Varolmaya çalışırken, hayat, 10 parmağıyla uzun tırnaklarını ciğerine daldırarak iki eliyle ciğerlerini kavradı. Her nefes alışverişi artık acı içinde bir hırıltıydı...
senin azını kaniksayamam. hücrelerime bile yayiliyorsun hemen bir an da kapliyorsun tüm benliğimi...daha fazlası varsa eğer ben de varım. daha fazla yoksan hayatımda ben de yokum.
onunla hiç şansım varmıydı diye düşündü. bu dünya için birbirimizi anlayarak konuşmak,susmak bile yeterliydi aslında. bu devam etmeyecekse niye karşılaştık ki?
saniyeler icinde şimdi ne yapmalıyım diye tekrar tekrar sorarak 1 dakika sonraya karar vermeye çalışarak yaşamı sürdürmek... hakikatin kaç yüzü var?yaşamın yüzleri gibi.
Varolmaya çalışırken, hayat, 10 parmağıyla uzun tırnaklarını ciğerine daldırarak iki eliyle ciğerlerini kavradı. Her nefes alışverişi artık acı içinde bir hırıltıydı...
uyuyabilsem,geçecek...
tekrar tekrar üzmek en büyük zevkiydi
senin azını kaniksayamam. hücrelerime bile yayiliyorsun hemen bir an da kapliyorsun tüm benliğimi...daha fazlası varsa eğer ben de varım. daha fazla yoksan hayatımda ben de yokum.
tüm gece tanrıyla kavga etti...çünkü baska kimsesi yoktu.
yüzüm, yeryüzündür
yüzüm, gökyüzündür
al! bak yüzüme! sana dünyayı bahşediyorum...
Herkes birini bulur ama birbirini bulmak apayrı bir hikaye....
yanındaydım ya yanımda olduğunu hissettim. uzun zamandır içim de var olmayan bir duyguydu bu...kalbimi sana yasladim.
tanısan severdin...
bir gün muhabbetine doyum olmuyor ertesi gün hiç tanımıyor gibisin...
yağmur sağanak halinde yağarken antolojideki sayfasını açtı.
mayınlı tarla gibiydi yaşam
Kısa .öykü şiirin nesre dönmüş halidir. Rengi, temposu, gizli vurguları olmalıdır ki çarpsın. Şiir kadar zordur.
insan beklemekten ibaret.
dönüp geriye doğru bakınca içinden istemsizce: "ömrümün böyle geçtiğine inanamiyorum" diye çığlık attı.
çünkü mutlu aşk diye bir olay yok kanka...
denesek belki tüm zorluklara göğüs gerip mutsuz olabilirdik, fakat biz kestirip atıp kestirme yoldan mutsuzluğu seçtik....
süpürüp durdu içini, bitip tükenmeyen kırık, dökükleri...süpürüp, attıkça çoğalıyor gibiydiler
onunla hiç şansım varmıydı diye düşündü. bu dünya için birbirimizi anlayarak konuşmak,susmak bile yeterliydi aslında. bu devam etmeyecekse niye karşılaştık ki?
keşke doğum gününü kutlayabilseydim, dedi. sonra hiç keşke demeyecektim ya,dedi.
kendimi aradım ve buldum...işte bütün sorun da bu.
yaşamak,yıllar geçtikçe biraz da bizden başkasını anlamak gibiydi.
herkes benden vazgeçti.
ben hariç.sadece bekliyorum.
saniyeler icinde şimdi ne yapmalıyım diye tekrar tekrar sorarak 1 dakika sonraya karar vermeye çalışarak yaşamı sürdürmek...
hakikatin kaç yüzü var?yaşamın yüzleri gibi.
suretin,suretim oluyor ya bayiliyorum
bu kadar hasarla nasıl yaşayacaksa artik öylece yaşıyordu...
tüm bu iç sıkıntıları ergenlikte bitmeli değil miydi?
kaç tutunma çabası,saymayı bıraktım.
hayatı anlamak ölümsüzlüğü bulmak gibiydi
- hiç bir yerde ben, her yerde sen.