Kültür Sanat Edebiyat Şiir

karanlık enerji sizce ne demek, karanlık enerji size neyi çağrıştırıyor?

karanlık enerji terimi Kenan Kazancı tarafından tarihinde eklendi

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Paganini - Guitar Quartets - Pignata, Lugli, Mosca, Briasco...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Jean-Féry Rebel (1666 - 1747) 'Caprice' (1711)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Akademik Festival Uvertürü, Do Minör Op.80

    ...

    4 Ocak 1881'de Breslau'da besteci yönetiminde ilk kez çalınan uvertürü Brahms, 'öğrenci şarkılarının Suppe stilinde, çok eğlenceli bir potpurisi' olarak tanımlamıştır... Ancak tüm neşesine karşın, eserde biraz da özlem sezilir: Bu belki de, olgun bir insanın geçmişine ve gençliğinin neşesine bir geri bakıştır... 'Ciddi bir Müzik Doktoru'nun bu bestesini öfkeyle eleştiren, ciddi temalar yerine, eğlenceli şarkıları işlemesine kızan müzik çevrelerine karşın uvertür, halkın ve gençliğin beğenisini kazanmıştır...

    Alışılmış orkestra çalgıları dışında pikolo flüt, kontrfagot, tuba, ziller, üçgen ve büyük davul da kullanan bu geniş kadro girişte sakindir: Yaylı çalgılar sanki uyuklar gibi 4/4'lük ölçüde, Do minör tonda açılış temasını, Rakoçi Marşı'nın bir uyarlamasını mırıldanır... Önce kornolar uyanır... Neşeli bir ferahlık doğar; timpani heyecanlanır ve bir esintiyle gelivermiş gibi 'Wir hatten gebauet ein stattliches Haus' (Esaslı bir ev yaptık) adlı, Türingen bölgesi şarkısının güzel ezgisini duyurur... Obua ve klarinetler de ezgiyi biraz geliştirip bu kez parlak Majör tondaki giriş temasına ulaşılır... Tema, tüm çalgıları eğlenceye çağırır gibidir... Önce kemanlar keyifle 'Dinleyin, şarkıların şarkısını söylüyorum' diye başlayan 'Landesvater' (Ülkenin babası) şarkısını çalar... Bunu, üfleme çalgıların pasajı izler... Sonra da fagotlar, keman ve viyolaların eşliğinde 'Yukarıdan ne geliyor' sözleriyle başlayan tilki şarkısına komik biçimde girilir... Bütün bu ezgiler değişerek, usta biçimde gelişip birbiriyle kaynaşır... Ancak, orkestranın stilize olarak çaldığı bu şarkılar 'ciddi' müzikal gelişime, Maestoso tempodaki coda'ya kadar zaman bulamaz... O anda da bakır üfleme çalgıların 3/4'lük ölçüde şenlikli duyurduğu, kökeni 13. yüzyıla dayanan, Latince başlıklı 'Gaudeamus igitur' (Artık neşemizi bulalım) şarkısı, genel sevince önayak olur... Orkestra tüm gücü ve parlaklığıyla - besteciye gurur verecek bir zafer biçiminde- uvertürü sona erdirir...

    ...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'İki Hud'akâr' (1893)

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Trajik Uvertür, Re Minör Op.81


    Pastoral bir ortamda yazılan bu uvertür için Brahms bir açıklama yapmamış, herhangi bir trajik konu üzerine olup olmadığını belirtmemiştir... Karanlık Re minör tondaki uvertür, ismine uygun bir havada 4/4'lük ölçüde, fazla çabuk olmayan (Allegro ma non troppo) tempoda başlar... Hafif davul vuruşlarını orkestranın sert akorları izler... Daha sonra minör-majör tonları arasında kararsız kalan yaylı çalgılar, gizemli ana temayı duyurur... Tahta ve madeni üfleme çalgıların da katılımıyla, tüm orkestraya yayılan tema türlü yan temalarla kesintiye uğrar... Önce tahta üfleme ve yaylı çalgılarda, sonra da trombonda beliren yan temaları izleyen daha aydınlık ve sakinleştirici bir motif Fa Majör tonda duyurulur, ancak yetersiz kalır; yine orkestranın sert darbeleriyle kesilir... Orkestra sanki karanlık bir kadere doğru koşar... Ritmik bir enerjiyle süren gelişimde ana tema, trombon motifi, sakin motif ve yan temalar birbiri içine girmiş gibidir... Bir ümit ışığı belirirmiş gibi olursa da, güçle yükselen ana tema eseri sona erdirir...

    Bestecinin bu iki eser hakkında 'biri ağlıyor, diğeri gülüyor' dediği anlatılır... Gerçekten de Trajik Uvertür ismine yakışan karanlıkta ve ölümü anımsatan bir havadadır... Bazı uzmanlar Brahms'ın bu eseri, Viyana'daki ünlü Burg Tiyatrosu müdürü Dingelstedt'ın isteği üzerine Goethe'nin Faust temsili için yazdığını öne sürer...

    ...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Philip Glass - Symphony No.6 - Plutonian Ode...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Jasha Heifetz'in sevdiği bis'lerden olan, fırlatıp atıverirmişcesine staccato'larla çalınan 7.Kapris 6/8'lik ölçüde, dengeli (Posato) tempodadır... Soru-cevap gibi başlar, bir barkarol havasında kemanın ulaşabileceği tüm alanlarda gezinir, sonra virtüoz kadanslara dönüşür...

    8.Kapris, 4/4'lük ölçüde, görkemli (Maestoso) tempoda, gösterişli girer, bir etüd havasında gelişir, ama beşli aralıklarla işlenen polifonisiyle de seçkinleşir...

    9.Kapris 2/4'lük ölçüde, parlak Mi Majör tonda, sinyallerle başladığı için 'Av' adı verilmiştir... Liszt bu etkili kaprisi de piyanoya uygulamıştır...

    10.Kapris'te ilginç kaprisli ezgi hemen sunulur; tonalite değişiklikleri ve geliştirimde uçarcasına bir staccato ile biraz daha kolaycadır...

    3/4'lük ölçüde ve Do Majör tonundaki 11.Kapris, 3/4'lük ölçüde, soylu ezgisiyle Bach'ı anımsatarak ağırca (Andante) başlar; çok hızlı (Presto) kısımda ise çabuk tel değişimleri gerektiren zorluklarla, doğaçlama bir konçerto benzeri inişli-çıkışlı pasajlarla gelişir...

    Sol el parmakları için büyük açıklıklar gerektiren, keman için zor La bemol Majör tonalitede, karmaşık yapıdaki 12.Kapris de bir etüd biçiminde, çabuk (Allegro) şekilde gelişir; peslere çok ender çıkar...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    ...

    Re minör tonda, 4/4'lük ölçüde, oldukça çabuk (Allegro assai) tempoda başlayan 'Dies irae - Hüküm günü' bölümü özellikle Haydn'ın 1760'larda Avusturya'da müzikte öncülüğünü yaptığı, mantığa ve eski dünyaya bağlılığı reddedip dehanın yaratıcılığına değer veren Alman coşkunluk çağı 'Sturm und Drang' ekolünün canlı ve güçlü bir örneğidir... Zavallı yaratıkların korkuları baslardaki tüyler ürpertici geçişlerle vurgulanır...

    ...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Brahms - String Sextet No.1 in B flat Op.18

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Bundan sonraki kaprisler ise teknik olarak biraz daha kolaydır: Kromatik azalan üçlüleri nedeniyle 'Şeytan Kahkahası' adı verilen ünlü 13. Kapris, 6/8'lik ölçüde, çabuk (Allegro) tempoda, tam Kreisler'e uygun bir Viyana kaprisi havasında başlar; minör bölmede hızlanır ve gerçek kapriçyo tarzına ulaşır...

    14. Kapris 2/4'lük ölçüde, orta (Moderato) hızda bir marştır... Militaire (askeri) başlığını, baştaki fanfarlara borçludur...

    15. Kapris 6/8'lik ölçüde, dengeli (Posato) tempoda önce ağır başlar, sonra tiz arpejler ve pes akorların kontrastı ile zorluklar yaratarak sürer; virtüoz kadansları da sergiler...

    Kemancıların genellikle kolay buldukları 16. Kapris ise yine çok hızlı (Presto) bir etüd tarzındadır, ama Paganini'ye özgü akor basışları içerir...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Balerinin Sahneye Girişi ya da Pazar Yeri olarak da adlandırılan 17.Kapris 4/4'lük ölçüde, Mi bemol Majör tonda, güçlü akorlarla girer, yine kadansları cevaplayan akorlarla gelişir... Bu ünlü kaprisi Liszt piyanoya uygulamıştır...

    Bir terz (üçlü) etüdü olan 18.Kapris 6/8'lik ölçüdedir ve eski İtalyan dansı Corrente başlığını taşır... Rustik bir sinyalle girer, sonra canlanır...

    I. ve XII. pozisyonlar arasında geniş değişimlerle çalınan 19.Kapris Mi bemol Majör tondadır... Ağır (Lento) tempoda dört notalı bir sinyali tekrarlayarak girer, sonra aynı şemayı sürdürür...

    Pastoral havadaki 20.Kapris, 6/8'lik ölçüde, dizinin Re Majör tonda olan kolay kaprisidir... Çabukça (Allegretto) ama düşünceli başlar, sanki iki çalgı varmış gibi gelişir; minör bölmede hızlanır...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Kapris No.21, 4/4'lük ölçüde, Aşk dolu (Amoroso) başlığını taşır... Belki de Paganini'ye Lucca'daki gizemli hanımı anımsatır; ama devamı güç altılı aralıkları içeren çok hızlı (Presto) tempoda, uçarcasına sonuçlanır...

    Kapris No.22, 4/4'lük ölçüde ve Fa Majör tondadır... Vurgulamalı (marcato) başlar; yine minör bölmede hızlanır...

    Kapris No 23 yine ölçülü (Posato) sinyallerle girer; kısa kadansları kesik akorlar cevaplar... O zaman için yenilik sayılan glissando'lu (kaydırmalı) oktavlarla tanınır...

    2/4'lük ölçüdeki Kapris No.24 (Quasi presto) , La minör tema üzerine 12 varyasyondan oluşur... Kemanda kullanılan bütün teknik özelliklerin oldukça hızlı (quasi presto) tempoda teker teker sergilendiği bu ünlü kaprisi Liszt, Brahms, Blacher, Lutoslawski ve Rahmaninov bestelerinde değerlendirmiştir... Tüm önceki kaprislerin bir özeti ya da özü olan bu kaprisin bir düzenlemesini de, birçok ünlü kemancı yetiştiren Macar asıllı, keman virtüozu Leopold Auer (1845-1930) yapmış, hattâ William Primrose viyolaya da uygulamıştır...

    No. 20,21 ve 24 Kaprisler'in yeni bir düzenlemesini ise Polonyalı besteci Karol Szymanowski (1882-1937) piyano eşliğinde - tonalitelerini koruyarak bazı ufak değişikliklerle - tekrar keman için Op.40 olarak yayınlamıştır...

    Paganini'yi bir konserinde izleyen Robert Schumann ise bu kaprislere hayran kalmış, daha Paganini hayattayken 1833-35 yılları arasında 12 tane piyano düzenlemesi yapmıştır...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    ...

    İlk kez 27 Kasım 1931'de Viyana'da Paul Wittgenstein tarafından yorumlanan konçerto tek bölümlü olmasına rağmen Lento (ağır) , Allegro (çabuk) tempoda Scherzo tarzı ve Lento final olarak üçe ayrılabilir... Lento tempodaki girişte, ağır ve tutkulu havadaki Sarabande teması bas yaylıların eşliğinde kontrfagotla duyurulur... La Valse'i anımsatan biçimde, görkemli bir marş gibi yavaşça gelişir ve solo çalgının girişi için gerekli dramatik gerilimi sağlar... Piyano, adeta vahşi vuruşlu, kısa bir kadansla girer; bunu orkestra caz unsurunu sergileyen bir anlatımla cevaplar... Sarabande temasının varyasyonlarla gelişen bir tekrarını sunan orkestrayı sonra, daha ağır (piu lento, espressivo) bölme izler... Tonalite Si minöre dönüşür; tek kornoyla klarinet en baştaki temayı piyanonun süslediği arpejler üzerinde duyurur... Bunu izleyen çabuk (Allegro) bölmede yaylı çalgıların berrak pizzicato'su eşliğindeki trompetler, tümü etkileyen kısa temayı duyurur... Piyanonun bunu cevaplamasından sonra, ritmin değişkenliğiyle sergilenen Ragtime benzeri tema, -özellikle bir caz tenor saksafoncusu gibi- titizce, fagotun serbest ritmiyle vurgulanır... Bunu duygulu (espressivo) trombon izler... Daha sonra tüm üfleme ve vurma çalgılarla desteklenen bölmede piyano da geri kalmaz... Bu fırtına zirveye ulaşınca yeniden, ağır sarabande havası, bu kez değişik orkestrasyonla belirgin (sostenuto) ve duygulu (espressivo) duyurulur... Piyanonun ikinci virtüoz kadansı da bu değişimle ilgilidir... Kadansın sonu da sarabande'ın görkemli havasını oluşturur ve son beş mezürdeki çabuk (Allegro) finalle eser sona erer...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Late Vivaldi Concertos - Giuliano Carmignola, Venice Baroque Orchestra

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    KV 182...

    Allegro spiritoso...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz 01.09.2007 - 16:01

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Totentanz...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Grosse Fugue...

    Op.133

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Your voice is like a meadowlark
    But your heart is like an ocean
    Mysterious and dark...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    KV 550

    Allegro assai...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...önümde yürürken vücuduna baktım: İnce,dik,bazı pek ahenkli,bazı da pek muvazenesiz bir yürüyüş içinde bozulan ve yapılan kararsız bir tenasübü vardı...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...fakat derin bir uğultudan başka içerimden bu hitabıma hiç bir cevap gelmiyordu...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Gaspard de la nuit...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...bize kötülük etmek iktidarını serbestçe icra edenlere karşı daima beslediğimiz malum saygı duygusunu uyandırırdı...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...evvela bütün vücudunun gölgesini görmüştüm: İnce ve zayıf,kendini bırakan,hafif dalgalı,bol ve uzun bir rop içinde kenar çizgileri belirsizleşen ve maddiyeti kaybolan titrek bir vücut ki,daima ileriye doğru uzanan boynunun üstünde hareketsiz duran ve omuzlariyle beraber dönen sabit başının ifşa ettiği sebat hatta inat ve ısrar duygusuna dikkat edilmezse bütün kuvvetleri boşalmış olduğuna hükmedilebilir; fakat ruhi merkezlerden idare edildiği görülen bu itaatli uzviyetin başla alakası hemen anlaşılıyor ve tabiiye pek yakın bir kendini bırakış içinde insiyaki bir tabiye ile enerjisini gizlediği seziliyordu...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...ölüme ve güneşe sabit bir gözle bakılamaz...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...en küçük şeylerin manası içimde o kadar büyümeye başladı ki...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    bkz: Walter Gieseking

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Fingal Mağarası Uvertürü...