yaa en azından biri bişey yazmış olsun :)) ---------- Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, “aynı bedende farklı DNA’lar” ya da “Tek bedende çift kimlik” diye tanımlanan kimerizmde, kadının, dünyaya getirdiği çocuğuna karşı sevgisiz kaldığını, bunun da hem çocuk hem de annede ağır ruhsal problemlere yol açtığını bildirdi. Prof. Dr. Demirhan, “kimerizm”in uluslararası araştırmalarla kanıtlanmış bir kromozom bozukluğu olmasına rağmen yeterince bilinmediğini, bu yüzden dünyaya getirdiği bebeğine karşı sevgi beslemeyen annelerin “neden? ” sorusunun cevabını bulamadığını, çocuğun ise “sevgisiz” büyümeye mahkum bırakıldığını belirtti.
Kimerizmin, döllenmiş iki yumurtanın birleşmesi ve ikiz doğacağı yerde, tek bebeğin doğması sonucu oluştuğunu ancak, dünyaya gelen bu bebeğin vücudunda farklı DNA’lar taşıdığından habersiz olduğunu ifade eden Demirhan, şunları söyledi: “Bu tür vakalarda örneğin, kadının kalbi kendisine, akciğerleri dünyaya gelemeyen ikizine, sağ taraftaki yumurtalıkları kendisine, sol taraftaki yumurtalıkları ise yine ikizine ait olabiliyor. Bu durumda, kadın hamile kaldığında dünyaya gelen bebek doğamayan ikizinin DNA’sını taşıyabiliyor. Yani, kadının DNA profili ile dünyaya getirdiği bebeğin DNA profili birbirini tutmayabiliyor.”
yaa en azından biri bişey yazmış olsun :))
----------
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Demirhan, “aynı bedende farklı DNA’lar” ya da “Tek bedende çift kimlik” diye tanımlanan kimerizmde, kadının, dünyaya getirdiği çocuğuna karşı sevgisiz kaldığını, bunun da hem çocuk hem de annede ağır ruhsal problemlere yol açtığını bildirdi. Prof. Dr. Demirhan, “kimerizm”in uluslararası araştırmalarla kanıtlanmış bir kromozom bozukluğu olmasına rağmen yeterince bilinmediğini, bu yüzden dünyaya getirdiği bebeğine karşı sevgi beslemeyen annelerin “neden? ” sorusunun cevabını bulamadığını, çocuğun ise “sevgisiz” büyümeye mahkum bırakıldığını belirtti.
Kimerizmin, döllenmiş iki yumurtanın birleşmesi ve ikiz doğacağı yerde, tek bebeğin doğması sonucu oluştuğunu ancak, dünyaya gelen bu bebeğin vücudunda farklı DNA’lar taşıdığından habersiz olduğunu ifade eden Demirhan, şunları söyledi: “Bu tür vakalarda örneğin, kadının kalbi kendisine, akciğerleri dünyaya gelemeyen ikizine, sağ taraftaki yumurtalıkları kendisine, sol taraftaki yumurtalıkları ise yine ikizine ait olabiliyor. Bu durumda, kadın hamile kaldığında dünyaya gelen bebek doğamayan ikizinin DNA’sını taşıyabiliyor. Yani, kadının DNA profili ile dünyaya getirdiği bebeğin DNA profili birbirini tutmayabiliyor.”