldığı 2 dolarlada sinemaya,tiyatroya gidiyor
komünizm bencede saçma bir kavramdır.insanlar o kadar çalışıyor çalışıyor.sonra çalştığının hepsini bütün emeğini devlete veryor devlette sana sadece barınma yiyecek giyecek gibi ihtiyaçlarını veriyor. bu memlekette eğer komünizm olsaydı insanlar ölürdü resmen ya. bu devlet sırf kendi çıkarları için insanlara zehirli kömürler veriyoki.bide insanlara barınma giyinme ihtiyaçlarını karşılicak. ben böle bişeye inanmıyorum.özgürlüğü savunan biri bence komünizmi savunmamalı. memlekette ilk başta eşitliği düşünene kadar bu devlet ilk başta işzilere,sokakta yaşayan açlara bi dönüp baksın! ! ! !
KİMSE BOŞUNA STALİN,E İFTİRA ATMASIN STALİN FAŞİZMİ YENMİŞTİR STALİN STRATEJİK BİR DEHADIR. CANIN VERMİŞ YAKLAŞIK 25 MİLYON SOVYET SOSYALİST VATANDAŞI İLE BU SAVAŞ KAZANILMIŞTIR SİLAHI BİTEN SOVYET HALKI NAZ İ SUBAYLARINA TAŞ VE KAR TOPU İLE CEVAP VERMİŞTİR YANİ KANIN SON DAMLASIYLA VATAN SEVERLİĞİNİ İSPATLAMIŞTIR O DÖNEMLERDE. AYRICA STALİNİN OĞLU NAZİ VE (SS) ESES SUBAYLARININ ELİNE DÜŞÜYOR VE İŞKENCE İLE KATLEDİLİYOR BU SIRADA STALİNİN OĞLU OLDUĞUNU YİNE DEMİYOR HALKI İÇİN YAPMIŞTIR EVET STALİN YENİYOR FAŞİZMİ VE YÜREKTEN ÜSTÜN FİKİR VE ASKERİ DEHASI İLE BU ÜLKEDEDE KOMÜNİSTLER VATANI İÇİN SAVAŞMIŞTIR ÇOĞU DAMGALANMIŞ HAPİSLERDE YOK EDİLMİŞTİR NAZIM HİKMET GİBİLER VATANDAŞLIKTAN ATILMIŞTIR AMA HER ŞEYE RAĞMEN YİNE TÜRKİYE HALKLARINI DÜNYADA EN İYİ BİÇİMDE SOSYALİST,LER VE KOMÜNİSTL,ER TEMSİL ETMİŞTİR. BU TÜRKİYE HALKLARI FAKİRLER, YOKSULAR,İŞSİZLER YANİ EZ İELNELER SÖMÜRÜLENLER DÜN KOMÜNİZM DÜNYANIN SONUYDU DİYORLARDI ŞİMDİ İSE KAPİTALİZMİN İNSANLIĞA KARŞI BİR SORUN VE TEHDİT OLDUĞUNU ANLIYORUZ DUVAR YIKILDI VE ŞİMDİ ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ VERİYOR BURJUVA İŞTE FİLİSTİN,IRAK RUANDA VB YERLEREDE KATLİAMLAR DİZ BOYU AFRİKA AÇLIKTAN YOK OLUYOR İNANÇLAAR SALDIRILIYOR DÜN BURJUVA VE FAŞİSTLER BERLİN DUVARINA UTANÇ DUVARI DİYORDULAR AMA ŞİMDİ AYNI BURJUVA NİÇİN İSRAİLİN FİLİSTİNE ÖRDÜĞÜ BATI ŞERİA DUVARINA SES ÇIKARTMIYOR NİÇİN ACABA NEDEN? .AYRICA BERLİN DUVARINDAN DAHA DAHA UZN VE KALIN VE DİKENLİ VE ÇOK KANLI KAPİTALİZM DÜNAYAYIDA İNSANLIĞIDA YOK EDİYOR. BU DÜZEN GÜLÜNÜN GÜÇSÜZ EZMESİNDEN ÖTE BİR ŞEY DEĞİL BU KADAR APTALCA BİR ŞEY OLAMAZ İNASAN İNASANI ÖLDÜRÜP YOK EDİYOR VE ÜÇ BEŞ AİLE KOSKOCA DEVLETLERİ YÖNETİYOR SAVAŞ ÇIKARTIP İNSANLIĞI YOK EDİYOR KAN GÖZ YAŞI YARATIYOR. VE AYNI KAPİTALİZM İNASNLARI BAŞTA GENÇLERİ KÜÇÜK ÇOCUKLARI SİGARAYA DAHA KÖTÜ ALIŞKANLIKLARA ALIŞTIRIP SONRA BUNLARI KÖTÜLÜYÜPTE YİNE İNSANLARA SATMASI AĞAÇLARI DOĞAYI TALAN EDİP YENİDEN AĞAÇ SEFERBERLİĞİ İLAN ETMESİ GİBİ YADA KÜÇÜK ÇOCUKLARI VE KADIN VUCUDUNU PAZARA ÇIKARIP SATMASI İNASANI SERMAYE YAPMASI YADA KÜÇÜK ÇOCUKLARI FOTOGRAFÇILIK YARIŞMASI İÇİN ÇEKİP AK BABALAR TERK EDİP GİTMESİ VE İNASANİ DUYGULARIN BİR ANDA İNTİHAR ETTİRMESİ GİBİ YILARCA KOMÜNİZM ÖNDERLERİNİ KARLADILAR MARX,ENGELS,LENİN STALİN,ENVER HOCA,MAO ZEDUNG,HOŞİM,ERNOSTO CHE GUEVERA,TİTO,FİDEL CASTRO VE TÜRKİYEDE MUSTAFA SUPİLERİ İBRAHİM KAYPAKKAYALARI MAHİR ÇAYNALARI DENİZLERİ VE KÜÇÜK ÇOCUKLARI ASIP ONLARI ASMAYALIMDA BESLEYELİM DEDİLER VE HAKLI BULDULAR YAPTIKLARINI AMA İNASNLIK VE ANADOLU HALKLARI HİÇ BİRİNİ UNUTMADI İNSANLIK MAHKEMESİNDE KAPİTALİZM SUÇLUDUR KİTAP OKUMAYAN DÜŞÜNMEKTEN UZAK HAYVANLAŞMIŞ İNASAN KILIĞINDAKİ VARLIKLAR SUÇLUDUR KAHROLSUN KAPİTALİZM
İlk anda kapitalizme karşı ekonomik bir reaksiyon olarak doğup daha sonra bir hayat tarzı, yaşam biçimi (din) haline gelmiş devrimci bir ideolojidir. Kurucuları tarihin en büyük kahini, falcısı olan (insanlık tarihinin en büyük kehanetinde bulunup, binlerce yıllık geleceği okuyup, insanlığın kapitalizmden komünizme geçip, geleceğin dinsiz, özel mülkiyetsiz, sınıfsız bir toplum alacağını ileri süren) Karl Marx ile F. Engels’tir
Marx, ezilen işçi sınıfının öncelikle batı Avrupa’da (İngiltere, Fransa, Almanya...) ihtilal ile üretim amaçlarını ele geçirip, iktidara geleceğini savunurken ilk yanlış kehanetinin ortaya çıkması işin 1917 yılına gelinmesi gerekmektedir. 1917 Şubat ihtilali Rusya’da kapitalizmin kötü yüzünü görüp ayaklanması teorisine dayanan işçi eylemleri yerine çarlığa karşı ayaklanan ihtilalcilerin, kapitalizm dönemini yaşamadan toplu ayaklanması ile Rusya’da başlar. (günümüzde komünizm taraftarları Rusya’da komünizm çöküşünün, bu aşamadan, kapitalizm aşamasından geçilmeden ihtilal yapılmasına bağlamaktadırlar...) . Komünizm adının geçtiği her yerde olduğu gibi Paris komünü, Rus ihtilali... her ihtilal provasında binlerce insan öldürülür. Rus ihtilalinde de 15 milyon insanın katlettiği ileri sürülmektedir.
Böylece ilk devrim batı Avrupa'da değil (her konuda olduğu gibi bu konuda da) Marx’ın tahminlerinin dışında bir ülkede, Rusya’da olur.
Rus ihtilali lideri Wlademir İlyiç Lenin hakkında, hayatının son dönemlerinde Stalin tarafından tutsak gibi bir özel bakımhanede tutulurken bağırarak, çıldırarak ölmesi dışında bildiğimiz Marx‘ın bilimsel sosyalizmini günün şartlarına göre yorumlayıp, burjuvazinın (zengin zümrenin) iktidarı yerine ploreteryanın (emek sarf eden sınıfın) mücadelesini ve sosyalist toplumun oluşması için teorilerini ileri sürdüğüdür.
Lenin'den sonra Stalin Rusya’nın başına geçer. Rakiplerini çeşitli hilelerle öldürtür (başta Troçki olmak üzere, Leninin yakın dostu Zinoviev ve Kamenev... Kendine sadık olan Pavel, Yakovlev, Rikov, Leninin sağ kolu Buharin, Sirtsov, yakın dostu Lominadze, Petrovski, Demçenko, Kossior, Eikhe, kayın biraderi Redens, Lomov, Kiril Kin, Basulin, Treivas, yakın arkadaşı Sergo, Stalinci Kossior... gibi) . 1938 yazında, bir yıl önceki 86 kişilik merkez komüteden sadece 3 kişi sağ kalmıştı. 1934 merkez komitesinin üçte ikisi kurşuna dizilmişti. Parti üyesi bir milyon, üye olmayan 7 milyon kişi tutuklanmıştı...
Stalin iktidara gelince Lenin adını silmeye, kendini çok okuyan kültürlü biri gibi göstermeye çalışır. Leninin karısı Nadezda’yı kötüleyen, yemekte dosta sohbet ettiği kişileri az sonra tutukladan (Yakovlev gibi...) iyi bir örgütçü fakat hileçi, despot, açımasız yalnız kalmaktan nefret edip bunalan, doğuştan vahşi yaratışlı (danstan yorulmuş kızını dansa davet edip “yoruldum” cevabı üzerine eli ile saçlarını kavrayıp çeke çeke salonun ortasına getirmesi... gibi) kızı Suetlanka’nın ülkesinden kaçıp ABD’ye iltica ettirecek kadar soğuk, duygusuz. Kimseye güvenmeyen, iyi içki içen, hayatının sonlarına doğru hafızası zayıflayan, tek korktuğu kişi olan kendisinden sonra casuslukla suçlanan Beria’dan aşırı çekinen, yanlış kollektif-leşme politikaları ile (1928- 1933) tüm rusyadaki tarım ve hayvancılığın yarı yarıya azalıp, milyonlarca Rusun açlıktan ölmesini özellikle Ukrayna’da yamyamlık olaylarının görülmesine sebep olan, halka baskı ve takip uygulayan başına sansür, işçiyi sarhoş, köylüyü aç bırakan, politbüroyu rantçıların merkezi yapan Stalin, hayatının son zamanlarında felç olur, 1953 yılında olur.
Stalin’den sonraki sosyalist Rusya'nın tarihinin tek şansı olan Krusçev, Rusya’nın lideri olur. Her yönü ile ülkede bir reforma girişir. Fakat, Kruşcev’den sonra ülke yeniden Stalinizm çizgisine döner ve 1991 yılında sosyalizm - komünizm Rusya’da çöker.
Marxist- leninist çizgi dışında birde Maoist bir çizgi Çinde ortaya çıkar. İhtilalin ilk yıllarında sosyalist Rusya ile arası iyi olan Mao liderliğindeki sosyalist Çin, zamanla aralarındaki köprüleri atar. Mao Ze Dung ikinci Lenin rölünü oynar ve Rus komünizmini beğenmeyenlere ikinci bir alternatif sunar: Maoizm ve küçük kırmızı kitabı...
Moskova- Leninizm: Tarihi mücadele, sosyalizmle kapitalizm arasındadır ve emperyalizmi (sömürüyü) sosyalist ülkeler (ve onların lideri (!) Rusya) ve batının ploreteryası (emekçi - işçi sınıfı...) yenecek görüşünü ileri sürer.
Pekin - Maoizm: Tarihi mücadeleyi işçi sınıfı değil milli bağımsız hareketler kazanacak (köylü - işçi - tüm milli sınıflar, kendi ülkelerini sosyalist yapacak) ve devrim batı ülkelerinde değil. (Çünkü batı ülkelerindeki sosyalist hareketi Rusya yönlendirmekte idi..) Asya, Afrika, Latin Amerika’da... olacaktır.
Sorunda birleşen iki akım (Leninizm, Maoizm) çözümde ayrılır ve birbirlerine düşman hale gelirler.
Sosyalist bir gözle bakıldığında, sonunca Leninizm’den bir adım daha önde olan maoizim, Leninistlerince, Leninizm’e karşı kapitalist sistemlerce çıkarılmış sosyalist hareketin önüne çekilen bir set olarak görünür.
Mao, tıpkı Stalin gibi ülke genelinde bir baskı rejimi uygular fakat Stalinden farkı bu baskıyı, kadife bir eldivenle, daha demokrat bir görünümde yapmasıdır... Aynı zülüm, sürgün, ölüm, açlık... Sadece görüntü daha ılımlıdır. Fakat öz ve sonuç aynı idi. Maoizmde Çin’de 2000 yılların girmeden ardında gözyaşı, açlık, kan bırakarak biter.
Sosyalizm, ilk başlarda komünizme geçişte bir ara basamak kabul edilirken, zamanla komünizmin yaşam bulma imkanı, pratiğe geçme olasılığı azaldıkça sosyalizm, sosyal demokrasi ve daha sonra demokratik sosyalizm araç olmadan amaç olmaya yükselir.
Fakat genel hatlarıyla sol akım, ekonomideki emeğe verilen değer ile, faizi red etmesi, paylaşım ve ortak değer bilincine ulaştırmadaki teorileri ile olumlu yönleri bulunsa da, Tanrı- Ahireti red etmeleri (dolayısıyla kişilerin vicdanlarını dinlemeden uzaklaştırması ile) karı ret edip (insanı sömürmeyecek, kar elde etme yolları vardır: Aşırı kar, faizi red etme ile...) , kadına bakış açıları ile... eleştirilecek ve pratiği asla yaşayamayacak bir düşünce-yaşam tarzı (batıl bir din) olarak tarihin tozlu rafları arasına girmeye başlamıştır.
Kelime-i Tevhit’in La ilahe (Hiçbir tanrı yoktur, bir bakıma ateizm) bölümünü söyleyen komünistler İlle-Allah (Allah’tan başka ibadet edilecek, kanunları kabul edilecek... hiçbir tanrı yoktur.) bölümüne gelemeden kalmışlardır. Bilimsellik adına yüz sene öncesinin eskimiş bilgilerini ileri süren komünistler, modernizmi savunurken post-modernizimden, psikiyatriyi savunurken anti-psikiyatriden, psiko-lojiyi savunurken parapsikolojiden, tıpbı savunurken alternetif tıptan... habersiz görünerek çağın gerisinde kaldıklarını göstermektedirler.
TÜRKİYE’DE SOSYALİST HAREKET Kurtuluş savaşı esnasında M.K.Atatürk Rusya ile aralarını iyi tutmaya çalışır. Rusya’dan silah, para yardımı almak için yakın çevresine (Bayar, İnönü, Adıvar, Kılıç Ali...) bir komünist parti (TKP) kurdurtur. Rusya ve Leninde bu yakınlık girişimini karşılıksız bırakmaz, silah ve para (Hindistan Müslümanlarının topladığı 10 milyon altın paranın 3 milyonunu milli kurtuluş savaşına verip, geri kalanına el koysa da) yardımı yapar. Fakat kurulan komünist partisine güvenmediği için Lenin kendi yetiştirdiği bir mason olan Mustafa Suphi’ye 10 Eylül 1920’de TKP’yi kurdurtur ve onu Anadolu’ya göndertir. Rus Yahudi eşi ile doğudan Anadolu’ya giren M.Suphi, kuzeyden deniz yoluyla Anadolu’dan kaçmak zorunda kalır. Fakat siyasal ortam onu Karadeniz’de ölümlü biten bir sonuca sürükler. M.Suphi öldürülünce Selanik’li bir Yahudi dönmesinin oğlu olan Dr. Sefik Hüsnü TKP’yi toparlar. Yıllarca TKP kapatılır, illegal devam eder, taraftarları (Belli, Kıvılcımlı, Hikmet, Sevim Tarı, Serteller, Törler, Tunalı Hilmi, Boranlar...) hapis-takip cezalarına uğrarlar. Zamanla “Tan” kurulur, TKP’nin legal yayın organı olarak.
Legal bir parti (TİP) kurulana tek TKP yurt içinde (illegal) , yurt dışında (Bulgaristan, merkezli- legal) devamlılığı sürdürür.
TKP yurt içinde Ş. Hüsnü, Belli, Kıvılcımlı ile temsil edilir. Yurt dışında ise S.S.C.B destekli olarak (İsmet Bilen) Marat, Zeki Baştımar (Yakup Demir) ... başkanlığında kapanana kadar hayatını sürdürür.
TKP’nin gerek iç, gerek dış temsilcilerinin bilmediği en önemli nokta, S.S.C.B’nin kendini yönetici, birinci lider kabul etmeyen hiç bir sol mücadeleye (istedikleri kadar devrimci, dört dörtlük komünist olsunlar...) izin vermeyip acımasızca onları ezip geçtikleri idi. Bu insanlar (Hüsnü, Belli, Kıvılcımlı...) kendilerini davalarına adamışlardı ama destek göreceğini zannettikleri Rusyaca, sadece bir piyon olarak (sadece kendi ülkelerinin -Rusya’nın- çıkarları için) kullanıldıklarının farkında değil idiler. Farkına vardıklarında ya eski tüfek olmuşlardı yada dünyada komünizm çökmüş idi.
Mihri BELLİ: M. Mimoğlu, E. Tüfekçi müstear isimlerini de kullanan Belli. Türk solu, dergisi çevresinde bir grup toplar. Her zaman S.S.C.B çizgisinde bir sol hareketi savunur. İdeali için Yunanistan’da komünist gerillalarda, Yunan devletine karşı savaşır, yaralanır. ABD’de eğitim görür. Çeşitli gazetelerde yazılar yazar. Fakat bir türlü S.S.C.B tarafından müspet bir not olamaz dolayısıyla, her hangi bir zamanda gençlere bir lider gerektiğinde Belli S.S.C.B’ce daima listede alt sıralarda yer alır. Bunda onun Gözü pek ve hunharca biri olması (1968’e tek) Çin sosyalizmine meyilli, İstanbul Koleji mezunu ve ABD’de yaptığı Yüksek Lisansın tesiri büyüktür. Hatta Bulgar kökenli komünist “Bizim Radyo”, Belli için “CIA ajanı” suçlamasında bile bulunmuştur.
S.S.C.B, illegal TKP’nin dış koluna Zeki Baştımar’ı, Uysal, temkinli, Rus komünist üniversitesini bitirmiş olması nedeniyle Belli yerine lider seçer. M.Belli TKP’nin lider ve teorisyenlerinden 1971’de Belgrad’ta ölen Dr. Hikmet Kıvılcımlı için Dev Genç imzalı bir broşüründe 18 yaşındaki bir gence (Şükrü) cezaevinde tecavüz ettiği için TKP’den atıldığını yayınlar.
M.Belli parti ile sosyalist bir oluşuma, dolayısıyla TİP’e karşıdır. Aynı olumsuz tutumu TKP’nin yurt dışı koluna karşı gösterir. Belli’nin belleyemediği, anlayamadığı dış TKP’yi eleştirmenin S.S.C.B’yi eleştirmek demek olduğu idi. (Çünkü firansör ve genel emir merkezi Rusya idi) . Dolayısıyla ne kadar samimi sosyalist olsa da ve ne kadar çalışsa da S.S.C.B’nin desteğini sağlayamaz. Belli, eşi Dr. Sevim Tarı ile cezaevindeki mektuplaşmalarının ele geçirilip bir çok arkadaşının deşifre olmasına sebep olduğu için uzun süre eleştirilmiştir. Belli’nin en büyük hatalarından biri S.S.C.B’ye şirin görünmek için 1968’de Çekoslavakya’yı Rusya’nın işgal etmesi üzerine Rus politikasını destekleyip, YÖN-MDD (Maoist bir oluşum: Milli Demokratik Devrim) çizgisini terk etmesidir.
Yön Dergisi: Parti (TİP) hareketine karşı, Asker-sivil aydınları temel güç kabul edip, sınıf farkı gözetmeksizin belli bir kalkınma felsefesinin etrafında birleşmeyi savunurlar. TİP içindeki liderliği ele geçirme faaliyetleri olumsuz sonuçlanır. Sosyalist bir devlete yukarıdan aşağıya, askeri kuvvet aracılığı ile ulaşılabileceğini savunurlar.Lideri Doğan Avcıoğlu idi.
MDD: Emperyalizmden zarar gören tüm sınıflar (işçi, köylü, emekçi...) ortak mücadele etmeli görüşünü ve milli kapitalizmi savunurlar. Devrim için asker; halk beraber olmalı derler. En büyük özelliklerinden biri de kendilerine görebir Kemalizmi savunmalarıdır. YÖN ile beraber hareket ederken zamanla aşırı maoist olurlar. lideri Doğu Perinçek günümüzde islam düşmanlığı ve istihbaratlarla arasının iyi olması ile meşhurdur!
TİP: Sosyalist devlet ne askeri ihtilalle (YÖN-MDD’nin görüşü) nede işçi ayaklanması (S.S.C.B) nede köylü ayaklanması (Çin) ile oluşturulabilir görüşündedir. Legalizmi savunan bir grubun oluşturduğu bir partidir. Türkiye İşçi Partisi, işçi sınıfı ön plana çıkarırlar. Fakat zamanla onları oy deposu olarak kullanmakla suçlanırlar. Sosyalizm, Kemalizmin ileri bir yorumudur (MDD’ciler gibi) görüşünü savunanlar. MDD akımını partiden dışlayıp onları küçük burjuva akımı (Milli kapitalizmi savundukları için) olmakla suçlarlar. Zamanla legal meto-da karşı eski tüfeklerde partiden ihraç edilir.
Mehmet Ali Aybar 1962’de TİP başkanlığına getirilir. Rusya’nın Çekoslo-vakya’yı işgaline tek Aybar’in S.S.C.B ile ilişkileri iyidir. Fakat 1968 işgalinden sonra S.S.C.B’yi eleştirir. Bunun üzerine TİP içindeki Rus güdümlü-beslemesi olan dış TKP taraftarı grup tarafından (Behice Boran, Nihat Surgın...) eleştirilir. 1969 ‘da Boran TİP başkanı olur. Böylece dış TKP gibi, TİP’de Rus güdümüne girer ve kısa sürede dağılır.
Kruşcev şansını değerlendiremeyen Rusya gibi, Aybar şansını da TİP değerlen-diremez. Kemalizm, parlamento ile iktidarı ele geçirmeyi savunan Aybar çatışmadan uzak Rusya veya Çinin güdümüne girmeyen Türkiye sosyalizmini savunur. Fakat 4. TİP kongresinde Boran’a yenilir.
TİP başarısız olunca sol akım 1960’lı yılların sonu ile 1970’li yılların başında aşırı uçlara, cephelere bölünür. THKP, DHKP... ortaya çıkar. Deniz geçmiş, İbrahim Kaypakkaya... liderliğinde çeşitli yeraltı örgütleri-cepheleri kurulur. Ülke aynı silahla sabah solcu, akşam sağcının öldürüldüğü bir karışık bunalım ortamına sokulur... sonunda. Uluslararası ajan (CIA, MOSSAD, KGB...) ve çetelerin elinde, derin devletin gözetiminde ülke 12 Eylül 1980 ihtilali yeni bir döneme başlar.
Komünist sol ideolojiye genel hatları ile baktığımızda kapitalizme karşı ekono-mik bir alternatif olarak ortaya çıkan bu ideolojinin Darwin’in evrim teorisi ile biyolojik, S. Freud’un libido eksenli görüşleri ile psikolojik acıdan bir şeytan üçgenini oluşturduğu görülür. İnsan, zihnen marxizme, bedenen darwinizme, ruhen freudizme imana (inanmaya) yönlendirilir. Böylece bu üç görüş birbirini tamamlar. Artık bir ekonomik reaksiyon değil bir yaşam tarzı (Din-batıl bir din) , bir dünya görüşü haline gelmiştir. Peygamberleri Marx, Lenin, Mao Tse Tung... kitapları, Das kapital, kırmızı kitap...Tanrıları, komünist ideoloji ve o yolda yaşayıp ölmek... olmuştur.
Ama tüm batıl dinler gibi komünizm de, hak din (İslam) karşısında hem ideolojik hem de dinsel, hem ahlaki... boyutlarıyla çökmüştür, arkasında milyonlarca ölü insan, kan, gözyaşı, umut, bırakarak,... geleceği ise ölüm sonrası ebedi azaba muhatap yüz milyonlarca zavallı, kendilerine yazık etmiş insanlar yığını.
“ Dünya dinlerini ortadan kaldıracak kadar güçlü bir din mevcut değildir. ” Friedrich Nietzsche
'ALLAH KATINDA TEK DİN İSLAMDIR'
NOT: BURADA TÜM YAZILANLAR YILLARCA BU GRUPLARLA İÇİÇE OLANLAR TARAFINDAN ÇOK ÖZET OLACAK ŞEKİLDE YAZIYA ALINMIŞTIR VE TAMAMI BELGELİDİR ! DEVAMI İÇİN 'YENİ SOL' DOSYAMIZA MÜRACAAT!
Komünizm insanlık tarihi için bir kurtuluştur ya insan gibi yaşayacağız yada kapitalizmin batalığında bu sistemle yok olacağız. Başta insanın ne olduğunu anlamak ve insan ihtiyaçlarının ne olduğunu kavramalıyız başlıca sorunsalık nedir 1. eşit yaşam şartlarının sağlanmaması 2. yaşama hakkının kısıtlanması
3. gıda hakkının gaspı
4. su hakkının kısıtlanması
5. bar ınma hakının gaspı
6. sosyal yaşam anlayışının sağlanamaması
7. her türden milliyetçilik (ırk,din vb)
8. kapitalzmin ilerisi ve ücretli kölelik
9. demokrasinin ihlali
10.faşizanca ilerleme yaşama gaspı
Bu yukarada saydıklarım kapitalizmin ve milliyetçeiliğin bir ürünündür zaten milliyetçiliğin ve kapitalizmin ilerisnin ne olduğunu 2. dünya savaşında gördük nazi almanyasının nasıl yaşlıları sakatları engelileri öldürerek para kazancını artırmak için kapitalizmi ve üstün ırkın dünyaya yayılması için insan yaşmaların yok edilmesi miliyetçilik ile din ırk ve inasan renk ten ayrımı yapılması gibi akıl dışı geri kalamış çıkarlar işte bu ları ortadan kaldıracak fikir KOMÜNİZ'dir bu gün insanlığın tek kurtuluş komünizmdir. bunu ısrarla ve inançla diyorumki KOMÜNİZM insanlığın kurtuluşunu sağlayacaktır tek yol budur bu sistem çürümüş ve kokuşmuştur artık kendini bile taşıyamamaktadır kapitalizmin işte kendini taşıyamadığının ispatı
1. fabrikalar kapanıyor
2. işçiler kapanan fabrikalar yüzünden işten atılıyor yokluğa terk ediliyor
3. patronların kar hırsı ve benciliği
4. işsiz insanlar sadakacı bir anlayışa terk ediliyor
5. sadaka alan insanlar artık köhleşiyor çalışmak yerine sadak bekliyor
7. insanalar çalışsa bile çok çok düşük ücretlerle çalışıyor
8. cumartesi pazar izinlerini kullanamıyor ve sosyal yaşamdan soyutlanıyor.
9. Bu kapitalizm denen sistemde inasanlar yaşamsal ihtiyaçlarınadan kısıyor
10. sağlık ihtiyaçları olmaması kaderine terk edilemsi
11. bu yşananların kader olrak görülmesi
Yukarda saydıklarım kapitalizmi bitirecek olan faktörlerdir.Şimdi gelelim komünizmin ne olduğuna kısaca KOMÜNİZM insana inasanca değer vermektir çok ve çok insancıldır EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜKTÜR SINIRSIZ VE İNSANIN INSANI AYIRMADIĞI İNANCINADN TENİN RENGİNDEN AYIRMADIĞI BİR DÜNYADIR! ! ! ! ! ! ! ! ........................
Arkadaşlar Komünizm insanların ortak mülküyet diyerek aç kaldığı sistem her yerde örnek veriyorum yine veriyorum KIRIM Kırım da Birzamalar (Komünizm döneminde) Ezan sesi yasaktı hertürlü kültürel kitap(kuran-ı kerim dahil) toplanarak yakıldı müslüman soydaşlarımız gereksiz yere idam edildi fırınlarda yakıldı örn secadeyi saldırı haritası olarak göstermek gibi
Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu ***** insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl ******** komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu ****** örneği verecek kadar ******* sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır...Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatan hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.(alıntı)
Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu ***** insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl ******** komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu ****** örneği verecek kadar ******* sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır...Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatan hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.(alıntı)
sanılanın aksine küçük kavimler dışında dünya üzerinde henüz uygulanamamış olan iktisadi sistemdir. 'komunizm' kelimesi içinde bir devlet anlayışı barındırmadığından sscb'de komunizmden bahsetmek yanlış olur. sscb'nin uyguladığı ilk dönemlerde sert ve tepeden inmeci bir sosyalizmdir ki sonradan yugoslavya örneği baz alınarak yumuşatılmaya çalışıldıysa da (kaba olarak) tüketici tercihlerinin, arzın ve talebin etkisiz eleman muamelesi görmesi yüzünden çökmüştür. elle tutulur, önemli derecede başarı kazanmış herhangi bir örneği olmadığı için halen ütopyadır. çok daha yumuşak bir versiyonu olan sosyalizmin de çökmesiyle kapitalist dünya açısından ideoloji olarak en ufak bir sorun, dert, tasa yaratamaz hale gelmiştir. bir şekilde uygulanabilirlik kazanması için önce kapitalizmin merkezindeki üç odağın (abd, ab, japonya) sonra kapitalizmin çökmesi, sonra sosyalizme geçilmesi ve sonra da insan bilincinin kendi çıkarlarını ve mülkiyet kavramını hiçe sayacak kadar gelişmesi gerekmektedir. bu bağlamda torunlarımızın torunlarının bile görebileceği bir iktisadi sistem değildir.
komünizm ve kömünistler hakkında yorum yapan herkese tavsiyem; komünist manifestoyu okumalarıdır. Bilip bilmeden herşeyi tek bir ideolojiye bağlamayın!
Yaptıklarından dolayı bir hesaba inanmayan bir insanı kim kontrol edebilir? böyle bir insanı durdurmak için devletin ne kadar polis,ara ve gereç istihdam etmesi gerekiyordu.Her türlü tedbir alınsa bile insanın kötülükleri ve zararları tamamıyla önlenebilirmi,veya insan tam anlamıyla kontrol etmek mumkun olurmu! ! !
Bizi bu dünyaya gönderen bizlere bedava nimetler sunan kudret sahibi bir gaye için göndermiş olmalı ve alıp götürdüğü zamanda bir hesaba çekmelidir..Çünkü her alışverişin bir karşılığı ve bir hesabı vardır....
İnsan bu dünyaya keyif sürmek ve lezzet almak için gelmediğine devamlı sürette gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemediyen yok olma ve ayrılık yuvarlanması şahittir,Demek insan dünyaya yalnız güzel yaşamak için,ve rahatla ve sefa ile ömür geçirmek için gelmemiştir...belki azim bir sermaye elinde bulunan insan burada ticareti ile,ebedi daimi bir hayatın,saadetine çalışmak için gelmiştir
'kuralsız gençlik felsefesi ve başıboş yaşama anlayışı gerçekten toplumsal değerleri tehtir ediyor...bunun için çok acil önlem alınmalıdır
ALLAH vardır kainatı o yaratmıştır...kainatın bir başlangıcı vardır birde bitişi olacaktır...kainat ne kendi kendine olmuştur ne sebepler yapmıştır nede tabiat yapmıştır.....
bazı insanların kendi kendilerine ürettikleri kendi çaplarında özgür oldukları öyle sandıkları abidik gubidik kafa yıkama şekli neymiş komünizm peh peh peh. atatürk ümüzün ilkeleri Rabbim iz bize verdiği YÜCE KİTABIMIZ KURAN I KERİM yetiyor bizlere böyle şeylerle kafa yormaya gerek yok
Aslında halk içinde bildiğindiği gibi kötü bir görüş olmayan aksine köylüleri işçi sınıfını,eşitliği destekleyen fakat kapalı bir politika izlediklerinden ve dini dışladıklarından tutunamayan bir görüş
Özgürlüğün tek garantisi ÖZEL MÜLKÜYETTİR !!!
Eşitliğin olduğu yerde özgürlükten ne kadar bahsedebiliriz komünistler? Eşitlik, özgürlük, ve mutlu bir dünya için milyonlarca aldanan insanları peşinden sürükleyen, Avrupa'dan çıkmış düşünce.
komünizm denince akla ilk islam düşmanı olduğu geliyor.Zamanında islamı yok etmek için çok etkinlikler yapıldı bu da o etkinliklerden sadece bir tanesi.Komünizmin ne olduğunu gerçekten öğrenmek isteyen Emine Şenliloğlu'nun ÇİN İŞKENCESİ adlı eserini okusun çok güzel bir kitap inanın okuduklarınıza inanamayacaksınız.komünizm hiçbir zaman iyi olmadı asla olmazda komünizmin iyi olduğunu öne sürenler lütfen yeniden araştırsınlar.komünizm asla eşitlik getirmedi getirmezde.komünistler insanların acılarından zevk duyan sadistlerdir.
komünizmin çağrıştığı bana gelecekte sınıfsız bir toplum oluşturmak, herkesin eşit olduğu ve her şeyin devlete ait olduğunu süren öğretidir. komunizme göre tanrı, ruh yoktur. aynı zamnda her şeyin madde olduğunuda ileri sürüyor.
Tüm İZM le başlayan ve İZM le biten herşey tehlikelidir.
KomünİZM,
FaşİZM,
SosyalİZM,
İZMir,
İZMit,
İZMarit,
Tek olumlu yönü, bizdeki gibi sınıflar arasında uçurumların olmaması,
insanların eğitim, sağlık, gelecek kaygısı gibi bazı sorunların NİSPETEN çözülmüş olması.
Komünizmin ne olduğunu,
sibiryaya sürülene sor,
Sovyetlere bağlı iken onların güdümünde yaşayan Türki cumhuriyetlerindeki halka sor...
Orada doktor, hemşire, avukat oldukları halde buraya gelip,
50 dolara kendini pazarlayana sor.
ütopya..ama gerçekleşmeyi gerçekten hakeden bir ütopya...
Sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir.Maneviyatı reddeder. Komün sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto ile birlikte anılır.
Eşitlik, adalet, sınıfsız toplum, güvenli yaşam? Kulağa bu kadar mı ürkütücü geliyor?
'Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye'de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır.' (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78)
...
'Ben Rusya'da uzay bilimleri okudum...'
(Muhabir soruyor...) 'Peki hanım efendi uzay bilimleri okumuşsunuz, uzaya astronot göndereceksiniz, Türkiye'de niçin fahişelik yapıyorsunuz! ? '
Kadın cevaplıyor:
'Komünizm...'
...
Hapishâne.
Halkımızın, hala nefret ettiği bir ideoloji Komünizm.A.B.D'nin yalan rüzgarı.Marshall yardımı havucu.Kore'ye asker üçkağıdı.Ondan sonra da Türkiye,gel aguşuma.Anlatabildim mi?
arkadşalar komünizm olduğuu yerde kims ekorkmasın aç kalmazsınız.paranın olmadığı bir ülkede yşamak kadar güzel birşey var mı.küba nın başakanı 20 dolaar maaş alıyor 18 doalrını devlete bağışlıyor.aldığı 2 dolarlada sinemaya,tiyatroya gidiyor
komünizm bencede saçma bir kavramdır.insanlar o kadar çalışıyor çalışıyor.sonra çalştığının hepsini bütün emeğini devlete veryor devlette sana sadece barınma yiyecek giyecek gibi ihtiyaçlarını veriyor. bu memlekette eğer komünizm olsaydı insanlar ölürdü resmen ya. bu devlet sırf kendi çıkarları için insanlara zehirli kömürler veriyoki.bide insanlara barınma giyinme ihtiyaçlarını karşılicak. ben böle bişeye inanmıyorum.özgürlüğü savunan biri bence komünizmi savunmamalı. memlekette ilk başta eşitliği düşünene kadar bu devlet ilk başta işzilere,sokakta yaşayan açlara bi dönüp baksın! ! ! !
acaba kim suçlu kim suçsuz?
KİMSE BOŞUNA STALİN,E İFTİRA ATMASIN STALİN FAŞİZMİ YENMİŞTİR STALİN STRATEJİK BİR DEHADIR. CANIN VERMİŞ YAKLAŞIK 25 MİLYON SOVYET SOSYALİST VATANDAŞI İLE BU SAVAŞ KAZANILMIŞTIR SİLAHI BİTEN SOVYET HALKI NAZ İ SUBAYLARINA TAŞ VE KAR TOPU İLE CEVAP VERMİŞTİR YANİ KANIN SON DAMLASIYLA VATAN SEVERLİĞİNİ İSPATLAMIŞTIR O DÖNEMLERDE. AYRICA STALİNİN OĞLU NAZİ VE (SS) ESES SUBAYLARININ ELİNE DÜŞÜYOR VE İŞKENCE İLE KATLEDİLİYOR BU SIRADA STALİNİN OĞLU OLDUĞUNU YİNE DEMİYOR HALKI İÇİN YAPMIŞTIR EVET STALİN YENİYOR FAŞİZMİ VE YÜREKTEN ÜSTÜN FİKİR VE ASKERİ DEHASI İLE BU ÜLKEDEDE KOMÜNİSTLER VATANI İÇİN SAVAŞMIŞTIR ÇOĞU DAMGALANMIŞ HAPİSLERDE YOK EDİLMİŞTİR NAZIM HİKMET GİBİLER VATANDAŞLIKTAN ATILMIŞTIR AMA HER ŞEYE RAĞMEN YİNE TÜRKİYE HALKLARINI DÜNYADA EN İYİ BİÇİMDE SOSYALİST,LER VE KOMÜNİSTL,ER TEMSİL ETMİŞTİR. BU TÜRKİYE HALKLARI FAKİRLER, YOKSULAR,İŞSİZLER YANİ EZ İELNELER SÖMÜRÜLENLER DÜN KOMÜNİZM DÜNYANIN SONUYDU DİYORLARDI ŞİMDİ İSE KAPİTALİZMİN İNSANLIĞA KARŞI BİR SORUN VE TEHDİT OLDUĞUNU ANLIYORUZ DUVAR YIKILDI VE ŞİMDİ ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ VERİYOR BURJUVA İŞTE FİLİSTİN,IRAK RUANDA VB YERLEREDE KATLİAMLAR DİZ BOYU AFRİKA AÇLIKTAN YOK OLUYOR İNANÇLAAR SALDIRILIYOR
DÜN BURJUVA VE FAŞİSTLER BERLİN DUVARINA UTANÇ DUVARI DİYORDULAR AMA ŞİMDİ AYNI BURJUVA NİÇİN İSRAİLİN FİLİSTİNE ÖRDÜĞÜ BATI ŞERİA DUVARINA SES ÇIKARTMIYOR NİÇİN ACABA NEDEN? .AYRICA BERLİN DUVARINDAN DAHA DAHA UZN VE KALIN VE DİKENLİ VE ÇOK KANLI KAPİTALİZM DÜNAYAYIDA İNSANLIĞIDA YOK EDİYOR.
BU DÜZEN GÜLÜNÜN GÜÇSÜZ EZMESİNDEN ÖTE BİR ŞEY DEĞİL BU KADAR APTALCA BİR ŞEY OLAMAZ İNASAN İNASANI ÖLDÜRÜP YOK EDİYOR VE ÜÇ BEŞ AİLE KOSKOCA DEVLETLERİ YÖNETİYOR SAVAŞ ÇIKARTIP İNSANLIĞI YOK EDİYOR KAN GÖZ YAŞI YARATIYOR.
VE AYNI KAPİTALİZM İNASNLARI BAŞTA GENÇLERİ KÜÇÜK ÇOCUKLARI SİGARAYA DAHA KÖTÜ ALIŞKANLIKLARA ALIŞTIRIP SONRA BUNLARI KÖTÜLÜYÜPTE YİNE İNSANLARA SATMASI AĞAÇLARI DOĞAYI TALAN EDİP YENİDEN AĞAÇ SEFERBERLİĞİ İLAN ETMESİ GİBİ YADA KÜÇÜK ÇOCUKLARI VE KADIN VUCUDUNU PAZARA ÇIKARIP SATMASI İNASANI SERMAYE YAPMASI YADA KÜÇÜK ÇOCUKLARI FOTOGRAFÇILIK YARIŞMASI İÇİN ÇEKİP AK BABALAR TERK EDİP GİTMESİ VE İNASANİ DUYGULARIN BİR ANDA İNTİHAR ETTİRMESİ GİBİ
YILARCA KOMÜNİZM ÖNDERLERİNİ KARLADILAR MARX,ENGELS,LENİN STALİN,ENVER HOCA,MAO ZEDUNG,HOŞİM,ERNOSTO CHE GUEVERA,TİTO,FİDEL CASTRO VE TÜRKİYEDE MUSTAFA SUPİLERİ İBRAHİM KAYPAKKAYALARI MAHİR ÇAYNALARI DENİZLERİ VE KÜÇÜK ÇOCUKLARI ASIP ONLARI ASMAYALIMDA BESLEYELİM DEDİLER VE HAKLI BULDULAR YAPTIKLARINI AMA İNASNLIK VE ANADOLU HALKLARI HİÇ BİRİNİ UNUTMADI
İNSANLIK MAHKEMESİNDE KAPİTALİZM SUÇLUDUR KİTAP OKUMAYAN DÜŞÜNMEKTEN UZAK HAYVANLAŞMIŞ İNASAN KILIĞINDAKİ VARLIKLAR SUÇLUDUR KAHROLSUN KAPİTALİZM
dersim vatan
İlk anda kapitalizme karşı ekonomik bir reaksiyon olarak doğup daha sonra bir hayat tarzı, yaşam biçimi (din) haline gelmiş devrimci bir ideolojidir. Kurucuları tarihin en büyük kahini, falcısı olan (insanlık tarihinin en büyük kehanetinde bulunup, binlerce yıllık geleceği okuyup, insanlığın kapitalizmden komünizme geçip, geleceğin dinsiz, özel mülkiyetsiz, sınıfsız bir toplum alacağını ileri süren) Karl Marx ile F. Engels’tir
Marx, ezilen işçi sınıfının öncelikle batı Avrupa’da (İngiltere, Fransa, Almanya...) ihtilal ile üretim amaçlarını ele geçirip, iktidara geleceğini savunurken ilk yanlış kehanetinin ortaya çıkması işin 1917 yılına gelinmesi gerekmektedir. 1917 Şubat ihtilali Rusya’da kapitalizmin kötü yüzünü görüp ayaklanması teorisine dayanan işçi eylemleri yerine çarlığa karşı ayaklanan ihtilalcilerin, kapitalizm dönemini yaşamadan toplu ayaklanması ile Rusya’da başlar. (günümüzde komünizm taraftarları Rusya’da komünizm çöküşünün, bu aşamadan, kapitalizm aşamasından geçilmeden ihtilal yapılmasına bağlamaktadırlar...) . Komünizm adının geçtiği her yerde olduğu gibi Paris komünü, Rus ihtilali... her ihtilal provasında binlerce insan öldürülür. Rus ihtilalinde de 15 milyon insanın katlettiği ileri sürülmektedir.
Böylece ilk devrim batı Avrupa'da değil (her konuda olduğu gibi bu konuda da) Marx’ın tahminlerinin dışında bir ülkede, Rusya’da olur.
Rus ihtilali lideri Wlademir İlyiç Lenin hakkında, hayatının son dönemlerinde Stalin tarafından tutsak gibi bir özel bakımhanede tutulurken bağırarak, çıldırarak ölmesi dışında bildiğimiz Marx‘ın bilimsel sosyalizmini günün şartlarına göre yorumlayıp, burjuvazinın (zengin zümrenin) iktidarı yerine ploreteryanın (emek sarf eden sınıfın) mücadelesini ve sosyalist toplumun oluşması için teorilerini ileri sürdüğüdür.
Lenin'den sonra Stalin Rusya’nın başına geçer. Rakiplerini çeşitli hilelerle öldürtür (başta Troçki olmak üzere, Leninin yakın dostu Zinoviev ve Kamenev... Kendine sadık olan Pavel, Yakovlev, Rikov, Leninin sağ kolu Buharin, Sirtsov, yakın dostu Lominadze, Petrovski, Demçenko, Kossior, Eikhe, kayın biraderi Redens, Lomov, Kiril Kin, Basulin, Treivas, yakın arkadaşı Sergo, Stalinci Kossior... gibi) . 1938 yazında, bir yıl önceki 86 kişilik merkez komüteden sadece 3 kişi sağ kalmıştı. 1934 merkez komitesinin üçte ikisi kurşuna dizilmişti. Parti üyesi bir milyon, üye olmayan 7 milyon kişi tutuklanmıştı...
Stalin iktidara gelince Lenin adını silmeye, kendini çok okuyan kültürlü biri gibi göstermeye çalışır. Leninin karısı Nadezda’yı kötüleyen, yemekte dosta sohbet ettiği kişileri az sonra tutukladan (Yakovlev gibi...) iyi bir örgütçü fakat hileçi, despot, açımasız yalnız kalmaktan nefret edip bunalan, doğuştan vahşi yaratışlı (danstan yorulmuş kızını dansa davet edip “yoruldum” cevabı üzerine eli ile saçlarını kavrayıp çeke çeke salonun ortasına getirmesi... gibi) kızı Suetlanka’nın ülkesinden kaçıp ABD’ye iltica ettirecek kadar soğuk, duygusuz. Kimseye güvenmeyen, iyi içki içen, hayatının sonlarına doğru hafızası zayıflayan, tek korktuğu kişi olan kendisinden sonra casuslukla suçlanan Beria’dan aşırı çekinen, yanlış kollektif-leşme politikaları ile (1928- 1933) tüm rusyadaki tarım ve hayvancılığın yarı yarıya azalıp, milyonlarca Rusun açlıktan ölmesini özellikle Ukrayna’da yamyamlık olaylarının görülmesine sebep olan, halka baskı ve takip uygulayan başına sansür, işçiyi sarhoş, köylüyü aç bırakan, politbüroyu rantçıların merkezi yapan Stalin, hayatının son zamanlarında felç olur, 1953 yılında olur.
Stalin’den sonraki sosyalist Rusya'nın tarihinin tek şansı olan Krusçev, Rusya’nın lideri olur. Her yönü ile ülkede bir reforma girişir. Fakat, Kruşcev’den sonra ülke yeniden Stalinizm çizgisine döner ve 1991 yılında sosyalizm - komünizm Rusya’da çöker.
Marxist- leninist çizgi dışında birde Maoist bir çizgi Çinde ortaya çıkar. İhtilalin ilk yıllarında sosyalist Rusya ile arası iyi olan Mao liderliğindeki sosyalist Çin, zamanla aralarındaki köprüleri atar. Mao Ze Dung ikinci Lenin rölünü oynar ve Rus komünizmini beğenmeyenlere ikinci bir alternatif sunar: Maoizm ve küçük kırmızı kitabı...
Moskova- Leninizm: Tarihi mücadele, sosyalizmle kapitalizm arasındadır ve emperyalizmi (sömürüyü) sosyalist ülkeler (ve onların lideri (!) Rusya) ve batının ploreteryası (emekçi - işçi sınıfı...) yenecek görüşünü ileri sürer.
Pekin - Maoizm: Tarihi mücadeleyi işçi sınıfı değil milli bağımsız hareketler kazanacak (köylü - işçi - tüm milli sınıflar, kendi ülkelerini sosyalist yapacak) ve devrim batı ülkelerinde değil. (Çünkü batı ülkelerindeki sosyalist hareketi Rusya yönlendirmekte idi..) Asya, Afrika, Latin Amerika’da... olacaktır.
Sorunda birleşen iki akım (Leninizm, Maoizm) çözümde ayrılır ve birbirlerine düşman hale gelirler.
Sosyalist bir gözle bakıldığında, sonunca Leninizm’den bir adım daha önde olan maoizim, Leninistlerince, Leninizm’e karşı kapitalist sistemlerce çıkarılmış sosyalist hareketin önüne çekilen bir set olarak görünür.
Mao, tıpkı Stalin gibi ülke genelinde bir baskı rejimi uygular fakat Stalinden farkı bu baskıyı, kadife bir eldivenle, daha demokrat bir görünümde yapmasıdır... Aynı zülüm, sürgün, ölüm, açlık... Sadece görüntü daha ılımlıdır. Fakat öz ve sonuç aynı idi. Maoizmde Çin’de 2000 yılların girmeden ardında gözyaşı, açlık, kan bırakarak biter.
Sosyalizm, ilk başlarda komünizme geçişte bir ara basamak kabul edilirken, zamanla komünizmin yaşam bulma imkanı, pratiğe geçme olasılığı azaldıkça sosyalizm, sosyal demokrasi ve daha sonra demokratik sosyalizm araç olmadan amaç olmaya yükselir.
Fakat genel hatlarıyla sol akım, ekonomideki emeğe verilen değer ile, faizi red etmesi, paylaşım ve ortak değer bilincine ulaştırmadaki teorileri ile olumlu yönleri bulunsa da, Tanrı- Ahireti red etmeleri (dolayısıyla kişilerin vicdanlarını dinlemeden uzaklaştırması ile) karı ret edip (insanı sömürmeyecek, kar elde etme yolları vardır: Aşırı kar, faizi red etme ile...) , kadına bakış açıları ile... eleştirilecek ve pratiği asla yaşayamayacak bir düşünce-yaşam tarzı (batıl bir din) olarak tarihin tozlu rafları arasına girmeye başlamıştır.
Kelime-i Tevhit’in La ilahe (Hiçbir tanrı yoktur, bir bakıma ateizm) bölümünü söyleyen komünistler İlle-Allah (Allah’tan başka ibadet edilecek, kanunları kabul edilecek... hiçbir tanrı yoktur.) bölümüne gelemeden kalmışlardır. Bilimsellik adına yüz sene öncesinin eskimiş bilgilerini ileri süren komünistler, modernizmi savunurken post-modernizimden, psikiyatriyi savunurken anti-psikiyatriden, psiko-lojiyi savunurken parapsikolojiden, tıpbı savunurken alternetif tıptan... habersiz görünerek çağın gerisinde kaldıklarını göstermektedirler.
TÜRKİYE’DE SOSYALİST HAREKET
Kurtuluş savaşı esnasında M.K.Atatürk Rusya ile aralarını iyi tutmaya çalışır. Rusya’dan silah, para yardımı almak için yakın çevresine (Bayar, İnönü, Adıvar, Kılıç Ali...) bir komünist parti (TKP) kurdurtur. Rusya ve Leninde bu yakınlık girişimini karşılıksız bırakmaz, silah ve para (Hindistan Müslümanlarının topladığı 10 milyon altın paranın 3 milyonunu milli kurtuluş savaşına verip, geri kalanına el koysa da) yardımı yapar. Fakat kurulan komünist partisine güvenmediği için Lenin kendi yetiştirdiği bir mason olan Mustafa Suphi’ye 10 Eylül 1920’de TKP’yi kurdurtur ve onu Anadolu’ya göndertir. Rus Yahudi eşi ile doğudan Anadolu’ya giren M.Suphi, kuzeyden deniz yoluyla Anadolu’dan kaçmak zorunda kalır. Fakat siyasal ortam onu Karadeniz’de ölümlü biten bir sonuca sürükler. M.Suphi öldürülünce Selanik’li bir Yahudi dönmesinin oğlu olan Dr. Sefik Hüsnü TKP’yi toparlar. Yıllarca TKP kapatılır, illegal devam eder, taraftarları (Belli, Kıvılcımlı, Hikmet, Sevim Tarı, Serteller, Törler, Tunalı Hilmi, Boranlar...) hapis-takip cezalarına uğrarlar. Zamanla “Tan” kurulur, TKP’nin legal yayın organı olarak.
Legal bir parti (TİP) kurulana tek TKP yurt içinde (illegal) , yurt dışında (Bulgaristan, merkezli- legal) devamlılığı sürdürür.
TKP yurt içinde Ş. Hüsnü, Belli, Kıvılcımlı ile temsil edilir. Yurt dışında ise S.S.C.B destekli olarak (İsmet Bilen) Marat, Zeki Baştımar (Yakup Demir) ... başkanlığında kapanana kadar hayatını sürdürür.
TKP’nin gerek iç, gerek dış temsilcilerinin bilmediği en önemli nokta, S.S.C.B’nin kendini yönetici, birinci lider kabul etmeyen hiç bir sol mücadeleye (istedikleri kadar devrimci, dört dörtlük komünist olsunlar...) izin vermeyip acımasızca onları ezip geçtikleri idi. Bu insanlar (Hüsnü, Belli, Kıvılcımlı...) kendilerini davalarına adamışlardı ama destek göreceğini zannettikleri Rusyaca, sadece bir piyon olarak (sadece kendi ülkelerinin -Rusya’nın- çıkarları için) kullanıldıklarının farkında değil idiler. Farkına vardıklarında ya eski tüfek olmuşlardı yada dünyada komünizm çökmüş idi.
Mihri BELLİ: M. Mimoğlu, E. Tüfekçi müstear isimlerini de kullanan Belli. Türk solu, dergisi çevresinde bir grup toplar. Her zaman S.S.C.B çizgisinde bir sol hareketi savunur. İdeali için Yunanistan’da komünist gerillalarda, Yunan devletine karşı savaşır, yaralanır. ABD’de eğitim görür. Çeşitli gazetelerde yazılar yazar. Fakat bir türlü S.S.C.B tarafından müspet bir not olamaz dolayısıyla, her hangi bir zamanda gençlere bir lider gerektiğinde Belli S.S.C.B’ce daima listede alt sıralarda yer alır. Bunda onun Gözü pek ve hunharca biri olması (1968’e tek) Çin sosyalizmine meyilli, İstanbul Koleji mezunu ve ABD’de yaptığı Yüksek Lisansın tesiri büyüktür. Hatta Bulgar kökenli komünist “Bizim Radyo”, Belli için “CIA ajanı” suçlamasında bile bulunmuştur.
S.S.C.B, illegal TKP’nin dış koluna Zeki Baştımar’ı, Uysal, temkinli, Rus komünist üniversitesini bitirmiş olması nedeniyle Belli yerine lider seçer. M.Belli TKP’nin lider ve teorisyenlerinden 1971’de Belgrad’ta ölen Dr. Hikmet Kıvılcımlı için Dev Genç imzalı bir broşüründe 18 yaşındaki bir gence (Şükrü) cezaevinde tecavüz ettiği için TKP’den atıldığını yayınlar.
M.Belli parti ile sosyalist bir oluşuma, dolayısıyla TİP’e karşıdır. Aynı olumsuz tutumu TKP’nin yurt dışı koluna karşı gösterir. Belli’nin belleyemediği, anlayamadığı dış TKP’yi eleştirmenin S.S.C.B’yi eleştirmek demek olduğu idi. (Çünkü firansör ve genel emir merkezi Rusya idi) . Dolayısıyla ne kadar samimi sosyalist olsa da ve ne kadar çalışsa da S.S.C.B’nin desteğini sağlayamaz. Belli, eşi Dr. Sevim Tarı ile cezaevindeki mektuplaşmalarının ele geçirilip bir çok arkadaşının deşifre olmasına sebep olduğu için uzun süre eleştirilmiştir. Belli’nin en büyük hatalarından biri S.S.C.B’ye şirin görünmek için 1968’de Çekoslavakya’yı Rusya’nın işgal etmesi üzerine Rus politikasını destekleyip, YÖN-MDD (Maoist bir oluşum: Milli Demokratik Devrim) çizgisini terk etmesidir.
Yön Dergisi: Parti (TİP) hareketine karşı, Asker-sivil aydınları temel güç kabul edip, sınıf farkı gözetmeksizin belli bir kalkınma felsefesinin etrafında birleşmeyi savunurlar. TİP içindeki liderliği ele geçirme faaliyetleri olumsuz sonuçlanır. Sosyalist bir devlete yukarıdan aşağıya, askeri kuvvet aracılığı ile ulaşılabileceğini savunurlar.Lideri Doğan Avcıoğlu idi.
MDD: Emperyalizmden zarar gören tüm sınıflar (işçi, köylü, emekçi...) ortak mücadele etmeli görüşünü ve milli kapitalizmi savunurlar. Devrim için asker; halk beraber olmalı derler. En büyük özelliklerinden biri de kendilerine görebir Kemalizmi savunmalarıdır. YÖN ile beraber hareket ederken zamanla aşırı maoist olurlar. lideri Doğu Perinçek günümüzde islam düşmanlığı ve istihbaratlarla arasının iyi olması ile meşhurdur!
TİP: Sosyalist devlet ne askeri ihtilalle (YÖN-MDD’nin görüşü) nede işçi ayaklanması (S.S.C.B) nede köylü ayaklanması (Çin) ile oluşturulabilir görüşündedir. Legalizmi savunan bir grubun oluşturduğu bir partidir. Türkiye İşçi Partisi, işçi sınıfı ön plana çıkarırlar. Fakat zamanla onları oy deposu olarak kullanmakla suçlanırlar. Sosyalizm, Kemalizmin ileri bir yorumudur (MDD’ciler gibi) görüşünü savunanlar. MDD akımını partiden dışlayıp onları küçük burjuva akımı (Milli kapitalizmi savundukları için) olmakla suçlarlar. Zamanla legal meto-da karşı eski tüfeklerde partiden ihraç edilir.
Mehmet Ali Aybar 1962’de TİP başkanlığına getirilir. Rusya’nın Çekoslo-vakya’yı işgaline tek Aybar’in S.S.C.B ile ilişkileri iyidir. Fakat 1968 işgalinden sonra S.S.C.B’yi eleştirir. Bunun üzerine TİP içindeki Rus güdümlü-beslemesi olan dış TKP taraftarı grup tarafından (Behice Boran, Nihat Surgın...) eleştirilir. 1969 ‘da Boran TİP başkanı olur. Böylece dış TKP gibi, TİP’de Rus güdümüne girer ve kısa sürede dağılır.
Kruşcev şansını değerlendiremeyen Rusya gibi, Aybar şansını da TİP değerlen-diremez. Kemalizm, parlamento ile iktidarı ele geçirmeyi savunan Aybar çatışmadan uzak Rusya veya Çinin güdümüne girmeyen Türkiye sosyalizmini savunur. Fakat 4. TİP kongresinde Boran’a yenilir.
TİP başarısız olunca sol akım 1960’lı yılların sonu ile 1970’li yılların başında aşırı uçlara, cephelere bölünür. THKP, DHKP... ortaya çıkar. Deniz geçmiş, İbrahim Kaypakkaya... liderliğinde çeşitli yeraltı örgütleri-cepheleri kurulur. Ülke aynı silahla sabah solcu, akşam sağcının öldürüldüğü bir karışık bunalım ortamına sokulur... sonunda. Uluslararası ajan (CIA, MOSSAD, KGB...) ve çetelerin elinde, derin devletin gözetiminde ülke 12 Eylül 1980 ihtilali yeni bir döneme başlar.
Komünist sol ideolojiye genel hatları ile baktığımızda kapitalizme karşı ekono-mik bir alternatif olarak ortaya çıkan bu ideolojinin Darwin’in evrim teorisi ile biyolojik, S. Freud’un libido eksenli görüşleri ile psikolojik acıdan bir şeytan üçgenini oluşturduğu görülür. İnsan, zihnen marxizme, bedenen darwinizme, ruhen freudizme imana (inanmaya) yönlendirilir. Böylece bu üç görüş birbirini tamamlar. Artık bir ekonomik reaksiyon değil bir yaşam tarzı (Din-batıl bir din) , bir dünya görüşü haline gelmiştir. Peygamberleri Marx, Lenin, Mao Tse Tung... kitapları, Das kapital, kırmızı kitap...Tanrıları, komünist ideoloji ve o yolda yaşayıp ölmek... olmuştur.
Ama tüm batıl dinler gibi komünizm de, hak din (İslam) karşısında hem ideolojik hem de dinsel, hem ahlaki... boyutlarıyla çökmüştür, arkasında milyonlarca ölü insan, kan, gözyaşı, umut, bırakarak,... geleceği ise ölüm sonrası ebedi azaba muhatap yüz milyonlarca zavallı, kendilerine yazık etmiş insanlar yığını.
“ Dünya dinlerini ortadan kaldıracak kadar güçlü bir din mevcut değildir. ” Friedrich Nietzsche
'ALLAH KATINDA TEK DİN İSLAMDIR'
NOT: BURADA TÜM YAZILANLAR YILLARCA BU GRUPLARLA İÇİÇE OLANLAR TARAFINDAN ÇOK ÖZET OLACAK ŞEKİLDE YAZIYA ALINMIŞTIR VE TAMAMI BELGELİDİR ! DEVAMI İÇİN 'YENİ SOL' DOSYAMIZA MÜRACAAT!
KOMÜNİZM, KOMÜNİST?
Komünizm insanlık tarihi için bir kurtuluştur ya insan gibi yaşayacağız yada kapitalizmin batalığında bu sistemle yok olacağız. Başta insanın ne olduğunu anlamak ve insan ihtiyaçlarının ne olduğunu kavramalıyız başlıca sorunsalık nedir
1. eşit yaşam şartlarının sağlanmaması
2. yaşama hakkının kısıtlanması
3. gıda hakkının gaspı
4. su hakkının kısıtlanması
5. bar ınma hakının gaspı
6. sosyal yaşam anlayışının sağlanamaması
7. her türden milliyetçilik (ırk,din vb)
8. kapitalzmin ilerisi ve ücretli kölelik
9. demokrasinin ihlali
10.faşizanca ilerleme yaşama gaspı
Bu yukarada saydıklarım kapitalizmin ve milliyetçeiliğin bir ürünündür zaten milliyetçiliğin ve kapitalizmin ilerisnin ne olduğunu 2. dünya savaşında gördük nazi almanyasının nasıl yaşlıları sakatları engelileri öldürerek para kazancını artırmak için kapitalizmi ve üstün ırkın dünyaya yayılması için insan yaşmaların yok edilmesi miliyetçilik ile din ırk ve inasan renk ten ayrımı yapılması gibi akıl dışı geri kalamış çıkarlar işte bu ları ortadan kaldıracak fikir KOMÜNİZ'dir bu gün insanlığın tek kurtuluş komünizmdir. bunu ısrarla ve inançla diyorumki KOMÜNİZM insanlığın kurtuluşunu sağlayacaktır tek yol budur bu sistem çürümüş ve kokuşmuştur artık kendini bile taşıyamamaktadır kapitalizmin işte kendini taşıyamadığının ispatı
1. fabrikalar kapanıyor
2. işçiler kapanan fabrikalar yüzünden işten atılıyor yokluğa terk ediliyor
3. patronların kar hırsı ve benciliği
4. işsiz insanlar sadakacı bir anlayışa terk ediliyor
5. sadaka alan insanlar artık köhleşiyor çalışmak yerine sadak bekliyor
7. insanalar çalışsa bile çok çok düşük ücretlerle çalışıyor
8. cumartesi pazar izinlerini kullanamıyor ve sosyal yaşamdan soyutlanıyor.
9. Bu kapitalizm denen sistemde inasanlar yaşamsal ihtiyaçlarınadan kısıyor
10. sağlık ihtiyaçları olmaması kaderine terk edilemsi
11. bu yşananların kader olrak görülmesi
Yukarda saydıklarım kapitalizmi bitirecek olan faktörlerdir.Şimdi gelelim komünizmin ne olduğuna kısaca KOMÜNİZM insana inasanca değer vermektir çok ve çok insancıldır EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜKTÜR SINIRSIZ VE İNSANIN INSANI AYIRMADIĞI İNANCINADN TENİN RENGİNDEN AYIRMADIĞI BİR DÜNYADIR! ! ! ! ! ! ! ! ........................
Arkadaşlar Komünizm insanların ortak mülküyet diyerek aç kaldığı sistem
her yerde örnek veriyorum yine veriyorum KIRIM Kırım da Birzamalar (Komünizm döneminde) Ezan sesi yasaktı hertürlü kültürel kitap(kuran-ı kerim dahil) toplanarak yakıldı müslüman soydaşlarımız gereksiz yere idam edildi fırınlarda yakıldı örn secadeyi saldırı haritası olarak göstermek gibi
Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu ***** insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl ******** komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu ****** örneği verecek kadar ******* sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır...Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatan hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.(alıntı)
Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu ***** insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl ******** komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu ****** örneği verecek kadar ******* sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır...Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatan hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.(alıntı)
sanılanın aksine küçük kavimler dışında dünya üzerinde henüz uygulanamamış olan iktisadi sistemdir. 'komunizm' kelimesi içinde bir devlet anlayışı barındırmadığından sscb'de komunizmden bahsetmek yanlış olur. sscb'nin uyguladığı ilk dönemlerde sert ve tepeden inmeci bir sosyalizmdir ki sonradan yugoslavya örneği baz alınarak yumuşatılmaya çalışıldıysa da (kaba olarak) tüketici tercihlerinin, arzın ve talebin etkisiz eleman muamelesi görmesi yüzünden çökmüştür. elle tutulur, önemli derecede başarı kazanmış herhangi bir örneği olmadığı için halen ütopyadır. çok daha yumuşak bir versiyonu olan sosyalizmin de çökmesiyle kapitalist dünya açısından ideoloji olarak en ufak bir sorun, dert, tasa yaratamaz hale gelmiştir. bir şekilde uygulanabilirlik kazanması için önce kapitalizmin merkezindeki üç odağın (abd, ab, japonya) sonra kapitalizmin çökmesi, sonra sosyalizme geçilmesi ve sonra da insan bilincinin kendi çıkarlarını ve mülkiyet kavramını hiçe sayacak kadar gelişmesi gerekmektedir. bu bağlamda torunlarımızın torunlarının bile görebileceği bir iktisadi sistem değildir.
Komünizm, Faşizim ve Kapitalizm, hepsi insanı sömüren düzenlerdir.
Hepsinde ezilen alt tabakadır.
Komünizm sürüm sürüm süründürür, esir eder, kan kusturur,
Faşizim direk öldürür,
Kapitalizm perişen eder, ezer, sıkar suyunu çıkarır pestil eder,
komünizm ve kömünistler hakkında yorum yapan herkese tavsiyem; komünist manifestoyu okumalarıdır. Bilip bilmeden herşeyi tek bir ideolojiye bağlamayın!
Yaptıklarından dolayı bir hesaba inanmayan bir insanı kim kontrol edebilir? böyle bir insanı durdurmak için devletin ne kadar polis,ara ve gereç istihdam etmesi gerekiyordu.Her türlü tedbir alınsa bile insanın kötülükleri ve zararları tamamıyla önlenebilirmi,veya insan tam anlamıyla kontrol etmek mumkun olurmu! ! !
Bizi bu dünyaya gönderen bizlere bedava nimetler sunan kudret sahibi bir gaye için göndermiş olmalı ve alıp götürdüğü zamanda bir hesaba çekmelidir..Çünkü her alışverişin bir karşılığı ve bir hesabı vardır....
İnsan bu dünyaya keyif sürmek ve lezzet almak için gelmediğine devamlı sürette gelenlerin gitmesi ve gençlerin ihtiyarlaşması ve mütemediyen yok olma ve ayrılık yuvarlanması şahittir,Demek insan dünyaya yalnız güzel yaşamak için,ve rahatla ve sefa ile ömür geçirmek için gelmemiştir...belki azim bir sermaye elinde bulunan insan burada ticareti ile,ebedi daimi bir hayatın,saadetine çalışmak için gelmiştir
'kuralsız gençlik felsefesi ve başıboş yaşama anlayışı gerçekten toplumsal değerleri tehtir ediyor...bunun için çok acil önlem alınmalıdır
ALLAH vardır kainatı o yaratmıştır...kainatın bir başlangıcı vardır birde bitişi olacaktır...kainat ne kendi kendine olmuştur ne sebepler yapmıştır nede tabiat yapmıştır.....
düşünene ve mantıklı hareket edene bu yazı....
bazı insanların kendi kendilerine ürettikleri kendi çaplarında özgür oldukları öyle sandıkları abidik gubidik kafa yıkama şekli neymiş komünizm peh peh peh. atatürk ümüzün ilkeleri Rabbim iz bize verdiği YÜCE KİTABIMIZ KURAN I KERİM yetiyor bizlere böyle şeylerle kafa yormaya gerek yok
içi boş teneke gibi bir ideoloji...insanlığa hiç bir katma değeri olmamış aksine insanlıktan çok şey götürmüş fasa fiso
Aslında halk içinde bildiğindiği gibi kötü bir görüş olmayan aksine köylüleri işçi sınıfını,eşitliği destekleyen fakat kapalı bir politika izlediklerinden ve dini dışladıklarından tutunamayan bir görüş
türkiyeyi kurtalbilecek tek şey