Kimse Kapımı Açmaz, Sabah Rüzgarından Başka sizce ne demek, Kimse Kapımı Açmaz, Sabah Rüzgarından Başka size neyi çağrıştırıyor?
Kimse Kapımı Açmaz, Sabah Rüzgarından Başka terimi Cemil Erdal Tok tarafından tarihinde eklendi
Kimse Kapımı Açmaz, Sabah Rüzgarından Başka terimi Cemil Erdal Tok tarafından tarihinde eklendi
yalnızlık…
aşağıda Fuzûlî’nin bir beyiti ile çok güzel bir örnek verilmiş; yalnızlığı çağrıştıran en başarılı imgeleme örneğidir… ‘sabah rüzgârı’ imgesi ile yalnızlık duygusu işlenmiştir…
'Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge / Ne açar kimse kapım bâd-ı sâbâdan gayrı'....
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı
Fuzûlî
yalnızlığı...! ! ! umutsuzluğu...! ! ! terkedilmişliği...! ! ! garipliği...! ! ! velhasıl tükenişi...! ! ! be dostlar tükenişi.....
ve şu yazdığım dizelerle de örtüşüyor kanaatındayım
Ben değil...! ! ! Biz…! ! !
Tek…tek…değil, hepimiz…! ! !
Oysa tek başına, bir hiçsin…! ! !
Birlikte ise, büyük bir güçsün…! ! !
Böyle olduğun sürece varsın, ve de hürsün…! ! !
Onun için, dostunu iyi seçmelisin, biliyormusun…! ! !
Yoksa, sürünürsün be dostum, sürünürsün…sürünürsün…! ! !
Yazan : gizemlikartal.......Ramazan Kocapınar
yanlızlık yanlızlık yanlızlık
'...mesela,o devirde tanış olduğum bir kimseyi zaman zaman,tekrar görmek arzusuna kapılır ve bundan dolayı da,gönlümde,eski bir muhabbetin tazeliğine hükmederken,bu kimsenin hakikatte,bana akdikenli çitleri hatırlatmaktan başka bir kıymeti olmadığını ve bu iştiyakın o eski yerlere bir seyahat arzusundan ibaret bulunduğunu anlayamamışımdır...Bununla beraber,gene Meseglise ve Guermantes semtlerinde aldığım o birbirine karışmış duygulardır ki,bugünkü heyecanlarımla birleşip kaynaşarak bunlara bir temel teşkil etmekte; bunlara,diğerlerinde bulunmayan bir derinlik,bir genişlik vermekte ve aynı zamanda,yalnız benim farkına varabileceğim bir füsun ve mana da katmaktadır...Bu sayede,bazı yaz geceleri,ahenkli gökyüzü,birdenbire bir yırtıcı hayvan sayhasiyle gürlemeğe başlar ve herkes bir köşede can sıkıntısından surat asıp pineklerken,ben kendimi Meseglise semtinde yapayalnız hisseder ve yağan yağmurun tıkırtıları arasında göze görünmez Leylak kümelerinin inatçı kokularını vecd ile koklayarak kendimden geçerdim...
İşte böylece,Combray'de geçen zamanı,o uykusuz gecelerimin üzüntülerine rağmen hasretle yadederek ve henüz birkaç ay önce,bir fincan çayda bütün eski tadını -bir Combray'lı olsaydım buna 'koku' derdim- taptaze bulduğum nice güzel günlerin hayaline dalarak sabahı ettiğim olurdu...'