Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Kanat Güner sizce ne demek, Kanat Güner size neyi çağrıştırıyor?

Kanat Güner terimi Gökçen Şahin tarafından tarihinde eklendi

  • Ercüment Yıldırım
    Ercüment Yıldırım

    KANATSIZ BİR KUŞTUN SEN



    Ne vardı da böyle, sahneyi bu kadar erken terkettin ?
    Göklerin çok kirlenmişti doğru; üzerindeki bulutların hiçbiri bir damla desen yağmur vermiyordu sana, doğru; herkese açılan kapılar, yüzüne kapanmıştı, doğru; doğrudur canım, haklısın isyanında, ama, bu dünyayı biz kurmadık ki...
    Büyüktü yüreğin, biliyorum; hem de kainatı içine alacak kadar büyüktü; o minicik insanlar bunu bilemezlerdi, bunu en yakınların dahi bilemezdi.
    Şarkıların vardı Kanat, kuş görmemiş bir gök kadar beyazdı; Ümitlerin vardı dağlardan ağır; sonra çığ düştü bir sabah ümitlerinin üstüne, göklerin, katran karası kesildi.
    O kuş pazarında senin de kırdılar kanatlarını; oysa, ne ağaçlar vardı konacak.

    İstanbul, eskisi gibi değil artık.
    O yasaklı sokaklarda gölgen kaldı, çığlığın kaldı...
    Gözlerin büyüdükçe büyüdü o akşam bir yıldız oldu başka bir gökte.
    Ellerin dokundu usulca, vurulup da düşen her kuşa.
    Kuşlar, Kanat; kuşlar anlayabilir yalnızca, bir uçurtmanın duygularını.
    Ve o hangi uçurtmadır ki bir çocuğun ellerine değmemiştir ?

    Rüzgar, gölgemiz kadar yakındı bize, bilirsin...
    Rüzgara verdin sen de ömrünü; kim bilir aldı da nereye götürdü ?
    Hangi uçurtmanın kalbine? ...
    Ve kim bilir o uçurtma nerededir şimdi, hangi maviliğin üstünde? ...

    Gördüm, Kanat; ben, gördüm, bir kum tanesinin evreni doğurduğunu...
    Kapıları gördüm, mıknatısları sonra...
    Perdeyi gördüm ve ötesini...
    Harflerin ve rakamların öldüğü yeri gördüm...
    Kalbin kadar büyük değildi, gördüklerimin hiçbiri; çünkü, Allah, sığmıştı kalbine senin...

    Bir gök vereceğiz sana, Kanat; hiçbir kuşun bilmediği.
    Bir orman vereceğiz; masallarda bile olmayan.
    Uç, dilediğince...
    Adın, dünya döndükçe unutulmayacaktır...
    Seni gördüklerinde yüzünü çevirenlere kim bakacak ki o gün geldiğinde; öyle ki, aynalar bile kovacaktır onları...
    İşte o gün, bir kuş tüyü daha ağır gelecektir şu koca kainattan...

    Sen, kirlenmedin hiç; üzerine sıçrayan o çamurlar yok mu işte insan, ondan yaratıldı da hamurundan utandı...

    Yarım kalmaz sözlerin Kanat, birileri çıkar tamamlar.
    O, sana gülenler varya, işte onlardır, iki dudak arası bir mesafede ömürlerini tüketecek olanlar; ne acınacak bir durumdur, o.

    Rahat uyu yattığın yerde, ey Göklerin Leyla'sı !

    34 asırlık kapıyı açacak olan, seni de uçuracak olandır...



    TİGLATPLAZER

  • Serdar Fettah
    Serdar Fettah

    KANATSIZ KUŞLAR (-1-)




    Yeni kanatlar vereceğim sana
    Kirlenmemiş masmavi bir gök
    Uç,uçabildiğin kadar...
    Ey yıllarca göklerini kalbinde taşımış kuş
    Şunun şurasında yarına ne var ?


    Yepyeni bir yuva yapacaksın kendine.
    Kemiklerinden.
    O ağaç senin; bu ağaç benim...
    Kon istediğin yere...
    Artık ne ağlayan gözleri İstanbul'un
    Ölümün soğuk yüzü ne de !


    TİGLATPLAZER

  • I_3yı_
    I_3yı_

    Küçükken aslında bir prenses olduğumu kral babamın iyi yetişmem için bana kocaman bir oyun oynadığını çevremdeki herkesin oyuncu, her şeyin dekor olduğunu.. Sıradan bir insan gibi yetişirsem daha akıllı bir prenses olacağımı düşündükleri için bu saçma sapan şeyleri bana yaşattıklarını hayal ederdim. Değilmiş..
    Kimse hala gelip beni sarayıma götürmedi! .

    ........ SON.........

  • Ercan Gumus
    Ercan Gumus

    Ada 4-4910 ise 2. kitabıdır. Eroin Güncesini okuyupta bunu okumamak olmaz elbette.. Yalnız herkese tavsiye etmiyorum..

  • Ercan Gumus
    Ercan Gumus

    Canlı Yayın ve Beyaz şarkılarını dinleyip te ağladığım zamanlar oluyor ki bu şarkıların bu ablamıza yazılmış olması da belki de en etkileyici olanıdır.