Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Akıp giden zamanda
Nazım zarif ruhunda
Işık senin yolunda
Lütuf nezih us'unda...
Saygılarımla
İyi kilerim, hem varoluşuma hem de insan oluşuma katkıda bulunan değerlilerim iki karanfilim için yazdığım şiirden bir kesit.
Sadece dokuz yılda da büyüyebiliyormuş insanlar…
:)
“Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler.” Der, Konfüçyus
Kendi nazarımda hakikatli bir söz, içimizde bir yerlere dokunan,ruhumuza işleyen, yüreğimizin hafızasına kaydettiğimiz hiçbir şey ölmez.! İyi ki varolmuşlar,iyi ki varlar, nice iyiliklerin güzelliklerine…
Sevgiyle,Aslı…)))
bilemedim ki! yokluğunun acı yıllarında bendeki özlemi,
çölün suya hasreti dillense vahada, ben kadar kurumamıştır kelimeleri dudaklarında.
seni nasıl anlatsam bilemedim.
sen benim lisanım,
sen benim en güzel yanım,
sen benim hayalimden taşan, hayat ağacımsın.
Aslı Birer
Minnet ve dua ile ruhun şad olsun Mustafa Kemal Atatürk
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.
Ataerkil yapının sarsılmasını bugün hazmedemeyen insan tüccarlarına inat tüm insanlar eşittir anlayışını yasalar önünde zaten kabul görmüş, bireysel olarak da herkesin artık sorunsuz kabullenmesi dileğiyle…
Şiirlerini cümle cümle işleyip şiirinizin içine serpiştirince anlaşılmıyor mu? Hırsızlar…
?si=CFE0umjXXCdEE7OG
Seni
anlam
edinen
tüm harfleri
nesneleri ve upuzun yolları
berrak suların tek bir damlasına bıraktım ve
sakladım seni gözyaşı kafesimde göğsümün en ücra derinliklerine
hazan mevsiminde yaprakların dala gücendiği o yer de kabulünüm dedi yüreğim, yüreğine...
Divanesi olduğum hasretliğinin mahşerinde
Etresi, ötresi olmayan görkemden uzak aşk yaralarım
Yıldız sönüklüğünde taşınıyor gönül içlerimden göğünün içlerine
Yokluğunun ser sefilliğinde mecalsiz cümlelerimin kitabesinden
Yüreğinden yana bahaneler diziyorum sancı taşıyan rüzgârların nefesine
Belkıs sultanın tahtının getirildiği şehirde Süleyman aşkıyla sevdim seni en evvelimden ruhların Emir'e sözlendiği o yerde...
Hey bre ağalar
beği şikâyet edelim
söylen çektiğimiz neden
yoğu şikâyet edelim.
Yollar menzilde kalıyor
alçaldıkça alçalıyor
buluttan rüşvet alıyor
göğü şikâyet edelim.
Fezalar dolusu dert var
yalnız köylülerde mert var
boş yere akıyor sular
dağı şikâyet edelim.
Turna bağının gülüyüz
taşlı dağların yoluyuz
göğcelim şimdi ölüyüz
sağı şikâyet edelim…
Yaşar Kemal
"Yüreğimi, gözlerine dökmekten vazgeçtim"...
Esaretin göğüs kafesime bıraktığın esaretten
Siyah güllerin imtiyazlı renginde aldım rengimi
Şafakta ipleri sökülmüş uğultulu karanlık matemin esiyor
Buz tutmuş bozkırlar kadar ölüyüm sevda mevsiminde
Ey kalbimin sızısı…!
Mutluluğum, sırlar kapısı ardında kadifeden diken
Uzat bahar avuçlarını
ya bal, şerbet dökülecek sevda kederimden
ya da zehri hasretim süzecek gözlerine…
Küstüm çiçeklerini bırak bir kenara, sen gülistanlık ruhunda aç artık, zaman bu zaman..!
Sevgiyle :)
Yaşamak sevgiyle mümkün, iyi ki hala; çiçeği toprakta, sevgiyi ise dilden ziyade yürekte bilenler varlar.
Aslı Birer
Güneşin ne anlamı olur, yeryüzünde tohumu işleyecek toprağı balçık olmuşsa…
Sabah doğar, akşam batar işte.
Tıpkı amaçsız insanlar gibi.
Sadaka sevişlerinin rüzgârında yanaklarımda s’üzülüyor saadet muştusu
Yüreğin yüreğim arası bilinmez sütreler…
Kaygısı dağılmıyor dağ başı hüznümün, çoban ateşi gözlerin mehtaptan ala nur
İbret almaz aklım hasretini sürgülüyor fikrime
Kalbim sümeninde kalbin yankılanıyor, ismin aşındırıyor dudak kıraçlığımı
Yağmur duasında toprağa dağlıyorum gözlerin için yüreğimi
Ey gözlerimin örtüsü..!
Hasretim kapın eşiğinde hâlihazırda amaden
Ben kara yazgı tutsağın, sen firak toprağında sılam çiçeği …
Kimdin bilmiyorum belki de yaşamıyorsun artık ama geçmişe dönüp dönüp okuyorum seni ve fikirlerim burada ilk defa biriyle inanılmaz tamamlanıyor…
Keşke bir münazara şansım olsaydı.
Siyah ve beyaz gibi iki ruh ne tesadüf biri yılları yorgan yapmış üzerine hala sayfaları ısıtıyor, diğeri yolun yarısında fikirleriyle sanki kalanını tamamlıyor.
Aleykümselam
Pinterest yüklü olmalı canım:)
Neyse bu açılır:)
https://images.app.goo.gl/Vxv2yzTVSfPjpvUz9
Selam canım link açılmadı :)
Kalemimin ucundan sallasam seni, dökülür o nobran düsturun sarar cümle alemi.
Aslı Birer
Her şairin bir Eşref saati vardır:))
Yüreğine sağlık sevgili Atakızı
Selam ve saygı ile
Sevgi ilaç, zaman doktorsa, bıraktım baş başa ne halleri varsa görsünler.
Aslı Birer
Kalemimin ucundan sallasam seni, dökülür o nobran düsturun sarar cümle alemi.
Aslı Birer
Her şairin bir Eşref saati vardır:))
Sevginin başka şeylerle nasıl karıştığını ve kadına atfedilen değeri güzel anlatıyor bence.
?si=gZpk0i1S6bkCUagv
Anısı bile olmaz en güzel yılların ekran başında geçtiyse. Hangi çocukta birikir anısı bilgisayar karşısında geçen zamanın?
Hangi en güzel top zevk verir rakibi babası olmayan çocuğa?
Oysa paha biçilir mi içten bir gülüşüne babanın?
Hangi oyuncak o mutluluğu verir minicik yüreğine küçük insanın?
Bazı kavramları hayata, onları doğru anlamadığımız için yanlış geçirmişiz. Bunlardan en önemlisi ise sevgi, sevmeyi nesnel bir varlığa dönüştürmüşüz. Pahalı elbiselere, arabalara, evlere, en önemlisi de pahalı oyuncaklara dönüştürmüşüz, çocukların ihtiyacı olan bir babanın şefkatli sarılışında değil ona aldığımız pahalı bir oyuncağa, pahalı elbiselere, pahalı okullara evirmişiz. Oysa, sevgi ihtiyaçtır! hem de yaşamsal bir ihtiyaç!.. onu nesnelere dönüştürerek gerçek anlamından ve etkisinden uzaklaştırmış ve nesnelerin kaybında depresif boşluklara dönüşmüş, dönüştürmüşüz.
Aslı Birer
Nohut oda bakla sofa evimin sınırsız bahçesine birkaç gül, birkaç zeytin dikebildim, kaç durağın daha kaldı bilmediğim ömür trenine kırk bir kere maşallah.
Aslı Birer
"Hasbelkader öğlen vakti rüyaların yükleniyor gözlerime,
uykusuzluk garptan, şarka hasretin "...
Sensiz batıl hasretler yerleşti yollara
Cenkler başladı anne karnından, ömrün son anına
Kesildi sulhun yaması sevda ile aşkın ar'afında
Ey gönlümün Züleyha'sı
Huzurum, huysuzluğum
Çıraklığı bitmedi azabımın
Yetiş, içten içe tutuştum sevdan vebasına...
En çok da Atatürk’ün de dediği “Hatay hepimizin meselesi” yazısı dikkatimi çekti…önemli şeyleri güncellemekte fayda var.
Teşekkürler duyarlı herbir yürek için…
Sevgilerimle…
ve tükenmeyen inançla “Şehir yıkılsa da umut yüreğimizde.” döneceğiz Hatay bekle bizi
Duvarlar altında kalan vicdanlar..
https://www.gazeteduvar.com.tr/depremin-kolektif-hafizasi-duvar-yazilari-haber-1611619
Karşılıklı hislerin gül yaprağı dökümünde için için müstahak hasretler biriktim, gözlerim tan vakti çiy damlası çiçeği
Vebal kırağında titredi kelimeler dudaklarımın kuşkonmaz ikliminde, kelebek ürperişlerimin günahı sen
Tenezzüle tebessüm olmayışının gün doğumunda kuşkulu sevmelerinin nöbetinde firak yaprak açtı
Zatürre muştulu kirpiklerin düşler sererken hüznüme
Sen ömrümün son geçidinde yazdan kalma mehtap,
hıçkırığıma avaz
gönlüme tipi ve de yas …