Kız Kulesi Benim İlk Ve Son Gerçek Sevgilim.. Sebebi ise Her Gittiğimde Aynı Yerde Hiç Değişmeden Beni Karşılıyor Olması.. Belkide Onu Seyrettiğimde Ya da Gittiğimde Beni Gerçekten Bağrına Bastığını Ve Nasılsam O An Öyle Kabullendiği Hissettiğim İçindir.. Her Hafta Sonu Mutlaka Kah Yanında, Kah Karşısında, Kah İçinde Olmaya Çalışıyorum.. Ama O Hep Benimle...
küçükken kız kulesini her gördüğümde orayı görmeyi çok isterdim bu sene oraya gitme fırsatım oldu dışardan bakıldığında çok küçük gibi görünen kız kulesinin hiçte öyle küçük bir yer olmadığını düşünüyorum.
kız kulesi belki çoçuklugumdaki bir hayalin gerçekleşmesidir benim için
omuzuna başınızı yaslayabileceğiniz bir dostunuz varsa yanınızda ve ruzgarda o gece sızı üsutmuyorsa ve kimseler gormuyorsa yanağınızdan duşen damlaları daha bir keyif verıyor o eşsiz yapı..
bazı enerji merkezleri olduğuna inanıyorum dünya üzerinde...
hani insanlar oradayken dinginleşir,huzur bulur,deşarj olur....
işte İstanbul'da Üsküdar sahil şeridinde kıyıya oldukça yaklaşmış daha doğrusu kıyı ona oldukça yaklaşmış duran bu yapı da böylesi bir merkez hissi uyandırır bizde nacizane...
içinde olmaktansa karşısında durmak ve seyre dalmak,dalıp da başka zamanlarda başka mekanlarda uyanmak gibisi yoktur efendim...
bir pergel edasıyla saplanınca kız kulesinin zerafetine,başlıyor ister istemez devrana ruhum...
sağ avucunu açıyor göklere değiyor Sultanahmetin minarelerinin ucuna...feyze talibiz..açtık avcumuzu... ayağımızın ilk değdiği yer hıdiv kasrı...sonrasında kapatınca gözünüzü ülkeler,kıtalar geçiyor ayaklarınız altından..farklı atlaslarda, farklı coğrafyalarda, farklı iklimlerde nefesinizi alıp veriyorsunuz o ân..devran o demdir efendim...
uzaktan seyretmesi - ılık,belki de soğuk bir bahar akşamüstüyse, güneş batıyorsa, elinde bir fincan sıcak çay ve herşeye rağmen umudun da seni terk etmediyse- içinde olmaktan çok daha güzeldir. (bazen hayran kaldığımız güzellikleri daha yakından tanımaktan korkarız. kız kulesi de bu güzelliklerden birisi)
Kızkulesi beyaz iken Ümitgilde biz ikimiz Kurabiye yiyor idik Sütlü çayın yanında Sahili çitileyordu Sürü sürü yunuslar Kumrulardı homur homur Manastırın camında.
Kızkulesi beyaz iken Ne ayıptı söylemesi Ümitgilde ikimizdik Birbirine tutulan Çorabımız yamalıydı Kopçalıydı yakamız Kimseden kopya almadık Bahanelerimiz talan.
Kızkulesi beyaz iken Hemşeriler seslenince Terbiyemiz yettiğince Baktığımız taraf başka Kol ağızları kolalı Ağırdı çok bilet parası Azımsayıp yanaşmadık Bir pişirimlik aşka.
Kızkulesi beyaz iken Saf ipek kaşındırırmış Mangal kangal kafiyesi Yıpratılmışlığa namzet Yıpran berrak derlerse uç Uçma bulandıysa hava Yatır dizine yârini Sihirlice bir söz söylet.
Kızkulesi beyaz iken Sözün sihri bize yârdı Ümitgillerin köpeği Sınıf ayrımı yapardı Kokartlıydı ikindimiz Japone kolluydu bayram Sezdirmez müddeiumumi Filan sokağa sapardı
Kızkulesi beyaz iken Nazar değdi çarşılara Arnavutlar hava bastı Hamal sandıkları Kürtler Lokantada martı çıktı Tezgahları kül kapladı Yalayıp zıpır avuçlarını Taban yağladı züğürtler.
Kızkulesi beyaz iken Ölmek fikri minnacıktı Döviz yedi kilo aldı intihar Gecelik faizle boy attı Güpegündüz sarkıntılık Hanım kudurdu bey azdı Vücuttaki mahrem kılı Eflatun pembe boyattı
Kızkulesi beyaz iken Yaşamak evlat acısı Kaça çıkar diye sorduk İş çıkardı başımıza Çirkin ördek palaz iken Keşişleme poyraz iken Ümitgillere gece yatısı Ağu dendi aşımıza.
kız kulesi...karşımda geceyi aydınlatıyor sanki.hiç bu kadar sessiz olmazdı üsküdar nerede herkes.içkiciler nerde kimse yokmu? sokak köpekleri, arabalar, gemiler nerede herkes? beni görecek kimse yokmu? bu intihara şahit olacak, 'kim bilir neler olduda böyle yaptı' diyecek kimse yokmu...hissetmeyecek mi kimse, neler olduğunu düşünmeyecekler mi? zaten yanlızdım intiharımada mı kimse şahit olmayacak? üşüyorum... bir ben bir kız kulesi, titriyor vücudum...yanaklarımda gözyaşlarımın sıcaklığını hissediyorum...ayağımı suya soktum bakındım çevreme ama hala kimsecikler yok, gören dur yapma diyen,beni arayıp 'neredesin özledim seni' diyen kimse yok...su çok soğuk.ay öyle güzel aydınlatıyor ki suyu...huzur veriyor.gitme vakti geldi ve hala kimse yok... -heyyy! ne yapıyorsun orada? ayyaşta olsa gören biri olacak en azından... -hey sana diyorum napıyorsun orada? intihar mı edeceksin yoksa? -çok mu belli oluyor? -denizimi kirleteceksin, git başka yerde öl... -sende dünyamı kirletiyorsun gidip sende ölsene... -öleceksin zaten senin dünyan olmayacak artık, ama deniz hala benim denizim git başka yerde öl... -git kendine başka deniz bul ozaman... -şişeyi kafana attım mı boğulamadan ölürsün. -sorun değil, zaten benim niyetimde o. -git geber.ölünü balıklar yesin, bende bakar bakar şarabımı içerim... -'gel, ölme yazıktır' demiyeceğini biliyordum zaten... -niye diyeyim ben iyi kalp li bir insanım... -iyi kalpli mi? -ne yaşayacaksın lan... bu diyarda sürüye katılıp koyun olacaksın olamadınmı ya benim gibi şarapcı olacaksınyada şu an yaptığını yapacaksın... -e ben gideyim, devam edeyim ozaman... -etme... burası benim denizim, git başka yerde devam et... -bi s.git ya... -yarın ölünü denizden çıkardıklarında bi şöyle başına toplanacaklar, 'kimmmiş acaba niye öldürmüş kendini' diyecekler, sonrada işlerine dönecekler...bense yarın akşam burda herzaman ki gibi yine içeceğim...sadece göründüğün kadar akıldasın, ne kadar görünürsen okadar hatırlanırsın..şimgi git buradan... -hatırlayacak kimsem yok zaten... -o zaman niye ölüyorsun... -bilmiyorum, sadece istedim... -şarap içermisin? üşüteceksin şimdi gel çek bi fırt şurdan. -saol. -yırtık ama ceket biraz ısıtır seni... -eyvallah...
bir sepet üzümün içine saklanmış bir yılan.. ve eninde sonunda gerçekleşen kehanet... sakınan göze çöp batar misali...
hep derim..dipsiz bir kuyuda, derin bir okyanusta, uçsuz bucaksız bir çölde...evde yatağında uyku esnasında ve huzur içinde...ama nerede olursan ol... ölüm seni gelir ve bulur..
Deli Dumrul'da görüldüğü üzere azraille pazarlık olmadığı gibi, ölümden de kaçış yoktur...
hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim ve şimdilerde ise ancak masaüstü resmim olarak gördüğüm, ve belki de özlediğim ilk üç şey arasında yer alan bir mekan... üsküdar kız kulesi...
üsküdar kanaatten tavuk göğsü üstüne dondurma alıp da kız kulesinin karşısında yemek kimileri için sıradan birşey olsa bile onu yaşayanlara göre büyük bir anlamı var... bunun için yaşamak lazım...
Hep söylerim dilin olsa, konuşabilsen kimbilir neler anlatacaksın.. Nelerden yakınacaksın. Beni en iyi sakinleştirensin sen. Sevdiğim insanlar bile yanında sönük kalıyordu. Sana hep uzaktan bakardım, hayalimdin. Ama bir gün geldim gördüm ki 'SENİ UZAKTAN SEVMEK VE SANA UZAKTAN BAKMAK AŞKLARIN EN GÜZELİYMİŞ' Çünkü içerdeyken seni göremiyordum. - İlk geldiğim gün yeni bir hayata başlarken 'EVET' dediğim gün olacaktı ama kandırdılar. Seninle birlikte martıların şahitliğinde bir 'EVET' diyecektim. Bunu yine yapacağım.. O gün gelip sana gelinliğimle kuru ben yapacağım bu sefer..Bahçende gelinliğimle koşup oynayacağım.. Bu olmasa bile vasiyetim var merak etme.. Gelinliğimi giydirip beni getirecekler sana...SENİ SEVİYORUM KIZ KULESİ...
Yılan ve üzüm...
'Anılarımda ve acılarımda saklı
Bir istanbul resmi çizdim
Ortasında boğazın yine kız kulesi
Herkesten herşeyden sakladığım..'
Yalnızlık Kızkulesi gibidir;
Denizin ortasında, bir başına,
Yalnız, kendi kendine yeten...
Gizemini taşıyan, alımlı, sevdalı
İstanbul’un uyurgezer kızı.
'İşte böyledir yalnızlık
Tek kelimeyle KIZ KULESİ
Yani denizin ortasında
Sessizliğin Sesi…'
Kız Kulesi, ölü balığın dirilip denize döndüğü yer...... Hz Musa (a.s.) ile Hz Hızır'ın buluşma noktası.....
Kız Kulesi Benim İlk Ve Son Gerçek Sevgilim..
Sebebi ise
Her Gittiğimde Aynı Yerde Hiç Değişmeden Beni Karşılıyor Olması..
Belkide Onu Seyrettiğimde Ya da Gittiğimde Beni Gerçekten Bağrına Bastığını Ve Nasılsam O An Öyle Kabullendiği Hissettiğim İçindir..
Her Hafta Sonu Mutlaka
Kah Yanında,
Kah Karşısında,
Kah İçinde Olmaya Çalışıyorum..
Ama O Hep Benimle...
Gün batımı derim
küçükken kız kulesini her gördüğümde orayı görmeyi çok isterdim bu sene oraya gitme fırsatım oldu dışardan bakıldığında çok küçük gibi görünen kız kulesinin hiçte öyle küçük bir yer olmadığını düşünüyorum.
kız kulesi belki çoçuklugumdaki bir hayalin gerçekleşmesidir benim için
kız kulesine karşı alacaksın eline balık-ekmek hımmmm... o manzaraya karşı ye yemeğini afiyetle.... (sanırım açım:S)
üsküdarın sahiline geçip yanında da sevdiğin kişi varsa offf kız kulesini izlemek harika bişey
gittiğinden beri...
kız kulesi kan kulesine döndü...
beni de al hayal dünyana...
yalanda olsa yaşamak istiyorum...
...
..
.
Hiç görmedim ama nefret ediyorum
karşımda olsa bakmam valla...
omuzuna başınızı yaslayabileceğiniz bir dostunuz varsa yanınızda ve ruzgarda o gece sızı üsutmuyorsa ve kimseler gormuyorsa yanağınızdan duşen damlaları daha bir keyif verıyor o eşsiz yapı..
bazı enerji merkezleri olduğuna inanıyorum dünya üzerinde...
hani insanlar oradayken dinginleşir,huzur bulur,deşarj olur....
işte İstanbul'da Üsküdar sahil şeridinde kıyıya oldukça yaklaşmış daha doğrusu kıyı ona oldukça yaklaşmış duran bu yapı da böylesi bir merkez hissi uyandırır bizde nacizane...
içinde olmaktansa karşısında durmak ve seyre dalmak,dalıp da başka zamanlarda başka mekanlarda uyanmak gibisi yoktur efendim...
bir pergel edasıyla saplanınca kız kulesinin zerafetine,başlıyor ister istemez devrana ruhum...
sağ avucunu açıyor göklere değiyor Sultanahmetin minarelerinin ucuna...feyze talibiz..açtık avcumuzu...
ayağımızın ilk değdiği yer hıdiv kasrı...sonrasında kapatınca gözünüzü ülkeler,kıtalar geçiyor ayaklarınız altından..farklı atlaslarda, farklı coğrafyalarda, farklı iklimlerde nefesinizi alıp veriyorsunuz o ân..devran o demdir efendim...
kız kulesi..merkezindesin devranımın..
vesselâm..
ben
onsuz üsküdar yetim kalır
izmirdeki saat kulesine inat salınır boğazın üzerinde :)
Pulsuz zarf gibisin
Üstünde adresi
Evde kaldin
N'aber
Kız kulesi...
uzaktan seyretmesi - ılık,belki de soğuk bir bahar akşamüstüyse, güneş batıyorsa, elinde bir fincan sıcak çay ve herşeye rağmen umudun da seni terk etmediyse- içinde olmaktan çok daha güzeldir. (bazen hayran kaldığımız güzellikleri daha yakından tanımaktan korkarız. kız kulesi de bu güzelliklerden birisi)
Kızkulesi beyaz iken
Ümitgilde biz ikimiz
Kurabiye yiyor idik
Sütlü çayın yanında
Sahili çitileyordu
Sürü sürü yunuslar
Kumrulardı homur homur
Manastırın camında.
Kızkulesi beyaz iken
Ne ayıptı söylemesi
Ümitgilde ikimizdik
Birbirine tutulan
Çorabımız yamalıydı
Kopçalıydı yakamız
Kimseden kopya almadık
Bahanelerimiz talan.
Kızkulesi beyaz iken
Hemşeriler seslenince
Terbiyemiz yettiğince
Baktığımız taraf başka
Kol ağızları kolalı
Ağırdı çok bilet parası
Azımsayıp yanaşmadık
Bir pişirimlik aşka.
Kızkulesi beyaz iken
Saf ipek kaşındırırmış
Mangal kangal kafiyesi
Yıpratılmışlığa namzet
Yıpran berrak derlerse uç
Uçma bulandıysa hava
Yatır dizine yârini
Sihirlice bir söz söylet.
Kızkulesi beyaz iken
Sözün sihri bize yârdı
Ümitgillerin köpeği
Sınıf ayrımı yapardı
Kokartlıydı ikindimiz
Japone kolluydu bayram
Sezdirmez müddeiumumi
Filan sokağa sapardı
Kızkulesi beyaz iken
Nazar değdi çarşılara
Arnavutlar hava bastı
Hamal sandıkları Kürtler
Lokantada martı çıktı
Tezgahları kül kapladı
Yalayıp zıpır avuçlarını
Taban yağladı züğürtler.
Kızkulesi beyaz iken
Ölmek fikri minnacıktı
Döviz yedi kilo aldı intihar
Gecelik faizle boy attı
Güpegündüz sarkıntılık
Hanım kudurdu bey azdı
Vücuttaki mahrem kılı
Eflatun pembe boyattı
Kızkulesi beyaz iken
Yaşamak evlat acısı
Kaça çıkar diye sorduk
İş çıkardı başımıza
Çirkin ördek palaz iken
Keşişleme poyraz iken
Ümitgillere gece yatısı
Ağu dendi aşımıza.
kız kulesi...karşımda geceyi aydınlatıyor sanki.hiç bu kadar sessiz olmazdı üsküdar nerede herkes.içkiciler nerde kimse yokmu? sokak köpekleri, arabalar, gemiler nerede herkes? beni görecek kimse yokmu? bu intihara şahit olacak, 'kim bilir neler olduda böyle yaptı' diyecek kimse yokmu...hissetmeyecek mi kimse, neler olduğunu düşünmeyecekler mi? zaten yanlızdım intiharımada mı kimse şahit olmayacak?
üşüyorum... bir ben bir kız kulesi, titriyor vücudum...yanaklarımda gözyaşlarımın sıcaklığını hissediyorum...ayağımı suya soktum bakındım çevreme ama hala kimsecikler yok, gören dur yapma diyen,beni arayıp 'neredesin özledim seni' diyen kimse yok...su çok soğuk.ay öyle güzel aydınlatıyor ki suyu...huzur veriyor.gitme vakti geldi ve hala kimse yok...
-heyyy! ne yapıyorsun orada?
ayyaşta olsa gören biri olacak en azından...
-hey sana diyorum napıyorsun orada? intihar mı edeceksin yoksa?
-çok mu belli oluyor?
-denizimi kirleteceksin, git başka yerde öl...
-sende dünyamı kirletiyorsun gidip sende ölsene...
-öleceksin zaten senin dünyan olmayacak artık, ama deniz hala benim denizim git başka yerde öl...
-git kendine başka deniz bul ozaman...
-şişeyi kafana attım mı boğulamadan ölürsün.
-sorun değil, zaten benim niyetimde o.
-git geber.ölünü balıklar yesin, bende bakar bakar şarabımı içerim...
-'gel, ölme yazıktır' demiyeceğini biliyordum zaten...
-niye diyeyim ben iyi kalp li bir insanım...
-iyi kalpli mi?
-ne yaşayacaksın lan... bu diyarda sürüye katılıp koyun olacaksın olamadınmı ya benim gibi şarapcı olacaksınyada şu an yaptığını yapacaksın...
-e ben gideyim, devam edeyim ozaman...
-etme... burası benim denizim, git başka yerde devam et...
-bi s.git ya...
-yarın ölünü denizden çıkardıklarında bi şöyle başına toplanacaklar, 'kimmmiş acaba niye öldürmüş kendini' diyecekler, sonrada işlerine dönecekler...bense yarın akşam burda herzaman ki gibi yine içeceğim...sadece göründüğün kadar akıldasın, ne kadar görünürsen okadar hatırlanırsın..şimgi git buradan...
-hatırlayacak kimsem yok zaten...
-o zaman niye ölüyorsun...
-bilmiyorum, sadece istedim...
-şarap içermisin? üşüteceksin şimdi gel çek bi fırt şurdan.
-saol.
-yırtık ama ceket biraz ısıtır seni...
-eyvallah...
Kızkulesi bambaşka ya ah bide karşısında bir demli çay içilirse offf
İstanbul'un sembolü
Ne güzelde yakışıyor deniz, güneş ve Kız kulesi.
mersindeki kız kalesi ile karşılaştırılan
bazı bazı kişilerin efsanelerinin anlatıldığı üsküdarın simgesi haline gelen kule
Üsküdarın incisi, gönlümün birincisi...
bir sepet üzümün içine saklanmış bir yılan..
ve eninde sonunda gerçekleşen kehanet...
sakınan göze çöp batar misali...
hep derim..dipsiz bir kuyuda, derin bir okyanusta, uçsuz bucaksız bir çölde...evde yatağında uyku esnasında ve huzur içinde...ama nerede olursan ol...
ölüm seni gelir ve bulur..
Deli Dumrul'da görüldüğü üzere azraille pazarlık olmadığı gibi, ölümden de kaçış yoktur...
Başlık parası ile satılığa çıkarılmış ve bizim olmaktan çıkmış mavi saçlı bir kızdır.
hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim ve şimdilerde ise ancak masaüstü resmim olarak gördüğüm, ve belki de özlediğim ilk üç şey arasında yer alan bir mekan... üsküdar kız kulesi...
üsküdar kanaatten tavuk göğsü üstüne dondurma alıp da kız kulesinin karşısında yemek kimileri için sıradan birşey olsa bile onu yaşayanlara göre büyük bir anlamı var... bunun için yaşamak lazım...
Hep söylerim dilin olsa, konuşabilsen kimbilir neler anlatacaksın.. Nelerden yakınacaksın. Beni en iyi sakinleştirensin sen. Sevdiğim insanlar bile yanında sönük kalıyordu. Sana hep uzaktan bakardım, hayalimdin. Ama bir gün geldim gördüm ki 'SENİ UZAKTAN SEVMEK VE SANA UZAKTAN BAKMAK AŞKLARIN EN GÜZELİYMİŞ' Çünkü içerdeyken seni göremiyordum. - İlk geldiğim gün yeni bir hayata başlarken 'EVET' dediğim gün olacaktı ama kandırdılar. Seninle birlikte martıların şahitliğinde bir 'EVET' diyecektim. Bunu yine yapacağım.. O gün gelip sana gelinliğimle kuru ben yapacağım bu sefer..Bahçende gelinliğimle koşup oynayacağım.. Bu olmasa bile vasiyetim var merak etme.. Gelinliğimi giydirip beni getirecekler sana...SENİ SEVİYORUM KIZ KULESİ...