elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz. soğuk havada, sokaklarda. istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz. ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde umarsızlık sarar tüm benliğinizi... dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...
istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir. bilirsiniz.
elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz. soğuk havada, sokaklarda. istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz. ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde umarsızlık sarar tüm benliğinizi... dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...
istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir. bilirsiniz.
*niye baktin o nun mesajina +ya cok önemli bir şey oldu hayatimin sonu olabilirdi *? ne oldu ki +ilk defa istiridye mantarı pişirip yedik sonra mesaji görünce son mesaja cevap verisimdir belki bir isaretti buna felan *istiridye mantari +evet sonucta mantar *fjkhg@/*#?$/
-hiç kocaman,güzel isler yapamamis biriyim, tum yarim kalmis, baslanmamislar bende -durmuyorsun ama -yaşamda gitti gidiyor,hala arıyorum -peki neyi ariyorsun hala -tohum gibi küçükte olsa cogalacak isler
Belki bugün karşılaşırız ama umarım ben sahilde belediyenin abidik aletlerinde spor yaparken karşılaşmayız. O zaman ben yürüyüş yaparken karşılaşalım. Sen de ooo modus başgan, beraber yuruyelim mi dersin, ben de eyvallah bro, gel iki tur yapak derim. Evet iğrenç replikler, iğrenç bir karşılaşma. Gün batarken karşılaşsak ya. Ben iskelenin orda kitap okurken. O zaman da hava biraz serin olur aslında, hemen evlere dağılmak gerekir. Yani pazarda bir tele standında karşılaşmaktan iyidir tabii ama. Neyse. Karşılaşalım da gerisi mühim değil. Bastığın yerleri toprak diyerek geçmeden yürürüm. Usul usul. Kocaman bir tebessümle.
"bana yalan söylendi vahşi atlar yok burda ve gelişi güzeldi neşenin gidişini hiç görmedim kasvet mi orası benim bahçem o çitleri ben çektim çünkü yağmur korkutur bir dağı ancak yaşamak mı yazık ki ben bilemedim."
Hic tanımadığım biri benden helallik diliyor ve antolojiyi terkediyor. Ne oldu arkadaş ne yaptiniz, neler çevirdiniz yine ben yokken. Allah aşkına bi rahat durun bacım gardaşım. Ölümü düşünüp rahat durun.
Ben insana hayret duygusunu yitirmiş bir gezginim. Herşeye hayret edebilirim oysa ki. Her gün yeniden doğan güneşe bile. Yeryüzünün ve yeryüzünde sonsuz bir tevazuyla gezen bütün hayvanlarin, gezemeyen bitkilerin, kendini ifadeden yoksun mantarların, mikroorganizmaların, volkanik tepelerin, kum kayalarının her birini.. tek tek hayretle izleyebilirim. Bir de kendimi hayretle izlemekteyim. Nasıl, ne zaman büyüdüm de can yakanların da bir canı olduğuna hükmettim. Ne zaman bıraktım ölümcül beddualari. Nasıl oluyor da hem canı yanana hem can yakana aynı meaafeden merhamet edebilir oldum. Yok bu baska bir şey. Hayrete mucip bir şey. Ya hu hayret bir şey..
-Umutla yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok daha zevklidir. -Canım sıkkın Selim.. bulaşma bana.. -Abi kuşlar ötüyor dışarısı cıvıl cıvıl.. -Olum ankara'dayız, ayaz, sis her taraf dalga mı geçiyorsun? -Abi gel seni bizim vakfa götüreyim. Kederli diyaloglar kurup kederlerinden kurtulursun. -Yerler halıfleks mi vakıfta Selim? -Evet abi. -Olmaz o zaman. Çoraplarım kokuyor benim. Gelemem. Kederliyim. Kaderi 'kef' harfi ile yazılanlardanım ben..
elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
soğuk havada, sokaklarda.
istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz.
ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde
umarsızlık sarar tüm benliğinizi...
dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...
istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir.
bilirsiniz.
+merhaba ben T.kişisi; içimdeki bir kaç ses kayboldu..
Hayal meyal hatırlıyorum, birisinin sağ bacağı aksıyordu.
-Pencereye bir kumru geldi.
+ Bach sen misin?
elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
soğuk havada, sokaklarda.
istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz.
ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde
umarsızlık sarar tüm benliğinizi...
dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...
istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir.
bilirsiniz.
*niye baktin o nun mesajina
+ya cok önemli bir şey oldu hayatimin sonu olabilirdi
*? ne oldu ki
+ilk defa istiridye mantarı pişirip yedik sonra mesaji görünce son mesaja cevap verisimdir belki bir isaretti buna felan
*istiridye mantari
+evet sonucta mantar
*fjkhg@/*#?$/
*şimdi kısırlaştırınca ne olacak bu ajan sör ceymis götelek bey
+emekli binbaşı murtaza bey olacak
çayı uzatırken biliyor musun dedi psişik güçlerim vardi eskilerde... çıkan tahminler,arayıp bulmalar,ruyalarla öğrenmeler,sayilara anlam yüklemeler,herşeye anlam bulmalar, anlam yüklemeler, bulmak zorunda olduğum anlamlar...
hicbirinde anlam falan yokmuş meğer
İthakinin en son bilimkurgusunu yedi liraya aldım. Broch'un Büyülenme'sini on liraya. Sanal sahaflar dünyanın en güzel icadı.
-normal normal sevmeli,aşırı sevgi kötü biri
-evet normal orta yollu sevmeli
-peki nasıl orta yollu normal aşık olacaz
telefona uzanan elini geri çekti, kuyunun hakkini vermeli dedi icinden
-hiç kocaman,güzel isler yapamamis biriyim, tum yarim kalmis, baslanmamislar bende
-durmuyorsun ama
-yaşamda gitti gidiyor,hala arıyorum
-peki neyi ariyorsun hala
-tohum gibi küçükte olsa cogalacak isler
Belki bugün karşılaşırız ama umarım ben sahilde belediyenin abidik aletlerinde spor yaparken karşılaşmayız. O zaman ben yürüyüş yaparken karşılaşalım. Sen de ooo modus başgan, beraber yuruyelim mi dersin, ben de eyvallah bro, gel iki tur yapak derim. Evet iğrenç replikler, iğrenç bir karşılaşma. Gün batarken karşılaşsak ya. Ben iskelenin orda kitap okurken. O zaman da hava biraz serin olur aslında, hemen evlere dağılmak gerekir. Yani pazarda bir tele standında karşılaşmaktan iyidir tabii ama. Neyse. Karşılaşalım da gerisi mühim değil. Bastığın yerleri toprak diyerek geçmeden yürürüm. Usul usul. Kocaman bir tebessümle.
"bana yalan söylendi vahşi atlar yok burda
ve gelişi güzeldi neşenin gidişini hiç görmedim
kasvet mi orası benim bahçem o çitleri ben çektim
çünkü yağmur korkutur bir dağı ancak
yaşamak mı yazık ki ben bilemedim."
Hic tanımadığım biri benden helallik diliyor ve antolojiyi terkediyor. Ne oldu arkadaş ne yaptiniz, neler çevirdiniz yine ben yokken. Allah aşkına bi rahat durun bacım gardaşım. Ölümü düşünüp rahat durun.
Ben insana hayret duygusunu yitirmiş bir gezginim. Herşeye hayret edebilirim oysa ki. Her gün yeniden doğan güneşe bile. Yeryüzünün ve yeryüzünde sonsuz bir tevazuyla gezen bütün hayvanlarin, gezemeyen bitkilerin, kendini ifadeden yoksun mantarların, mikroorganizmaların, volkanik tepelerin, kum kayalarının her birini.. tek tek hayretle izleyebilirim. Bir de kendimi hayretle izlemekteyim. Nasıl, ne zaman büyüdüm de can yakanların da bir canı olduğuna hükmettim. Ne zaman bıraktım ölümcül beddualari. Nasıl oluyor da hem canı yanana hem can yakana aynı meaafeden merhamet edebilir oldum. Yok bu baska bir şey. Hayrete mucip bir şey. Ya hu hayret bir şey..
-Bu hikayeyi sen ben biz o onlar yazmıyoruz..
-İyi ki ;)
-Yaa Allah kahretsin be Şükrü...
-Nooldu Kadir abii?
-Yaa noolacak be bilader, baksana...
-Neye baksamya Kadir abi?
-La oolum listeye diyom, listeye...
-Ne listesi Kadir Abi?
-@3^#? **! XQ 'nin listesi...Piyango listesi şükrüü...
-Hee... noolmuş piyango listesine?
-@3^#? **! XQ' ki olmuş şükrü...son iki numaraynan büyük ikramiyeyi kaçırmışım şükrüüü..!
-Heeeeeee,.......valla de? hay @3^#? **! XQ' tiğimin piyangosuuuu...
-Çıksaydı şükredecektik oluum şükrü,şükredecektik...
-Heee, Kederlenme be Kadir abi kederlenme,seneye bize çıkar...
-Dooorumu diyon şükrü?
-Heeee,......valla...
-Saol şükrü, beni kederden kurtardın la goçum...saol...
-Umutla yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok daha zevklidir.
-Canım sıkkın Selim.. bulaşma bana..
-Abi kuşlar ötüyor dışarısı cıvıl cıvıl..
-Olum ankara'dayız, ayaz, sis her taraf dalga mı geçiyorsun?
-Abi gel seni bizim vakfa götüreyim. Kederli diyaloglar kurup kederlerinden kurtulursun.
-Yerler halıfleks mi vakıfta Selim?
-Evet abi.
-Olmaz o zaman. Çoraplarım kokuyor benim. Gelemem. Kederliyim. Kaderi 'kef' harfi ile yazılanlardanım ben..
..gibi bir şey herhalde.