İleride KEŞKE demek istemiyorsan, ince eleyip sık doku, * İşini doğru seç, çok kazançlı, çok rahat işi değil seveceğin işi yapmaya çalış, * Eşini doğru seç, yaşam tarzının ve fikirlerinin en iyi uyuştuğu kişiyi seç, * Arkadaşlarını doğru seç, sayıca çok alan değil, sevinçte ve hüzünde seni yanlız bırakmayan kişleri seç.
Bütün bunlara rağmen yine de Keşke diyebileceğin durumlar ortaya çıkabilecektir, onlarıda o şekilde kabul et, benim hatam de üstünde fazla durma, geç
Yarınların fayda getirmez 'âh u vâh' etme hâlleri….
Pişmanlık, hicrân…
Her insanın hayatının her döneminde oldukça sık kullandığı ve fakat tüm keşkelere ve belkilere rağmen içimizdeki umudu besleyen kaynakları kurutamayan; kimi zaman bizi âh-u efgânları telâfi edebilme yolunda koşmaya yönlendiren iki hâin kelime; günler, aylar, yıllar geçse de, saçlarımıza aklar düşse de, yaşanmışlıklar alnımızda çizgiler bıraksa da yüreklerimizin derinliklerinde belkilere, keşkelere rağmen ilâhi bir inatla hep bir ateş yanacak ve tüm pişmanlıklara rağmen sönmesi de mümkün olmayacaktır… aksi olsa ilk gözyaşlarımız diner miydi, ilk âh-u vahımız havaya savrulur muydu, ilk aşklar kül olur muydu? ...
Sana faydası dokunacak hususlara azimle sarıl. ALLAH'tan yardım iste. Sakın acze düşme. Başına bir zarar geldiğinde: 'Eğer/Keske şöyle yapsaydım, şöyle olurdu' deme. Ancak: 'ALLAH böyle takdir etti ve ALLAH dilediğini yapar' de. Zira: 'Eğer/Keske' sözü şeytanın işine yol açar' (Müslim)
Keşke Teypte eski bir Cohen şarkısı: “Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra / ‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/ Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona / ‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim,/ ‘benim gözlerime de o oldu’. * * * 8-10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi… Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar… Ve yenik; “keşke”li cümleler gibi… Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı… Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, “keşke”, onun güzüne denk gelir. Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç… Mağlubiyetin takısıdır “keşke”... Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır. Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, gözyumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir. Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte… “Yolunu gözlemeseydim”, “öyle demeseydim”, “terk edip gitmeseydim”, “en güzel yıllarımı vermeseydim” diye diye sızlanır gider. * * * “Keşke”nin panzehiri “İyi ki”dir. İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir. “Keşke”, çoğunlukla bir “ahh”la kopup gelir ciğerden… esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden… “İyi ki” ise, muzaffer bir “ohh”la büyür; cüretiyle öğünür. “Keşke”li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, “iyi ki”lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar. Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır. Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur. Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır. O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır “keşke”... “Şimdiki aklım olsaydı” dövünmesindedir. Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, “Ne derler” e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar. “Keşke” cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır. “İyi ki” öyle mi ya…! Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır. * * * “İyi ki”lerinizi toplayın bugün ve “keşke”lerinizden çıkartın. Fazlaysa kardasınız demektir. Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara… Rüzgarlarla koştunuz ya… “Keşke”leriniz, “İyi ki”lerden çoksa… Telafi için elinizi çabuk tutun. Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz “keşke” diye nemlenmesin..
Iyikilerinizin keskelerinizden cok olmasi dileklerimle :)
KEŞKE DEKİ ANLA BAKALIM KIYMETİNİ ,KIYMET BİLMEKTE GÜZEL KEŞKEDEN SONRA ARASIN BULAMASIN YAPARSIN YAPASAYDIM DERSİN .GİTMİŞSİNDİR KEŞE DERSİN.GİDEN BEKLEYEN AYNI ANDA DER KEŞKE KELİMESİNİ KEŞKE BENDE O DEĞERLERİ KENDİME O SEVGİYİ RUHUMA VERSEYDİM KEŞKE DİYEN BENDE OLDUM KEŞKE DEMEKTE GEREKLİ ŞU KISA ÖMÜRDE BEN KEŞKEYİ YAZIYORSAM BELKİ YARIN YERİME YAZAN BEDENİM BİLE OLMAYACAK BUGÜN KEŞKELER VAR YARIN YOOK BUGÜN AŞK VAR YARIN YOK BUGÜN SEN VARSIN YARIN MUTLAKA OLMAYACAKSIN KEŞKE DE Kİ ANLA GERÇEĞİ..HAYAL DEĞİL AÇ O KÖR GÖZLERİNİ KEŞKE DE SENDE BİRAN ÖNCE
keşke; mazinin bir parçası olup, asla ona dahil olamayanın acısıyla söylenen bir kelimedir. arafta bile değildir. bazen yasını tuttugun halde, o denli acı dolu ifadeler kullanmamak için keşke der ve geçersin. 'keşke yaşasaydı. ' keşke bir yere tutunamayan bir sözcüktür, söylediğin an yere düşer ama kırılmaz, parçalanmaz. onu yok edemezsin, saç gibi kestikçe uzar...
ŞU HAYATTA YAŞARKEN BİLE NE KADAR COK KEŞKE DİYORUZ HAYATTA BENCE ALLAH KİMSEYE KEŞKE DEDİRTMESİN HATALARA YANLIŞLARA GEÇMİŞE VE YAŞANANLARA KEŞKEEEEE DEMEMEK ÜZERE......
Bir işin daha iyi olmasını arzu etme adına ‘keşke' denebilir. Kaderi tenkid etme ve ona taş atma manasında ‘keşke' demekse doğru değildir. İşte bu itibarla Efendimiz, “Lev (keşke) helaktir” buyurmuştur.
yorgunluğun dile gelmiş halidir. hayat yolunda onca yük gelip geçer üstünüzden. her seferinde karşı koyarsınız gücünüz yettiğince. ne olacağını hiç tahmin etmediğiniz bu yolu, adım adım ve koşarak gider durursunuz. ve an gelir iki dakika soluklanma ihtiyacı hissettiğiniz zaman, şöyle bir geriye doğru bakar ve yolculuğunuzun anılarını düşünürsünüz. geçmişte kalan izleri yad eder ve o sözcüğü haykırırsınız sessizce.
geçmişin acı hatıraları ve pişmanlıkları, ayak izi gibi kalmıştır yolunuzun üzerinde. ve derin bir of çeker, yine keşkeleri savurursunuz yolunuza. bu sefer umutlarınız ve gerçekleşmesini istediğiniz beklentileriniz için.
böyledir keşkeler. yol devam ettikçe gizli saklı ya da alenen belli eder kendini, bırakmaz sizi.
keşke kelimesini nerelerde neden kullanırız? ya birşeyleri çok özlemişizdir tekrar yaşamak isteğiyle yada birşey canımızı yakmıştır hata etmişizdir düzeltme arzusuyla şaşırıyorum şu keşke demem diyenlere insan hatasız mı yaratıldı keşke demesin... inlemeyi,pişmanlığı bilmeyen gönül ne bilir sevgiyi ağlamayı bilmeyen göz ne bilir bakmayı özlemsiz mi yaratıldı dününde olanı özlemesin... .... söylerim keşke özlediklerimi bir kere daha yeniden yaşasaydım keşke hatalarımı düzeltebilseydim keşke şu keşke bu bunlar benim keşkelerim herşeyiyle kabulum
keşke diye birşey yok hayatımı sil baştan yapsam yine aynı hataları yapar yine aynı sonuçları alırım hayat böyle güzel herkesi seviyorum keşke kullanmıyorum...
wish you were here..off keşke keşke demek zorunda olmasak.. keşke o türküyü senden tekrar dinleyebilsem ve dinlerken kıymetini anlasam,anladığımı hissetirsem sana... keşke daha az üzülsem..keşke, keşke derken içimiz yanmasa,yüreğimiz parçalanmasa... ahh keşke..!
İleride KEŞKE demek istemiyorsan, ince eleyip sık doku,
* İşini doğru seç, çok kazançlı, çok rahat işi değil seveceğin işi yapmaya çalış,
* Eşini doğru seç, yaşam tarzının ve fikirlerinin en iyi uyuştuğu kişiyi seç,
* Arkadaşlarını doğru seç, sayıca çok alan değil, sevinçte ve hüzünde seni yanlız bırakmayan kişleri seç.
Bütün bunlara rağmen yine de Keşke diyebileceğin durumlar ortaya çıkabilecektir, onlarıda o şekilde kabul et, benim hatam de üstünde fazla durma, geç
hiç sevmedigim kelime hiçç....
Keşke,keşkelerin olmadığı bir dünyayı yaratabilsek kardeşçesine.
Keşke lafı hiç olmasaydı, keşke!
Belkiler, keşkeler….
Yarınların fayda getirmez 'âh u vâh' etme hâlleri….
Pişmanlık, hicrân…
Her insanın hayatının her döneminde oldukça sık kullandığı ve fakat tüm keşkelere ve belkilere rağmen içimizdeki umudu besleyen kaynakları kurutamayan; kimi zaman bizi âh-u efgânları telâfi edebilme yolunda koşmaya yönlendiren iki hâin kelime; günler, aylar, yıllar geçse de, saçlarımıza aklar düşse de, yaşanmışlıklar alnımızda çizgiler bıraksa da yüreklerimizin derinliklerinde belkilere, keşkelere rağmen ilâhi bir inatla hep bir ateş yanacak ve tüm pişmanlıklara rağmen sönmesi de mümkün olmayacaktır… aksi olsa ilk gözyaşlarımız diner miydi, ilk âh-u vahımız havaya savrulur muydu, ilk aşklar kül olur muydu? ...
Sor ki, âh şu mahzun yüzün neyi hatırlıyor….
Sana faydası dokunacak hususlara azimle sarıl. ALLAH'tan yardım iste. Sakın acze düşme. Başına bir zarar geldiğinde: 'Eğer/Keske şöyle yapsaydım, şöyle olurdu' deme. Ancak: 'ALLAH böyle takdir etti ve ALLAH dilediğini yapar' de. Zira: 'Eğer/Keske' sözü şeytanın işine yol açar'
(Müslim)
Keşke
Teypte eski bir Cohen şarkısı:
“Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /
‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/
Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /
‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim,/ ‘benim gözlerime de o oldu’.
* * *
8-10 dizeye sıkışmış hazin bir aşk hikayesi…
Buruk; kırılmış oyuncaklar kadar…
Ve yenik; “keşke”li cümleler gibi…
Bu sözcüğü kaç konuşmanızın başına eklemişseniz onca ıskalamışsınızdır hayatı…
Dört mevsimlik bir sene olsa ömür, “keşke”, onun güzüne denk gelir.
Hepten vazgeçmek için erkendir, telafi etmek için geç…
Mağlubiyetin takısıdır “keşke”...
Kaçırılmış fırsatların, bastırılmış duyguların, harcanmış hayatların, boşa yaşanmış ya da hakkıyla yaşanamamış yılların, gecikmiş itirafların ağıtıdır.
Çarpılıp çıkılmış bir kapıda, yazılıp yollanmamış bir mektupta, gözyumulmuş bir haksızlıkta, vakit varken öpülmemiş bir elde, dilin ucuna gelip ertelenmiş bir sözdedir.
Feri sönmüş bir çift gözde ya da yitip gitmiş bir güzelliğin ardından iç çekişte…
“Yolunu gözlemeseydim”, “öyle demeseydim”, “terk edip gitmeseydim”, “en güzel yıllarımı vermeseydim” diye diye sızlanır gider.
* * *
“Keşke”nin panzehiri “İyi ki”dir.
İlki ne kadar pısırıksa, ikinci o denli yiğittir.
“Keşke”, çoğunlukla bir “ahh”la kopup gelir ciğerden… esefler, hayıflanmalar, yerinmeler sürükler peşinden…
“İyi ki” ise, muzaffer bir “ohh”la büyür; cüretiyle öğünür.
“Keşke”li cümlelerde nasıl yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın o ezik tuzu kuruluğu varsa, “iyi ki”lilerde de göze alabilmişliğin, riske girebilmişliğin, tadına varabilmişliğin mağrur yaraları kanar.
Okulu hiç kırmamışsınızdır, sinemada öpüşmemişsinizdir; dokundurtmamışsınızdır kendinize, bir kez olsun gemileri yakmamışsınızdır.
Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, sarılacağınız yerde kopmuşsunuzdur.
Bir insana, bir işe, bir davaya ömrünüzü adamışsınızdır.
O insanın, o işin, o davanın, bunu hak etmediğini sezmenin hayal kırıklığındadır “keşke”...
“Şimdiki aklım olsaydı” dövünmesindedir.
Geriye dönüp baktığınızda, ayıplara, yasaklara, korkulara, tabulara feda edilmiş, “Ne derler” e kurban verilmiş, son kullanma tarihi geçmiş bir yığın haz, bilinçaltından el sallar.
“Keşke” cilerin hayatı, kasvetli bir pişmanlıklar mezarlığıdır.
“İyi ki” öyle mi ya…!
Onda, yara bere içinde de olsa, yana yana, ama doyasıya yaşamış olmanın iç huzuru ve haklı gururu haykırır.
* * *
“İyi ki”lerinizi toplayın bugün ve “keşke”lerinizden çıkartın.
Fazlaysa kardasınız demektir.
Aldırmayın yüreğinizdeki kramplara, mahzun hatıralara… Rüzgarlarla koştunuz ya…
“Keşke”leriniz, “İyi ki”lerden çoksa…
Telafi için elinizi çabuk tutun.
Tutun ki, yolunuzu gözlerken terk ettiğinizle bir gün yeniden karşılaştığınızda siz susarken, feri sönen gözleriniz “keşke” diye nemlenmesin..
Iyikilerinizin keskelerinizden cok olmasi dileklerimle :)
KEŞKE DEKİ ANLA BAKALIM KIYMETİNİ ,KIYMET BİLMEKTE GÜZEL KEŞKEDEN SONRA ARASIN BULAMASIN YAPARSIN YAPASAYDIM DERSİN .GİTMİŞSİNDİR KEŞE DERSİN.GİDEN BEKLEYEN AYNI ANDA DER KEŞKE KELİMESİNİ KEŞKE BENDE O DEĞERLERİ KENDİME O SEVGİYİ RUHUMA VERSEYDİM KEŞKE DİYEN BENDE OLDUM KEŞKE DEMEKTE GEREKLİ ŞU KISA ÖMÜRDE BEN KEŞKEYİ YAZIYORSAM BELKİ YARIN YERİME YAZAN BEDENİM BİLE OLMAYACAK BUGÜN KEŞKELER VAR YARIN YOOK BUGÜN AŞK VAR YARIN YOK BUGÜN SEN VARSIN YARIN MUTLAKA OLMAYACAKSIN KEŞKE DE Kİ ANLA GERÇEĞİ..HAYAL DEĞİL AÇ O KÖR GÖZLERİNİ KEŞKE DE SENDE BİRAN ÖNCE
azıcık daha cesaretim olsaydı; yada bu kadar gururlu olmasaydım.
keşke; mazinin bir parçası olup, asla ona dahil olamayanın acısıyla söylenen bir kelimedir. arafta bile değildir. bazen yasını tuttugun halde, o denli acı dolu ifadeler kullanmamak için keşke der ve geçersin. 'keşke yaşasaydı. ' keşke bir yere tutunamayan bir sözcüktür, söylediğin an yere düşer ama kırılmaz, parçalanmaz. onu yok edemezsin, saç gibi kestikçe uzar...
hayatta verdigimiz veya vermedigimiz kararlarin sonrasinda dökülüverendir.
ve bazen caresizligimizi, bazen aptalligimizi gösterir.
keşkelerden ne kadar cok varsa, o kadar yenilmisizdir kendimize ve hayatimiza.
pişmanlığın en net ifadesi...
demem ki (İYİKİ)
Keskelere firsat vermesek..
Keske..
ŞU HAYATTA YAŞARKEN BİLE NE KADAR COK KEŞKE DİYORUZ HAYATTA BENCE ALLAH KİMSEYE KEŞKE DEDİRTMESİN HATALARA YANLIŞLARA GEÇMİŞE VE YAŞANANLARA KEŞKEEEEE DEMEMEK ÜZERE......
gül dalında öten bülbülün olsam
ötsem yanık yanık gönlüne dolsam
aşkını dilesem kalbimi sunsam
ne olur uğruna sararıp solsam
baharım çiçeğim güzelim sevgilim
sar beni kollarına canım diyeyim
bir kuş olsam da pencerene konsam
aşkın şarkısını sana okusam
göğsünde yatsam da biraz uyusam
elemi unutsam neşemi bulsam
keşke sözcüğü yerine,bir dahaki sefere demeyi dene...
kaybolan ümitlerin tercümanı....
keşke...
2006 ya dönsem yeniden...2007 ye girsem..ya da 2007 bir an önce geçse, bütün uğursuzluğuyla kalsa olduğu yerde...
keşke...
Bir işin daha iyi olmasını arzu etme adına ‘keşke' denebilir. Kaderi tenkid etme ve ona taş atma manasında ‘keşke' demekse doğru değildir. İşte bu itibarla Efendimiz, “Lev (keşke) helaktir” buyurmuştur.
...isminin telaffuzunu kalbimde tutsaydım...
yorgunluğun dile gelmiş halidir. hayat yolunda onca yük gelip geçer üstünüzden. her seferinde karşı koyarsınız gücünüz yettiğince. ne olacağını hiç tahmin etmediğiniz bu yolu, adım adım ve koşarak gider durursunuz. ve an gelir iki dakika soluklanma ihtiyacı hissettiğiniz zaman, şöyle bir geriye doğru bakar ve yolculuğunuzun anılarını düşünürsünüz. geçmişte kalan izleri yad eder ve o sözcüğü haykırırsınız sessizce.
geçmişin acı hatıraları ve pişmanlıkları, ayak izi gibi kalmıştır yolunuzun üzerinde. ve derin bir of çeker, yine keşkeleri savurursunuz yolunuza. bu sefer umutlarınız ve gerçekleşmesini istediğiniz beklentileriniz için.
böyledir keşkeler. yol devam ettikçe gizli saklı ya da alenen belli eder kendini, bırakmaz sizi.
keşke kelimesini nerelerde neden kullanırız?
ya birşeyleri çok özlemişizdir tekrar yaşamak isteğiyle
yada birşey canımızı yakmıştır hata etmişizdir düzeltme arzusuyla
şaşırıyorum şu keşke demem diyenlere
insan hatasız mı yaratıldı keşke demesin...
inlemeyi,pişmanlığı bilmeyen gönül ne bilir sevgiyi
ağlamayı bilmeyen göz ne bilir bakmayı
özlemsiz mi yaratıldı dününde olanı özlemesin...
....
söylerim
keşke özlediklerimi bir kere daha yeniden yaşasaydım
keşke hatalarımı düzeltebilseydim
keşke şu
keşke bu
bunlar benim keşkelerim
herşeyiyle kabulum
keşke diye birşey yok hayatımı sil baştan yapsam yine aynı hataları yapar yine aynı sonuçları alırım hayat böyle güzel herkesi seviyorum keşke kullanmıyorum...
Keşkelerimiz, iyikilerimizden çoksa boşa geçmiş hayatın faturası elimizdedir...
bazen anlamsız gibi görünen kelime aslında kaybolan duyguların tercümanıdır,bazen sırtındaki yükü alıverir
Keşkelere hayatımda yer yok...Her keşke demem gereken yerde, bir daha ki sefere derim...
dâr-ı dünyâ deli gönlüm gibi virân olsa
ne cihân olsa, ne cân olsa, ne hicrân olsa...
taşlıcalı yahya bey
keşke bu eller gelmez olayıdım
seni bu yerler de görmez olayıdım..
wish you were here..off keşke keşke demek zorunda olmasak.. keşke o türküyü senden tekrar dinleyebilsem ve dinlerken kıymetini anlasam,anladığımı hissetirsem sana... keşke daha az üzülsem..keşke, keşke derken içimiz yanmasa,yüreğimiz parçalanmasa... ahh keşke..!