Bildiğim şey kıskanılma duygumun uyarılacağı bir ilişki biçimini yaşıyamıyacağım.. Güven sarsıcı bir eylemdir.Kafa yorucudur ve bu benim hiçte hoşlandığım birşey değildir.Sanıldığı gibi aşkı alevlendirmez..Sakın ha:)
Çevreden gelen uyarılar beni çok etkilemez.Fakat bana sorumluluğu olan kişinin bu uyarıcılar karşısındaki duruşu tam olarak kıskançlık seviyemi belirleyendir.Hoş sağlam ve net duruşlu adamı uyarmaya cesaret edememeliler orası ayrı mevzu..Oda bir nevi tavizdir;)
Başkalarına zararı olmaması için dileğimdir. Farkında olsalar zararın çoğunun kendilerinne olduğunu. Kıskançlık gizli bir göze benzer. Gözetler ve gittikçe dayanıksızlaşır. Sonunda patlar. Belli eder kendini. Sanırım dermansızdır.
Ne olursa olsun psikolojik bir bozukluk... İnsanın sevdiğini, nefret ettiğini, ya da sevgilisini/eşini kıskanması normal değildir. Buna kısaca güven eksikliği çeken insanlar desek daha doğru olur. İnsan kendine güveniyorsa kimseyi kıskanmaz.
sahiplenme duygusuyle birlikte yürür kıskançlık... ama üzerine iki cümle dahi kuramadığın duyguya -yada duygumsuya- dayanıp birilerini kıskanmak.. bu durum kıskançlığın 'insan'ı yok ettiği bir andır.. 'insan'a dönelim lütfen...ferahlığa
Kıskançlık, kişinin çalışarak, çabalayarak, gayret ederek ulaşabileceklerini tüm bunları yapmak yerine boş durarak zamanını ziyan eden, karşısındaki kişinin edinimlerini gördüğünde ise negatif enerji yayan insanlık hali.....
kişinin belirlediği hedefe ulaşamama ve karşısındakini rakip görmesinden dolayı kıskançlık oluşur bazı insanların nimetini kıskanarak allahın nimetine cimrilik ederek bu duyguların esiri olur
Hastalık derecesinde değil ama sevdiğim kadını kıskanırım. Onun dışında hayatımda kıskandığım hiç kimse yoktur dersem yalan olmaz. Ama dediğim gibi ben sevdiğimi kıskanırım. Bu benim elimde olan bir durum değil, çok zaman (şu anda öyle bir derdim yok) acaba sevdiğimi bu kıskançlıklarımla sıkıyormuyum diyede düşünmüşümdür. Ben seven insanın kıskanç olmasını yadırgamıyorum ama dozu çok önemli ayarlamak gerekir diye düşünüyorum. Hem hangi kadın biraz kıskanılmak istemezki? Ben sevdiğim kızın çok kez bana sen beni artık sevmiyor musun diye sorduğunu bilirim. Hayır bunuda nerden çıkardın, seni sevmez olurmuyum dediğimde de, ne bileyim beni artık eskisi kadar kıskanmadığını düşünüyorum demiştir bana. Yani bence biraz kıskançlık sevgi göstergesidir ve seven insan kıskanır kardeşim.
mrb kıskançlık niye her zaman yanlış anlaşılır bilemiyorum insan sevdiği güzellikleri kıskanıyor ama art niyet olmaksızın mutlu olduğundan paylaşmaktan keyif aldığından önemli olan bu değilmi sizce.
İkili ilişkilerde ilişkiyi ve kadını yıpratan en önemli unsurlardan biri kıskançlıktır. Ama bunun da ötesinde kadını çok fazla yıpratan ve kıskançlığın da önüne geçebilen durum, sahiplenme duygusu. Evlendikten sonra erkeğin kadına hissettirdiği, 'Sen benim malımsın' düşüncesi. Bu, erkeklerde daha fazla gözleniyor. Bu düşüncenin beraberinde kontrol mekanizması geliyor. Erkek, kadının kıyafetlerini, davranışlarını, arkadaşlarını (erkek kadın fark etmiyor) görmesini istemiyor. Eşinin işine karışıyor ve bir süre sonra çalışmasına da karşı çıkıyor. Hatta daha da ileri giderek, 'benden önceki hayatını bitiriyorsun, benimle yeni bir hayata başlıyorsun' diyebiliyor. Erkek kadının, gardrobu yenilemeler, arkadaşları yenilemeler, kendi çevresine göre insanları seçme gibi davranışlar sergiliyor.
erkeklerin neden kıskandıklarını bir türlü anlayamıyorum. kıyafetimizden mememizin çatalı görülse sevdiceğimiz memen ortalıkta diye kavga etmeye başlar. alt tarafı ucundan acıcık gösteriyoz bundan ne olur yani?
Etrafımız da ne çok var kıskançlığın boğduğu yaşamlar… Bu tür yitik yaşamlar, yaşanmışlıklar… Özellikle de, erkeklerin baskıcı kıskançlık seremonileri… Sessiz çığlıklı, ruhuna çentik atılmış kadınlar bizim kadınlarımız… Erkeğin kadını bir meta olarak görmesi, kadının buna baş eğmesi, üstüne üstelik birde kıskançlık... Dünyada, kıskanç bir erkeğin kıskançlığından kurtarılması kadar zor bir iş daha yoktur… Kıskançlık, solunan havada baş gösteren bir daralmadır bence… Ait olmak - sahip olmak, insanın kendisi için kazdığı kuyudur kıskançlık… Kişinin özgüvensizliğidir... Bu duygunun getirdiği, kaybolan yaşamlar, ayrılıklar, sürüklenen yaşamlar… Ben kıskançlığın, tabii dozu kaçmış bir kıskançlığın, hastalık derecesinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. Kişinin özgüveni yok olmuşsa, kendini küçük görüyor ve aşağılık duyguları içinde kıvranıyorsa, bu aşırı kıskançlık krizlerine kapılabilir… Çoğu kişinin düşündüğü gibi, ben kıskançlığın sevginin bir uzantısı olduğunu da kabul etmiyorum… Sevgi, karşısındakini mutlu etmek, onun mutlu olduğunu görmek demektir… Kıskançlık ise tam tersine, karşısındakine eziyet etmektir… Bazılarının çığlıkları, kendi evinin dört duvarına bile çarpmaz, bedenlerinden yapılmış zırhlarının içinde sıkışıp kalır...
Her yaşta, her yerde, herkese musallat bir düşman..
Bildiğim şey kıskanılma duygumun uyarılacağı bir ilişki biçimini yaşıyamıyacağım..
Güven sarsıcı bir eylemdir.Kafa yorucudur ve bu benim hiçte hoşlandığım birşey değildir.Sanıldığı gibi aşkı alevlendirmez..Sakın ha:)
Çevreden gelen uyarılar beni çok etkilemez.Fakat bana sorumluluğu olan kişinin bu uyarıcılar karşısındaki duruşu tam olarak kıskançlık seviyemi belirleyendir.Hoş sağlam ve net duruşlu adamı uyarmaya cesaret edememeliler orası ayrı mevzu..Oda bir nevi tavizdir;)
Önem verdiğim kişinin hayatında 2.sıraya düşmediğim sürece kıskançlık bana sahip olamaz..
Mental istilâ. Ayrıca bknz. Antolojinin bitki örtüsü :)
Ben kıskançlık duygusuna sahip değilim resmen o bana sahip.
~ İnsan Seviyorsa Kaybetmekten Korkar. Kıskançlık da Bir Kaybetme Korkusudur. Kıskanmıyorsa Eğer, Yeterince Sevmiyordur.
Kskançlık güven eksikliği değil sevgi fazlalıgıdır...
Kıskanan insan birçok duyguyu aynı anda yaşar, aklından bin türlü düşünce geçer, bir sürü farklı davranış biçimleri sergiler.
Duygular: Acı, kızgınlık, kin, üzüntü, haset, keder, aşağılanma.
Düşünceler: İçerleme, suçlama, kendini rakiple kıyaslama, imajın sarsılmasından korkma, kendine acıma.
Davranışlar: Kendini bitkin hissetmek, sürekli soru sormak ve karşındakinden sürekli güvence istemek, saldırgan davranışlar, hatta şiddet.
Dozunda Kıskançlık İyidir…
Aşkla ayrılmaz bir bütün.
Kıskanma duygusu yoksa aşkta yoktur...
Başkalarına zararı olmaması için dileğimdir. Farkında olsalar zararın çoğunun kendilerinne olduğunu. Kıskançlık gizli bir göze benzer. Gözetler ve gittikçe dayanıksızlaşır. Sonunda patlar. Belli eder kendini. Sanırım dermansızdır.
beni deli eden duygudur....
Ne olursa olsun psikolojik bir bozukluk... İnsanın sevdiğini, nefret ettiğini, ya da sevgilisini/eşini kıskanması normal değildir. Buna kısaca güven eksikliği çeken insanlar desek daha doğru olur. İnsan kendine güveniyorsa kimseyi kıskanmaz.
sahiplenme duygusuyle birlikte yürür kıskançlık...
ama üzerine iki cümle dahi kuramadığın duyguya -yada duygumsuya- dayanıp birilerini kıskanmak..
bu durum kıskançlığın 'insan'ı yok ettiği bir andır..
'insan'a dönelim lütfen...ferahlığa
Kıskançlık, kişinin çalışarak, çabalayarak, gayret ederek ulaşabileceklerini tüm bunları yapmak yerine boş durarak zamanını ziyan eden, karşısındaki kişinin edinimlerini gördüğünde ise negatif enerji yayan insanlık hali.....
kişinin belirlediği hedefe ulaşamama ve karşısındakini rakip görmesinden dolayı kıskançlık oluşur bazı insanların nimetini kıskanarak allahın nimetine cimrilik ederek bu duyguların esiri olur
Çoktandır anladım senin gözün dışarda
Eskisi gibi bağlı değilsin bana
Gelmem bu oyuna bırakmam yanına
Ne işler açarım başına
Seveceğim gezeceğim
Görürsün sana neler edeceğim
Bir yerine bin cezayla
Hakkından geleceğim senin
Ne hayrın dokunur ne birşey umulur
Başkası sende bilmem ki ne bulur
Elinden uçanla bir kaçan kurtulur
Bugün seversin yarın unutur
Seveceğim gezeceğim
Görürsün sana neler edeceğim
Bir yerine bin cezayla
Hakkında geleceğim senin
Kolla kendini sıra bana geldi
Kadının fendi erkekleri yendi
Bak zaman değişti sabırlar tükendi
Yalvarmak çok eskidendi
Seveceğim gezeceğim
Görürsün sana neler edeceğim
Hastalık derecesinde değil ama sevdiğim kadını kıskanırım. Onun dışında hayatımda kıskandığım hiç kimse yoktur dersem yalan olmaz. Ama dediğim gibi ben sevdiğimi kıskanırım. Bu benim elimde olan bir durum değil, çok zaman (şu anda öyle bir derdim yok) acaba sevdiğimi bu kıskançlıklarımla sıkıyormuyum diyede düşünmüşümdür. Ben seven insanın kıskanç olmasını yadırgamıyorum ama dozu çok önemli ayarlamak gerekir diye düşünüyorum. Hem hangi kadın biraz kıskanılmak istemezki? Ben sevdiğim kızın çok kez bana sen beni artık sevmiyor musun diye sorduğunu bilirim. Hayır bunuda nerden çıkardın, seni sevmez olurmuyum dediğimde de, ne bileyim beni artık eskisi kadar kıskanmadığını düşünüyorum demiştir bana. Yani bence biraz kıskançlık sevgi göstergesidir ve seven insan kıskanır kardeşim.
hastalıklı olduğu kesin..ama var.. üstelik aşkın ayrılmaz parçası. yadsınamaz bişi..
var içimde...hissediyorum...
Sevgi teleskoptan bakar, kıskançlık ise mikroskoptan...
Nabizade Nazım amca 'ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkuyorum' kimilerini...
bana bir roman yazarmısın? ..
mrb kıskançlık niye her zaman yanlış anlaşılır bilemiyorum insan sevdiği güzellikleri kıskanıyor ama art niyet olmaksızın mutlu olduğundan paylaşmaktan keyif aldığından önemli olan bu değilmi sizce.
Sen beni beğenmiyormusun.... :))
bir sevgi göstergesi, kiskanclik yoksa bilinki sevgide yoktur...
14 mayısta ankarada belli olacak:P
İkili ilişkilerde ilişkiyi ve kadını yıpratan en önemli unsurlardan biri kıskançlıktır. Ama bunun da ötesinde kadını çok fazla yıpratan ve kıskançlığın da önüne geçebilen durum, sahiplenme duygusu. Evlendikten sonra erkeğin kadına hissettirdiği, 'Sen benim malımsın' düşüncesi. Bu, erkeklerde daha fazla gözleniyor. Bu düşüncenin beraberinde kontrol mekanizması geliyor. Erkek, kadının kıyafetlerini, davranışlarını, arkadaşlarını (erkek kadın fark etmiyor) görmesini istemiyor. Eşinin işine karışıyor ve bir süre sonra çalışmasına da karşı çıkıyor. Hatta daha da ileri giderek, 'benden önceki hayatını bitiriyorsun, benimle yeni bir hayata başlıyorsun' diyebiliyor. Erkek kadının, gardrobu yenilemeler, arkadaşları yenilemeler, kendi çevresine göre insanları seçme gibi davranışlar sergiliyor.
erkeklerin neden kıskandıklarını bir türlü anlayamıyorum. kıyafetimizden mememizin çatalı görülse sevdiceğimiz memen ortalıkta diye kavga etmeye başlar. alt tarafı ucundan acıcık gösteriyoz bundan ne olur yani?
sahiplenme güdüsü ile alakalıdır.
Etrafımız da ne çok var kıskançlığın boğduğu yaşamlar… Bu tür yitik yaşamlar, yaşanmışlıklar… Özellikle de, erkeklerin baskıcı kıskançlık seremonileri…
Sessiz çığlıklı, ruhuna çentik atılmış kadınlar bizim kadınlarımız…
Erkeğin kadını bir meta olarak görmesi, kadının buna baş eğmesi, üstüne üstelik birde kıskançlık... Dünyada, kıskanç bir erkeğin kıskançlığından kurtarılması kadar zor bir iş daha yoktur… Kıskançlık, solunan havada baş gösteren bir daralmadır bence…
Ait olmak - sahip olmak, insanın kendisi için kazdığı kuyudur kıskançlık…
Kişinin özgüvensizliğidir... Bu duygunun getirdiği, kaybolan yaşamlar, ayrılıklar, sürüklenen yaşamlar…
Ben kıskançlığın, tabii dozu kaçmış bir kıskançlığın, hastalık derecesinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. Kişinin özgüveni yok olmuşsa, kendini küçük görüyor ve aşağılık duyguları içinde kıvranıyorsa, bu aşırı kıskançlık krizlerine kapılabilir… Çoğu kişinin düşündüğü gibi, ben kıskançlığın sevginin bir uzantısı olduğunu da kabul etmiyorum… Sevgi, karşısındakini mutlu etmek, onun mutlu olduğunu görmek demektir…
Kıskançlık ise tam tersine, karşısındakine eziyet etmektir…
Bazılarının çığlıkları, kendi evinin dört duvarına bile çarpmaz, bedenlerinden yapılmış zırhlarının içinde sıkışıp kalır...