***Kahve bana ASKIDA KAHVE yi hatırlatır herzaman keşke türkiyede de bu gelenek oluşsa diyorum o cafelerde yoksullarda girip kahve içme zevkine varabilse ve umuyorum bunlar bizdede gerçek olur saygılarımla***
İtalya'da Venedik'in kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Bar'da, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene, 'iki kahve, biri askıda! ' dedi; iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı.
Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da 'Üç kahve, biri askıda' dediler; Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Bermen 'askı'ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.
Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve Barmen'e 'Askıdan bir kahve! ' dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi, kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen'se, duvardaki askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.
Bu günün sonunda, gözlerimizi yaşartan bir 'İtalyan toplumsal terbiyesi' öğrendik: Bir Venedikli için yaşamsal olmasa da, kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır.
Kahve içecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişiler de daha mutlu oluyorlar; kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul edenler de daha huzurlu!
Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bar'daki garson gibi köprü görevi yapan kişilerinse, güleryüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin 'Bana askıda kahve var mı? ' diye sormasına gerek bırakmamak için, askıda kahve olduğunu belirten kağıt parçalarını kolaylıkla görülebilen bir yere asmaksa, bu olgunun zarif bir bölümü...
Neskafeden hiç hazetmem. Mırra bizim oranın kahvesidir ama acıdır ağırdır içemem. Türk kahvesini de yapmayı içmekten daha çok severim. Ama yanında sütlü çikolata olursa içmek de pek bi zevkli olur hani. O da çikolatanın hatrına :)
Türk Kahvesi – telvesi ile servis yapılan tek kahve çeşidi Menengiç Kahvesi Espresso Mırra Cappuccino – Espresso ve su buharı ile ile köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve Americano – Espresso’nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış şekli Cafe au lait – Fransızların sütlü filtre kahvesi Ethiopian Yirgacheff – Şarabımsı buruk tadı olan Etiyopya kahvesi Latte – Espresso’ya köpürtülmemiş sütün eklendiği kahve Mocca – Espresso’ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve Mocha – Latte’ye bol miktarda çikolata eklenmesiyle yapılan kahve Santos – Brezilya’da yetişen,büyük yeşilimsi taneli orta derecede kuvvetli kahve Sumatran – Düşük asit dengesine sahip Endonezya kahvesi Supremo – Sabahları içilen Kolombiya kahvesi Viennese – Espresso’ya çikolata ve krema katılarak hazırlanan Viyana usulü kahve Macchiato-süt'espresso'vanilya surubu'caramel tozu
içmediğim zaman rüyama giren, beni kokusuyla uyandıran ve yataktan kaldırıp mutfağa koşturan içecek. kanaatimce sadesi her zaman daha makbüldür. kahve hazırlanırken suyun tam kaynatılmaması gerekmektedir. 80 derecenin ideal olduğu söylenir. 80 dereceyi tutturabiliyor muyum bilmiyorum, ama suyun kaynamadan önce çıkardığı garip sesi referans alıyorum. yüzeyde hafif bir renk değişikliği, sanki köpürecekmiş gibi bir durum oluyor, olmuş diyorum o zaman.
İçinde süt ve şeker olmadığı sürece her hali ayrı bi lezzet.. Yine söylüyorum kahve kesinlikle bir TUTKU.. En mutlu anlarını keyifle paylaştığın, en üzüntülü anlarında kupanı sıkıca kavrayarak kokusunu içine çektiğin dostun.. Kahve benim tutkum..
japonlar kahve içmeye başladıktan sonra büyük sanayi devrimini yapmışlar diye bi kitapta okumuştum.kahvenin çalışma ve zihin performansı üzerindeki etkilerinden sanırım.acaba hakikaten öylemi? ? ? ? ?
Soru 2-İstenmeye gelen kızlar neden kahve yaparlar? ? ? ? ? ?
Cevap 1-Bu damada verilen bir mesajdır ve yer yer çok çeşitlilik gösterir.
Cevap 2-'Bak koçum, benimle evlenirsen sana geceleri uyku muyku yok. Önden söyleyeyim de sonra mıçını devirip yatma. Enerjini topla, uyuma! ! ! '
'Bu sana yapıp yapacağım son kahve. Doya doya iç. Evlendikten sonra sen yapacaksın ben de keyifle içecem. Hele bir köpüklü olmasın, o zaman sana anyayı konyayı göstericem...'
'Bi fincan kahvenin 40 yıl hatırı var. Bu durumda evliliğimizin ilk 40 yılı için benden fazla bi şey bekleme. Sonrası Allah kerim. İşine gelirse...'
'Balayında Brezilya'ya gidiyoruz. Ona göre.'
'Köpük olduğunu sandığın şey aslında köpük möpük değil. Fincanın içine tükürdüm. Evlenirsek dediğim dediktir. Tükürdüğümü yalamam. Üstelik sana da tükürüğümü işte böyle içiririm...'
Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona göre değişir... Bir pazar öğle sonrası annenin 'hadi bir kahve yap da içelim' dediği kahve huzurludur... Köpükler annenin göz bebeklerine yansır... Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir... Dostlarla içilen kahve neşedir... Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer... Tek basina gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır...Acıdır tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır... Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir ama içilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadlari değişir...Her kahve aynı değildir bu yüzden...
KAHVE Afrika'da; Etiyopya'da,keçilerini otlatmaya giden bir çobanın,keçilerinin her gün daha hareketli,daha canlı ve her geçen gün daha fazla semizlenmelerinin nasıl olduğunu anlayamamakla beraber,bu durumdan bir haylide memnundur.Ama,herkes bunun nasıl olduğunu merak etmektedirler.bir gün keçileri takip ederek yediklerinin,ne olduğunu bulurlar.Yeşil ve salkımlar şeklinde olan bu bitkiyi,kendileri de yemek suretiyle,kahveyi bulmuşlardır.yani,kahve önceden yenilmekteyken,çok sonraları müslümanlar tarafından kavrularak öğütülüp pişirilme şekli bulunmuştur...
denir ki:
ehli keyfin keyfini kim tazeler?
taze elden
taze pişmiş
taze kahve
tazeler... :)
Beyoğlu'da Yakub abinin orda içilmesi tavsiye olunur:
yüksek kalitede
zevklerimiz var bizim
hadi bir kahve en türk tarafından
ağzımda acı bir ihanet tadı
şekerli olsun...
vazgeçemediğim..
***Kahve bana ASKIDA KAHVE yi hatırlatır herzaman keşke türkiyede de bu gelenek oluşsa diyorum o cafelerde yoksullarda girip kahve içme zevkine varabilse ve umuyorum bunlar bizdede gerçek olur saygılarımla***
İtalya'da Venedik'in kenar mahallelerinden birinde, bir Cafe-Bar'da, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri barmene, 'iki kahve, biri askıda! ' dedi; iki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı.
Biraz sonra içeri iki kişi girdi. Onlar da 'Üç kahve, biri askıda' dediler; Üç kahve parası verdiler ve iki kahve içtikten sonra gittiler. Bermen 'askı'ya yine bir küçük kağıt astı. Bunun gün boyu böyle sürdüğü anlaşılıyordu.
Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski-püskü, belli ki yoksul bir kişi girdi ve Barmen'e 'Askıdan bir kahve! ' dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi, kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti. Barmen'se, duvardaki askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.
Bu günün sonunda, gözlerimizi yaşartan bir 'İtalyan toplumsal terbiyesi' öğrendik: Bir Venedikli için yaşamsal olmasa da, kahve, günlük yaşamda önemli bir yer tutmaktadır.
Kahve içecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler, bir kahve parası daha ödüyorlar. Yardım ettiği kişiyi görmedikleri için bu kişiler de daha mutlu oluyorlar; kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul edenler de daha huzurlu!
Yardım eden ile alan arasında, bu cafe-bar'daki garson gibi köprü görevi yapan kişilerinse, güleryüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor. İçeri giren yoksul bir kişinin 'Bana askıda kahve var mı? ' diye sormasına gerek bırakmamak için, askıda kahve olduğunu belirten kağıt parçalarını kolaylıkla görülebilen bir yere asmaksa, bu olgunun zarif bir bölümü...
Neskafeden hiç hazetmem. Mırra bizim oranın kahvesidir ama acıdır ağırdır içemem. Türk kahvesini de yapmayı içmekten daha çok severim. Ama yanında sütlü çikolata olursa içmek de pek bi zevkli olur hani. O da çikolatanın hatrına :)
Yemenin esmer dilberidir kahve..
BWV 211...
of of of her turlusunu sewerım.....
en cokta macıato:=)))
kazımmmmmmm duy sesmı yarın masamda ıstıyorum..yarın degıl hergun:=))))
Kahve Çeşitleri:
Türk Kahvesi – telvesi ile servis yapılan tek kahve çeşidi
Menengiç Kahvesi
Espresso
Mırra
Cappuccino – Espresso ve su buharı ile ile köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve
Americano – Espresso’nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış şekli
Cafe au lait – Fransızların sütlü filtre kahvesi
Ethiopian Yirgacheff – Şarabımsı buruk tadı olan Etiyopya kahvesi
Latte – Espresso’ya köpürtülmemiş sütün eklendiği kahve
Mocca – Espresso’ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve
Mocha – Latte’ye bol miktarda çikolata eklenmesiyle yapılan kahve
Santos – Brezilya’da yetişen,büyük yeşilimsi taneli orta derecede kuvvetli kahve
Sumatran – Düşük asit dengesine sahip Endonezya kahvesi
Supremo – Sabahları içilen Kolombiya kahvesi
Viennese – Espresso’ya çikolata ve krema katılarak hazırlanan Viyana usulü kahve
Macchiato-süt'espresso'vanilya surubu'caramel tozu
içmediğim zaman rüyama giren, beni kokusuyla uyandıran ve yataktan kaldırıp mutfağa koşturan içecek. kanaatimce sadesi her zaman daha makbüldür. kahve hazırlanırken suyun tam kaynatılmaması gerekmektedir. 80 derecenin ideal olduğu söylenir. 80 dereceyi tutturabiliyor muyum bilmiyorum, ama suyun kaynamadan önce çıkardığı garip sesi referans alıyorum. yüzeyde hafif bir renk değişikliği, sanki köpürecekmiş gibi bir durum oluyor, olmuş diyorum o zaman.
:'))
İçinde süt ve şeker olmadığı sürece her hali ayrı bi lezzet..
Yine söylüyorum kahve kesinlikle bir TUTKU..
En mutlu anlarını keyifle paylaştığın, en üzüntülü anlarında kupanı sıkıca kavrayarak kokusunu içine çektiğin dostun..
Kahve benim tutkum..
japonlar kahve içmeye başladıktan sonra büyük sanayi devrimini yapmışlar diye bi kitapta okumuştum.kahvenin çalışma ve zihin performansı üzerindeki etkilerinden sanırım.acaba hakikaten öylemi? ? ? ? ?
Şekersiz Türk kahvesi ve yanında lokum...Vazgeçilmezlerim...
bu bir google ürünü olmasın?
sabır taşı olmak lazım.
bu kadar da olunmaz ki 40 yıllık bir.................
kahve...kırkyılı aşkın bir zamandır hatırını kaybettiğinden beri bende,pişirmek için koyduğum cezvelerde sabrım taşıyor...
onsuz olmuyor sabahları...
Soru 1-Kız istemeye gidince neden kahve yapılır? ? ? ? ? ?
Soru 2-İstenmeye gelen kızlar neden kahve yaparlar? ? ? ? ? ?
Cevap 1-Bu damada verilen bir mesajdır ve yer yer çok çeşitlilik gösterir.
Cevap 2-'Bak koçum, benimle evlenirsen sana geceleri uyku muyku yok. Önden söyleyeyim de sonra mıçını devirip yatma. Enerjini topla, uyuma! ! ! '
'Bu sana yapıp yapacağım son kahve. Doya doya iç. Evlendikten sonra sen yapacaksın ben de keyifle içecem. Hele bir köpüklü olmasın, o zaman sana anyayı konyayı göstericem...'
'Bi fincan kahvenin 40 yıl hatırı var. Bu durumda evliliğimizin ilk 40 yılı için benden fazla bi şey bekleme. Sonrası Allah kerim. İşine gelirse...'
'Balayında Brezilya'ya gidiyoruz. Ona göre.'
'Köpük olduğunu sandığın şey aslında köpük möpük değil. Fincanın içine tükürdüm. Evlenirsek dediğim dediktir. Tükürdüğümü yalamam. Üstelik sana da tükürüğümü işte böyle içiririm...'
:)
Kırk kadem yoldan dahi duysam beni bir hoş eder,
Kavrulurken, çevrilirken râyihâsı kahvenin...
İçmekten ziyâde en büyük keyif
-Bir kahve yapta içelim
demenin ve kahvenin hazırlanıp önümüzdeki sehpaya konulduğu ândaki keyiftir..
bknz.
erkek zihniyeti
Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona
göre değişir...
Bir pazar öğle sonrası annenin 'hadi bir kahve yap da içelim' dediği
kahve huzurludur... Köpükler annenin göz bebeklerine yansır... Dudağının
kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir...
Dostlarla içilen kahve neşedir... Kahkahalar köpüklerin üzerinde
yüzer...
Tek basina gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır...Acıdır
tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...
Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı
kahvedir ama içilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadlari değişir...Her kahve aynı değildir bu yüzden...
Nâdiren içeceğim içecek.....Şekerli olan tercihimdir......
eeee....içmemek olmaz dimi...ne olsa hatırı var.. :)
' Ehli keyfin keyfini kim tazaler?
Taze elden, taze pişmiş, taze kahve tazeler. '
yaşadığımı,kendime ayırdığım en özel zamanın tek arkadaşı
kahvenin her turlusu guzeldir. sade, sutlu ve muhtesem kokusuyla....
kahve iste budur. en guzel sey turk kahvesi, nescafe hangisi olursa olsun gercek bir keyifhele sigarayla beraber.....
KAHVE
Afrika'da; Etiyopya'da,keçilerini otlatmaya giden bir çobanın,keçilerinin her gün daha hareketli,daha canlı ve her geçen gün daha fazla semizlenmelerinin nasıl olduğunu anlayamamakla beraber,bu durumdan bir haylide memnundur.Ama,herkes bunun nasıl olduğunu merak etmektedirler.bir gün keçileri takip ederek yediklerinin,ne olduğunu bulurlar.Yeşil ve salkımlar şeklinde olan bu bitkiyi,kendileri de yemek suretiyle,kahveyi bulmuşlardır.yani,kahve önceden yenilmekteyken,çok sonraları müslümanlar tarafından kavrularak öğütülüp pişirilme şekli bulunmuştur...
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır...
şekersiz...
belki biraz krema...
aslında ana vatanını öğrrenmek gerek..yanılıyormuyum...