şimdi geçmişimi bir şiir eşliğinde gömmeliyim... ve hayata yeniden gülmeliyim... oturup bi dağ başına güneşin doğmasını izlemeliyim... ve bu sabah hayatı yeniden sevmeliyim... gözlerimi kapatıp gökyüzünü izlemeliyim... ve her beyaz buluta bi anlam yüklemeliyim... kuşların sesini dinlemeliyim... ve bir papatya koparıp kokusunu içime çekmeliyim... ve beni sevmediğini papatyayı yolmadanda bilmeliyim... ve beni sevmediğin için kendimi daha çok üzmemeliyim... bakmalıyım, seçmeliyim, birazda gülüp geçmeliyim... artık çokta tın moduna girmeliyim... beni sevenleri sevmeliyim... bana değer verenler değer vermeliyim... ve kıymetimi anlayanların yanında değerlenmeliyim... birazda bencil olup en çokta kendimi sevmeliyim... artık kendimi dağıttığım yeter şimdi kendime gelmeliyim...
şimdi geçmişimi bir şiir eşliğinde gömmeliyim...
ve hayata yeniden gülmeliyim...
oturup bi dağ başına güneşin doğmasını izlemeliyim...
ve bu sabah hayatı yeniden sevmeliyim...
gözlerimi kapatıp gökyüzünü izlemeliyim...
ve her beyaz buluta bi anlam yüklemeliyim...
kuşların sesini dinlemeliyim...
ve bir papatya koparıp kokusunu içime çekmeliyim...
ve beni sevmediğini papatyayı yolmadanda bilmeliyim...
ve beni sevmediğin için kendimi daha çok üzmemeliyim...
bakmalıyım, seçmeliyim, birazda gülüp geçmeliyim...
artık çokta tın moduna girmeliyim...
beni sevenleri sevmeliyim...
bana değer verenler değer vermeliyim...
ve kıymetimi anlayanların yanında değerlenmeliyim...
birazda bencil olup en çokta kendimi sevmeliyim...
artık kendimi dağıttığım yeter şimdi kendime gelmeliyim...
Her gün kendisini ziyarete gelen dervişe şeyhi der ki:
- “Her gün bana geleceğine bir gün kendine gel! ”
aklın gitmeden,
duygun tükenmeden silkelen ve kendine gel.
Tilki ve kürkçü dükkânı paradoksu..