© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Bayrakçı hangi soya dayalı
Osmanlı torunuyuz bizz
samurlar hangi soya dayalı
CİNNİ ODA:
Köyümüzün ilk yerleşeni ve adini köye veren aliyusufun yaptırdığı 1780 li yıllarda ve zamanında kırşehirle Çankırı arasında bulunan tek (misafirhane) köyodası olarak bilinir oda iki katlı olarak özel kesme taştan yapılmış taşlarda bu gün piyala mevki denen yerden çıkartılmıştır altı ahır olarak üstüde misafirhane ve köy odası olarak 1950 yıllara kadar uzun süre kullanılmıştır.daha sonra yılarlıda ailenin kalabalıklaşması ve köyden şehre göç ve ekonomik sebepler vs nedenlerle kendi haline terk edilmiş ve son zamanlarda tamamen yok edilmiştir…Odanın kapatılmasından kısa süre önce bir akşam üstü yaya bir miafir gelir ve kalmak istediğini belirtir kabul ederler ve misafirimiz ağırlanır sabah bakarlar ses yok herhalde çok yorgun diye sabah namzına kaldırmazlar kuşluk vaktı kapıyı çalarlar ama ses yoktur ve içeri girdiklerinde misafirimiz vefat etmiş olduğunu öğrenirler ve gerekli işlemler sonrası köy mezarlığının orta kısmın alt tarafında kıble yönünde mezarlığın kenarına defin ederler bu gün köy halkı burayı tek mezar olarak bilir ama hikayesini pek fazla kımse bilmez…
Zamanla odanın da kendi kaderine terk edildiği dönemde odayı yaptıran aliyusufun oğlu kadır onbasının torunlarından Yusuf samurun kızı urfiye (pekgöz) halamız sabah erken saatte odanın balkonunda abdest alan ak sakallı birini görür korku ile aile büyüklerine anlatır; ikince olay ise odanın karşısında bulunan nuhuların vade (pekgöz) benzer bir manzara ile karşılaşır üçüncü olarak aliyusufun torunlarından ibişkanın (İbrahim) oğlu musanın oğlu zekeriya (samur) rüyasında tek mezara defnedilen merhumu görür hitdetle bak dedlikanlı bu odayı yaptırın bu oda harap olduğu sürece önce sizi sonrada bu köyü mavf ederim der o zamalar bir konuşurlar yaptıralım vs falan derler öylecekalır …oda yakınlarında bulunan hacı hakkı kaygısısında evin köşesinde bulunan kendine ait odasında da benzer vakalar olur örneğin abdest alınan ibriğin sabah kendiliğinden sıcak olması bir takım belirtir vs oluşmuştur zamanla bu hikayeler neticesinde odanın adı cini oda olarak adlandırılmıştır. Bu hikayeye konu olan merhumun iyi yönü bir eren evliya olduğu düşünülmektedir ve kötü yönü ise mevcut mezar bu gün mezarla mezarlık arasında bir yol gecmekte ve daha kötü yanı ise yamur sularının vc le çevrilmesi temizlik amacı ile bu suların maalesef bu mezar üzerinden derelere akması manevi yönden kötü bir uygulamadır yıllardırda köy merkezine pek şitdetli yamur yağmaktadır mezarın yeri mezarlığın alt yolunda öz,e giden yolun üzerinde dir..
Köyümüz kuruluşu osmanlı döneminde zorunlu işkanın mecburi tutulduğu 1700 lü yılların Sonarına rastlar.genel olarak anadoludaki köyler çoğul olarak 1veya 2 akrabadan olunmasına rağmen köyümüz tamamen karma bir köydür köyümüze ilk yerleşenler salur türkmen boyundan ali yusuf ve yeğenidir ilk yerleştiği yer bugün köyümüzün güneydoğu yönünde aşağı bel mevki civarında yerleşmişlerdir ortalama 6 ay sonra konum olarak daha açık alan köyün şimdi bulunduğu yere yerleşmişlerdir. Ali Yusuf'un ilk edindiği toprak ise mezarlık yakınında bulunan cinni oda diye adlandırılan yeri baz alacak olursak mezarlığın altı öz yolundan öze kadar cıtlıklıdan derince dereden köye çıkan yolun bugünkü aslan yükselin evinin arkası (sağıraslan) dan cinniodaya ulaşan mevkide yerleşmiştir yeğeni ise bugün sadıklar diye adlandırdığımız soyadı samur olanların bulunduğu mevkidir Ali Yusuf dedemiz köyün ilk muhtarıdır yaklaşık 30 yıl muhtarlık yapmış köyün adıda devlet erkanında lakabının karaali olarak anılmasından dolayı karaalinin köyü olarak kayıtlarda ve hafızalarda kalmıştır ve köyün ismi osmanlı tapu kayıtlarında bu isimle kayıtlıdır cumhuriyer döneminde de TBMM kayıltlarında karaali olarak mevcuttur harf devrimi sonrası karalı olarak kayda geçsede ilk TBMM kayıtlarında ve kırşehir as şb arşivinde de tapu kayıtlarında karaali dir. ölümünden sonra oğlu ibrahim (ibişka) 30 yılda o muhtar olarak devam etmiştir devam ettirmiştir kendi mülkünden yer ayırarak bu günkü köy mezarlığı mezarlık olarak ayırmıştır mezarlığın ilk girişini yeğenine ikinciyi bölümünde kendine ayırmıştır ve mezarlığın orta yerine iki adet taş sütün diktirerek sınır belirlemiştir büyüğü kendi adına küçük olanda yeğeni adına ve mezarlık o taşlardan aşağısı köye sonradan yerleşenlere tahsis edilmiştir girişte sol yan (kıble taraf) ise boş bıraktırmıştır 70'li yılların sonunda bu mezarlık iyice dolunca aynı mülkün sahiplerinden Ali Yusuf'un 4 üncü kuşak torunu Zekeriya Samur'da arazisinden bir parça vererek mezarlığa katmıştır. ilk yerleşen Ali Yusuf ve yeğeni Samur'lar (salur uşağıdır daha sonra isim sarıuşagına dönmüştür) ikici yerleşenler ise ocaklar (Isbalar) kanıklar (Gülmezler) daha sonra kırım asıllı olduğu tahmin edilen Varlıoğluları (Körusagı) soyadı yüksel olan Kafkas kökenli Adapazarı civarından gelen (Abazlar) Sivas bölgesinden gelenler (Kaygısıs) lar sungurlu Civaran'dan gelen Kürtler (Özkanlar) Çankırı Kızılırmak beldesi bölgesinden gelen keller (Kazanlar) imamlar olarak adlandırılan (Pekgöz) ler ve diğerleri yerleşerek oluşan bir köydür NOT:KÖYÜMÜZ CUMHURYET ÖNCESİ KIRŞEHİR SANCAĞINA BAĞLI BİR YERLEŞİMDİ BÜTÜN KAYITLARDA OSMANLICA OLARAK MEVCUTTUR.AYRICA YUSUF HALAÇOĞLU ANADOLUDA BEYLİKLER OYMAKLAR ADLI YAYINDANDA YARARLANABİLİNİR (28.04.2014 11:35)