TCK ' İnsan üzerinde Deney' başlıklı 90. maddesinde ' çocutlar üzerinde bilimsel deney hiç bir surette yapılamaz' hükmü değiştirilerek çocuklar üzerinde deney yapılmasının önü açıldı. Avrupada beyaz ırktan denek bulamayan ilaç tekelleri gözlerini türkiyeye dikti para karşılığında, ölüm riski de dahil olmak üzere insanların denek olmak için kuyruğu gireceği açık.... ABD de siyah bebekler kullanıldı 150-200 dolar (tablet başına) haydi bebeler aşıya....
ali paoyrazoğlunun amerikada 1960 lı yıllarda geçen bir hikayeyi türkçeleştirip bizim topluma uyarlamasıyla ortaya çıkan muhteşem bir oyun.oyun da insanların nasıl makineleştirildiklerini,nasıl işlevlerini yitirdiklerini,ve asıl mühim olan ise bunlara insanların kobaylık ettiği anlatılmaya çalışılır.aslında hepimiz biraz zihinsel özürlüyüzdür.kobayızdır....derin bir felsefesi ve bana göre de dramatik yanı olan bi figürdü poyrazoğlunun kobayı... bir gün bi yerde karşılaştığımda,dedim ki ali poyrazoğluna -abi niye bu oyunu sinemaya aktarmıyosun,emin ol aktardığında fight club gibi tarafı olur.. -dedi ki,,,aaaa ben bunu hiç düşünmedim,evet evet olabilir,bi düşünüm bakim senaryoyu..... umarım hala düşünüyodur ve bunu bir film haline getirir...
TCK ' İnsan üzerinde Deney' başlıklı 90. maddesinde ' çocutlar üzerinde bilimsel deney hiç bir surette yapılamaz' hükmü değiştirilerek çocuklar üzerinde deney yapılmasının önü açıldı.
Avrupada beyaz ırktan denek bulamayan ilaç tekelleri gözlerini türkiyeye dikti
para karşılığında, ölüm riski de dahil olmak üzere insanların denek olmak için kuyruğu gireceği açık....
ABD de siyah bebekler kullanıldı
150-200 dolar (tablet başına)
haydi bebeler aşıya....
ali paoyrazoğlunun amerikada 1960 lı yıllarda geçen bir hikayeyi türkçeleştirip bizim topluma uyarlamasıyla ortaya çıkan muhteşem bir oyun.oyun da insanların nasıl makineleştirildiklerini,nasıl işlevlerini yitirdiklerini,ve asıl mühim olan ise bunlara insanların kobaylık ettiği anlatılmaya çalışılır.aslında hepimiz biraz zihinsel özürlüyüzdür.kobayızdır....derin bir felsefesi ve bana göre de dramatik yanı olan bi figürdü poyrazoğlunun kobayı...
bir gün bi yerde karşılaştığımda,dedim ki ali poyrazoğluna
-abi niye bu oyunu sinemaya aktarmıyosun,emin ol aktardığında fight club gibi tarafı olur..
-dedi ki,,,aaaa ben bunu hiç düşünmedim,evet evet olabilir,bi düşünüm bakim senaryoyu.....
umarım hala düşünüyodur ve bunu bir film haline getirir...
özür diliyorum, hepinizden...
ali poyrazoğlunun oynadığı izlenmesi gereken bi oyun. yazıkki artık oynamıyolar...