Neler yazmışım yıılar önce şu an hatırlamıyorum bile bazı yazılarımın sebebini ama mutlu yada üzgün olmuşum belli yazdığıma göre belki bir gün bastonlu teyze bile olsam yazacağım burda antoloji sayesinde çok iyi gerçek dostum oldu yıllar geçsede hiç unutmayan hala hayran hala çok seven gülümseten..iyi ki varsın.. iyi ki tanımışım demeyi yıllar geçsede isterim..
Anladım ki susanı korkak sanıyorlar.. Anladım ki değer vermek insani bir duygu ama fazla değer vermek mi bunu kitabından silmelisin bu yıl dostlukların yok olduğu herkesin gerçek yüzünün görüldüğü bir yıl oldu...ve sonun da Anladın? yani....
Allah der ki: 'Kimi benden çok seversen,onu senden alırım ' Ve ekler:'Onsuz yaşayamam deme,seni onsuzda yaşatırım.' Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar,canından saydığın yar bile birgün el olur... Aklın şaşar,dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur,öyle garip bir dünya... Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur...... Düşmem dersin düşersin,şaşmam dersin şaşarsın. En garibide budur ya... Öldüm der durur,yine de yaşarsın.
Üzülme! Seni bir 'İşiten' var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni. Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni. Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O. Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor. Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor. Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor. Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni. Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor. Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor...
İnsanlara değil, koşullara inan.
Git suya yaz. taşa toprağa, çiçeğe böceğe konuş
'Sahipleneni az diye hakikate hürmet etmekten vaz mı geçeceğiz? '
Naaptınız buraya. Manavız diye yola çıktınız, şarküteri oldunuz şimdi de bakkala mı çevirdiniz. Yoksa manav şarküteri bakkal üçlemesi mi yaptınız. Nuri misiniz siz. Bilge misiniz, Ceylan mısınız? dedim. Üzüldü. Sarıldık, ağlaştık.
Artik sonsuz bir zamana, sinirsiz bir mekana ins.!
Bu gün ögrencilerimin benim için için ugraştıklarını görmek sevdiklerini hissetmek çoook güzeldi...herşeyin hayırlısı olsun..
Neler yazmışım yıılar önce şu an hatırlamıyorum bile bazı yazılarımın sebebini ama mutlu yada üzgün olmuşum belli yazdığıma göre belki bir gün bastonlu teyze bile olsam yazacağım burda antoloji sayesinde çok iyi gerçek dostum oldu yıllar geçsede hiç unutmayan hala hayran hala çok seven gülümseten..iyi ki varsın.. iyi ki tanımışım demeyi yıllar geçsede isterim..
Anladım ki susanı korkak sanıyorlar.. Anladım ki değer vermek insani bir duygu ama fazla değer vermek mi bunu kitabından silmelisin bu yıl dostlukların yok olduğu herkesin gerçek yüzünün görüldüğü bir yıl oldu...ve sonun da Anladın? yani....
ya hu biraz cesaret :)
Kendine gel! ! ! ! ....
Afff her zaman afff...
inanmıyorum gül :) msemeyi unutmamışsın sen...
Sen sarkilar soyle icindrn, bosver...
Ne yaparsan yap o düşüncelerden kurtulamayacksın
Pano gibi as dur,batır dur,deş dur.
kederlenmeyi bırak iki gözüm, birgün ya tamamen çıldıracaksın, yada dünyayanın hakimi olacaksın...
:)
Allah der ki: 'Kimi benden çok seversen,onu senden alırım '
Ve ekler:'Onsuz yaşayamam deme,seni onsuzda yaşatırım.'
Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur,
sabır taşar,canından saydığın yar bile birgün el olur...
Aklın şaşar,dostun düşmana dönüşür,
düşman kalkar dost olur,öyle garip bir dünya...
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur......
Düşmem dersin düşersin,şaşmam dersin şaşarsın.
En garibide budur ya...
Öldüm der durur,yine de yaşarsın.
Ve bu seferde gelme oyunlarina unutma onu en iyi sen tanir ve hissedersin...Bunu hatirlat ona. ;)
Seni kandirmasina izin verme bu sefer,unutma o yalancinin biriydi.
'nede olsa kışın sonu bahardır...'
Üzülme!
Seni bir 'İşiten' var. Seni senin kendini bile sevmenden önce O sevdi seni.
Senin kendini bile bilmediğin unutuş kuyularından çekip çıkardı seni.
Çektiğin acılara habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O.
Yüreğinin her yangınına O yetişiyor. Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O. Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor.
Sevdalarına ve özlemlerine çok seçenekli sınav kâğıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor.
Seni herkesten çok anlıyor, seni senin kendini düşündüğünden
çok düşünüyor.
Gözyaşlarınla imzalayasın istiyor yakarışlarını. Bir ebedî çerçevenin
içinde, gösterişsiz bir kullukla fotoğraflamak istiyor seni.
Dağılıp giden ömür kırıntılarının arasından sıcacık bir kardelen ümidi devşiresin istiyor.
Keyfinin çatlak kabuklarının arasından sonsuz teselli pınarları akıtmak istiyor...
“Kalbim,
Ölü mevsimler gibisin,
Bir şeyin görünmeyen iyi yanları gibi,
Ama bitti mevsim,
Bir başka yolcu yok sana,
Fark etmez gibisin.”
'Geçip giden zamanları
Bir yerlerde bulsam
Sonra üzülsem
Üzüldüğüme üzülsem...'
Boş işlerle uğraşmak boş insanların harcıdır.
Kimsenin mükemmel bir yalnızlığı olmasın dedikçe mükemmelleşiyorum. Zirvede bırakayım bari.
Kurudere tabelasını Kundera diye okuyan insanın kitap okuma vakti gelmiştir. Dinimiz amin.
Keşkelerle, Belkilerle olcak gibi değil..
bu son olsun
Hayat böyle..kabul et..
Hayallerinden vazgecmee!