'Seni tanımıyorum. Tanımak istiyor muyum, onu da bilmiyorum. Ama bir gerçek var ki, geldin, hayatımın merkezine oturdun' dedi kız.
Erkek ise 'rahat ol' diyordu. 'Yeter ki sen rahat ol'.
'Unutmuştum uzun süredir bu duyguları..Heyecanlanmayı...Birini düşünmeyi...Onun sözleriyle uyuyp, onun sözleriyle uyanmayı' dedi kız.
'Rahat o diyordu' erkek. 'Yeter ki sen rahat ol'
'Sabahlara kadar konuşmamıştım böyle kimseyle. Hem de hiç uykum gelmeden' dedi kız.
'Rahat ol' dedi erkek. 'Yeter ki sen rahat ol'
Erkek 'rahat ol' dedi.Kız rahat olamadı. Erkek 'yeter ki sen rahat ol' dedi. Kız erimeye başladı. Erkek 'rahat ol lütfen' dedi. Kız ufalıp yok oldu. KAYBOLDU...
Kaybolmaktan saha farklı olan kayboluşu bir oyun, hikeye, şiir, şarkı gibi sanat dallarının içinde bir kurtuluş umudu, bir yolculuk olarak da görebilirsiniz.
Ya da basitçe kaybolmakla özdeştirip, bir değerin yokoluşu olarak da bakabiliriz. Kulağa belki sadece melodik geldiğinden bir sürü duyguyu hissettiriyor aynı yaşama kayboluş olarak bakmak gibi
Çamağacına Bir akşamüstü kayboluşu (Onat Kutlar)
Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım kayboluşa, dedi. (Cezmi Ersöz)
Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik İnat ve öfke, kaybediş ve kayboluş oluyoruz Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın (Ahmet Telli)
'Seni tanımıyorum. Tanımak istiyor muyum, onu da bilmiyorum. Ama bir gerçek var ki, geldin, hayatımın merkezine oturdun' dedi kız.
Erkek ise 'rahat ol' diyordu. 'Yeter ki sen rahat ol'.
'Unutmuştum uzun süredir bu duyguları..Heyecanlanmayı...Birini düşünmeyi...Onun sözleriyle uyuyp, onun sözleriyle uyanmayı' dedi kız.
'Rahat o diyordu' erkek. 'Yeter ki sen rahat ol'
'Sabahlara kadar konuşmamıştım böyle kimseyle. Hem de hiç uykum gelmeden' dedi kız.
'Rahat ol' dedi erkek. 'Yeter ki sen rahat ol'
Erkek 'rahat ol' dedi.Kız rahat olamadı. Erkek 'yeter ki sen rahat ol' dedi. Kız erimeye başladı. Erkek 'rahat ol lütfen' dedi. Kız ufalıp yok oldu.
KAYBOLDU...
George PEREK'in e harfinden yoksun ilginç kitabı.
cümlelerin içinde kaybolmak...
Ucurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kal'asının burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Kaldım parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Cihan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
.....
ömer lütfi mete'den...
kıymetli addettiklerimizden Gülce şiirinden...
kayboluş bir varoluşçuluk felsefesidir.
Kaybolmaktan saha farklı olan kayboluşu bir oyun, hikeye, şiir, şarkı gibi sanat dallarının içinde bir kurtuluş umudu, bir yolculuk olarak da görebilirsiniz.
Ya da basitçe kaybolmakla özdeştirip, bir değerin yokoluşu olarak da bakabiliriz. Kulağa belki sadece melodik geldiğinden bir sürü duyguyu hissettiriyor aynı yaşama kayboluş olarak bakmak gibi
Çamağacına
Bir akşamüstü kayboluşu (Onat Kutlar)
Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım
kayboluşa, dedi. (Cezmi Ersöz)
Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
İnat ve öfke, kaybediş ve kayboluş oluyoruz
Komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
(Ahmet Telli)