Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Küstüm çiçeklerini kimsecikler göremezmiş, çünkü onlar sadece yürek topraklarında açarmış.
Aslı Birer
?si=Hp8bd0LljPzIzxpg
Sadakası kesik tebessümlerimin boynunda orkide gülüşlerin kör hançer
Dağlanırken kirpiklerim hüznünden
Nefesindir nefesimde çığ gibi büyüyen
Sevmeyişlerin kahverengi baharlar serpiştirir iken gönlüme
Birikti genzime hasretinden zehirler
Ey her an her lahza durmadan yangını mı körükleyen..!
Mecnun’un duası var bugün sensiz dilimde
Rüyaların siyah beyaz
Firaridir aklım kirpiklerine
Gel de sürülsün visal topraklarından gam ve elem…
Taşmalı bir akşam üstü süslü sürahinden, karışmalı, hemen yanıbaşında akan suya… vefalıdır, bulur bir deniz götürür seni.
Aslı Birer
Bakışlarımda gözlerin soluksuz yaşanacak bin ömür
Çıkarsız sevmeler sürgünlüğünde derdest ettiğim düşlerimin gönlü kınalı
Ay karanlık
Visal daimi erteli
Dalgalar hırçın
Gönlüm parmaklar arası sükûttan ah u zar
Uçuklar yuvası dudaklarım kem ve elem giysili
Sitemlerim tebessümlerinden yamalı ve ahraz
Dilimde hıçkırık güllerinin solgunluğu
Yaprak yaprak sardı sineme ecel hüznünü
Ben bana yaban
Sana gül kokusu
Ey v'aktimin sancısı..!
Bitti düş gamzeli gülüşlerim
Bölündü gül güzeli rüyalarım...
Bileklerimin üşümesinin...
...müsebbibi sensin...
Cumhuriyet dişidir, dedim, daha ne olsun..?
Her daim yenilenir, çünkü doğasında var.
Dört bir yanda öter bülbül gibi dostlarım
Bilmezler sesi kısık ben utanır üzülürüm
Yar olmuş birbirine bütün tanıdıklarım
Benimse payıma kara bir leke düşmüş
Kötü olmuşum zehr olmuşum bilmem niye
Gözüm ateş saçar galiba kaçıyor bakışlar
Şu güzel yuvada herkes bir işi tutmuş da
ben garib gureba olmuşum bilmem niye
Sofraya oturduk herkes balını aldı kaşığına
Bana kuru tuz kaldı acıdım bir başıma
Dost yüz çevirir oldu bana şu yaşımda
Hasret neymiş iyi belletti bana dostlarım
Küfür de olsa duysam keşke ağzından
Elin iti kırk gün havlasa kalkmam yerimden
Ağyara itimadı sileli çok oldu defterimden
O itler ıssıramadı ben dost elinde öldüm
Kötü olmuşum zehr olmuşum bilmem niye
Gözüm ateş saçar galiba kaçıyor bakışlar
Şu güzel yuvada herkes bir işi tutmuş da
ben garib gureba olmuşum bilmem niye
Ah, babam de babam, çıkmağa çalıştık fezaya, toprakta çocuklar var, onlara badem şekerleri verip, eğitmeyi, öğretmeyi, emek ektirip sevgi biçmeyi unuttuk.
Aslı Birer
Herhâlde değil her hâlde sen...
Bugün kardelenlerin günü, savaşçı kardelenlerim, bugün ve her gün sizin gününüz, anneler ve geleceğin anneleri, anneleriz. Tüm kötülüklere inat her mevsim güzellikleriyle bizimle olsun, bütün kız çocuklarının günü kutlu olsun.
Edip Cansever
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
YORUM
Şiir de şiir hani.
Hayatını, masa metaforuyla yatırmış önüne tüm samimiyetiyle.
Bu sözü italyanca yazınca neden sildiniz bana bunu izah edebilir misiniz?
“Yıldızları assam gözlerime yine de düşerler mi geceden?”
Ne oldu bülbül dut mu yedi?
Tren raydan çıkıp savrulmaya mı başladı? Şimdi Business Class la ekonomik vagonda oturan farketmiyor, devrilirsek hep birlikte…
Kalemine ömrünü sığdıran
Hayatın hala acemi bir çaylağıyım
Arada bir ustasından tokat yiyen
Bir kahvesi,bir kitabı,bir yağmuru olan
Ama herkesten daha mutlu
Elin evindeki yıkık için ağlarken, kendi evinin çatısına kasırga vurmuş duydun mu?
Aslı Birer
Her rengin değişik değişik tonlarıyız, bizi biz yapan da bu.
Dünya ne işe yarardı insan olmasaydı?
İnsan olmasa din ne işe yarardı?
Duygu olmasa, insan ne işe yarardı?
Sevgi olmasa dünya ne işe yarardı?
Aslı Birer
Tabii ki bozkırın tezenesinin zamana yansımasını da unutmayalım değil mi?
?si=yuJ_gp8P-gCRS_gV
Hayat bir ayna ve zamanın içinden yansıyan değerleri de unutmayalım diyerek bir duayeni analım bugün…
?si=92ES79FxNekohd3Q
Yıldızları assam gözlerime yine de düşerler mi geceden?
Aslı Birer
Susma çocuğum,
Susarsan, gökyüzü solar,
Göz göz olur güneş avuçlarımızda
Toprak susar, çiçekler küser suya…
Aslı Birer
Peki niye?
Bu yorgun beden,
Tepeden tırnağa ciddiyetim,
Bu uykusuzluk, bu çaresizlik neden ?
Sen, gülüm sen…
Süt kokardı ya nefesin sabi bebeğim
Isıtır gönlü neşesi, cennet çiçeğim
Leş yiyen,cani ellere düşmüş yüreğin
"Annelik"ten azletsin kim suçlu demeyin..
T.Y
Yürekçe şehrinden gelmişti,
mevzu gülü dikeniyle sevmekti.
Tıpkı can yeleği gibi sardı,
yürekçe sahilleri,
Hepi topu birkaç damlaydı kimileri
Gerisi, ya ego, ya kıskançlık gemileri
Oysa fersah fersah yüzebilirdi
Bir dörtlükte her biri.
?si=A89ETZslmaLIbyQX
Katliam değil sadece "şizofrenik vahşet" günümüz deyimiyle..
Selâm olsun Nene hatunlara..
Canı gönülden katılıyorum Aslıcım.
Ayşe Çavuşa, Halime Çavuşa,
Asker Saime’ye, Melek hanıma, Tayyar Rahibeye,
Kara Fatma’ya,
Gördesli Makbule’ye selam olsun.
Kadını hakir gören ve onu değersizleştiren kör zihniyete de bugün gelinen noktadan yazıklar olsun diyorum.
Şu aşağıdaki dörtlük var ya ! Ha işte o dörtlük sizin günün şiiri köşenizi çok aşar.
İçim buruk paşam.
Narince şehirlerde kaybolduk
Hala günlerden Narin
Saatler Narin’i, Narin geçmekte.
İzmir’ i kurtardık ama
Narince’de hala katliam sürmekte
:(
?si=nNyS0wNxlUsTitUQ
Doğrudur Tubacım ne garip değil mi şu gelişmiş çağda bir çocuğun katliam listesinde adı geçmesi. Evet bu sözcük fazla değil bu yaşananlar kadına yönelik katliamdır.