Kültür Sanat Edebiyat Şiir

kantaron otu sizce ne demek, kantaron otu size neyi çağrıştırıyor?

kantaron otu terimi King Predator tarafından tarihinde eklendi

  • Mustafa Sev
    Mustafa Sev

    Kanserde Beslenmenin Rolü
    Kanserle Yaşam ve Savaş (Kanserden Korkma)
    Herkese Merhaba,
    Kanser hastalığı ile tanışmamız ve bu yolda ilerlerken araştırmalarımızın sonucunda edindiğimiz tecrübeleri anlatmak istedik.
    Çünkü kanser hastaları ve yakınları son derece yalnız, çaresiz, umutsuz durumda. Çoğu kimseden net bilgi alınamıyor. Yada alın gidin yapacak bir şey yok deniliyor.
    Yada can havli ile umut tacirlerin eline düşüyor. Hem maddi hem de manevi yalnızlık içerisinde çırpınıp duruyoruz. Biz bunu yaşadık ve hala yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
    Kanseri en iyi çeken ile yakınları çok iyi bilir. Allah kimsenin başına vermesin.
    Kanserle ilk tanışmamız 1985 yılında dedemle başladı. Cilt kanseri olup uzun bir tedavinin sonucun da 1989 yılında hakkın rahmetine kavuştu.
    İkinci kanser vakamız Canım Babam. 2001 yılında Akciğer kanserine yakalandı. Bir yıl süren ilaç ve kemoterapi tedavisi sonucu 2002 yılında o da hakkın rahmetine kavuştu.
    2003 yılında Amcam cilt kanserine yakalandı. Belki de bu bizim için araştırma adına bir başlangıç oldu. İncir meyvesi ile hazırlanan destek bir karışımla amcam bu illetten kurtuldu.
    2007 yılında annem rahim kanserine yakalandı. 2008 Ocak ayında ameliyat olarak rahim, yumurtalık ve tüpler alındı. Kontrollerimizi yaparak 2013 Temmuz ayına kadar sorunsuz geldik.
    Temmuz ayında çekilen Pet BT de Karaciğer de metastaz(yayılım) geliştiği vurgulandı acilen ameliyat ve kemoterapi tedavisi yapılması gerektiği vurgulandı.
    Bu durum bizim irkilmemize ve tekrar ciddi boyutta araştırmaya itti. Türkiye de hatta yurt dışında bile bir çok konu da araştırma ve analiz yaptık. Bir çok bilimsel makaleyi inceledik.
    Kanseri değişik yollarla desteklerle yenen çok insan olduğunu gördük. Bizde bu yöntemleri denemeye başladık. Allaha şükürler olsun çok iyi sonuçlar almaya başladık.
    Araştırmalarımızda ve edindiğimiz tecrübelerde şunları önemle vurgulamak istedik.
    1. Beslenme son derece önemli. ( Kanser de Önemi çok büyük )
    2. Moral ve Motivasyon
    3. Doğru Tedavi
    4. Alternatif Destek Tedavi
    Beslenme neredeyse kanserle savaşta en önemli yapı taşı niteliğinde ve
    öyleki yediğiniz içtiğiniz le kanser hücrelerini besliyor olabileceğimiz vurgulanmaktadır.
    Beslenmede asıl önemli olan yediğiniz ve içtiğinizin doğal ve organik olması.
    Beyaz ekmek yerine tam buğday unlu ekmek tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
    Şeker tüketiminin azaltılması ve hazmı zor yiyecekler ve içecekler tüketilmemeli konusunda uzmanların uyarıları bulunmaktadır.
    Uzmanlar Sebze ağırlıklı beslenmeyi vurgulamaktadırlar. Beslenmede en önemli kaynaklardan bir tanesi zeytin yağı. Zeytin yağı içerisindeki squalene maddesi sadece zeytin yağı ve köpek balığı kıkırdağı içerisinde var görünüyor. Günde en az 100 gr tüketilmesi kanserle savaşta size katkı sağlayacağı konusunda bilgileri bulabilirsiniz. C vitamini kanserle savaşta yine katkısı küçümsenemeyecek şekilde.
    Kanser hastası en günde 3 kez olmak üzere duruma göre 3-10 gr arası kullanması tavsiye ediliyor. Fazla alım da çok da önemli değil sadece ishal yapıyor. Zaten büyük boşaltımımızın(dışkılama) günde en az 2 defa olması gerektiği vurgulanıyor. Benzer şekilde D vitamini. Keten Tohumu yağı yoğurtla beraber tüketildiğinde ortaya bir protein çıkarttığı ve kanserle savaşta yardımcı olduğu vurgulanıyor.
    Kanser hastaları zaman içinde kanser hücrelerinden dolayı kansız kalabiliyorlar. Carvacrol maddesi vücutta antibiyotik etkisi yarattığı gibi kan hücreleri sayısını hatırı sayılır derece de arttırdığı vurgulanmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kanserle savaş ta önemli rol üstlendiği vurgulanmaktadır. Yabancı sitelerde kanser üzerine Carvacrol ilgilli bir çok yazı bulabilir inceleyebilirsiniz.
    Vücuda kimyasal olarak ağır sanayide işlenmiş ürünler kullanmamalıyız. Örnek olarak şampuan yerine saf ve doğal zeytin yağı sabunu kullanmalıyız. Kıl deliklerinden bütün kimyasallar vücuda
    emildiği söylenmektedir. Daha doğrusu vücudumuza girenlerin doğal olmasına dikkat etmeliyiz. Kanser hastalarının ve sağlıklı insanların kesinlikle kabız olmamaları gerektiği vurgulanmaktadır.
    Kabız olunduğu durum da boşaltım sorunu var demektir. Dolayısıyla toksinler ve atıklar vücudumuzda beklemekte anlamına gelmektedir. Dolayısıyla vücudun asidik hale geldiği vurgulanmaktadır.
    Asidik ortam kanser hücrelerinin çoğalması ve gelişmesi için zemin hazırladığı bu sebeple vücudumuz bazik yani alkali olmasına özen göstermemiz vurgulanmaktadır.
    Vücudu Alkali yapmak için Karbonat ta kullanabilirsiniz. Fazla karbonat kullanımı yine ishal yapmaktadır. İnternette kullanımı ile ilgili olarak bilgiler bulabilirsiniz.
    Günde en az 2 defa büyük boşaltım işleminin yapılabiliyor olması gerektiğini vurguluyor uzmanlar. Keza en az 5 ve üzeri idrarınızı da yapmanız gerektiği vurgulanıyor.
    Annemin kanı HGB 5 kadar düştü ve kansızlık oluştu. Yaklaşık bir ay gibi bir sürede Carvacrol sayesinde kan 14.56 seviyesine yükseldi. Biz ailecek ve bilhassa annem bahsettiklerimizi harfiyen kullandık. Kemoterapiyi kendi kararımızla kullanmadık. Annemin bütün tetkik ve tahlillerinin önceki ve sonraki hallerinin raporları elimizde mevcut. İyice araştırılırsa Tümör vb. hastalıklar bir iki günde oluşmuyor ki bir iki günde iyileşmesini bekleyelim. Aylar, yıllar içerisinde dokular etkilere maruz kalarak başkalaşarak bozularak deforme olarak bu hale geliyorlar. Araştırın bu konu ile ilgili bir çok Türkçe ve yabancı kaynak bulursunuz. Önemli olan hastalık farkedildikten sonra artık bir şeylerin yolunda gitmediğini vücut alarm sinyalleri veriyor anlamına geldiğini yorumlamak gerekiyor. Örneğin otomobilinizde su veya yağ kalmadığında yada herhangi bir arıza ışığı yandığında kendini korumaya alıp artık sizi servise götürülmesi gerektiğini ikaz ediyor. Mantık aynı. Hastalıklarda da aynı mutlaka doktora gidilip teşhis çok önemli. Sonrasında doktorun tedavisine ek olarak kendiniz de takviye edip iyileşme sürecini zamana bırakmak gerekiyor görünüyor. Tecrübe edilmeyen kulaktan dolma yöntemlerde yola devam etmek sorun olabilir. Piyasada bir çok sahte umut taciri var. Milletin duyguları ile oynuyor. Bu yüzden sizlerin de araştırdığınız ve tecrübe ettikleriniz varsa lütfen insanlık adına bu gibi forumlarda paylaşalım. İllaki herkesin duygularının istismar edilmesine, parasıyla rezil rüsva olmasına, umut tacirlerinin eline düşmesine gerek yok. Allah rızası için lütfen paylaşın ve paylaşılmasında yardımcı olun.
    Maalesef büyük şehirlerde doğal ve sahte olmayan ürün bulmak neredeyse samanlıkta iğne aramakla eş değer. Annemin bu hastalığı sebebiyle Allahın da yardımıyla aradıklarımızı çok şükür saf ve doğal olarak bulabilmekteyiz. HTT(hypericum triquetrifolium turra) türü kantaron yağından da çok olumlu sonuçlar aldık. Piyasada doğalını ve usulüne uygun hazırlanmışını bulmak nerdeyse yok gibi bir şey, piyasada olanların çoğu gelişigüzel ve doğru kantaron değil. Türkiye de çok fazla farklı türü var. Çoğu da birbirine beziyor. Yine makalelere göre mantar, parazit, virüs ve bakterileri kaynaklı hastalıklarda göre son derece etkili görünüyor. Allaha şükür biz bulabildik ve bulabiliyoruz. Fikir alışverişi için [email protected] adresine iletebilirsiniz.
    Bu anlattıklarımız sizde bir çağrışım yaptıysa ve araştırmacı yapınız varsa zaten araştırır ne demek istediğimizi anlarsınız. Bahsettiğimiz konularla ilgili internette çok bilgi olduğunu görürsünüz. Bütün kanser hastalarımızı Allah şifa versin , sağlıklı insanlarımızın da sağlığını daim etsin. Sağlıcakla kalın.

  • Osman Gulyap
    Osman Gulyap

    birde tarlaların sürülmeyen yerlerinde çok garip bir bitki var bu yöredeki kanser hastaları onun darısömeğine benzer mini koçanından günde birtane tohumundan yiyorlar ama koca ovada 7000 dekar alanda üç bilemedin dört tane çıkıyor isteyene gönderiyim diycem ama bu sene gözüme çarpmadı lenf kanseri olan bi arkadaş var akciğerindede yara vardı hiç yabani ot yemeden iyileşti bu işte eniyisi doktor tedavisi bence tabi bilemem diğer otları uzmanlığımız yok

  • Osman Gulyap
    Osman Gulyap

    ineklerin yaralı memelerine gerçekten iyi geldiğini gördüm

  • Gülümser Kiraz
    Gülümser Kiraz

    Kantaron yağı talebi var diye hemen buraya yaraları iyileştiren kantaron yağının kanseri tedavi ediyor diyerk gerçeğe aykırı yazı beni çok ama çok üzdü.

    Bir kere reklamı yapılan kişi maalesef kendi memleketi olan Ziledeki dağlardan kantaron toplayarak bu yağı yapıyor.

    İzmir yöresinden toplanan kantaron otundan kanseri tedavi eden kantaron yağı yapamazsınız. Bu yöreden toplanan kantaron otundan elde edilen kantaron yağı ile sadece yara tedavisinde kullanılır. (Prof. Dr. Ertan Tuzlacı, Şifa Niyetine, Türkiye'nin bitkisel halk ilaçları, sayfa: 150)

    Kantaron otunun 85 çeşiti var. Sadece bir tanesi kanseri tedavi eder. Diğerleri edemez. Ziledeki kantaron otu maalesef kanseri tedavi eden cinsi olmayıp yara için kullanılan cinsidir. Bilimsel olarak da ıspatlanmıştır.

    Kanseri tedavi eden kantaron yağını köylü yapamaz. Nasıl olsa fırsat bu fırsat diyerek, talep de var diyerek Anadolu köy yöntemiyle yapılan ve sadece yaralara sürülen, içildiği zaman da insanları zehirleyen kantaron yağının reklamının yapılması beni çok üzdü.

    Bir şişe yağ satıp 7,5 tl kazanacaz diye insanların sağlığıyla oynamayın.

    Kantaron yağının kanseri tedavi edebileni sadece ve sadece Kanserden Korkmayanlar Derneğinde bulunuyor. Telefonu: 0312-4315680

    Ben bizzat bu dernek başkanı Av. İlhan Demir'le tanıştım. Annemde rahim kanseriydi. 10x5 = 50 cm2 tümör mevcuttu. Kantaron yağı ile tamamen yok oldu.

    Tıbbi raporları da var.

    Burada ismi geçen Salih Amca muhakkakki kendi adına böyle gerçek dışı yazı yazıldığından habersizdir. Salih Amca'ya ömrünün son günlerinde 3-5 kuruş para kazandıralım, karnı doysun derken, kanser hastalarının ölümüne sebep olacağımızı da asla unutmayalım. Bir vicdan ve merhametli olalım.

  • Sait Gül
    Sait Gül

    EVVELA KANSER HASTALARINA ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM.VE ONLARIN YAKINLARINA SABIRLAR DİLİYORUM...KANTORON OYUNDAN ELDE EDİLEN VE KANSER HASTALIĞINDA KULLANILAN ASİTSİZ KANTORON YAĞINA İHTİYACI OLAN KİŞİLERE SESLENİYORUM.....İZMİRİN TİRE İLÇESİ KAPLAN KÖYÜNDE İKAMET EDEN ORMANLIK ALANDA BİR TAHTA BARAKADA,MEVSİMİNDE TOPLADIĞI SARI KANTORON OTLARINDAN ELDE ETTİĞİ ASİTSİZ KANTORON OTUNU İSTEYEN HERKEZE BİR GAZOZ ŞİSESİ İÇİNDE 7,5 YTL YE SATAN İNSANLARI SÖMÜRMEYEN RAFET AMCA VAR..SİZE TELEFONLARINI VERİYORUM....2325127975......5462332238.....TÜM HASTALARA ACİL ŞİFALAR DLİYORUM..İNSANLARI SÖMÜREN ŞARLATANLARDAN SAKININ..BU ŞARLATANLARA..PARALARINIZI KAPTIRMAYIN

  • Yağmur Bulut
    Yağmur Bulut

    Kantaron otu kanser tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Bu bitkinin kanseri yenmek için kullanılan türü Toros Dağlarında yetişiyor, temmuz Ağustos aylarında güneş doğmadan önce toplanarak güneş görmeyen bir yerde gölgede kurutuluyor.

    Ayrıca Kantaron otundan beklenen şifanın olabilmesi için hastanın kemoterapi görmüyor olması gerekiyor. Eğer ki hasta kemoterapi görüyorsa bu durumda ^^asitsiz kantaron yağı^^ kullanılıyor. Piyasada satılan yağlarda asit bulunduğundan bu yağın yine uzmanlarca hazırlanmış olanının tedarik edilmesi gerekiyor.

    Allah bütün kanser hastalarına acil şifa versin. Amin.

  • Gülçin Yalçın
    Gülçin Yalçın

    Diğer adı binbirdelik otu olan, tıbbi değeri yüksek, çayı içildiğinde uyku veren, latince cins adı Hypericum olan bitkilerin genel adı. En bilineni Hypericum perforatum'dur. Yaprağını güneşe doğru tutup baktığınızda çok sayıda noktacıklar görürsünüz, bu noktacıklarda bitkiye tıbbi değerini veren kimyasal maddeler bulunur. Sarı güzel çiçekleri vardır.

  • Saliha Yadigar
    Saliha Yadigar

    Her derde deva.

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Kısaca kanser tedavisinde kullanılan bir bitki...
    bknz: her yerde bilgi var...