1800 lerin sonlarında Viyana Üniversitesinde Franz Brentano, Psikolojinin temellerini atarken - aynı zamanda rahiptir, Swift gibi - , sınıfında öğrencisi Freud ilk derslerini alır, ama, travmatik çocukluğunda, hakir görülmenin sancısıyla bir küskünlüğe evrilir, tıpkı Darwinin on yaşında kızını elinden alana küskünleşmesi gibi, ilk modernin endüstriyel şehirli yapısının sesleri de duyulmaya başlar, Spinozadan derin etkilenimi olan o dönem entelleri, ben diyen yeni insanla kendi seslerini çıkarırlar, ama, bir uyum da yoktur bu seslerde, daha çok teknikle kolaylaşacak yaşama bir tapınma halini alır, ama, öyle bir tanrısallaşma da kurbanlarını çağırır, yani Allahın barışı koruyun çağrısının yerini, kendileşmiş bir tanrının vahşeti konuşmaya başlar yavaştan, hiçbir alakası olmayan Spinoza bile artık ateist diye yorumlanır - aslında panenteisttir - yani, sonsuzun dışından hakim bir Tanrıyı öngörür, öncülleri, Hallac, Mevlana vb. bunu ilk farkeden - Adam Tanrı sarhoşu - diyen daha yirmibeş yaşında mistik tecrübeyle, duymazdan gelinir, ve yeni yüzyılın başında kırım başlar elli yıl boyunca, yani Tanrının yerine kendini ikame edersin ama, bedelini de ödersin, Gottliebin dediği gibi iraden özgür burda ama, sonuçları değil. Bugün bu psikolojinin daha yumuşatılmış ruh irdelemesi Borgna, Rollo May da görülür, ki kanımca çok daha başarılılar ve taşlar biraz daha yerine oturmuş halde, meraklısına tavsiye ederim, asıl yarar neliğini öne çıkarmak, daha önce belirttim, ezber imhadır, örneğin Melankoli için, meyus, miskin bir hal olarak tarif edilir, halbuki yaşamın sevincinin soldurulmasında insanların düştüğü duruma bir yazıklanma halidir, yani kaçırdıklarına hayıflanır, göremedikleri için, ahireti saymıyorum.
1800 lerin sonlarında Viyana Üniversitesinde Franz Brentano, Psikolojinin temellerini atarken - aynı zamanda rahiptir, Swift gibi - , sınıfında öğrencisi Freud ilk derslerini alır, ama, travmatik çocukluğunda, hakir görülmenin sancısıyla bir küskünlüğe evrilir, tıpkı Darwinin on yaşında kızını elinden alana küskünleşmesi gibi, ilk modernin endüstriyel şehirli yapısının sesleri de duyulmaya başlar, Spinozadan derin etkilenimi olan o dönem entelleri, ben diyen yeni insanla kendi seslerini çıkarırlar, ama, bir uyum da yoktur bu seslerde, daha çok teknikle kolaylaşacak yaşama bir tapınma halini alır, ama, öyle bir tanrısallaşma da kurbanlarını çağırır, yani Allahın barışı koruyun çağrısının yerini, kendileşmiş bir tanrının vahşeti konuşmaya başlar yavaştan, hiçbir alakası olmayan Spinoza bile artık ateist diye yorumlanır - aslında panenteisttir - yani, sonsuzun dışından hakim bir Tanrıyı öngörür, öncülleri, Hallac, Mevlana vb. bunu ilk farkeden - Adam Tanrı sarhoşu - diyen daha yirmibeş yaşında mistik tecrübeyle, duymazdan gelinir, ve yeni yüzyılın başında kırım başlar elli yıl boyunca, yani Tanrının yerine kendini ikame edersin ama, bedelini de ödersin, Gottliebin dediği gibi iraden özgür burda ama, sonuçları değil. Bugün bu psikolojinin daha yumuşatılmış ruh irdelemesi Borgna, Rollo May da görülür, ki kanımca çok daha başarılılar ve taşlar biraz daha yerine oturmuş halde, meraklısına tavsiye ederim, asıl yarar neliğini öne çıkarmak, daha önce belirttim, ezber imhadır, örneğin Melankoli için, meyus, miskin bir hal olarak tarif edilir, halbuki yaşamın sevincinin soldurulmasında insanların düştüğü duruma bir yazıklanma halidir, yani kaçırdıklarına hayıflanır, göremedikleri için, ahireti saymıyorum.