hep böyle oldu.en çok sevenler terkettiler önce bu dünyayı.bize sevdirdiler,onları görünce var bu dünyada sevilecek insanlar,yaşanılacak daha nice duygular dedik... ama bırakıp gittiler..bir bildikleri vardır elbet..şimdi bize kalan yaşattıkları duygular için teşekkürlerimizi iletmek ve o güzel melodileri hep bir ağızdan söylemek...
senin için ağladım kazım.. kanser olduğunu duyduğumda ve komaya girdiğinde.. ben senin bir yazını okumuştum bundan 3 ay önce.. iyileştiğimde sevgilimle floransaya gideceğim demiştin... işte hayat böyle.. ama her son yeni başlangıçlar yaratır.. hoşçakal..
böyle bir dönemde buraya yazı yazmak ne kadar zor onlatamam... seni gerçekten cok sevmiştik Denizin Çocuğu... seni hala cok seviyoruz ve sevicez....KAZIM KOYUNCU kendi tabiriyle; Karadenizli,müzisyen ve Devrimci'di... SENİ HİC UNUTMAYACAĞIZ GÜZEL İNSAN... toprağın bol olsunn....
' Kazım Koyuncu demek mükemmellik demek, karadeniz demek ' nerdeyse tüm mesajlarda ağıt ötesi belli bir bölgeye verilen misyon ve olağanüstlük yeralıyor... bu nası anmak bu nası sevgi.. hay duyanda..karadenizi satışa çıkardınız sanacak.. kazım koyuncu' nun sanat ve sanatçılığının ötesinde karadenizde bir şehirin olağan- üstlüğünden dem vuruluyor.. konserine gidip dinlemiştim çok iyi bir sahnesi, etkileyiçi bir sesi ve konuları ritimle bağdaştırabilen ender bir zekası vardı.. bazı insanları salya sümük anmayın ya rahat bırakın
Böylesi güzel bi yüreği ve sesi yeni tanıdığım için kendimi lanetliyorum.Bu dünya da çektiği acıların misli misli mutlu olması tek dileğim.Saygıyla anıyorum:(((
merhaba dostlar gerçekten çok büyük bir kayıp bütün insanlık için.Bir konserinde söylediği bir kelime vardı ha konser ha kanser ben yine aranızdayım sen hep aramızda oldun seni unutmayacağız büyük insan.
Pazar sabahları alırım ya her kötü haberi. Barış Manço'nun ölümü, bir dostumun vefat haberi (hala sana söz verdiğim gibi, o yıldıza göz kırpıyorum görüyor musun?) ... Ve sen Kazım Koyuncu... Böyle apansız, böyle birdenbire, böyle sana doyamamışken... Umay umay demişti ki, birgün bir şarkı duydum içim acıdı... Benim şimdi sesinin güzelliğinden değil, gidişinden içim acıyor... Erken oldu gidişin, çok erken... Gitmeyecektin daha... Sen hep alışlananlardan olacaksın... Devrim bayrağın hep taşınacak, türkülerin hep söylenecek...
Kazım Koyuncu bence mükemmellik demek,karadeniz demek,yurt özlemi demek.Yurt özlemi derken kastım şu ben maalesef İstanbul'da yaşıyorum memleketim olan Sinop'a ara sıra gidiyorum.Ama Kazım abi bende bu özlemi yineliyor.Karadenizli olmanın bi ayrıcalık olduğunu hatırlatıyor.O ölmüş olsa bile bu devam edicek.Ben ne zaman onun albümünü dinlesem o hep yaşıyo olacak.Ben buna inanıyorum.Kazım abi bizim ülkemizin yetiştirdiği nadir çiçeklerden biri.Buradan bazı televizyon kanallarına da sesleniyorum.Bi Tarkan ölseydi ağıt yakardınız her dakika onu gösterirdiniz. Ama ben dünden beri televizyon başındayım.Çok ufak bi köşede bazı kanallar ona yer verdi.Ama onu tanıyan tanıyo onu bilen biliyo.Ben İstanbul'da olmama rağmen Harbiye ye gidemedim.Ama Allah gidenlerden razı olsun.KAZIM ABİ YANLIZ DEĞİL.Allah yakınlarına sabır versin.Ben onu hiç görmeme rağmen üdnden beri hala ağlıyorum.Onları düşünemem.Allah rajmet eğlesin o ep yaşayacak.Çünkü KARADENİZLİLER var.Kazım abi sen BİRTANESİN. Arkasıdan alkışlamayın rica ediyorum dua edin......... NESLİHAN.
Bu gün... hiç bir televizyon kanalında harbiyedeki töreni göremedim...her saat başı tv.nin başındaydım ama malesef haberlerde de yoktu...harbiyeye gidenler lütfen bizede anlatın,bizimle de paylaşın...elimiz kolumuz bağlı el memleketlerinde oturmak zor geliyor...tek tesellimiz dualarımız...
Bugün Harbiyedeydim.. Kâzım Koyuncuyu uğurlamak için..Çok erken yaşta aramızdan ayrıldı...Kazım gibi bende Hopalıyım ama bugün gördüm ki onu,salt Karadeniz ile sınırlamak haksızlık olur çünkü onun sesi Karadenizi çoktan aşmış...Sevenleri onu son seyahatinde yalnız bırakmadı.Halkların kardeşliği, sloganı yayıldı Taksim sokaklarına..Uğurlar olsun dünya vatandaşı hemşehrim.... Anladım acelen vardı Kazım, ama söylesene nereye böyle... sevgilerle....
KAZIM KOYUNCU İÇİN KULAKLARIMDA KAZIM ABİNİN SESİN VARKEN NELER HİSSEDEBİLECEĞİMİ SİZ ANLAYIN DOSLAR....Onu kaybetmek içimi eritti,yaktı,acıttı..tarifi zor bir duygu bu,ama biliyorumki benim hislerimden farklı değil duygularınız.O yok mu atık yani,bunu kabullenmek o kadar zorki ALLAHIM,bu o kadar acıki.dün akşam saat 18 gibi aldım bu acı haberi.kaç gündür gazeteden takip ediyordum sağlık haberini,söylediği sözleri ve ardından göz yaşlarına boğuluyordum dua ediyordum,ama kader.......erkenden gitmesi gerekiyordu demekten başka çaremiz yok.4 yıl önce kaybettiğim abimin acısını yeniden tazeledi sanki KAZIM ABİ.bir Trabzonlu olarak bizi ne kadar güzel temsil ettiğini düşünüp gurur duyarken ayrılık emri verildi..ne diyeceğimi üzüntümü nasıl anlatacağımı bilmiyorum...ailesini,hastalığından dolayı çektiklerini düşündükçe ağlamaktan kendimi alamıyorum...Trabzonda olup onu karşılamayı ve hatta cenazesine katılmayı çok isterdim.malesef zorunlu nedenlerden dolayı şehir dışındayım...DOSTLARIM,HEMŞEHRİLERİM NE OLUR KAZIM ABİMİZ İÇİN SON GÖREMİZİ YERİNE GETİRİN,BENİM İÇİNDE ONUNLA VEDALAŞMAYA GİDİN...KİM BİLİR BELKİ BİZİ BİR YERLERDEN DUYUYODUR...SENİ ÇOK SEVİYORUZ KAZIM ABİ,GÖNLÜMÜZÜN HIRÇIN DALGASI....DİLERİM MEKANIN CENNET OLUR.ACILARINDAN KURTULDUN AMA BİZİ HÜZNE BOĞDUN...ZAMANI GERİ DÖNDÜRSEK KEŞKE.OOOOOOOOOOFFFF YÜREĞİMİN ŞİŞİ İNMİYOR,GÖNÜL ÇARESİZ KALINCA,ÇAREYİ AĞLAMAKTA BULURMUŞ BENİMKİDE BÖYLE BİRŞEY İŞTE...
koyverdun gittun beni oy koyverdun gittun beni allah'undan bulasun oy allah'undan bulasın kimse almasun seni, kimse almasun seni yine bana kalasun kimse almasun seni oy kimse almasun seni yine bana kalasun
sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar hiç mi duşunmedun sen hiç mi duşunmedun sen oyy sevduğun boyle ağlar, sevduğun boyle ağlar..
gelevera deresi oy gelevera deresi iki dağun arasi oy iki dağun arasi yuzunden silinmesun, yuzunden silinmesun biçağumun yarasi yuzunden silinmesun oy yuzunden silinmesun biçağumun yarasi
sevduğum senun aşkın ciğerlerumi dağlar hiç mi duşunmedun sen hiç mi duşunmedun sen oyy sevduğun boyle ağlar, sevduğun boyle ağlar..
Seni de genç yaşında hastalık aldı götürdü bizden, ama şarkılarınla birlikte gerçekten sevenlerinin gönüllerinde hep yaşayacaksın. İyileşeceksin diye bekledim, olmadı...
Bir konserine geleyim, bir kez olsun konuşayım dedim, yakından yüzünü göreyim dedim, olmadı...
Kazım abi seni çok sevmiştim, Karadenizin hırçın çocuğu, hergün sana destek mesajları yazmıştım, dün sen öldüğün saatlerde ben yolda kasetlerini dinliyordum, akşam eve dönünce haberini aldım.
Biliyorum şu an saçmalıyorum ama ellerim titriyor, gözyaşlarım yanaklarımdan dökülüyor, aynı gün içinde iki kişinin vefatını öğrenmek kolay olmadı.
TÜLİN, SULTAN, GÖNÜL, OZAN, VOLKAN KONAK, FUAT SAKA ve tüm sevenleriyle metropol müzik çalışanları: BAŞINIZ SAĞOLSUN...
Mekanın cennet olsun Kazım abi, seni unutmayacağız
o gözler gibi her taraf kara bu yollar seni götürür nere yine bu seher güneş şavkın vurur bir yeni masal başlar dünya durur uyan ey güneş uyan al elvan boya yoksa bu deniz uçar karanlık bir gece deniz kaçar gel ey seher, gel ey seher es deli rüzgar bu günü götür o biten ömrü yeniden getir
KAZIM KOYUNCU bana umudu ifade ediyodu umudumuzu kqybettik bize bizi bu kadar güzel anlatan başka bi karadenizli sanatçı olduğunu sanmıyorum mekenın cennet olsun dualarımız seninleee.......
Kazım abi seni hiç unutmayacagız.Bu dünyada senin gibi bir melek daha yoktu. senin şarkıların tüm insanların kalbinde seninle birlikte. Allah sevdiği kullarını yanına çabuk alırmış. sende öylesin. bu karadenizin tek melegisin. seni unutmayacağız
bu kadar seveninin olduğunu görmek acımı hafifletiyo ama sen bitaneydin gerçekten laz derken gurur duyacağım seninle...
kaçkişi var senin gibi yürekli... senin kadar karadenizi kimse anlayamadı... diliyorum mekanın cennet olsun sana yakışan cennettir allah o dünyadada yardımcın olsun seni çok seviyoduk ianan yüreğim bi başka sızlıyo...
abim Harbiye'de yanında değilim malesef şehir dışındayım şu an, hep çoşarken seninleydik, tsira'da hayde hayde derken, harbiye'de Bostncı'da beraberdik abim.. hele istiklal'de seni gördüğümüzde heo o köy çocuğu doğal halinle senle konuşmak.. çok güzeldi abimiz şarkında ağlama karakuşum düşmanın inadına diyorsunya ağlanmayacak gibi bırakıp gittin bizi... abimiz ar tanemiz, yüreğimizin diğe köşesi, sadece karadenizlilerin değil tüm türkü sevenlerin gönlünde taht kuran sevgi kralı seni unutmayacağız.
içim acıyor abim
aşağıdaki sana yazmıştım seni 15 HAziran'da Amerikan hastanesinde ziyart etmiştik. Sıcak bunlatısı İstanbul'da olan karadenizli biri için iğrenç bir gündü... sınav vardı üstelik ama abimin yanında olmakda bir sınavdı ani kararla atlayıp gelmiştim hastaneye şans demişti hemşirelerden biri şu an aşağıda dinleniyor gidip görebilirsiniz asansörü bile bekleyemedik 3 5 adımda koşa indik merdiveler seni gördüm ama görmedim abimiz inş bu kazım abi değil dedim ama sendin abimiz. gözlerinle gözlerime öyle bir baktınki orda vedalaştık seninle biz. sesın kısılmıştı üzgündün ama nasılda güçlü görünüüyordun kazım abim. çok özleyeceğiz seni.. ruhun şad olsun..harbi laz uşağı
AR* TANESİ MASALI
Masal bu ya gidenlerin kolay kolay geri dönmediği, ufku olmayan denizlere ve tepesi gökyüzündeki dağlara sahip bir ülkenin yeşil mi yeşil bir kasabasında, insanların 'uyyy, muncurina kesilduğum, uyy kuiz kiyamet etma bakayim, deşurduğunuz** çayleyi satabildunuz mi' dilinde konuştukları, herkesin birbirini tanıdığı, balkondan balkona çamaşır iplerinin asılı olduğu, komşuya tuz almaya gidildiği, bakkal amcadan ‘parasını babam verecek şekerleri’nin alındığı, yukarı mahalleye erik basmaya gidildiği zamanlarda; 1970'lerde tanıştık aslında Kazım Koyuncu'yla. O dönemler, adı sanı bilinmeyen ülkede ne kral vardı ne prens, ne de prenses… İlk ve orta öğrenimini yaptıktan sonra, ülkesindeki sorunları çözmek, insanlara faydalı olabilmek adına, babası onu büyük şehire kaymakam olmaya gönderdi... Onun hayalinde bambaşka bir krallık vardı oysa... herkesin eşit şartlara sahip olduğu, sınırlarının müzikle çizildiği bir yer... Bu nedenle okumak için gittiği büyük şehirde Zuğaşi Berepe adlı prensliğini kurdu önce. Hani bir prenslik kurmuş, horon sesiyle sarhoş olanların varlığını da keşfetmişti ya yolunda ilerliyordu. Hırçınlığını, inatçlığını, harbi ‘laz uşağu’ diye tabir edilen özelliklerini adı sanı bilinmeyen o yerden mi almış olduğu bilinmez ama durdurabilene aşk olsun denizin çocuğu Kazım’ı. Ne televoleler yolunu kesti, ne sevgili(leriyle) siyle bar kapılarında yakalananlar barikatı olabildi; aldığı güç sadece baktığı gökyüzünden ve tabii ki müziğini yapma sevdasından geliyordu. Asıl onu yolundan döndürmek isteyenler vardı ki; onlar o güzel yörenin müziklerini piyasa şartları bu deyip şortlu bikinili kızlarla sunanlardı. onlar adı bu masalda hiç geçmeyen ülkenin değerlerini tüketmeye yönelenlerdi.. Oysa o üretendi… Zuğaşi Berepe Krallığı'nın ardından 3 şarkısıyla 2000 yılında Salkım Söğüt projesinde yer aldı, 2001'de ilk ise esas toprak parçası solo krallık Viya** eklendi krallığıa.
Krallığın sınırları genişliyor derken TV dizilerine müzikler yapmaya başladı. Artık masal mı gerçek mi pek de belli olmayan bu dünyada, devrimci, dediğim dedik, haklıdan yana tavırlarıyla tanınır olmuştu. Krallıklarındaki kimi vatandaşları onu kazım abimiz diye tanıyor, kimisi arkadaşım dostum diyor, kimisi onu yöre müziğine katkısından dolayı tebrik ediyordu….O ise tüm sevenlerine en yakın olduğu yerlerde büyük şehrin en bilindik caddelerinde görünebiliyor -hem de kocaman arabalar içinde olmadan ve yanında bir sürü koruması bulunmazken! ! - konserlerinde hayali viyasıyla dinleyenlerine gerçek bir müzik ziyafeti çekiyordu. Viya derken sevip de kavuşamayanların halinin yaman olduğu, hayde hayde kraliyetini kurdu… Sadece müziğiyle değil, sevenlerin hayatında, karadeniz sahil yoluna hayır diyerek, çernobilden etkilenenlerin yanında olduğunu binlerce kez gösterdi. krallığının vatandaşları,Kazımın sevenleri onun Krallığını ilan etti her bir konserde.
Bir haber sayfasında, bir radyo programında, büyük şehrin sokaklarında geziniriken, horon tepen,hayali viya inen, hiç duymadığınız ama emin olun yemyeşil dağlarda söylenerek var olan türkülerin ezgilerine rastlarsanız şaşırmayın.. bilin ki onlar hayali bir ülkenin gerçek kralı sevgili Kazım Koyuncuyla birlikte sevgi krallığının kurucularıdır!
* Lazcada bir anlamına gelen kelime burada hem onurlu gururlu hem de birtanesi anlamında kullanılmıştır.
** Karadeniz yöresine ait bir kelimedir ekin toplamayı ifade eder.
İnsan inanamıyor... isyan sözcükleri dökülüyor dilinden istem dışı, taa yürekten gelen.. çok tez oldu çok. rahat uyu yattığın yerde Sevgili Kazım Koyuncu...
bugün BU şehre yağmur yağıyor; bütün şehir ağlıyor.ölümün bu kadar mı erken olacaktı. Her ölüm acıdır; kederdir,üzüntüdür ama senin ki bi ayrı oldu be Kazım Abi HEPİMİZN BAŞI SAĞ OLSUN MEKANIN CENNET OLSUN................... SENİ ASLA UNTMAYACAĞIZ EYLÜL707RİZELİ
Karadeniz müzigini Türk insanına sevdiren KAZIM KOYUNCU'ya Allah rahmet eylesin.Mekanı Cennet olsun.Türkiye'ye büyük sanatçılar gelir ama hepside erken göçüp giderler. Kazım KOYUNCU'yu hiç unutmayacagız,Kalbimizde müzikleriyle yasayacak.
İnsanin inanmakta güçlük çektiği bir an bu...Ne denmeli ki..
Ey gidi Karedeniz ey Çıkarmıştın senden hırçınını bağrından O ne yapmıştıki aldın hemen yanına Bilirim her dalganın sesinde Her karedeniz esintisinde Hep o orda olacak.. . Allah rahmet eylesin...
hep böyle oldu.en çok sevenler terkettiler önce bu dünyayı.bize sevdirdiler,onları görünce var bu dünyada sevilecek insanlar,yaşanılacak daha nice duygular dedik...
ama bırakıp gittiler..bir bildikleri vardır elbet..şimdi bize kalan yaşattıkları duygular için teşekkürlerimizi iletmek ve o güzel melodileri hep bir ağızdan söylemek...
koy verdun gittun bizi kazım abi...
oysa daha yapacak ne çok şey vardı.inanamıyorum öldüğüne! ölüm sana yakışmıyor...
sen her zaman yüreğimizde yaşayacaksın abi.hayatıma(hayatımıza) kattıkların için sana minnettarım.
toprağın bol olsun abi.Allah'ın rahmeti üzerinde olsun...
üzüldüm.. özleyeceğim:(
Rahman ve Rahim olan güzel Rabbim tüm günahlarını affetsin..
senin için ağladım kazım..
kanser olduğunu duyduğumda ve komaya girdiğinde..
ben senin bir yazını okumuştum bundan 3 ay önce..
iyileştiğimde sevgilimle floransaya gideceğim demiştin...
işte hayat böyle..
ama her son yeni başlangıçlar yaratır..
hoşçakal..
İyi uykular...
Bir gün tekrar seninle ve sesinle buluşmak görüşmek üzere.
Rahat uyu
Başımız sağolsun
böyle bir dönemde buraya yazı yazmak ne kadar zor onlatamam... seni gerçekten cok sevmiştik Denizin Çocuğu... seni hala cok seviyoruz ve sevicez....KAZIM KOYUNCU kendi tabiriyle; Karadenizli,müzisyen ve Devrimci'di... SENİ HİC UNUTMAYACAĞIZ GÜZEL İNSAN... toprağın bol olsunn....
memaşkvit do so igzali cumaşkimi...
o gülümseyerek veda etti bize, inatla direndi, ama olmadı..
tulum sesiyle ve alkışlarla uğurladık onu doğduğu topraklara..
başımız sağolsun..
İdealist, sağlam müzisyen,iyi insan,güzel insan Kazım Koyuncu
Görüşlerinin sorumluluğunu sonuna kadar taşımasını bilen ve yaşam ne kadar yorucu olsada ayakta durmayı öğreten Haziran kurbanı aydın
' Kazım Koyuncu demek mükemmellik demek, karadeniz demek '
nerdeyse tüm mesajlarda ağıt ötesi belli bir bölgeye verilen misyon ve olağanüstlük yeralıyor... bu nası anmak bu nası sevgi..
hay duyanda..karadenizi satışa çıkardınız sanacak..
kazım koyuncu' nun sanat ve sanatçılığının ötesinde karadenizde bir şehirin olağan- üstlüğünden dem vuruluyor..
konserine gidip dinlemiştim çok iyi bir sahnesi, etkileyiçi bir sesi ve konuları ritimle bağdaştırabilen ender bir zekası vardı..
bazı insanları salya sümük anmayın ya rahat bırakın
Böylesi güzel bi yüreği ve sesi yeni tanıdığım için kendimi lanetliyorum.Bu dünya da çektiği acıların misli misli mutlu olması tek dileğim.Saygıyla anıyorum:(((
merhaba dostlar gerçekten çok büyük bir kayıp bütün insanlık için.Bir konserinde söylediği bir kelime vardı ha konser ha kanser ben yine aranızdayım sen hep aramızda oldun seni unutmayacağız büyük insan.
Hani 'hastalık insanın özgürlüğünü sınırlıyor demiştin' yaaa...
Artık hasta değilsin, birgün yanına geldiğimizde yine konuşuruz....
Pazar sabahları alırım ya her kötü haberi. Barış Manço'nun ölümü, bir dostumun vefat haberi (hala sana söz verdiğim gibi, o yıldıza göz kırpıyorum görüyor musun?) ...
Ve sen Kazım Koyuncu... Böyle apansız, böyle birdenbire, böyle sana doyamamışken...
Umay umay demişti ki, birgün bir şarkı duydum içim acıdı...
Benim şimdi sesinin güzelliğinden değil, gidişinden içim acıyor...
Erken oldu gidişin, çok erken...
Gitmeyecektin daha...
Sen hep alışlananlardan olacaksın...
Devrim bayrağın hep taşınacak, türkülerin hep söylenecek...
Kazım Koyuncu bence mükemmellik demek,karadeniz demek,yurt özlemi demek.Yurt özlemi derken kastım şu ben maalesef İstanbul'da yaşıyorum memleketim olan Sinop'a ara sıra gidiyorum.Ama Kazım abi bende bu özlemi yineliyor.Karadenizli olmanın bi ayrıcalık olduğunu hatırlatıyor.O ölmüş olsa bile bu devam edicek.Ben ne zaman onun albümünü dinlesem o hep yaşıyo olacak.Ben buna inanıyorum.Kazım abi bizim ülkemizin yetiştirdiği nadir çiçeklerden biri.Buradan bazı televizyon kanallarına da sesleniyorum.Bi Tarkan ölseydi ağıt yakardınız her dakika onu gösterirdiniz. Ama ben dünden beri televizyon başındayım.Çok ufak bi köşede bazı kanallar ona yer verdi.Ama onu tanıyan tanıyo onu bilen biliyo.Ben İstanbul'da olmama rağmen Harbiye ye gidemedim.Ama Allah gidenlerden razı olsun.KAZIM ABİ YANLIZ DEĞİL.Allah yakınlarına sabır versin.Ben onu hiç görmeme rağmen üdnden beri hala ağlıyorum.Onları düşünemem.Allah rajmet eğlesin o ep yaşayacak.Çünkü KARADENİZLİLER var.Kazım abi sen BİRTANESİN.
Arkasıdan alkışlamayın rica ediyorum dua edin.........
NESLİHAN.
Bu gün...
hiç bir televizyon kanalında harbiyedeki töreni göremedim...her saat başı tv.nin başındaydım ama malesef haberlerde de yoktu...harbiyeye gidenler lütfen bizede anlatın,bizimle de paylaşın...elimiz kolumuz bağlı el memleketlerinde oturmak zor geliyor...tek tesellimiz dualarımız...
Bugün Harbiyedeydim..
Kâzım Koyuncuyu uğurlamak için..Çok erken yaşta aramızdan ayrıldı...Kazım gibi bende Hopalıyım ama bugün gördüm ki onu,salt Karadeniz ile sınırlamak haksızlık olur çünkü onun sesi Karadenizi çoktan aşmış...Sevenleri onu son seyahatinde yalnız bırakmadı.Halkların kardeşliği, sloganı yayıldı Taksim sokaklarına..Uğurlar olsun dünya vatandaşı hemşehrim....
Anladım acelen vardı Kazım, ama söylesene nereye böyle...
sevgilerle....
KAZIM KOYUNCU İÇİN
KULAKLARIMDA KAZIM ABİNİN SESİN VARKEN NELER HİSSEDEBİLECEĞİMİ SİZ ANLAYIN DOSLAR....Onu kaybetmek içimi eritti,yaktı,acıttı..tarifi zor bir duygu bu,ama biliyorumki benim hislerimden farklı değil duygularınız.O yok mu atık yani,bunu kabullenmek o kadar zorki ALLAHIM,bu o kadar acıki.dün akşam saat 18 gibi aldım bu acı haberi.kaç gündür gazeteden takip ediyordum sağlık haberini,söylediği sözleri ve ardından göz yaşlarına boğuluyordum dua ediyordum,ama kader.......erkenden gitmesi gerekiyordu demekten başka çaremiz yok.4 yıl önce kaybettiğim abimin acısını yeniden tazeledi sanki KAZIM ABİ.bir Trabzonlu olarak bizi ne kadar güzel temsil ettiğini düşünüp gurur duyarken ayrılık emri verildi..ne diyeceğimi üzüntümü nasıl anlatacağımı bilmiyorum...ailesini,hastalığından dolayı çektiklerini düşündükçe ağlamaktan kendimi alamıyorum...Trabzonda olup onu karşılamayı ve hatta cenazesine katılmayı çok isterdim.malesef zorunlu nedenlerden dolayı şehir dışındayım...DOSTLARIM,HEMŞEHRİLERİM NE OLUR KAZIM ABİMİZ İÇİN SON GÖREMİZİ YERİNE GETİRİN,BENİM İÇİNDE ONUNLA VEDALAŞMAYA GİDİN...KİM BİLİR BELKİ BİZİ BİR YERLERDEN DUYUYODUR...SENİ ÇOK SEVİYORUZ KAZIM ABİ,GÖNLÜMÜZÜN HIRÇIN DALGASI....DİLERİM MEKANIN CENNET OLUR.ACILARINDAN KURTULDUN AMA BİZİ HÜZNE BOĞDUN...ZAMANI GERİ DÖNDÜRSEK KEŞKE.OOOOOOOOOOFFFF YÜREĞİMİN ŞİŞİ İNMİYOR,GÖNÜL ÇARESİZ KALINCA,ÇAREYİ AĞLAMAKTA BULURMUŞ BENİMKİDE BÖYLE BİRŞEY İŞTE...
koyverdun gittun beni oy
koyverdun gittun beni
allah'undan bulasun oy
allah'undan bulasın
kimse almasun seni, kimse almasun seni
yine bana kalasun
kimse almasun seni oy
kimse almasun seni
yine bana kalasun
sevduğum senun aşkın
ciğerlerumi dağlar
hiç mi duşunmedun sen
hiç mi duşunmedun sen oyy
sevduğun boyle ağlar,
sevduğun boyle ağlar..
gelevera deresi oy
gelevera deresi
iki dağun arasi oy
iki dağun arasi
yuzunden silinmesun, yuzunden silinmesun
biçağumun yarasi
yuzunden silinmesun oy
yuzunden silinmesun
biçağumun yarasi
sevduğum senun aşkın
ciğerlerumi dağlar
hiç mi duşunmedun sen
hiç mi duşunmedun sen oyy
sevduğun boyle ağlar,
sevduğun boyle ağlar..
Karadeniz müziğini insanlara sevdiren insan...
Seni de genç yaşında hastalık aldı götürdü bizden, ama şarkılarınla birlikte gerçekten sevenlerinin gönüllerinde hep yaşayacaksın. İyileşeceksin diye bekledim, olmadı...
Bir konserine geleyim, bir kez olsun konuşayım dedim, yakından yüzünü göreyim dedim, olmadı...
Kazım abi seni çok sevmiştim, Karadenizin hırçın çocuğu, hergün sana destek mesajları yazmıştım, dün sen öldüğün saatlerde ben yolda kasetlerini dinliyordum, akşam eve dönünce haberini aldım.
Biliyorum şu an saçmalıyorum ama ellerim titriyor, gözyaşlarım yanaklarımdan dökülüyor, aynı gün içinde iki kişinin vefatını öğrenmek kolay olmadı.
TÜLİN, SULTAN, GÖNÜL, OZAN, VOLKAN KONAK, FUAT SAKA ve tüm sevenleriyle metropol müzik çalışanları: BAŞINIZ SAĞOLSUN...
Mekanın cennet olsun Kazım abi, seni unutmayacağız
o gözler gibi her taraf kara
bu yollar seni götürür nere
yine bu seher güneş şavkın vurur
bir yeni masal başlar dünya durur
uyan ey güneş uyan
al elvan boya yoksa bu deniz uçar
karanlık bir gece deniz kaçar
gel ey seher, gel ey seher
es deli rüzgar bu günü götür
o biten ömrü yeniden getir
KAZIM KOYUNCU bana umudu ifade ediyodu umudumuzu kqybettik bize bizi bu kadar güzel anlatan başka bi karadenizli sanatçı olduğunu sanmıyorum mekenın cennet olsun dualarımız seninleee.......
Kazım abi seni hiç unutmayacagız.Bu dünyada senin gibi bir melek daha yoktu. senin şarkıların tüm insanların kalbinde seninle birlikte. Allah sevdiği kullarını yanına çabuk alırmış. sende öylesin. bu karadenizin tek melegisin. seni unutmayacağız
bu kadar seveninin olduğunu görmek acımı hafifletiyo ama sen bitaneydin gerçekten laz derken gurur duyacağım seninle...
kaçkişi var senin gibi yürekli... senin kadar karadenizi kimse anlayamadı... diliyorum mekanın cennet olsun sana yakışan cennettir allah o dünyadada yardımcın olsun seni çok seviyoduk ianan yüreğim bi başka sızlıyo...
duyuyosundur umarım...
sevdigim bir sanatcı seni özliyecegiz sen hiç ölmedinki kalbimizde yasıyorsun
abim Harbiye'de yanında değilim malesef şehir dışındayım şu an, hep çoşarken seninleydik, tsira'da hayde hayde derken, harbiye'de Bostncı'da beraberdik abim.. hele istiklal'de seni gördüğümüzde heo o köy çocuğu doğal halinle senle konuşmak.. çok güzeldi abimiz şarkında ağlama karakuşum düşmanın inadına diyorsunya ağlanmayacak gibi bırakıp gittin bizi... abimiz ar tanemiz, yüreğimizin diğe köşesi, sadece karadenizlilerin değil tüm türkü sevenlerin gönlünde taht kuran sevgi kralı seni unutmayacağız.
içim acıyor abim
aşağıdaki sana yazmıştım seni 15 HAziran'da Amerikan hastanesinde ziyart etmiştik. Sıcak bunlatısı İstanbul'da olan karadenizli biri için iğrenç bir gündü... sınav vardı üstelik ama abimin yanında olmakda bir sınavdı ani kararla atlayıp gelmiştim hastaneye şans demişti hemşirelerden biri şu an aşağıda dinleniyor gidip görebilirsiniz asansörü bile bekleyemedik 3 5 adımda koşa indik merdiveler seni gördüm ama görmedim abimiz inş bu kazım abi değil dedim ama sendin abimiz. gözlerinle gözlerime öyle bir baktınki orda vedalaştık seninle biz. sesın kısılmıştı üzgündün ama nasılda güçlü görünüüyordun kazım abim. çok özleyeceğiz seni.. ruhun şad olsun..harbi laz uşağı
AR* TANESİ MASALI
Masal bu ya gidenlerin kolay kolay geri dönmediği, ufku olmayan
denizlere ve tepesi gökyüzündeki dağlara sahip bir ülkenin yeşil mi
yeşil bir kasabasında, insanların 'uyyy, muncurina kesilduğum, uyy
kuiz kiyamet etma bakayim, deşurduğunuz** çayleyi satabildunuz mi'
dilinde konuştukları, herkesin birbirini tanıdığı, balkondan balkona
çamaşır iplerinin asılı olduğu, komşuya tuz almaya gidildiği, bakkal
amcadan ‘parasını babam verecek şekerleri’nin alındığı, yukarı
mahalleye erik basmaya gidildiği zamanlarda; 1970'lerde
tanıştık aslında Kazım Koyuncu'yla. O dönemler, adı sanı bilinmeyen
ülkede ne kral vardı ne prens, ne de prenses… İlk ve orta öğrenimini
yaptıktan sonra, ülkesindeki sorunları çözmek, insanlara faydalı
olabilmek adına, babası onu büyük şehire kaymakam olmaya gönderdi... Onun hayalinde bambaşka bir krallık vardı oysa... herkesin eşit şartlara sahip olduğu, sınırlarının
müzikle çizildiği bir yer... Bu nedenle okumak için gittiği büyük
şehirde Zuğaşi Berepe adlı prensliğini kurdu önce. Hani bir prenslik
kurmuş, horon sesiyle sarhoş olanların varlığını da keşfetmişti ya
yolunda ilerliyordu. Hırçınlığını, inatçlığını, harbi ‘laz uşağu’
diye tabir edilen özelliklerini adı sanı bilinmeyen o yerden mi almış
olduğu bilinmez ama durdurabilene aşk olsun denizin çocuğu Kazım’ı.
Ne televoleler yolunu kesti, ne sevgili(leriyle) siyle bar kapılarında
yakalananlar barikatı olabildi; aldığı güç sadece baktığı gökyüzünden
ve tabii ki müziğini yapma sevdasından geliyordu. Asıl onu yolundan
döndürmek isteyenler vardı ki; onlar o güzel yörenin müziklerini
piyasa şartları bu deyip şortlu bikinili kızlarla sunanlardı. onlar adı bu masalda
hiç geçmeyen ülkenin değerlerini tüketmeye yönelenlerdi.. Oysa o üretendi… Zuğaşi Berepe Krallığı'nın ardından 3 şarkısıyla 2000 yılında
Salkım Söğüt projesinde yer aldı, 2001'de ilk ise esas toprak parçası
solo krallık Viya** eklendi krallığıa.
Krallığın sınırları genişliyor derken TV dizilerine müzikler yapmaya başladı.
Artık masal mı gerçek mi pek de belli olmayan bu dünyada, devrimci,
dediğim dedik, haklıdan yana tavırlarıyla tanınır olmuştu.
Krallıklarındaki kimi vatandaşları onu kazım abimiz diye tanıyor,
kimisi arkadaşım dostum diyor, kimisi onu yöre müziğine katkısından
dolayı tebrik ediyordu….O ise tüm sevenlerine en yakın olduğu yerlerde
büyük şehrin en bilindik caddelerinde görünebiliyor -hem de kocaman
arabalar içinde olmadan ve yanında bir sürü koruması bulunmazken! ! -
konserlerinde hayali viyasıyla dinleyenlerine gerçek bir müzik
ziyafeti çekiyordu. Viya derken sevip de kavuşamayanların halinin
yaman olduğu, hayde hayde kraliyetini kurdu… Sadece müziğiyle değil,
sevenlerin hayatında, karadeniz sahil yoluna hayır diyerek,
çernobilden etkilenenlerin yanında olduğunu
binlerce kez gösterdi. krallığının vatandaşları,Kazımın sevenleri onun
Krallığını ilan etti her bir konserde.
Bir haber sayfasında, bir radyo programında, büyük şehrin sokaklarında geziniriken, horon tepen,hayali viya inen, hiç duymadığınız ama emin olun yemyeşil dağlarda
söylenerek var olan türkülerin ezgilerine rastlarsanız şaşırmayın..
bilin ki onlar hayali bir ülkenin gerçek kralı sevgili Kazım Koyuncuyla
birlikte sevgi krallığının kurucularıdır!
* Lazcada bir anlamına gelen kelime burada hem onurlu gururlu hem de birtanesi anlamında kullanılmıştır.
** Karadeniz yöresine ait bir kelimedir ekin toplamayı ifade eder.
İnsan inanamıyor... isyan sözcükleri dökülüyor dilinden istem dışı, taa yürekten gelen.. çok tez oldu çok. rahat uyu yattığın yerde Sevgili Kazım Koyuncu...
bugün BU şehre yağmur yağıyor; bütün şehir ağlıyor.ölümün bu kadar mı erken olacaktı. Her ölüm acıdır; kederdir,üzüntüdür ama senin ki bi ayrı oldu be Kazım Abi
HEPİMİZN BAŞI SAĞ OLSUN MEKANIN CENNET OLSUN...................
SENİ ASLA UNTMAYACAĞIZ
EYLÜL707RİZELİ
Karadeniz müzigini Türk insanına sevdiren KAZIM KOYUNCU'ya Allah rahmet eylesin.Mekanı Cennet olsun.Türkiye'ye büyük sanatçılar gelir ama hepside erken göçüp giderler.
Kazım KOYUNCU'yu hiç unutmayacagız,Kalbimizde müzikleriyle yasayacak.
İnsanin inanmakta güçlük çektiği bir an bu...Ne denmeli ki..
Ey gidi Karedeniz ey
Çıkarmıştın senden hırçınını bağrından
O ne yapmıştıki aldın hemen yanına
Bilirim her dalganın sesinde
Her karedeniz esintisinde
Hep o orda olacak..
.
Allah rahmet eylesin...