kapandım secdeye, yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden eflatun çiçek tozları topladım, bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın, ve serpiştirdim tozlarını, beti benzi atmış dünyaya ve, bir dua okudum kulağına, sesim bir başka sese çarptı, tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah, turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım, dudağımda hep aynı şarkı, notalarını nar ağacının altına gömdüm..., yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen, bir yalancıyı sevdin sen…, ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk, olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…, ah;
keder...bu kelime ne kadar da yakın duruyor halimi anlatmaya...yazmak,ve durmadan yazmak,hem de kendisine yazılan insanın; hiç bir zaman yazılanları okuyamayacak olmasını bilerek...Bir tek şey söylüyorum,bunları yazarken de ağlıyorum ve hepinize sesleniyorum sevgili dostlar; bir sevdiğiniz varsa eğer,ne olur değerini bilin ve kaybetmemek için mümkün olan her şeyi yapın...ben yapamadım,ve tam 14 senedir halimi anlatan bir tek söz var; o da sadece KEDER!
içimdeki kederin tarifi zor tam olarak adı da yok. acı geliyor insanlığın bir çıkmaza doğru yürüdüğünü görmek ve adımlarımın oraya doğru kaydığını görmek asıl keder bu..................
kapandım secdeye,
yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden
eflatun çiçek tozları topladım,
bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın,
ve serpiştirdim tozlarını,
beti benzi atmış dünyaya ve,
bir dua okudum kulağına,
sesim bir başka sese çarptı,
tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah,
turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım,
dudağımda hep aynı şarkı,
notalarını nar ağacının altına gömdüm...,
yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen,
bir yalancıyı sevdin sen…,
ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk,
olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…,
ah;
yorumum mu! neden?
İçkievinden çıkınca
Camdan
demin oturduğum yere
baktım.
Sigara paketimi
masada unutmuşum.
Sandalyede
Tıpkı benim gibi
Oturuyor boşluğum.
Bir eli alnında
benim gibi.
Ama
biraz daha mı hüzünlü?
Otururken de
Biraz daha mı çıkarıyor
kamburunu?
Biraz daha mi benziyor
babama?
Bir yaş büyüğüm babamdan
ve rüzgar
bir törendeki gibi
çekiştirir durur
yağmurluğumu.
Cemal Süreya
keder...bu kelime ne kadar da yakın duruyor halimi anlatmaya...yazmak,ve durmadan yazmak,hem de kendisine yazılan insanın; hiç bir zaman yazılanları okuyamayacak olmasını bilerek...Bir tek şey söylüyorum,bunları yazarken de ağlıyorum ve hepinize sesleniyorum sevgili dostlar; bir sevdiğiniz varsa eğer,ne olur değerini bilin ve kaybetmemek için mümkün olan her şeyi yapın...ben yapamadım,ve tam 14 senedir halimi anlatan bir tek söz var; o da sadece KEDER!
bence keder insanın hayat imtihanından geçerken çektiği çilelerin verdiği zorluğu unutmak için keder adı altında kendilerini avutmalarıdır....
İçeride yanan bir türlü sönmeyen yangın.
içimdeki kederin tarifi zor tam olarak adı da yok.
acı geliyor insanlığın bir çıkmaza doğru yürüdüğünü görmek ve adımlarımın oraya doğru kaydığını görmek asıl keder bu..................
'ben gönlümün kederini kalabalığın sevinçleriyle değiştirmeyeceğim.'
uzak düşmektir içimizdeki yolcudan...
gelen geçer...geçen yine gelir de; hüzün kalır geriye...hep orada, üşüyen derinlerde...
Kederler insanı vaktinden önce yıpratıyor,
Bu doğru!
Kış günü solgun güneş çabuk batıyor.........
kaderin 'kef' ile yazıldığı
durum...
kederler paylaşıldıkça yarıya iner..........
sevinçler paylaşıldıkça iki katına çıkar............ :)))
herşey paylaşıldıkça güzelleşir......................... :))
Üzüntülerimizin yüzümüze yansıması, bazen gözlerimizden dökülen yaşta gizlenen duygulardır.
keder fotoğrafları
Deniz koydum adını..
Kederi bende kaldı..
Uzak köyler kurdum birbirine..
Denizine aldandım..
Ey keder yüreğimin değişmeyen konuğu!
Seni bazen unuttum yalancı bir coşkuyla...
Hoş bir kelimedir keder, ve enginar gibi tuhaf; keder
bir kelimedir ve bir yaşam tarzı;