Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
neyse herkes uykudayken imanımızın izharınndan çekinmeyelim zira rahatsızlık duyacak bir varlık yok.
günaydın herkese iman nimetinden dolayı Ezelden ebede Allah'a şükürler olsun.amin.
iyi geceler arkadaşlar.
o senin sorunuuuun. ben yatıım uyicam.
sen inkarını tasdik ettin biz imanımızı tazeledik elhamdülillah. o senin sorunun yani.
kısacası ben elimdekinden memnunum.
tanrının ne sana ne delile ihtiyacı var ne de senin imanına ihtiyacı var iyi geceler.
masal ve efsane olduğuna senin delilin var mı?
tabiki kuranda eski kavimlerden ve yaptıklarından bahseder nasıl ve neden azaba uğratıldıklarından da bahseder ancak bunlar aklı olanlara ibret ve ders olması için sunulan verilerdir. tarihsel cahillikler ve vakalardır.bu tarihsel olayları mekanları kuranda anımsamanız bir anlamda kuranın doğrulardan bahsettiğine bir delildir.
Kuranın semavi olmadığını iddia ediyorsunuz o halde iddianıza sahip çıkın ve akılla ve belgeniz var ise izah edin.
madem ki sümer masalı kuran diyorsunuz ve iddia ediyorsunuz bu iddianızı akılla izah edin.
senin dediğin ve kafanda şekillendirdiğin tanrı bu tartışmanın veya sohbetin ve sorularında sorulacağını biliyordu. ancak ne olursa olsun kuranın varlığını inkar edemeyeciğinizi de biliyordu..
milyarlarca müslümanın elinde kuran olduğunu siz pek tabiki biliyorsunuz bizim elimizde bu veri var ki hiç tahrifata uğramamış sizin elinizde hangi veri var ki tahrif edilmemiş ve hala aciz bir şekilde evrene dair akla dayalı izahlardan aciz olduğunuz aşikar olduğu halde.
madem ki bir şeyi açıklamaktan aciziz acizsiniz acizler o zaman elde olan verilerin en azından elde olması nedeniyle ''elde olan, olmayandan evla olduğu'' kesinlik kazanır.
sanırım felsefeciler bu sorular karşısında aciz kalıyor tabiri caizse akıllarının bu konudaki noksan olduğuna hem fikiriz.
dikkat ederseniz ben sadece soru sordum? iddia etmedim. herhalde felsefeciler bu sorulardan gücenmezler.
hayır ben tanrının varlığı veya yokluğunu iddia etmiyorum madem ki insan akıl varlığıdır o zaman bu içinde bulunduğumuz evrenin var olduğu şüphesiz olan evrenin nasıl var olduğunu akılla izah edin:))
Valla o kaçacağını düşünmüyorum sadece daha fazla konuşmak istemiyor olmalı:) siz de artık kürsünüze dönün bence.
bence öyle bir bilgisi yok sadece felsefenin bile soru sormak olduğunu ve evreni sorgulamanın bile temel düstur olduğunu bilmiyor. bilseydi evreni sorgulamaktan kaçmazdı:))
Kenan bey, daha fazla bu konuyu uzatmaya gerek yok bence zira Mehmet bey sorularınıza cevap verecek yeterli bilgiye sahiptir. Bu konuyu kapatalım lütfen. Teşekkür ederim.
Bana çiçek gönderme
bir kuş ağacı gönder
dallarında gezinsin
kül rengi güvercinler..
Konsunlar yastığıma
uyutmak için beni
sırtlarında kuş tüyü
gagalarında ninni..
Kaldırıp yatağımı
uçursunlar göklere
kendimi yıldızlarda
bulayım birdenbire..
Bana çiçek gönderme
bir kuş ağacı gönder
alnıma dokunanlar
iyileşmiş desinler..
Ülkü Tamer
madem ki ahlak ve etik değerler ölçüsünde akla dayalı cevap vereceksiniz o halde akılla dahi izah edemediğin ve kendi kendine oldu gibi gülünç ve komik yargılara varmak açıkça akıldan hem istifa edip hem de aklı olanlara karşı bir hakaret ve saygısızlık değilse nedir? gel bana aşağıdaki soruların cevaplarını ver ve sorulara hazır ol zira felsefe soru sormaktır. beni ikna et benim için bir sıkıntı oluşturmayacağından emin olabilirsin. yada sırf yüzeysel içinde bulunduğumuz bizzat yaşadığımız evreni (ki gözden kaçması için kör olmak lazım) tartışmadan etikten ahlaktan ve küçük ölçekte sığ akıldan bahsetmek benim düsturum ve seviyemde olan bir şey değil.:(( selametle.
‘’YALNIZLIĞI VURSALAR’’
Sözcüklere sığınarak yaşamın ötesindeyim şimdi.
Yalnızca ezgiler avutabiliyor beni.
Derin, içli, içimizdeki ağunun gamını dile getiren,
Hayata bakma biçimlerimizi değiştiren ezgiler…
Çıkıp gökyüzüne baktığım anlarda, bana sonsuzluğun dilini anlatan renklere tutulduğumu anımsıyorum şimdi.
Ahh! İstanbul
Daralan bir gökyüzünde süzülen martıların çığlıkları silinmiş, ağır çekimdeki bir filmin karesi gibi gelip göz erimime sinmiş yalnızlık mazgallarını andıran İstanbul silueti…
Kendimi çekip alamıyorum bu görüntüden.
Her ömrün bir dönüm noktası vardır. Uçarı, delişmen çağlarınızda hiç yanınıza yaklaştırmadığınız ölüm duygusu gelip gelip sizi bulduğu bir zaman aralığından bakınca, hayatın anlamını varedenin de bu olduğunu düşünüyorsunuz.
Tıpkı gün ışığının dokunduğu her bir nesneye verdiği renk, işlediği tat gibi… Biri olmadan ötekinin varlığının kavranamazlığı…
Orada bir çay söyledim kendime. Ürkmedim, çekinmedim. Yanıma aldığım Münevver öğretmenimin bana bıraktığı edebiyat söylemlerinin barındığı ve yakında basılıp gün yüzüne çıkacak olan derlemelerini okumaya koyuldum. Piyanosunun tuşlarına dokunur gibi;
Orada anlattığı insan sıcaklığına baktım. BİR GECE VAKTİ
neyse bu müziği dinleiyp çıkacağım.
madem ki felsefeyi seviyoruz o halde evren hakkında da sorular sorabiliriz.
evreni kim var etti?
çağlar boyu süren semadaki bu nizam ve intizamı kim kurdu?
insan için uygun ortam vardı ve insan bu ortamda filizlendi yargısına karşı şu soruyu sormak pek tabi hakkımız
.
madem böyle bir yargınız var bu ortam kim yada kimler hazırladı?
ve bu soruların cevabındaki inandığınız kişi yada kişiler veya nesnelerin bu derece kabiliyettar olması size neyi çağrıştırıyor?
yani sizdeki karşılığı nedir?
Düşünülürse derince
Uzak gözükür görünce
Yol bir dak'ka, mıktarınca
Gediyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yörüdüm aynı zemanda
İki gapılı bir handa
Gediyorum gündüz gece
Uzun, ince bir yoldayım
Gediyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gediyorum gündüz gece
Dünya var oldukça müzik hep olsun:)
Tartışmayı dozunda bırakınız. Rica ediyorum.